Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1019 E. 2019/47 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/580
KARAR NO : 2019/301

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/12/2013
KARAR TARİHİ : 26/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan ASIL VE BİRLEŞEN davaların yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili ASIL DAVA ile ilgili dilekçesinde ;26.11.2012 günü davalı sürücü —–, diğer davalı — ait—– plakalı otomobil ile ———– sokakta, yolun sağ tarafında bulunan boş arsadan geri geri geldiği sırada, yolun kıyısında evine doğru yürümükte olan yaya — çarparak ağır yaralanmasına neden olduğunu, davalı sürücü hakkında İstanbul Anadolu —-. Çocuk Mahkemesinde ceza davası açıldığını, davacının kaza nedeniyle ağır şekilde yaralandığını , davacının beden arızasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilemez nitelikte olduğunu, kırığa bağlı arızasının şahsın yaşam fonksiyonlarını ağır derecede etkiler nitelikte olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 6100 sayılı Yasanın 107. Maddesi hükmünce belirlenecek maddi tazminat tutarının işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden ve sigortacı yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme sorumluluk kurallarına göre tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA davacı vekili dilekçesinde özetle ; 26/11/2012 günü davalı sürücü —, ehliyetsiz olduğu halde, sahibi ve işletenin davalı ——————-olduğu — plakalı otomobil ile ——— yolun sağ tarafında bulunan boş arsadan geri geri geldiği sırada, yolun kenarında evine doğru yürümekte olan yaya — çarparak ağır şekilde yaralanmasına ve bedensel zarara uğramasına neden olduğunu, İstanbul Anadolu —. Çocuk Mahkemesi’nin — esas ve ——–karar sayılı kararında sürücü——- tam ve asli kusurlu bulunarak cezalandırıldığını, maddi manevi tazminat istemiyle İstanbul Anadolu —–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/422 esas sayılı numarası ile açılan ve halen derdest olan dosyaya verilen 08/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda da davalı sürücü—– %100 kusurlu, davacının da kusursuz bulunduğunu tüm bu nedenlerle iş bu davanın stanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —– esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve müvekkilinin trafik kazasında uğradığı bedensel zarar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 30.000 TL manevi tazminatın davalılardan ortaklaşa ve zincirleme alınarak davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı sigorta şirketi vekili asıl dava ile ilgili cevap dilekçesinde ; kazaya karışan ——-plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 04.10.2012- 04.10.2013 tarihlerini kapsar şekilde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının ve diğer davalı sigortalının kaza nedeniyle sorumlu oldukları kusur miktarlarını belgeleyen hasar ve zarar miktarını gösteren dökümanlar olmadığından sigortalıları ve diğer davalıların da kusurlu olduklarını kabul etmediklerinden ödeme yapmalarının mümkün olmadığını, hal böyleyken zarar miktarı ve kusur oranları kesinleşmeden % 100 kusur oranına dayanılarak müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalılar vekili ise asıl ve birleşen davaya ilişkin cevap dilekçelerinde,müvekkili ———- 26.11.2012 tarihinde, yine diğer müvekkili — ait araçla hernekadar 18 yaşını doldurmamış ise de boş bir arsadan yola çıkış yapacağı sırada davacı —–çarpması neticesinde ceza davası açıldığını, ceza davasına göre uzatılmış zamanaşımı süresi kabul edilse bile davalı ————- 26.11.2012 tarihinde henüz 16 yaşında olduğunu, davacının manevi tazminat isteminin zamanaşımı tarihinden sonraki bir tarih olduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca kazanın yeri ve oluş şekli itibariyle karayoluna bağlantılı geçiş yolu olması nedeniyle bütün zararların maddi zarar istemli davanın davalısı olan —————– poliçesi kapsamında bulunduğunu belirterek, başka birleşen dava yönünden davanın usul ve esastan reddini, maddi istemli dava yönünden de davanın usul ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl Dava, 26.11.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanmadan kaynaklı maddi, birleşen dava, aynı kaza nedeniyle uğranılan manevi zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Asıl davanın , davacı tarafça öncelikle İstanbul Anadolu —.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/422 esas sayılı dava dosyası ile açıldığı, birleşen manevi tazminat istemine ilişkin davanın da Anadolu —-.Asliye Hukuk Mahkemesinin —- esasında açıldığı, —Asliye Hukuk Mahkemesince 25.12.2017 tarihinde İstanbul Anadolu —–.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/422 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesince de — tarihli — esas — karar sayılı görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize tevzii edildiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu——Çocuk Mahkemesinin 2013/410 esas 2014/695 karar sayılı dava dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, dava dosyamıza konu trafik kazası nedeniyle taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan bahisle davalı —– aleyhine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda ; “Suça sürüklenen çocuk — hakkında taksirle yaralama suçundan açılan kamu davasında ;— olay günü babasına ait aracı habersiz alarak kullandığı ve boş arsadan geri geri gelip ana yola çıkarken yol kenarında bulunan müşteki — tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu
çarptığı, müşterinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve vücutta kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, yapılan bilirkişi incelemesi ve raporuna göre ——-nin tam ve aslı kusurlu olduğu, suça sürüklenen çocuğun ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahallinde yapılan keşif sonucunda bilirkişi tarafından düzenlenen kusura yönelik rapor, olayın meydana geliş şekline uygun olduğundan ve tüm ayrıntılar dikkate alınarak düzenlendiğinden, mahkememizce kabule uygun bulunmuş ve kararda temel alınmıştır.—– savunması , müşteki beyanı , doktor raporu , kusura yönelik bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından suça sürüklenen çocuğun tam kusurlu olarak üzerine atılı suçu işlediği ve suçun sübuta erdiği anlaşıldığından cezalandırılmasına yönelik hakkında aşağıda yazılı hükmün kurulması uygun görülmüştür” gerekçesi ile davalı —– 5237 sayılı TCK nun 89/1.maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri , taksire dayalı kusurun ağırlığı da dikkate alınarak takdiren ve teşdiden 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına , yine hakkında TCK nun 89/2-b, 31/3 maddeleri ile TCK nun 52/2, 52/4 maddelerinin uygulanmasına karar verildiği, kararın 18.02.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Kesinleşen iş bu dava dosyasında davamıza konu somut trafik kazasının meydana geliş şekli yönünden mahkememiz bağlı kalarak olayın meydana geliş şekline göre alınan kusur raporu da mahkememizce esas alınmıştır.
Davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle uğradığı maluliyet ve oranının tespiti yönünden Adli Tıp Kurumundan alınan raporda; % 4 oranında meslekten kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ile 9 aylık iş göremezlik süresinin oluştuğu bildirilmiştir.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak , davacının iş bu davaya konu trafik kazası nedeniyle uğradığı maluliyet oranı yönünden talep edebileceği hem maddi tazminat miktarı hemde tedavi gideri yönünden mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan rapor dosyadaki verilere uygun, bilimsel ve denetime açık olduğundan hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamındaki tüm delilleri, alınan bilirkişi raporlarına göre ; davaya konu trafik kazasının 26.11.2012 tarihinde davalı ———- ait olup, davalı — kullandığı —- plakalı araç ile geri geri manevra yapıldığı sırada aynı sokak üzerinde yolun sol kenarında yürür vaziyette bulunan davacı —- çarpması şeklinde meydana geldiği, davacının bu kazadaki yaralanmasından kaynaklı % 4 oranında maluliyetinin oluştuğu, olayın meydana gelişinde davalı sürücü — asli ve tam kusurlu olduğu, diğer davalı—-araç işleteni olduğu, davalı sigorta şirketinin trafik kazasının meydana geldiği tarih itibariyle düzenlediği — numaralı 04.10.2012-04.10.2013 tarihleri arasındaki geçerli ZMSS poliçesi uyarınca sorumlu olduğu , davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle uğradığı % 4 maluliyet oranı karşılığında 60.056,15 TL maliyet tazminatı 2.608.50 TL tedavi gideri talep edebileceği (bilirkişi raporunda 9 aylık geçici iş göremezlik dönemine ait 6.985,21 TL tazminat talep edebileceği hesaplanmış ve davacı tarafça da ıslaha konu edilmiş ile dava dilekçesinde açıkça sadece kalıcı maluliyet tazminatı istenmiş, geçici iş göremezlik ödeneğine ilişkin talep bulunmadığı anlaşıldığından bu talebin reddi gerektiği ), yine davaya konu trafik kazası nedeniyle birleşen dava yönünden de tarafların ekonomik ve sosyal durumları, trafik kazasının meydana gelişinde davalının kusur durumu , paranın ekonomik satın alım gücü nazara alınarak 10.000.00TL manevi tazminatın kabulü yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile 60.056,15 TL maluliyet tazminatı, 2.608,50 TL tedavi giderinden oluşur toplam 62.664,65 TL nin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 19/12/2013 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden olay tarihi olan
26/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
2- Asıl davada fazla istemin reddine ,
3-Birleşen İstanbul Anadolu ——- Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/519 Esas sayılı davanın KISMEN KABULÜ ile takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte birleşen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Birleşen davada fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-HARÇLAR :
Asıl davada, davanın kabul edilen miktarı üzerinden alınması gereken 4.280.99 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak yatırılan 24.30 TL harç ile bilahare ıslah talebi ile birlikte yatırılan 235.00 TL harcın toplamı olan 259.30 TL harcın mahsubuna, eksik alınan 4.021.69 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Birleşen davada alınması gereken 683.10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 102.47 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 580.63 TL harcın birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça asıl davada peşin olarak yatırılan toplam 259.30 TL harcın birleşen dosya davalılarından,
Birleşen dosyada yatırılan 102.47 TL harcın davalılar ——– alınarak müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-YARGILAMA GİDERLERİ :
Asıl ve birleşen davada davacı tarafından peşin harç gideri dışında yapılan 24.30 TL başvuru harcı (asıl davada), 24.30 TL (Birleşen davada), 3.75 TL vekaletname harcı, 1.200.00 TL bilirkişi ücreti , 568,10 TL Adli Tıp Kurumundan (22.09.2017 tarihli) alınan rapor için ödenen ücret , 500.00 TL Adlı Tıp Kurumundan alınan (13.11.2015 tarihli) alınan rapor için ödenen ücret , 400.00 TL hesap bilirkişisi için takdir edilen bilirkişi ücreti, 350.00 TL kusur oranının tespiti için takdir edilen bilirkişi ücreti,1.173.50 TL tebligat, müzekkere ve dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilme gidiş dönüş ücretleri olmak üzere toplam 4.243.95 TL yargılama giderinin asıl ve birleşen davaların kabul ve red oranları gözetilerek takdiren 3.094.69 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Asıl davada davalı Sigorta şirketi tarafından yapılan 8.00 TL tebligat giderinin davanın red ve kabul oranı gözetilerek takdiren 2.17 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davalı sigorta şirketi üzerinde bırakılmasına,
Birleşen davada ve asıl davada davalılar—- tarafından yapılan 70.00 TL giderin davaların red ve kabul oranları gözetilerek takdiren 18.96 TL sinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-VEKALET ÜCRETLERİ :
Asıl davada, hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 7.243.11 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Asıl davada reddedilen miktar üzerinden davalılar yararına tayin ve takdir edilen 2.725.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekille temsil edilen davalılara verilmesine,
Birleşen davada aynı tarifenin 10/2 madde hükmü uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 2.725.00 TL nispi vekalet ücretinin birleşen davanın davalılarından alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen davanın reddedilen miktarı üzerinden aynı tarife aynı madde hükmü uyarınca davalılar yararına tayin ve takdir edilen 2.725.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak birleşen dosya davalılarına verilmesine,
9-Asıl ve birleşen dava dosyasında taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve istemde bulunmaları halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, asıl ve birleşen davacı vekilinin yüzüne karşı asıl davalı —- vekili ve asıl ve birleşen davalılar —- vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.