Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/959 E. 2019/574 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/959 Esas
KARAR NO : 2019/574

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 13/06/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 30/09/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —— Satış Sözleşmesi” ile Müvekkil Şirketin Davalı Şirketten 4 Adet İş Makinası ile 10 Adet Kamyon satın aldığını, müvekkil şirketin Sözleşmenin kurulmasını müteakip zilyetliğine geçen Sözleşme Konusu İş Makinalarından——————– — sigortalattırdığını, müvekkili şirketin sigortalattırdığı———- Seri Numaralı İş Makinesinde—- ayında Sigorta kapsamı dahilinde Hasar oluştuğunu, Sigorta Şirketine başvuru yapılarak Hasar Dosyası oluşturulduğunu, ekte sunulan faturalar ile Sigorta Şirketi adına düzenlenen Yansıtma Faturasının Sigorta Şirketine gönderildiğini, 30.09.2015 Tarihli Sözleşme ile ödenmesi gereken tüm bedellerin sözleşmede kararlaştırılan şekilde Davalı Şirkete ödenmiş olduğunu ve ödemelerin tamamlanmasını müteakip kendi adına tescil edilmeyen 4 Adet İş Makinasının kendi adına tescili için davalı şirketle iletişime geçilmiş ise de bundan sonuç alınamadığını, akabinde Adana ——–.Noterliği, ———- İhtarnameyle söz konusu———- Yükleyicilerin 7 gün içinde Devrinin verilmesini ihtar ettiklerini, ancak davalı şirketin bedellerini tahsil etmiş olmasına rağmen devirleri vermediğini, davalının söz konusu iş makinalarının devrini vermemesi nedeniyle, Sigorta Şirketinin gerçekleşen rizikonun bedelinin ancak davalı şirketin muvafakat vermesiyle müvekkil davacı şirkete ödenebileceğini ifade etmesi üzerine, müvekkil şirketin Adana ——–.Noterliğinden ——–İhtarameyle İş Makinalarının Devir ve Tescilinin yapılması gerektiği hatırlatılarak Sigorta Şirketine Riziko Bedelinin ödenmesi için Muvafakat Vermeleri, —- bedelinin davalıya ödenmesi halinde talep edileceğinin ihtar edildiğini, ancak davalı şirketin riziko bedelinin ödenmesi için gereken muvafakati vermediğini, Sigortalı İş Makinesinde meydana gelen hasar 200.358,17 TL olmasına rağmen Sigorta Poliçesi kapsamında uygulanan Muafiyet Klozları neticesinde Sigorta Şirketince Davalı Şirkete ne kadar ödeme yapıldığının taraflarınca bilinemediğini, davalının müvekkil şirkete sattığı İş Makinalarında meydana gelen Hasarın bedeli Müvekkil Şirketçe karşılanmış olmasına rağmen davalı şirketin muvafakat vermeyerek sigorta bedellerini tahsil etmesinin ve müvekkil şirkete iade etmemesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, Fazlaya ilişkin Talep ve Dava Hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 20.000,00 TL’ sinin Dava Tarihinden itibaren işleyecek—— birlikte davalı Şirketten tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 26/05/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 13/06/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 27/04/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil Davalı Şirketin karşı tarafa aralarındaki ticaretten kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, aksine çok yüklü miktarda alacaklı olduğunu, buna ilişkin Davalı ve Karşı Davacı oldukları İst. And. ———.ATM 2016/1128 E. Sayılı Davanın devam ettiğini, davacının İddialarının mesnetsiz olup, davacı yanca gönderilen İhtarnamelere karşılık olarak ————İhtarnamenin gönderildiğini ve gönderilen İhtarnamede; “————- kamyonun Devrinin Güven ilişkisi içinde Sözleşmenin 2.4.maddesine aykırı olarak Çekler taraflarınca tahsil edilmeden devirlerinin yapıldığını, bunun iyi niyetin göstergesi olduğunu, geriye kalan devirlerin ise araçlar üzerindeki—-kalktıktan sonra yapılacağını——— devrinin ise taraflarına haricen bildirildiği ve şifahen anlaşıldığı gibi Riziko ödemeleri devam ettiği ve ödemelerin bittiğinde devirlerinin yapılacağı konusunda anlaşıldığını, bahsi geçen 2 Adet ——– riziko ödemelerinin bittiğini ve taraflarına devrinin yapılacağını, Devir işlemlerin yapılabilmesi için şirket yetkilisinin gelmesi ve işlemleri tamamlaması gerektiği, Devri yapılmamış olan —- ise 2017 Mayıs ayında Riziko ödemeleri tamamlandığında devir işlemlerinin taraflarının katılımıyla tamamlanacağının” nın bildirildiğini, bunun üzerine Davacı Şirket yetkilisinin geldiğini ve—— İşleminin yapıldığını, ancak diğer 2 Araç için Riziko ödemesinin biteceği 2017 Mayıs Ayı beklenmek yerine bu haksız davanın açıldığını, müvekkil şirketin haksız bir kazanç elde etme amacı bulunmadığını, davacının bahsettiği 200.358,17 TL’ lik Hasar Parasının ise Müvekkil Davalı Şirketçe ödendiğini, Davacı tarafın cebinden çıkan bir masraf olmadığını, bu hususun Cari Hesap Tablosu, Ödeme Dekontu veya faturası, banka kayıtları gibi sunacakları her türlü delil ile sabit olacağını, yani Davacının tek taraflı yazdığı faturaların geçerli delil olmadığını ve kabul etmediklerini, davacı tarafın kendilerinden çıkmayan parayı kendileri ödemiş gibi göstererek haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, bununla birlikte müvekkil şirketin Davacı Şirketten yüklü miktarda alacağı olduğunu, Birleştirme talebinde bulundukları davada karşı davacı olarak davacı şirketin müvekkil şirkete uğrattığı zararların ve alacaklarının tazmininin istendiğini, bu alacak kalemleri sebebiyle davacının müvekkil şirketten hiçbir alacak hakkı kalmadığını savunarak ve İst. And. ———.ATM 2016/1128 E. Sayılı Dava dosyasıyla Dosyanın birleştirilmesi talebinde bulunarak, Fazlaya ilişkin tüm Hak ve Alacakları saklı kalmak kaydıyla, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 03/03/2017 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 13/06/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında 30/09/2015 tarihli “——- yapıldığı sözleşmenin 15.10.2015 tarihinde yürürlüğe gireceği 12.11.2017 tarihinde de sona ereceği, sözleşme uyarınca davacı karşı davalının —bölgesindeki maden ruhsatlı 1 ve 2 nolu kırma- eleme tesisleri ile 3 nolu eleme tesisinin işletmesini devraldığı, üretilecek agrega nın tamamının davalı karşı davacıya satılacağı hususlarında anlaşıldığı, davacı karşı davalının 2016 temmuz ayı faturalarının ödenmediğinden 01/09/2016 tarihinde ödeme yönünde davalıya ihtarname tebliğ ettiği, ödeme yapılmadığından bahisle 06/09/2016 tarihinde gönderilen ihtarname ile sözleşmeyi feshederek davaya konu icra takip dosyasını başlattığı, buna göre davacının takibe dayanak fatura uyarınca davalıdan bir alacağı bulunup bulunmadığı varsa miktarı karşı dava yönünden karşı davacının sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı haksız ise karşı davacının sözleşmenin feshinden kaynaklı ve sözleşmenin yürürlüğü sırasında sözleşmeye konu yerde kullanılan ürünler yönünden zararı bulunup bulunmadığı varsa miktarının ne olduğu noktasındadır.
DELİLLER :
-09/12/2018 tarihli makine kırılması sigorta poliçesi sureti,
-Adana ————. Noterliğinin 13/12/2016 tarihli ——– yevmiye nolu ihtarname sureti,
-İş makinası ve kamyon satış sözleşmesi,
-Fatura suretleri,
————— 17/01/2017 tarihinde —ödemenin yapıldığına ilişkin cevabi yazı,
-22/11/2018 tarihli mali müşavir bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, ticari satımdan kaynaklanan belirsiz alacak şeklinde açılan alacak davasıdır.
Davacı tarafından İstanbul Anadolu —-. Asliye ticaret mahkemesinin 2017/262 e sayılı dosyası ile açılan alacak davası İstanbul Anadolu —- Asliye ticaret mahkemesinin —— Sayılı kararı ile mahkememizin dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Dava dışı ——— 08/05/2017 tarihli cevabında —sayılı poliçeye istinaden 08/08/2016 tarihinde meydana gelen makine kırılması sebebiyle davalı …’ye 17/01/2017 tarihinde 116.867,00 TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
Mahkemece Sigorta uzmanı ve Mali müşavir bilirkişi heyetinden alınan 20/11/2018 tarihli raporda; dava dışı ————davalıya hasar ödemesi olarak ödediği 116.867,00 TL’yi davacıya ödemesi gerektiği rapor edilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile arttırılan kısım ile dava dilekçesinde talep ettiği miktarların birleştirilmesi sonucu, toplam 116.867,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, talep etmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; taraflar arasında 30/09/2015 tarihli iş makinesi ve kamyon sözleşmesi yapıldığı, sözleşme bedeli 2.500.000,00 TL’nin davacı tarafından davalıya ——— 500.000,00 TL olarak keşide edilecek çeklerle ödeneceği, iş makinesi ve kamyonların davalı adına tescilli oldukları, davacı şirket tarafından dava dışı——— sigortalısı davalı … sigorta ettiren davalı ——-olacak şekilde makine kurulması sigorta poliçesi yaptırdığı, iş makinesi ve kamyonların davacının kullanımında iken 08/08/2016 tarihinde hasara uğradığı, dava dışı sigorta şirketinin hasar bedelini 17/01/2017 tarihinde poliçede sigortalı gözüken davalı şirkete ödediği, davacının davalıya iş makinesi ve kamyonların tescilini vermesi için ihtarda bulunduğu, davacının davalıya olan ödemelerini zamanında yaptığı ve davalının hasar bedelini sigorta şirketinden aldığı 17/01/2017 tarihi itibariyle borcunun bulunmadığı, davalının iş makinelerinin onarımını yaptırdığına ve ödemede bulunduğuna dair belge sunamadığı, onarım bedelini davacının ödediği temerrüt tarihinin 17/01/2017 tarihi olduğu ancak davacının talebinin dava tarihinden itibaren faiz talep ettiği anlaşıldığından davacının davasına kabulü ile ıslahla arttırılan toplam 116.867,00 TL’nin dava tarihi 03/03/2017 tarihinden itibaren izleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, ıslah dilekçesi ile artırılan toplam 116.867,00 TL belirsiz alacak davasının dava tarihi olan 03/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Islah harcı 1.646,74 TL olarak yatırılan harcın, alınması gerekli olan 7.983,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.336,44 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu ıslah harcı 1.646,74 TL ile birlikte, posta ve tebligat gideri 84 TL, bilirkişi ücreti 1400 TL, olmak üzere toplam 3.130,74 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——— uyarınca 12.099,36 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekikinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.