Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/937 E. 2019/51 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/937
KARAR NO: 2019/51
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 08/09/2017
KARAR TARİHİ : 17/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkili şirket tarafından ———– Poliçesi ile , sigortalı — tarafından üstlenilen yurtiçi taşımalarda , üçüncü kişiler nezdinde meydana gelebilecek zararların teminat altına alındığını, sigortalısı ———- şirketinin dava dışı ———tarafından —yerleşik —– yerleşik ——————— isimli firmalara satılan çikolata ve fındık kreması emtiasının ————– depolardan alıcı firmalara taşınması işinin üstlendiğini, taşıma işinin davalı tarafından — sevk ve idaresindeki davalı …’a ait ———- plakalı araç ile fiilen icra edilmek üzere

üstlenildiğini, 09.09.2016 tarihinde yükü taşıyan aracın yol kenarındaki bariyerlere çarpması ve yoldan çıkarak takla atması suretiyle meydana gelen kaza sonucunda taşınan emtiada hasar meydana geldiğini ve 07.04.2017 tarihli eksper raporu düzenlenerek zararın KDV hariç 33.395.52 TL olarak tespit edildiğini, sözkonusu hasar nedeniyle müvekkili tarafından 27.04.2017 tarihinde poliçede yer alan 5.000 TL muafiyetin tenzil edilerek ve 5.111.15 KDV tutarı da dahil edilerek 33.506.48 TL sigorta tazminatı ödemesinde bulunulduğunu, böylelikle müvekkilinin TTK 1472 maddesi uyarınca sigortalısının dava ve talep haklarının halefi olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 33.506.48 TL tazminatın 3095 sayılı Kanun uyarınca ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ;öncelikle dava dışı sigortalı ————— halefi olan davacı … sözleşmesine değil haksız fiil yükümlerine dayandığından 6102 sayılı yasanın 4 ve 5 maddeleri gereğince dava ticari dava olmadığından görev itirazında bulunmuş, esasa ilişkin beyanlarında da kazanın meydana gelmesinde davacının sigortalısı ————— kusurlu olduğunu, kazanın oluşumunun dava dilekçesinde belirtilenin aksine aracın yol kenarındaki bariyerlere çarpması sonucu değil davacının sigortalısının yüklediği aşırı yük nedeniyle dik eğimli ve virajlı yolda aşırı yükün kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini,müvekkilinin ve şöförün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından dava dilekçesindeki talep ve iddiaları kabul etmediklerini, dava dışı ———— müvekkili arasında herhangi bir taşıma sözleşmesi bulunmadığını, kaza———- ağır kusurundan ileri geldiğinden müvekkilinin ödenen bedelden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek öncelikle görev itirazlarının kabulüne, aksi halde ise Sigortalı ——— ödendiği ifade edilen bedelden müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacının emtia nakliyat sigorta poliçesi kapsamında sigorta teminatı sağladığı dava dışı sigortalısı olan———– yaptığı hasar tazminat ödemesinin taşımayı fiilen yerine getiren davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dosya üzerinde uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun, bilimsel ve denetime açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf Riziko anında geçerli ve yürürlükte olan Yurt içi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi teminatından nakliye sırasında tek taraflı trafik kazasına bağlı hasar /zarar için sigortalı konumundaki dava dışı akdi taşıyıcıya ödenen tazminatın fiili taşıyıcı konumundaki davalıdan halefiyet ilkesine dayanarak rücuen tahsilini talep etmekte, davalı taraf ise tek taraflı trafik kazasına araca istiap haddinden fazla mal yükleyen dava dışı sigortalının neden olduğu gerekçesi ile davanın reddini istemektedir.
Davaya konu somut uyuşmazlıkla ilgili trafik kazası tespit tutanağına göre dava konusu maddi hasarlı, yaralamalı trafik kazasının —————ilçesi istikametinden —- istikametine doğru seyir halinde olan —— plakalı aracın 3 şeritli dik eğimli ve keskin virajlı yolda seyir halinde iken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybedip gidiş yönüne göre yolun sonundan yol kenarında bulunan bariyerlere çarparak, 29 metrelik bariyere zarar verdikten sonra yoldan çıkarak takla atması şeklinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Teknik bilirkişi olayın meydana geliş şekline göre; meskun mahal dışındaki sert virajlı ve eğimli yolda seyrederken, direksiyon hakimiyetini kaybeden ve 09.09.2016 günü sabaha karşı saat 05:10’da maddi hasarlı yaralamalı trafik kazasına neden olan —— plakalı araç sürücüsü- – 2918 sayılı KTK’nun 52/a, b ve 2918 sayılı KTK’na bağlı yönetmeliğin 101/a ve b maddelerinde açıklanan; “Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak, sürücüler, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya veya hemzemin geçitlerine, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken hızlarını azaltmak; hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.” kurallarını ihlal edip dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeni ile tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalı tarafın savunması arasında yer alan ,istiap haddinin aşılması kuralı 2918 sayılı KTK’nun 65. Maddesinde düzenlenmiş olup araçlara taşıma sınırı üstünde yük alınması veya taşıma sınırı aşılsın veya aşılmasın dingil ağırlıklarını aşacak şekilde araçların yüklenmesi kural ihlalidir. Bu hususta da teknik bilirkişi tarafından ———— aynı yükü taşıyan aracın, —— hareket ettikten ve aynı yükle güzergah üzerinde yaklaşık 480 km seyrettikten sonra sabaha karşı ————ilçesi civarında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybedip, doğrultu değiştirmek sureti ile tek taraflı kaza yaptığı gözetildiğinde taşıma sınırı üzerinde yük alınması kuralı ihlal edilmiş olsa dahi, bu durumun somut olayın meydana gelmesinde etkisinin bulunmadığının tespit edildiği, ayrıca bu konuda mahalli Jandarma birimi tarafından olay yerinde düzenlenen ————sayılı yaralamalı trafik kazası tespit tutanağında da somut uyuşmazlığa ilişkin olarak taşıma sınırını aşan yükün etken olduğuna dair bir tespitin yer almadığı da açık olduğundan davalı tarafın bu yöndeki savunması mahkememizce nazara alınmamıştır.
Dosya kapsamındaki delillere göre; dava dışı üretici ———— müşterisine gönderdiği 10 palet halindeki 708 koliye istiflenmiş , net 2.819 Kg, brüt 4.737,14 kg ağırlığındaki ——–çikolata ve fındık kreması türü ürünün , davacının sigortalısı konumundaki dava dışı akdi taşıyıcı—– Şirketinin sorumluluğu altında davalıdan (dava dışı ara taşıyıcı —— şirketi adına düzenlenmiş 08.09.2016 tarihli faturaya göre 2.537.00 TL KDV dahil taşıma ücreti karşılığında onun aracılığıyla ) tedarik edilen —— plakalı araca, sevkiyat için; “Yüke, ambalajına, yükleme şekline, miktarına ve ağırlığına herhangi bir çekince konuşmadan ve ihtirazi kayıt öne sürülmeden” yüklendiği, aracın davalının işleteni ve maliki olduğu komple kamyon hamulesi brüt 4737 kiloluk yükle birlikte fiili taşıyıcı yada taşıyan sıfatı ile onun mesuliyetinde 480 km civarında yol kat ettikten sonra araç sürücüsünün teknik yönden asli kusurlu bulunduğu maddi hasarlı, tek taraflı trafik kazası nedeni ile taşınan ürünlerin, takla atan araçtan dağılıp hasar gördüğü ve güvenli gıda olma özelliğini kaybettiği, trafik kazasının taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği hal kapsamında da değerlendirilemeyeceği anlaşılmış olup, davacının dava dışı sigortalısı — Şirketi’nin akdi ya da üst taşıyıcı olarak taşıma sorumluluğunu aldığı ürünlerin gönderenine veya alıcısına ya da onlardan birinin sigortacısına, davalının da taşıyan sıfatı ile akdi taşıyıcısı konumundaki ——— veya onun bu sevkiyatta mesuliyetine güvence sağlayan sigortacısına karşı; oluşan zararın tazmini bağlamında kendisini sorumluluktan kurtarabilecek olan beyyinelerden yararlanamayacağından davalının işbu uyuşmazlık nedeni ile taşımının tabii olduğu kurallar çerçevesinde tazminat ödeme yükümlülüğü doğduğu sonucuna varılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; gönderen konumundaki üretici ———– davacının dava dışı sigortalısı adına tanzim ettiği ————TL bedelli hasar yansıtma faturasına bağlı zararı davacının yaptığı ekspertiz çalışması sonucuna göre, dava dışı akdi taşıyıcı ———- Şirketi yararına düzenlenmiş, —– vadeli —TL tenzili muafiyetle araç başına —– TL teminat limitli, riziko anında geçerli ve yürürlükte olduğu ihtilafsız olan ve sigorta sözleşmesinin herhangi bir şartıyla da çelişmeyen yurt içi taşıyıcı sorumluluk sigortası teminatından karşıladığından ve aynı zarar için dava dışı sigortalısı konumundaki taşıyıcı ——— somut uyuşmazlığa konu olay nedeni ile kendisine yansıtılan bedeli davalı taşıyandan doğrudan da isteyebileceğinden davacının halefiyet ilkesinden yararlanarak 5.000 TL tenzili muafiyetli olarak sigortalısına—————aracılığı ile 27.04.2017 tarihinde ödediği 28.395,33 TL sini düzenlediği poliçe şartları çerçevesinde tazminat bağlamında sorumlu olduğu kısmın KDV’sine tekabül eden 5.111,15 TL ile birlikte olmak üzere toplam 33.506,48 TL olarak tazmin ettiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği ( değerlendirme ve hesap bulgulamasına göre üretici firma birim fiyatları ile saptanan 33.395,53 TL hasar bedelinin TTK’nun 880. Maddesinde yer alan düzenlemelerle çelişmediği, dava konusu 4.737,14 kg yük için bu tutarın, yükün taşıyıcıya teslim edildiği 08.09.2016 tarihinde geçerli olan —————–kuru ile taşıyıcının 882. Maddesinde öngörülen ———— mesuliyet üst sınırının çok altında kaldığı belirlenmek sureti ile) sonucuna varılarak takdiren aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KABULÜ ile; 33.506,48 TL alacağın 27.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek değişir oranda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 2.289.07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 572.21 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 1.716.86 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 608.21 TL toplam harç masrafı, 1.800.00 TL bilirkişi ücreti ile 167.60 TL müzekkere ve tebligat gideri toplamı olan 2.575.81 TL yargılama giderinin tümünün davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca dava değeri üzerinden davacı yararına tayin ve taktir edilen 4.020.78 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2019