Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/932 E. 2018/428 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2017/932 Esas
KARAR NO : 2018/428

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/04/2018

DAVA :
Davacılarca Mahkememize sunulan …….. havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin……. tarihinden itibaren davalı şirketin …………… Şubesi’nde çeşitli pozisyonlarda çalıştığını, önceleri davalı şirket kaydında çalışmaktayken daha sonra muvazaalı sözleşmelerle diğer işçilerin işvereni konumuna getirildiğini, 07/06/2012 tarihine kadar çalışmaya devam ettiğini, ancak bu tarihte iş akdinin haksız ve önelsiz olarak feshedildiği ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla feshe bağlı alacaklar ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 27/08/2012 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında iş akdi bulunmadığını, en son akdedilen 31/08/2010 tarihli vekalet sözleşmesi uyarınca davacının tacir ve işveren konumunda olduğu söz konusu sözleşmenin vekalet sözleşmesi ve acentelik sözleşmesinden oluşan karma bir sözleşme olduğunu, bu nednele davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, ayrıca dava konusu taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın başlangıçta açıldığı İstanbul Anadolu……. İş mahkemesinin 2012/468 e sayılı dava dosyasında …… tarihinde karar verildiği, kararın Yargıtay ………. Hukuk dairesi tarafından taraflar arasındaki ilişkinin acentelik sözleşmesinden kaynaklanan bir hukuki ilişki olup hizmet ilişkisinden kaynaklanmaması nedeni ile davacının işçi olarak çalıştığı ………. tarihine kadarki dönem için kıdem ve ihbar tazminatı ile kötü niyet tazminatı dışındaki alacaklar açısından tefrik kararı verilerek ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekçesi ile iş mahkemesi kararının bozulduğu, bozma üzerine davanın kaydedildiği İstanbul Anadolu ……… İş mahkemesinin ………. e sayılı dosyada ………. tarihinde Yargıtay bozma ilamına uygun olarak tefrik kararı verildiği, tefrikten sonra …… tarihinde bu kez görevsizlik kararı verildiği bu kararın kesinleşmesi üzerine dava dosyası mahkememize tevzi edilmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf temelde davacının davalı şirket nezdinde iş sözleşmesine bağlı olarak çalışıp çalışmadığı, sözleşmesinin haksız feshedilip edilmediği, bu nedenle işçilik alacağı bulunup bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin Acente/vekalet sözleşmesi olarak kabul edilip edilemeyeceği, davacının tacir olup olmadığı ve taleplerinin zaman aşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, acentelik/vekalet sözleşmesi nedeni ile denkleştirme tazminatı davasıdır,
Davanın Hukuki Sebebi: TTK’nın 122/1. Maddesindeki ” Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.” şeklindeki düzenlemedir,
DELİLLER :
Dosyada mübrez ……….. tarihli vekalet sözleşmesi incelendiğinde, ……… Kargo ile davacı arasında vekalet alanın tacir sıfatı ile ….. şubesinde süresiz olarak kargo şirketine vekaleten kargo faaliyetlerini yapmasına ilişkin koşulların belirlenmesine ilişkin olarak imzalandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez Beyoğlu…………… Noterliğinin 05/06/2012 tarih ve 19517 yevmiye nolu ihtarname ile davalı … şirketine taraflar arasındaki 31/08/2010 tarihli vekalet sözleşmesinin feshettiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, sözleşme, feshi ihbar, noter ihtarnameleri, 2011 ve 2012 yılı masraf formu, iş mahkemesi dosyasında alınan bilirkişi raporu ve dinlenen tanık beyanları, tefrikten önce yapılan ıslah, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;
Her ne kadar 01/08/1997 tarihinden sonraki alacaklar yönünden tefrik kararı verilerek dava dosyası mahkememize gönderilmiş ise de dava dilekçesi incelendiğinde davacının taleplerinin ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı, yıllık izin alacağı, hafta sona çalışma alacağı, dini ve resmi bayramlarda çalışma alacağı alacak kalemlerinde toplam 14.000,00 TL; ………… ve vergi yapılandırma taksitlerinin bozulmasından ötürü maddi zarara ilişkin 1.000,00 TL; kazandırılan müşteri tazminatı olarak 1.000,00 TL, manevi tazminat olarak 50.000,00 TL ödenmesi şeklinde olduğu, ayrıca teminat senedi olarak verilen senedin iptalinin talep edildiği, ancak senet iptaline ilişkin taleplerinden harçlandırılmış bir dava bulunmadığı, davacı tarafın yargılamanın iş mahkemesinde devam ettiği kısımda davasını işçi alacaklarına ilişkin bedel yönünden ıslah etmiş olması nedeni ile yargıtay kararına uygun olarak davasını ıslah etmesi için süre verilemediği, bunun yanı sıra davacı tarafın dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacak kalemlerinin – kazandırılan müşteri tazminatı hariç – taraflar arasındaki sözleşmesinin iş sözleşmesi olduğu iddiasına dayalı olduğu, kazandırılan müşteri tazminatı ile ilgili olarak iş mahkemesince yapılan yargılamada ……tarihli kararda herhangi bir kararı verilmediği, buna karşın davacı tarafça iş mahkemesi kararının bu yönden temyiz edilmediği gibi yargıtay tarafından da bu husus bozma konusu yapılmadığı, dolayısı ile bu durumun davalı açısından usulü kazanılmış hak teşkil edeceği, bu nedenle mahkememizde bu alacak kaleminin yeniden yargılamaya konu edilmesinin mümkün olmadığı, diğer tüm alacak kalemlerinin ise davacının taraflar arasındaki sözleşmenin iş akdi sözleşmesi olduğu iddiasına dayalı olduğu, ıslah arttırımın daha önce kullanılmış olması nedeniyle dava ıslah da edilemediğinden mahkememizin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ücret alacakları gibi talepler hakkında karar vermesinin de mümkün olmaması ve bu sayılanlar dışında başka bir dava konusu edilen talep de bulunmaması nedeniyle mahkememizde eldeki davanın görülmesine ilişkin dava şartlarının bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Başlangıçta harç görevsiz mahkemede tahsil edilmiş olduğundan redle sonuçlanan dava nedeniyle 35,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ……… uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Talep halinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.