Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/993 E. 2019/1040 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/762
KARAR NO: 2019/1039
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/07/2017
KARAR TARİHİ: 06/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle , müvekkili şirketin cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul Anadolu 9.icra müdürlüğünün —– esas sayılı icra dosyasında icra takibi başlattığını, davalı borçlunun somut bir dayanağı olmayan ve haksız, mesnetsiz itirazları üzerine takibin durduğunu, müvekkili ile davalının —- yıllarında aktif ticari ilişkilerinin bulunduğunu, davalı tarafa nuhtelif demir ve çelik ürünleri satıldığını, davalının —yılına kadar cari hesap borcunun bir kısmını ödediğini, ancak kalan cari hesap borcu olan – TL nin ise ödenmediğini , davalının- yılına kadar cari hesap mutabakatını imzalayarak borcun varlığını kabul etmiş olduğunu, – yılından sonra —- tarihi itibariyle mutabakat formunda borcunun bulunmadığını beyan ettiğini, davalının bu beyanının dayanağının bulunmadığını, ticari defterler incelendiğinde bunun anlaşılacağını belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ayrıca alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, dava konusu fatura alacaklarının karşılıklı anlaşma sonucunda davalı şirket ortağı——- adet tapunun davacı şirket yetkilisi /çalışanı —-devir edilerek kapatıldığını, —– —- arsa ile ———- arsa ve—– parselde kain—- arsanın —- tarihinde —– tapu devrinin sözlü mutabakat sonucu yapıldığını, mutabakat metninde —— tarihinde bakiyenin sıfır olduğunu , davanın haksız ve kötüniyetli olarak açıldığını belirterek reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesap bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu 9 İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhine “cari hesap alacağı ” açıklaması ile ——— TL asıl alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve taraf şirketlere ait tüm ticari defter kayıt ve dayanakları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve yargıtay denetimine açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı şirket yargılama sırasında İstanbul Anadolu 2 ATM’nin —- Esas sayılı dava dosyasında ——- tarihi itibariyle iflas ettiği anlaşıldığından iflas müdürlüğünün işbu davaya devam edip etmeyeceği belirlenerek iflas müdürlüğünün davacı olarak işbu dava dosyasında yargılamada yer alması sağlanmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında var olduğu sabit olan ticari ilişki uyarınca davalının davaya verdiği cevap dilekçesi de nazara alındığında davacının davalıdan talep edebileceği bir bakiye alacağın bulunup bulunmadığıdır. Zira davalı cevap dilekçesinde; “Davaya konu fatura alacakları müvekkil şirket tarafından ödenmiş olup davacı şirket ile de karşılıklı anlaşma sonucu borç bakiyesi kapatılmıştır. Davalı şirket ortağı——– ait 3 adet tapu davacı şirket yetkilisi / çalışanı ——- devir edilerek borç bakiyesi kapatılmıştır…” şeklinde savunmada bulunmuştur. Davacı şirkete ait incelenen ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan —–TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu mali bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Davalı tarafın savunmasına konu edilen ve cari hesap borcunun kapatılması için – adet taşınmazın tapusunun devri ile ilgili hususta taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme sunulmadığı gibi iddia olunan taşınmaz tapularının ——– devralan —– davacı şirketin yetkilisi olmadığı gibi bu şirket tarafından bu kişiye verilmiş bir yetki yada vekaletname de davalı tarafça delil olarak sunulmamıştır.Dava dosyasında davacı tarafça sunulan mutabakat formlarından ;—- tarihli mutabakat metninde tarafların—- TL borç bakiyesinde mutabık oldukları, karşılıklı kaşe imza ile mutabık kaldıkları, – tarihli mutabakat metninde de tarafların aynı şekilde —- TL borç bakiyesinde mutabık kaldıkları, – tarihli ve – tarihli mutabakat metnininde de aynı şekilde —-TL borç bakiyesinde tarafların karşılıklı kaşe imza ile mutabık kaldıkları, davalı tarafın itirazının bulunmadığı, ——- tarihli mutabakat metinlerinde ise davalı tarafın cevaben borç bakiyesinin – olduğunu bildirdiği, dolayısıyla daha önce davacının davalıdan —– TL alacağı olduğu yönünde mutabık olunduğu halde davalının daha sonra bu borcun ödendiğinden bahisle borcunun olmadığını savunduğuna göre bu savunma uyarınca davalının davaya konu edilen davacı alacağının ödendiğini ispat etmesi gerekmektedir.Savunması doğrultusunda davalının sunduğu 3 adet tapu kayıtlarına göre işlem tarihinin — olduğu, devredenin ——devralanın —- olduğu, davacı şirketin muhasebe kayıtlarında bu yönde bir kaydın bulunmadığı, davalı tarafça borcun bu taşınmazların tapu kayıtlarının davacıya ya da onun yetki vereceği 3. Kişiye devredilmesi sureti ile ödeneceği yönünde yazılı bir sözleşme, – —- davacı şirketin yetkilisi olmadığı için davacı şirket tarafından bu yönden bu kişiye verilmiş bir vekaletname ya da yazılı bir talimat sunulmadığı gibi davalı tarafın — tarihinden —-tarihine kadar davacının alacaklı olduğu yönünde mutabık olması nazara alınarak davalının bu yöndeki savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere göre davacının takip tarihi itibari ile davalıdan —- TL alacağı bulunduğu, davalının savunmasına göre bu borcu ödediğini yazılı delille ispatlayamadığı vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden yıllık %10,75 ve değişen oranlarda avans faizi de uygulanmak sureti ile DEVAMINA,
2-Alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 27.498,88 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.861,83.-TL harcın mahsubu ile eksik alınan 22.637,05 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 4.897,83 TL harç masrafı, 1.000 TL bilirkişi ücreti ile 168,75 TL tebligat ve müzekkere gideri toplamı olan 6.066.58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir edilen 30.052,08 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak vekille temsil edilen davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştikten sonra ve taraflarca talep edilmesi halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2019