Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/958 E. 2019/139 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/958 Esas
KARAR NO : 2019/139

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/09/2017
KARAR TARİHİ : 14/02/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 15/09/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından emtia nakliyat riskleri bakımından sigortalı —–firmasına ait ——- emtiasının ———— davalı sorumluluğunda ——- plakalı taşıtla taşıması sırasında hasarlandığı ve varma yerinde hasarlı teslim edildiğini, —- bomunda hasar tespit edildiğini, davacının sigortalısına hasar zararı tazmini için 21.10.2016 tarihinde 9.365,95 USD tazminat ödendiğini, TTK m.1472 gereği sigortalısına halef olduğunu, hasarın taşıma sürecinde meydana geldiğini, davalının gönderilen hasar tazmin rücu talebine olumlu cevap vermediğini, icra takibine de itiraz ettiğini, bu nedenle işbu davanın ikame edilmek durumunda kaldığını beyanla, İstanbul Anadolu——.İcra Müdürlüğünün 2017/3344 Esas sayılı icra dosyasında gönderilen ödeme emrine itirazın iptali, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14/02/2019 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 26/10/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: İcra dosyasına sunulan itirazlarda da belirtildiği gibi, davalının kusurunda kaynaklanan zararlarını davacı tarafın davalı yandan talep ettiği, haksız ve kötüniyetli olduğunu, davanın reddi ile davalı lehine %20’den az olmayacak kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde, Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İst. Anadolu ——İcra Dairesi ‘nin 2017/3344 Esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı davacı sigortanın dava dışı sigortalısının —— emtiyasının davalı tarafından yapılan taşıması esnasında meydana gelen hasar nedeniyle hasarını ödemesi üzerine TTK 1472 Maddesi uyarınca sigortalının haklarını halef olarak ödediği zararın, zarar verene rücu istemine ilişkin olup; davacı sigortanın sigortalısına ödeme yaptığı hasarın davalı tarafından yapılan taşıma esnasında meydana gelip gelmediği davaya konu hasarda tarafların kusur durumu, zarar miktarı ve davaya konu hasarın sigorta poliçesi kapsamında davalıya rücu edilip edilemeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3344 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 31/01/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 13/02/2017 Tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 09/07/2018 Havale tarihli raporunda özetle; Davacının meydana geldiğini iddia ettiği zararın CMR m.17/1 gereği taşıma sürecinde meydana geldiğinin sabit olmadığını, somut olayda, CMR m.30 şartlarına uygun süreleri de gözeterek yapılmış hasar ihbarı bulunmadığı gibi; taşıma senedinde veya taşıyıcının katılımı ile tutulmuş tutanakta CMR taşıma süreci hasarının teyit edilmediğini, dosyaya sunulan tutanak dikkate alınsa da; bu defa hasarın taşıma güvenliğine uygun olmayan yükleme-istifleme-sabitleme-ambalaj gibi hususlarda gerekli özenin gösterilmemesinden; yani kural olarak gönderenin tasarruf alanında yer alan işlemlerden kaynaklandığı, asli kusurun davacının sigortalısı üstünde olduğu, taşıma süreci hasarı olduğu kanaati halinde, davalının ancak %15 zarardan sorumlu tutulabileceği, bunun da nezaret yükümlülüğünün ihlali kaynaklı olabileceği, bu durumda davalının 1.404,89 USD tazminattan sorumlu tutulabileceği, Somut olayda sınırlı sorumluluk uygulamasına yer olmadığı, davacının, hasarın taşıma sürecinde meydana geldiğini ispat emesi şartı ile; takip tarihinden itibaren yıllık %5 CMR m.27 hükmü gereği temerrüt faizi İle rücu konusu edebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi 31/10/2018 Havale tarihli raporunda özetle; KÖK raporda varılan sonuç ve kanaatleri değiştirmeyi gerektirecek şekilde yeni bir sonuca varılmadığı, dayanak tutanak bakımından CMR m.17/1 ile düzenlenen taşıma sürecinde hasar meydana geldiği iddiasının CMR m.30 şartlarında sabit olmadığı; nezaret sorumluluğu bakımından kusur oranının tayininde nihai takdirin yüce mahkemeye ait olduğu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
İstanbul Anadolu —— İcra müdürlüğünün 2017/3344 e sayılı takip dosyasnnı celp edilerek incelenmesinde; ödeme emrinin borçluya 13/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği görüldü.
Davacı borçlu/davalının borca itiraz ettiğini öğrenmesi ile 1 yıllık hak düşürücü sürede İ.İ.K. 67. maddesine istinaden itirazın iptali davasını süresinde açmıştır.
Davalının, davacının dava dışı sigortalısına ait emtiayı CMR hükümlerine göre taşıdığı, taşıma sözleşmesine konu emtianın davacı … şirketi tarafından sigortalandığı ve hasara uğrayan emtianın hasar bedelini davacı … şirketinin ödediği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf konuları CMR hükümlerine göre taşınan emtianın hasarlanmasında davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, hasar ihbarının CMR hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı ile hasarın poliçe kapsamında olup olmadığı hususlarıdır.
Mahkemece bilirkişi heyetinden aldırılan kök ve ek raporlarda; davalının emtiayı 02/03/2016 tarihinde dava dışı sigortalının şantiye sahasına teslim ettiği, teslim edilen emtiada hasar tutanağının 05/04/2016 tarihinde tutulduğu CMR 30. Maddesine göre ayıp ihbarının taşıyıcıya 7 iş günü içinde yapılmadığı, taşınan emtiadaki hasarın CMR 17/1 maddesi gereği taşıma süresince meydana geldiğinin ispat edilmediği tespit edilmiştir.
Davacı tarafça dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinin rücuen tazminine yönelik takipte hasarın taşıma esnasında olduğunun ispat edilemediği, dava dışı sigortalıya teslim edilen emtiadaki hasar tutanağının CMR 30. Maddesine göre 7 iş günü içerisinde tutulmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin koşullar oluşmadığından reddine
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 381,49 TL harcın alınması gerekli olan 44,4 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 337,09 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan——uyarınca 3.970,14 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.