Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/963 E. 2019/93 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/963
KARAR NO : 2019/93
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2017
KARAR TARİHİ : 05/02/2019
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 15/09/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Borçlu vekilinin ———- tarihli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——- tarihli ——– TL, ———- tarihli ——— TL, ——– tarihli ——– TL, —– tarihli —- TL, —— tarihli —– TL ve —- tarihli —– TL toplam ——- TL fatura alacağının tahsili için alacağın dayanağı tüm belgeleri ekleyerek icra takibi başlattığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, fatura bedellerine ilişkin ödeme yapılmadığını beyanla İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün———- E. Sayılı takip dosyasına vaki tüm itirazların iptaliyle, takibin devamına ve itirazın haksız olan davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davacı vekili ——– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ———– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafça müvekkili aleyhine dayanaksız ve kötü niyetli olarak takip başlatıldığını, dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesi ve delil listesinin HMK’ nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, dava dilekçesi içinde davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge ve evrakları sunmadığını, müvekkili ile davalı şirket arasında takip konusu borcu doğuracak nitelikte ticari ilişki, akdi ve cari hesap bakımından bir ilişkinin bulunmadığını, müvekkiline herhangi bir fatura tebliği yapılmadığını, davacı ile müvekkili arasında hukuki bir ilişkinin mevcut olmadığını, davacı tarafın ticari ilişkiye dair belgelerini dosyaya ibraz etmediğini, iddiasını ispatlayamadığını, davacının cari hesap içerisinde takip konusu gösterdiği faturaları müvekkili şirkete tebliğ etmediğinden ticari defterlerde yer almadığını, müvekkili ile davacı arasında bu faturalara dayalı herhangi bir ilişkinin mevcut olmadığını, davacının dava dilekçemde ticari ilişkinin içeriğinden tek bir kelime dahi bahsetmediğini, salt alacaklı göründüğünden bahisle itirazın iptali davasını ikame ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile muayyen belirlenebilir alacağın söz konusu olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekiline, sözlü yargılama ve hüküm duruşma gün ve saati bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının davalı taraftan faturaya dayalı olarak alacağının bulunup bulunmadığı, faturaların davalıya tebliğ edilip edilmediği, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün ————Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 06/07/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan —– tarihli ———– tarihli —- TL, —-tarihli —– TL,—– tarihli ———– tarihli—— TL ve —— tarihli — TL bedelli faturalar incelendiğinde, davalıya yönelik olarak toplam —— TL bedelli düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen davacı ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 11/09/2018 havale tarihli raporunda özetle; davacı şirket ticaret defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 145.781,57 TL alacaklı göründüğü, davacı alacağının dayanağı irsaliyeli faturalara konu malın/hizmetin davalıya teslim edildiğini gösterir bir belgenin dosya kapsamında bulunmadığını, faturaların davalıya tebliğ hususunun da dosya kapsamından belirli olmadığını, davacı lehine alacağa hükmedilmesi halinde takip tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
———– Vergi Dairesi ‘nin 17/09/2018 tarihli yazısı ekinde gönderilen davalı BA formları incelendiğinde, davacının takibe konu faturalarının davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Ticari Defterlerin Delil Kabiliyeti
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
Temerrüt
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Faiz
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
———— Bankasının önceki yılın ——— günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, ———— günü önceki yılın ———– günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur——-
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, fatura, takip dosyası, bilirkişi raporu, BA formları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emrifaturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 145,781,57 TL alacaklı olduğu, davalının herhangi bir mazeret bildirmeksizin ticari defterlerini inceleme için ibraz etmediği, buna karşın davalının B/A bildirimlerine göre davacının takibe konu faturalarının davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu halde davalının B/A formlarının aksini ispatlaması gerektiği(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 25/09/2014 Tarih, 2013/17556 Esas ve 2014/14166 Karar sayılı ilamı), bu yönde de bir ispat bulunmadığından davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün ————— Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 122.225,87 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibe konu asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 24.445,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.476,19 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 611,13 TL’nin alınması gerekli olan 8.349,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.261,93 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 1.476,19 TL, posta ve tebligat gideri 135,25 TL ve bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 2.311,44 TL yargılama masrafının davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 12.528,07 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu 25’inci İcra Müdürlüğünün ————- Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/02/2019