Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/935 E. 2019/650 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/935 Esas
KARAR NO : 2019/650

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2017
KARAR TARİHİ : 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin terazi, baskül, imalat, ithalat, ihracat ve üretim yapan bir firma olduğu, yaptığı iş çerçevesinde davalı şirkete ürün sattığı, bu ticari satıştan dolayı davalıdan 8.567,88 TL cari hesaptan kaynaklanan alacağı olduğu, bu bedelin ödenmediği, bu nedenle İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2017/18939 Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı icra takibinin yetkisine ve borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, kötü niyetli borçlunun % 20 den az olmamak kaydayla icra inkar tazminatına mahkum edlimesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya aidiyetine karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı şirket arasında 2011 yılından beri alışveriş olduğu, davalı şirket tarafından 16/06/2017 tarihinde yapılan 2.567,00 TL lik ödeme ile davalı şirketin davacıya hiçbir borcunun kalmadığı, davalı şirketin ödemelerini düzenli olarak yaptığı, davacı şirketin muhasebe kayıtlarında sorun olması nedeniyle 2016 yılı içerisinde taraflar arasında borcun ne kadar olduğu konusunda mutabakata varılmak istendiği ve davacı tarafından davalı şirkete 15/06/2016 tarihinde gönderilen mail ile davalı şirketin 15/06/2016 tarihi itibariyle 17.036,70 TL borcunun olduğunun bildirildiğini beyan edilerek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi vekaleten arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap bakiye alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır .
Davaya konu İstanbul Anadolu ——-. İcra müdürlüğünün 2017/18939 esas sayılı icra takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 25/07/2017 tarihinde 8.567,88 TL bedelli cari hesap alacağı açıklaması ile alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe yönelik yetkiye ve borca itiraz ettiği, itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık ” Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu ——— İcra dairesinin —— esas sayılı icra dosyalarında takibe konu alacak nedeni ile taraflar arasında ihtilafsız olan ticari ilişki nedeni ile davacının davalıdan takibe konu cari hesap alacağı kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.” şeklinde tespit edilmiştir.
Mahkememizce davalının 2011-2018 yılları arası tüm yasal ve ticari defter ve dayanaklarını bir mali müşavir bilirkişi aracılığıyla Adana Nöb. Asliye Tic. Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş olup, talimat mahkemesince bilirkişi 06/11/2017 tarihli raporunda özetle; davacı tarafından davalıya faturalar düzenlendiğini, davalı tarafın bu faturaları resmi defterlerine işlemiş olması nedeniyle taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, ticari defterler yönünden yapılan incelemede 2014-2016 ve 2017 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapıldığı, bu defterlerin davalı lehine delil teşkil edebileceği, kapanış tasdiki yapılmayan dönemlerin davalı lehine delil teşkil edemeyeceği, davalının yevmiye kayıtlarında davalının dava tarihi itibariyle davacıdan 16.984,24 TL alacaklı olduğunun göründüğü yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce davacının ticari defterlerinin incelenmesi yönünde bilirkişi ara kararı oluşturulmuş ve bilirkişi dosyaya sunduğu 06/05/2019 tarihli raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 27/07/2017 icra takip tarihi itibariyle 8.567,88 TL alacaklı göründüğü, davacı ile davalı defterlerindeki borç alacak farklılığı yönünden yapılan incelemede 01/01/2014 tarihinde davalının borç bakiyesinin davacı kayıtlarında 36.074,49 TL olduğu, davalı kayıtlarında 15.369,67 TL olduğu, tarafların 01/01/2017 tarihli açılış bakiyeleri arasındaki farkın 20.704,82 TL olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 31/12/2014 tarihli ———— nolu 21.390,00 TL + KDV = 25.240,20 TL faturanın davalının kayıtlarında KDV hariç olarak kaydedildiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 20/10/2015 tarihli —- nolu 997,10 TL tutarlı faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığı, fatura ve irsaliyesinde davalıya teslim edildiğine dair herhangi bir kayıt olmadığı, davacının 31/12/2017 alacak bakiyesinin ——-, davalının ise davacıdan — alacaklı göründüğü, uyuşmazlığın—- tarihli devir bakiyesinin —-farklı olmasından kaynaklanmakla birlikte 20/10/2015 tarihli ——- nolu — faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığı ve fatura üzerinde davalıya teslimine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmaması nedeniyle davacının bu fatura muhteviyatı mal veya hizmeti davalıya teslim ettiğini ispatlaması gerektiğini, bu farklılığa ilişkin herhangi bir inceleme yapılamadığını, zira davalı tarafın 2011-2012-2013 yılllarına ait resmi defterlerde kayıt detaylarının bulunmaması nedeniyle defter hükümlerinin oluşturulmadığını, bu nedenle davacı ile davalı muavin defter dökümlerinin karşılaştırmalarının yapılamadığını, sonuç olarak davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalı şirketin —— yıllarına ait defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı şirketin——- yıllarına ait resmi defterlerde kayıt defterlerinin bulunmaması nedeniyle defter dökümlerinin oluşturulamadığı, davalı tarafın 2011-2012-2013 yıllarına ait yevmiye defterlerini incelemeye ibraz ettiği defteri kebir ve envanter defterlerini incelemeye ibraz etmediği, davacının davalıdan 997,10 TL lik fatura içeriği mal veya hizmetin davalıya teslim ettiğini ispata yarar belgeleri sunması halinde davalıdan 8.567,88 TL alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş, rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporları,takip dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri ve yetki yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın cari hesap nedeniyle davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı, davalının icra takibine itirazında yerleşim yerinin ——olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğu, taraflar arasında alınan bilirkişi raporlarında da sabit olduğu üzere ticari ilişki bulunduğu, TBK 89 maddesi uyarınca Para Borçları götürelecek borçlardan olup alacakların ikametgahı mahkemesi ve icra daireside yetkili olduğu, dolayısıyla mahkememizin işbu davaya bakmakta yetkili olduğu, talimat mahkemesi aracılığıyla davalının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davalı ticari defterlerinin bir kısmını kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, dolayısıyla davalının 2014-2016 ve 2017 yıllarına ait defterlerin davalı lehine delil teşkil edebileceği, davalı şirketin 2011-2012-2013 yıllarına ait resmi defterlerinde kayıt detaylarının bulunmadığı, davalının defteri kebir ve envanter defterlerini incelemeye ibraz etmediği, davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı ve davalı defterlerinde yapılan incelemede tarafların 01/01/2014 tarihli açılış bakiyeleri arasında 20.704,82 TL fark olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 21.390,00 TL bedelli faturanın davalının kayıtlarında KDV hariç olarak kaydedildiği, davalının incelemeye 2014 yılı öncesine ait kayıtları sunmadığı, dolayısıyla açılış bakiyesindeki 20.704,82 TL lik fark yönünden inceleme yapılamadığı, davacı tarafından davalıya düzenlenen 997,10 TL lik faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi davacı tarafından bu fatura içeriği mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğine dair herhangi bir imzalı sevk irsaliyesi ya da başkaca bir belge sunulmadığı, davacının davalıdan ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu 7.570,78 TL alacaklı olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu, dolayasıyla icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-1.Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ İLE
Davalının İstanbul anadolu —-. İcra müdürlüğünün —– esas sayılı dosyasına vaki itirazın 7.570,78 TL yönünden iptaline,
Alacağın % 20 si olarak hesap edilen 1.514,15 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 103,48 TL harcın alınması gerekli olan 517,15TL harçtan mahsubu ile bakiye 413,67 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 218,40 TL, bilirkişi ücreti 1.100,00 TL, olmak üzere toplam 1.318,40 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1164,96 TL yargılama masrafına, peşin harç 103,48 TL, eklenerek sonuç olarak 1.268,44 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 153,43TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——–uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ———uyarınca 997,10 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.