Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1001 E. 2020/71 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1001 Esas
KARAR NO : 2020/71

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/06/2016
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu —–havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —- sıralarında —– izleyerek ———- yolu yönüne seyretmekte olan … yönetimindeki —- plakalı araç km ——- plakalı çekici ve buna bağlı——- plakalı asfaltlama makinası yüklü yarı römorkun dışına sarkan çıkıntılarına çarptığını, kazanın yaralanma ve maddi hasarlı olarak sonuçlandığını, kaza yapan aracın poliçe bilgilerine göre kazaya sebebiyet veren aracın …. tarafından ——-nolu poliçe ile …. tarafından sigorta ettirildiğini, kazada —- plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun m. 65/1(yükün, her çeşit yolda ve yolun her eğiminde dengeyi bozacak, yoldaki bir şeye takılacak ve sivri çıkıntılar hasıl edecek şekilde yüklenmesi), 65/1-f(ağırlık ve boyutları bakımından taşınması özel izne bağlı olan eşyanın izin alınmadan yüklenmesi, taşınması ve taşıttırılması) ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’ nin 128. Maddelerininh ihlal ettiğini ve gerekli önlemleri almadığından kusurlu olduğunu, bu nedenle sürücü … ——— nin KTK gereği sorumlu olduğunu, işbu kaza neticesinde maddi zarara uğrayan müvekkili …, davalı işletene karşı defalarca kez zararını karşılanması konusunda talepte bulunmasına karşın dava tarihine kadar bir neticeye varılamadığını, kaza sonucu beş kişinin yaralandığını, müvekkilinin ————— … ——– hamile olduğu ve erken doğum yaptığını, aracın kullanılamaz hale geldiğini, dolayısıyla maddi ve manevi zararlarının bulunduğunu, yargılama sonuna kadar davalı işleten ve sürücüsünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve İstanbul —–. Boğaz köprüsü inşaatının———- bulunan şantiyesindeki çalışmaların tedbiren durdurulmasına karar verilmesini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu —– havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: davalı —— husumet itirazlarının yerinde olmadığını, davalı …. dava öncesinde sigorta şirketine başvurma dava şartını yerine getirilmediğinden ötürü davanın şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiş ancak müvekkilinin davalı … şirketini Beşiktaş —— Noterliği’ nin ——- yevmiye numaralı ihtarnamesiyle temerrüde düşürdüğünü ancak sigorta şirketinin bu kapsamda süresi içerisinde müvekkile bir cevap vermediğini beyanla ve dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı …. vekili Mahkemeye sunduğu—- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacıların huzurdaki davayı kazaya sebep olan aracın sigortasının müvekkili şirket tarafından yapıldığı gerekçesiyle müvekkili şirkete de yönelttiğini, halbuki müvekkili şirketin gerek kazayla gerek bahse konu araçla gerekse de diğer davalılarla hiçbir bağlantısının bulunmadığı, poliçe sorgulama ekranında da görüleceği üzere davacıların belirttiği sigorta poliçesi numarasının doğru olduğu ancak sigortalı müvekkili şirket değil diğer davalı … olduğunu, dava konusu olayda müvekkili şirketin gerek kusurlu olmadığı gerekse de araç işleten konumunda olmadığının açık olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili Mahkememeye sunduğu ——– havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili Mahkemeye sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının dava öncesinde sigorta şirketine başvurma dava şartını yerine getirmediğini, şirket nezdinde ——– sayılı Karayolları ZMSS Poliçesi ile sigortalı bulunan —- plalkalı aracın 30/04/2016 tarihinde karışmış olduğu kazada başvurucunun — plakalı aracın değer kaybı ve araç hasarına uğraması nedeniyle müvekkili şirkete tazminat talebinde bulunması üzerine — araç hasarı rücuen tazminat hasar dosyası açıldığını, değer kaybından ötürü dava öncesinde şirkete başvuru yapılmadığını, dava konusu aracın pert olması nedeniyle değer kaybı tazminatının istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, değer kaybı zararı talebine esas olan satış fiyatının belirlenmesinde aracın hasar görmüş olup olmaması dışında birçok faktör bulunduğunu beyanla dava konusu kazadan ötürü tüm teminatlarının ödenmiş olması hususu dikkate alınarak müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili Mahkemeye sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle:Davalı müvekkili ile——— tarihinde 6 aylık süre ile “——— kullanılmak üzere müvekkiline ait —-plakalı çekici ile buna — ———–kiralanması ve kullanılması amacıyla sözleşme imzalandığını, işbu sözleşmenin süresi —— tarihli ek sözleşme ile 3 ay daha uzatıldığını, —— arasında kurulan bir adi ortaklık olduğunu, Borçlar Kanunu’ nun 620 ve devamı maddeleri ile TTK’ nun ilgili hükümleri gereği adi ortaklıkları tüzel kişiliği bulunmadığını, bu sebeple taraflar arasındaki 26/03/2016 tarihli söz konusu kiralama sözleşmesinden anlaşılacağı üzere dava konusu kazanın meydana geldiği — tarihinde müvekkile ait ———— plakalı çekici ile buna bağlı ———- ——— yürütmekte olduğu “—————-kullanılmak üzere uzun süreli kiralanmış olduğundan adı geçen araçların —– dava konusu kazanın meydana gelidği—— tarihinde müvekkili————- doğrultusunda normal mesai saati bitmiş olmasına rağmen gece mesaiye bırakıldığını, çekici ve buna bağlı ——- inşaatı için ———– yetkililerinin —– parçalarını sökmeden müvekkile ait çekici ve ———— yüklemenin yapıldığını ve bu şekilde nakliyesini istediğini, müvekkilinin yükün —— parçalarının sökülmesi gerektiğine ve gerekli diğer——- alınmasına ilişkin uyarılarını dikkate almayan——- firmasının yükün güvenli bir şekilde nakli için gereken tedbirlerini almamış önde ve arkada ——- bulundurması gerekirken sadece ön tarafta —- bulunmayan —– bulundurmak suretile yükün nakliin sağlamaya çalıştığını, bu şekilde yola devam edildiği sırada karşı yönden araçların geldiğini farkeden müvekkili kendi imkanları ile güvenlik tedbileri almaya çalıştığı ve sevk ve idaresinde bulunan çekici ile buna bağlı —— karşı yönden gelen araçların rahatça geçebilmesi için yolun sağ tarafına çekerek durduğu ve araçların geçişini beklediğini, o esnada karşı yönden aşırı hızla seyir halinde olan ———— marka araç ile çekicinin altına girdiği ve istenmeyen dava konusu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, her ne kadar ilgili kaza tespit tutanağında davacı …’ ın kazanın oluşumunda herhangi bir ihlalinin olmadığı belirtilmiş ise dekazanın meydana gelmesinde davacının sevk ve idaresinde olan aracın aşırı hızla seyir etmesi de büyük bir etken olduğunu, diğer yandan davacıların basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralandıklarını, davacıların uzuv veya organ kaybı, hayati tehlikeye düşürecek derecede ağır yaralanması veya organlarında işlev kaybı, sikolojik travma söz konusu olmadığını, dolayısıyla davacı taraflarca talep edilen tazminat miktarlarının fahiş ve çok yüksek olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 28/01/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. ve ————– vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
İstanbul Anadolu ——. Asliye Hukuk Mahkemesi —- Esas sayılı dosyasında verilen—– tarihli görevsizlik kararı sonrası yargılamaya mahkememizin belirtilen esas numarası ile devam olunmuştur.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve hasar/zarar miktarı ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, hasar bedeli, tedavi giderleri, çekici ve noter masrafı, araç mahrumiyet tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan ——– tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; …’ in sevk ve idaresindeki ———- sevk ve idaresindeki ———— plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez ————– tarihinde …. tarafından tanzim edilen Karayolları ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin —- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının …, sigortalanan aracın ——— plakalı araç, poliçe limitinin maddi araç başına ——– kişi başına sağlık gideri ——– ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle ———- plakalı aracın ise davacı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Mal sahibi … ile kiracı——– arasında imzalanan —- tarihli—- — plakalı ———————– tarihleri arasında geçerli olmak üzere kira sözleşmesinin 3 ay uzatıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul —— tarihli raporu incelendiğinde; …’ın vücudunda ” tıbben yaralanma” olarak değerlendirilebilecek —- tanımlanmadığının tespit edildiği rapor edilmiştir.
Dosyada mübrez 18/07/2016 tarihli mutabakatname incelendiğinde; aracın rayiç değerinin 44.000,00 TL tespit edilerek 17.671,00 TL sovtaj bedeli üzerinde mutabık kalınarak 26.329,00 TL sigorta tazminatı üzerinde mutabık kalındığı hususunda —— anlaşmış olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul —– sayılı KUSUR raporuna göre; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki çekici araçla, gece vakti gerekli tedbirleri tam olarak almadan karşı şeride taşaak yük taşımaması gerektiği halde bahsedilen bu hususa riayet etmemiş, gece karanlığında taşıdığı yükün bir kısmı karşı şeride ihlal edecek şekilde olmasına rağmen tehlike arzeder şekilde ilerleyerek olaya sebebiyet vermiş olup asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki otomobille kendi şeridinde seyri sırasında meydana gelen olayda mevcut şartlar itiabrı ile alacak bir önlemi olmadığını, ayrıca olayda etkenlik arzedecek herhangi bir trafik kural ihlali de görülmediğinden atfı kabil kusurun olmadığını beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 27/12/2018 havale tarihli raporunda özetle; davalı sürücü … % 100 asli kusurlu, davacı sürücü …’ ın kusursuz olduğunu, davacının araç yoksunluğu nedeni ile ödediği araç kiralama bedelleri toplamı 3.800,00 TL olduğunu, davacı tarafından talep edilen çekici ücreti ile ilgili bir belgeye rastlanılmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti 26/06/2019 havale tarihli ek raporunda özetle; davalı sürücü … % 100 asli kusurlu, davacı sürücü …’ ın kusursuz olduğunu, davacının onarım süresinin iki yıl olduğunu, davacının araç mahrumiyeti nedeniyle uğramış olduğu zararın 3.800,00 TL olduğunu, davacı tarafından talep edilen çekici ücreti ile ilgili bir belgeye rastlanılmadığını beyan ve rapor etmiştir.
ATK kusur raporu, bilirkişi kök ve ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Manevi Tazminat
Anılan Kanunun 56/1. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay ——–. Hukuk Dairesi’nin ——-Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(İstanbul BAM ——. Hukuk Dairesi’nin —— Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.——-şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
TEDAVİ GİDERLERİ
Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. (KTK Madde: 98) SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderleri dışında kalan tedavi harcamalarından ise sigortacı sorumludur.(Yargıtay —– Hukuk Dairesi—— Karar Sayılı İlamı)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller,———————— savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; —- tarihinde davalı …’in sevk ve idaresindeki —– plakalı çekici ve buna bağlı —- plakalı —– sevk ve idaresindeki ——————— plakalı aracın karıştığı yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kazada davacı …——yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ in %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ ın ise kusursuz olduğu, ceza dosyasında alınan 12/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda davacı …’ ın tali kusurlu olduğunun tespit edildiği ancak bundan sonra alınan —–Trafik İhtisas Dairesi kusur raporunda ve İstanbul Anadolu —– Asliye Hukuk Mahkemesinin—- Esas sayılı dosyasında alınan —- tarihli bilirkişi raporunda davacı sürücü …’ ın kusursuz olduğunun tespit edildiği, kazaya etkisi olan diğer kişilere atfedilen kusur tespitlerinin rücu halinde iç ilişkide önem arz ettiği, bu nedenle mahkememizce alınan kusura ilişkin bilirkişi raporlarının yerinde olduğu, davalı … şirketince davadan sonra ——- mutabakatnameye istinaden davacıya ———- tazminat ödediği, bu ödemenin her iki tarafında kabulünde olduğu, hasar bedeline ilişkin davanın davadan sonra yapılan ödeme ile konusuz kalmış olduğu, ancak davalı tarafın yargılama masrafı ve vekalet ücreti nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği, çekici bedeline ilişkin herhangi bir fatura da sunulmamış olduğundan çekici hizmeti alındığı hususunun ispatlanamadığı, bu nedenle bu istemin yerinde olmadığı, otopark ücreti ile ilgili olarak yapılan istem yönünden ise aracın otoparka götürülmesini gerekli ve haklı kılan herhangi bir delil sunulmaması nedeniyle bu istemin de yerinde olmadığı, davacı …’ ın kaza nedeniyle yaralanması bulunmadığı ayrıca dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan fişlerin davaya konu trafik kazası ile ilgili olduğu hususunun da ispatlanamadığı nazara alındığında bu istemin de yerinde olmadığı, davacı … —– maddi tazminat davası bulunmadığından bu hususta herhangi bir değerlendirilme yapılmasına gerek bulunmadığı, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan —– tarihli bilirkişi heyeti ek raporuna göre davacının araç yoksunluğu nedeni ile 3.800,00 TL zarara uğradığı, noter masrafının ise yargılama masrafı olarak değerlendirilmesi gerektiği, kaza nedeniyle davacı …’ ın herhangi bir yaralanması bulunmadığından TBK 56. Maddede düzenlenen manevi tazminatın şartlarının oluşmadığı, davacı … —— Şube Müdürlüğünün —- tarihli raporuna göre kaza nedeniyle sol dizde lateralde yaklaşık 0,2×0,2 cm kadar——–mevcut olduğu rapor edildiğinden yaralanma nedeniyle duyulan acı, elem ve ızdırap karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı …—- lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davalı sürücü …’ in davacı tarafın maddi ve manevi zararından haksız fiil hükümlerine göre, —- plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı … şirketinin davacı tarafın maddi zararından (araç mahrumiyet zararı hariç) kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, her ne kadar—– —– husumet yöneltilmiş ise de dosyaya sunulan—— tarafı olmaması, ayrıca sözleşmenin tarafı olan adi ortaklığı oluşturan şirketler arasında da bulunmaması nedeniyle———-pasif husumetinin bulunmadığı, kabulüne karar verilen tazminat kalemleri yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, tazminat alacağına haksız fiil tarih itibarı ile yasal faiz uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak hasar bedeline ilişkin davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, çekici bedeli ve otopark gideri ile tedavi giderine ilişkin davanın reddine; araç mahrumiyetine ilişkin davanın davalı ….yönünden reddine, davalı … yönünden kabulüne, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının reddine, davacı … ———-tarafından açılan manevi tazminat davasının davalı … yönünden kısmen kabulüne, davalı ….yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davalılar …. ve … yönünden hasar bedeline ilişkin davanın konusuz kalması nedeniyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Çekici bedeli ve otopark gideri ile tedavi giderine ilişkin davanın REDDİNE; araç mahrumiyetine ilişkin davanın davalı ….yönünden REDDİNE, davalı … yönünden KABULÜNE, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının REDDİNE, davacı … ———–tarafından açılan manevi tazminat davasının davalı … yönünden KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, davalı ….yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Araç mahrumiyet tazminatı —— kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..——– verilmesine,
3-Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak ——manevi tazminat namı ile kaza tarihi olan 30/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘den alınarak davacı ..—————
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 683,10 TL harcın alınması gerekli olan 3.316,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.633,35 TL karar ve ilam harcının -davalı … şirketinin sorumluluğu ——– ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ——–..’ den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri ——- olmak üzere toplam 2.079,05 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 505,00 TL yargılama masrafından, davalı … tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 100 TL yargılama masrafından kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 76 TL’nin, mahsubu ile kalan 429,00 TL’ye peşin harç 683,10 TL, eklenerek sonuç olarak 1.112,1 TL’nin -davalı … şirketinin sorumluluğu 1.023,69 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar —————— müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.574,00 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına, davalı …’ in yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 24,00 TL’nin davalı ‘nin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafın davalı ….yönünden yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı ….’ nin yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 100,00 TL’ nin davacılardan alınarak davalı ….’ ye verilmesine,
8-Davacı tarafça davalı …—– yönünden yapılan 187,11 TL noter ihtarname gideri ile 22,00 TL ihtarname tebliğ gideri olmak üzere toplam 209,11 TL’ nin kabul/red oranına göre 192,49 TL’ sinin —– alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan 16,62 TL’ nin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
9-Hasar bedeline ilişkin maddi tazminat davası yönünden davacı …’ın yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– 6/1 maddesi uyarınca 3.260,00 TL avukatlık ücretinin davalılar ————– müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ a verilmesine,
10-Araç mahrumiyet tazminatına ilişkin maddi tazminat davası yönünden davacı …’ın yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ———-uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalı …’ den alınarak davacı …’ a verilmesine,
11-Maddi tazminat davası yönünden davalı … ———-… yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ———– uyarınca 3.400,00 ————— kalan 1.365,11 TL’ sinin davalı …—————verilmek üzere davacı …’dan tahsiline,
12-Red sebebi farklı olması sebebiyle davalı …. Yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan———-‘ nin 7/2 maddesi uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacı … ‘dan alınarak davalı ….’ ye verilmesine,
13-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar … ve …. yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——– 10/3. maddesi uyarınca———— avukatlık ücretinin davacı … ‘dan alınarak davalılar … ve ….’ ye verilmesine,
14-Davacı … ——- tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——- uyarınca 750,00 TL avukatlık ücretinin davalı …’ den alınarak davacı … ——— verilmesine,
15-Davacı …————–tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar … ve …. yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- 10/3. maddesi uyarınca 750,00 TL avukatlık ücretinin davacı …——- alınarak davalılar … ve ….’ ye verilmesine,
16-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceği ve infazının durdurulamayacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı