Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/973 E. 2019/1120 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/973 Esas
KARAR NO : 2019/1120

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 18/09/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; …’ ın ——- abonesi olduğu ve ——- sözleşme hesap numaralı aboneliğine ait enerji bedeline karşılık olduğunu belirttiği fatura bedellerini ödememiş olduğunu, bu sebepten taraflarınca davalı aleyhine ödenmediğini iddia ettiği fatura bedelinin tahsili amacıyla İstanbul Anadolu ——– Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibinin başlatıldığı ve davalının ise 16/12/2014 tarihli dilekçesi ile işbu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz etmiş olduğu gerekçesiyle davalının haksız ve yersiz olduğunu belirttiği itirazının iptali ile iddia ettiği asıl alacağa uygulanacağını belirttiği % 16,80 yıllık, 6183 sayılı yasa gereği değişeceğini belirttiği oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme faizi tutarına işleyeceğini belirttiği % 18 Katma Değer Vergisi ile birlikte takibin devamına, davalının % 20′ den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21/11/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafın davalının elektrik kullanımı nedeni ile ödenmeyen fatura alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2014/20882 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 10/11/2014 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 15/12/2014 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen abonelik sözleşmesine göre; …’ a ait —— sözleşme numaralı aboneliğin ——– adresinden gerçekleştiği ve aboneliğin—— tarihinde başladığı ve — tarihinde sona erdiği anlaşılmıştır.
Elektrik Mühendisi bilirkişi 08/10/2018 Havale tarihli raporunda özetle; Davacının iddia ettiği ve icra takibinde bulunduğu alacağına dayanak olabilecek son ödeme tarihinin belirtildiği davalının ——– sözleşme hesap numaralı aboneliğine ilişkin elektrik tüketim faturasının mahkemece davacı kurumdan talep edilmesi gerektiği, takibe konu faturanın dava doyasına sunulduğunda takibe konu alacağın hangi döneme ait olduğunun tespiti ile birlikte davacı tarafından alacak talebinde bulunulan ve davalının ——–sözleşme hesap numaralı aboneliğine ilişkin olarak davacı kurumun kendisi olan ——— mahkemenin —–tarihli yazısına cevaben mahkemeye göndermiş olduğu ——– tarihli cevap yazısına göre davalının takibe konu olan ——- sözleşme numaralı aboneliğinin —— tarihinde başladığı ve 23/03/2009 tarihinde sona erdiği dikkate alındığında davacının takibe konu olan iddia ettiği alacağının davalının aboneliğinin başlama ve sona erme dönemleri içerisinde kalıp kalmadığı durumuna göre mahkemece tarafınca verilmiş olan görev çerçevesinde tarafından değerlendirme yapılarak rapor hazırlayabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Elektrik Mühendisi bilirkişi ——– Havale tarihli ek raporunda özetle; davacının davalı aleyhinde başlatmış olduğu icra takip talebinde borcun sebebini —— nolu müşteri, —— nolu sözleşme hesabına ait enerji tüketim bedelidir.” şeklinde belirtmiş olmasından davalının müşteri numarasının —- sözleşme hesap numarasının ise—- olduğu, dolayısıyla davacı tarafından dava dosyasına icra takibine dayanak olarak sunulmuş olan dokut adet faturada yer alan müşteri numarasının icra takip talebinde belirtilmiş olan —- nolu müşteri ve ——nolu sözleşme hesabı numarası olmadığı, aksine bu dokuz adet faturada müşteri numarasının —— olarak yazıldığı, davacının iddia ettiği ve icra takibinde bulunduğu davalının —- nolu müşteri ———- nolu sözleşme hesabına ait alacağına dayanak olabilecek davalının ——- nolu sözleşme hesap numaralı aboneliğine ilişkin elektrik tüketim faturasının mahkemece davacı kurumdan celp edilmesi gerektiği, davalının davacı kurum nezdinde ki—– nolu müşteri —— nolu sözleşme hesabına ait aboneliğine ilişkin üzerinde—– nolu müşteri,—- nolu sözleşme hesabı numaraları yazılı olarak belirtilmiş olan abonelik sözleşmesinin ve belgelerin mahkemece davacı kurumdan celp edilmesi gerektiği, davalının takibe konu olan ———sözleşme numaralı aboneliğinin 28/03/1988 tarihinde başladığı ve 23/03/2009 tarihinde sona erdiği dikkate alındığında davacının takibe konu olan iddia ettiği alacağının davalının aboneliğinin başlama ve sona erme içerisinde kalıp kalmadığı durumuna göre mahkemece tarafına verilmiş olan görev çerçevesinde değerlendirme yapılarak rapor hazırlanabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, abonelik sözleşmesi, aboneliğe ilişkin elektrik kullanım faturalarını gösterir döküm, takip dosyası, bilirkişi kök ve ek raporu iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında enerji tüketim bedeline dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasında elektrik aboneliği sözleşmesi bulunduğu, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan döküme göre 2008 ve 2009 yıllarında çeşitli tarihlerdeki tüketim faturaları nedeni ile davalının 988,90 TL açık hesabının bulunduğu, davacı tarafından celbedilen faturalar arasında dökümde yer almasına rağmen 22/05/2008 tarih ve 16,00 TL bedelli fatura ile 20/03/2008 tarih ve 145,00 TL bedelli faturanın bulunmadığı, yine celbedilen faturalar arasında bulunan 21/07/2008 tarih ve 46,90 TL bedelli faturanın da takibe esas alınan dökümde yer almadığı, dökümde yer alıp faturası sunulan alacak miktarının 827,90 TL olduğu, davalı tarafın bu faturaları ödediğini iddia ve ispat edemediğini, her ne kadar bilirkişi raporunda takip dosyasına bildirilen müşteri nosu ile dosyamızda gönderilen faturalardaki müşteri no’ sunun aynı olmadığı rapor edilmiş ise de dava dilekçesi ekinde sunulan dökümün takip dosyasında bildirilen —– nolu sözleşme hesabına ait olduğu, celbedilen faturaların da bu dökümde yer alan faturalar olduğu, bu nedenle davalının 827,90 TL yönünden icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve yersiz olduğu, davalı ile yapılan—–tarihleri arasında geçerli olan abonelik sözleşmesi dosyaya sunulmadığı gibi temerrüt halinde gecikme zammı uygulanacağına ilişkin fatura dönemlerini kapsar şekilde herhangi bir sözleşmenin de dosyaya sunulmadığı, bu nedenle asıl alacağa son fatura tarihi olan 20/03/2009 tarihinden takip tarihi olan 12/11/2014 tarihine kadar avans faizi uygulanması gerektiği, buna göre 20/03/2009-08/04/2009 tarihi arası 20 gün için % 27 faiz oranı üzerinden —— tarihi arası 64 gün için % 20 faiz oranı üzerinden 29,44 TL,—— tarihi arası 193 gün için % 19 faiz oranı üzerinden 84,33 TL, 22/12/2009-29/12/2010 tarihi arası 373 gün için % 16 faiz oranı üzerinden 137,25 TL, 30/12/2010-28/12/2011 tarihi arası 364 gün için % 15 faiz oranı üzerinden 125,56 TL, 29/12/2011-18/06/2012 tarihi arası 173 gün için % 17,75 faiz oranı üzerinden 70,62 TL, 19/06/2012-19/12/2012 tarihi arası 184 gün için % 16,50 faiz oranı üzerinden 69,82 TL, 20/12/2012-20/06/2013 tarihi arası 183 gün için % 13,75 faiz oranı üzerinden 57,87 TL, 21/06/2013-26/12/2013 tarihi arası 189 gün için % 11,00 faiz oranı üzerinden 47,81 TL, 27/12/2013-12/11/2014 tarihi arası 320 gün için % 11,75 faiz oranı üzerinden 86,47 TL olmak üzere toplam 721,59 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 827,90 TL asıl alacak ve 721,59 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 309,89 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 36,55 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 11,40 TL’nin, alınması gerekli olan 105,85 TL harçtan mahsubu ile bakiye 57,90 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 180,80 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 880,80 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 638,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 36,55 TL, eklenerek sonuç olarak 674,55 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 242,80 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca 1.549,49 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu ——İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kesin olarak açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.