Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1010 E. 2019/1160 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1010 Esas
KARAR NO: 2019/1160
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/09/2018
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete — poliçe ile kasko sigortası ile sigortalı bulunan davacı …’ in malik ve işleteni olduğu—–plakalı aracın —- tarihinde hasarlandığını, kasko sigortacısının sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimselerin kastı dışında kusurları ile meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, —- plakalı araçta KDV dahil —-TL hasar meydana geldiğini, fatura olsun veya olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ nin de zarar görene ödenmesi gerektiğini, müvekkil davacının aracını kendi imkanları ile bir başka serviste tamir ettirdiğini ve bu servis tarafından iskonto yapılmadığını, bu nedenle ekspertiz raporunda belirtilen— TL iskonto uyulanmadan yapılmadığını, bu nedenle ekspertiz raporunda belirtilen — TL iskonto uygulanmadan davacının gerçek zararının belirlenmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili tarafından hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporu alındığını ve bu rapor için — TL ekspertiz ücretini ödendiğini, davalı … şirketine —–tarihinde başvuru yapıldığını, kasko sigortası genel şartları 3.3.4.1 maddesi gereğince tazminat ödeme borcunun herhalde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra müuccel olduğunu, bu madde uyarınca davalı … şirketinin — tarihinde temerrüde düştüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik — TL ödenmeyen hasar bedelinin temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili — tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacı tarafın dava dilekçesinde hasar bedelinin belirlendiğini belirttiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete başvurusu üzerine ödeme yapılması için 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Kanun gereğince —- formunun gönderilmediğini, bu yükümlülüğünün yerine getirilmeden kötü niyetli olarak dava açıldığını, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç 5 gün iş günü içinde sigortacıya bildirimde bulunulmadığını, bu sebeple araç üzerinde gerekli değerlendirme yapılmasının engellendiğini, hasar onarım bedelinin fahiş olduğunu, — bedeli talebinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili — tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur durumu ile davalı tarafın hasar bedeli zararından sorumlu olup olmadığı, davalı … şirketine başvuru yapılıp yapılmadığı, davacı tarafın bildirim ve ihbar yükümlülüklerine itibar edip etmediği, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, hasar bedeli tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: 6102 sayılı TTK’nın 1473/1. maddesindeki “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Dosyada mübrez —- tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre; …’ in sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile dava dışı —- in sevk ve idaresindeki — plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez — tarihinde — tarafından tanzim edilen — incelendiğinde; poliçenin — tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının …, sigortalanan aracın — marka — plakalı araç olduğu anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi ve Sigorta Uzmanı bilirkişi — havale tarihli heyet raporunda özetle; Davacının —plakalı arazi taşıtının KDV dahil — TL onarım bedelini talep edebileceği, kaza tarihinin — eksper raporu tarihinin— olduğu dikkate alındığında, onarımının tamamlanması sonrasında sigorta şirketine hasarın ihbar edildiği ve sigorta şirketine inceleme imkanını tanımadığı, davacı … ettirenin yaptırdığı ekspertiz incelemesi ücreti olan — TL’ yi davalı … şirketinden talep edilebileceği, davacı tarafça davalı … şirketine — tarihinde müracaat edildiği, bu müracaata ilişkin tebliğ evrakının dosyaya sunulduğunun anlaşıldığı, davalı … şirketi TTK 1427 maddesi uyarınca ihbardan 45 gün sonra — tarihinde temerrüde düştüğü, davacının yasal faiz talep ettiğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, trafik kazası tespit tutanağı, Hasar Dosyası, kasko poliçesi, Bilirkişi Raporu, Islah/talep artırım dilekçesi, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; — tarihinde dava dışı —— sevk ve idaresindeki ———-plakalı araç ile davacı …’in sevk ve idaresindeki — plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacı aracında —- TL hasar bedeli zararının bulunduğu, ayrıca bilirkişi raporuna göre hasar ile kaza arasında uyumsuzluk bulunmadığının tespit edildiği, davalı tarafça davacının süresinde bildirimde bulunmaması nedeniyle davalı sigortanın yükümlülüklerinde artış olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir ispat bulunmadığı, bu nedenle davalı … şirketinin kasko sigortası ile sigortaladığı araçta meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, buna karşın kasko şirketine müracaat edilmeden önce ekspertiz işlemi yaptırıldığından bu masrafın oluşmasında davalı … şirketinin kusuru bulunmaması nedeniyle ekspertiz ücretine ilişkin talebin yerinde olmadığı, davacı tarafın kazaya karışan aracının ticari araç olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle ıslah dilekçesinde de avans faizi talep edilmiş olduğu nazara alındığında alacağa temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, davalı … şirketinin —tarihinde müracaat edilmesi nedeniyle müracaattan itibaren — gün sonra —- tarihinde temerrütün oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Hasar bedeli tazminatı —- TL’ nin — tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ve davalı … şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harcın ıslah harcı 372,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 1.810,83 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.402,93 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 60,50 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL, olmak üzere toplam 1.260,50 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.249,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 35,9 TL, ıslah harcı 372 TL ile birlikte, eklenerek sonuç olarak 1.656,90 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 11,50 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.181,08 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 250,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘a verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, reddedilen kısım yönünden kesin, kabulüne karar verilen kısım yönünden gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2019