Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/924 E. 2021/503 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/924 Esas
KARAR NO : 2021/503

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/09/2017
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine —– plakalı aracın 18/07/2009 tarihinde, sürücüsü—– yolda yaya olarak bulunan müvekkili ….—- kusurlu olarak çarpması neticesinde çift taraflı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sebebiyle yolda yaya olarak bulunan ..— ağır şekilde yaralanarak sürekli sakat kaldığını, müvekkilinin geçirdiği kaza neticesinde evde sürekli bakıma muhtaç kaldığını, kazadan sora müvekkili adına 02/08/2017 tarihinde davalı … şirketine başvurulmuşsa da davalı … şirketi tarafından müvekkiline olumlu — cevap verilmediğini beyan ile fazlaya ilişkin talep ve —hakları saklı kalması kaydı ile şimdilik müvekkili … için 3000 TL evde sürekli bakım gideri tazminatı, 500 TL geçici bakım gideri, 500 TL gecici iş göremezlik 1000 TL tedavi sürecinde yapılması kaçınılmaz ve fatura edilemeyen tedavi giderleri tazminatı — ücreti olarak da 500 TL olmak üzere toplamda 5.500,00 TL olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesi mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin —- plakalı aracı, —arasında bir yıl süreyle– sigortalandığını, bu poliçeden dolayı sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 150.000 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmenin davayı kabul anlamında olmadığını, huzurdaki davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddine, davacı tarafından dava konusu aynı kazaya ve aynı talebe ilişkin olarak —Esas sayılı dosya üzerinden talepte bulunduğunu, dosya devam ederken davacı taraf ile sulh olunduğu, dosyanın karara çıktığını toplamda 87.339,00 TL ödeme yapıldığı, davacının meydana gelen kazada müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespiti ve yapılacak tazminat hesabında kusur oranı doğrultusunda gerekli mahsubun yapılması gerektiğin davacının meydana gelen kazada gerekli güvenlik önlemlerine uymaması nedeniyle müterafik kusuru bulunduğunu, müterafik kusurunun tazminat düşülmesi gerektiğini beyan ederek, davanın öncelikli dava şartı yokluğundan reddine, diğer durumda ise zaman aşımına uğramış olması nedeniyle reddini, davacının avans faizi taleplerinin reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde meydana gelen kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, bakıcı gideri tazminatı davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Celp ve tetkik olunan —esas sayılı dosyanın incelenmesinde davacının —, davalının ise — olduğu ve davacının dava dilekçesi ile müvekkil—- sakatlık ve iş gücü kaybı nedeniyle 10.000,00 TL maddi tazminat talep edildiği, kazanın huzurdaki dava ile aynı trafik kazasından kaynaklandığı ve davalı tarafından düzenlenen aynı poliçeden dolayı istemde bulunulduğu, ve dosya kapsamında alınan kusur maluliyet ve aktüer raporu sonrası davacı … — sürekli iş göremezlik zararının hesap edildiği, davacı vekilinin 30/11/2012 tarihli dilekçesi ile — uzlaşıldığından davadan feragat edildiği, feragat sonrası davacı ile davalı arasında ibraname düzenlendiği ve 87.339,00 TL davacılara ödeme yapıldığı, dosyada bu şekilde feragat nedeniyle karar verildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan—- esas sayılı dosyanın incelenmesinde dava konusu trafik kazası nedeniyle davaya sebebiyet veren —–plakalı araç sürücüsü —– yargılanması sonucu mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre kazanın oluşumunda —- kusurlu, —– sürücüsünün ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmak suretiyle sanık sürücü ——– hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği, kararın 26/03/2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Hasar dosyasının incelenmesinde —- mahkemesinde görülen dava öncesi davacı … vekili tarafından — şirketine başvuru yapıldığı ve kaza tarihindeki poliçe limitleri dahilinde … belirlenecek tazminatın teminat kapsamında tamamının ödenmesinin talep edildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre — plakalı aracın kaza tarihinde dava dışı —-kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —- poliçesinin incelenmesinde; —— tarihleri arasını kapsayacak şekilde davalı … —- sigortalandığı, şahıs başına ölüm sakatlık poliçe limitinin 150.000,00,—–olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava öncesinde ——– davacı hakkında rapor alındığı ve alınan rapora ilişkin 500,00 TL tutarlı faturanın dosyaya sunulduğu görülmüştür. Davacı her ne kadar işbu fatura bedelini de dava konusu yapmış ve davalıdan tahsilini talep etmiş ise de bu talep yargılama gideri olarak değerlendirilmiştir.
Olay yeri inceleme raporu ve tanık beyanları dikkate alındığında kazanın —–istikametinden ——-ilçesi istikametine seyir halinde iken olay —– karşısında bulunan —–mevkine geldiğinde istikametine göre sol taraftan yola giren yayalardan dava dışı maktul —- davacı …’a çarpması sonucu dava dışı yayanın ölümü ve davacı yaya —— ise yaralanması ile neticelenen trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından huzurda görülmekte olan işbu dava öncesi davalı … şirketine başvuru yapılarak poliçe limitleri dahilinde geçici iş göremezlik, geçici bakım, sürekli bakım ve sürekli sakatlık tazminatı ödemesi yapılması amacıyla davalı … şirketine başvuruda bulunulduğu, dilekçenin 02/08/2017 tarihinde davalı sigortaya tebliğ edildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —- cevabında davacı … ile ilgili davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, hak sahiplerine gelir bağlanmadığı ve rücuya sebep olacak peşin sermaye geliri de bulunmadığı yönünde cevap verilmiştir.
Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik süresinin ve bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığının, duyuyor ise süresinin tespiti —— rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyaya sunulan — incelenmesinde davacı — — tarihinde geçirmiş olduğu, trafik kazası nedeniyle gelişen ve illiyet bağı olup, kalıcı hale gelen— — hayatını idame ettirirken birisinin sürekli bakımına ihtiyacı olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Tarafların tüm delilleri celp olunmuş ve bir kusur ve aktüer ve bir —-bilirkişiden bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti dosyaya sunmuş olduğu, 22/01/2021 tarihli raporunda özetle; olay yeri inceleme raporu,—- keşif sonucu alınan bilirkişi raporu, soruşturma aşamasında —- Mahkemesince yapılan keşif ve sonucunda alınan bilirkişi raporu, hep birlikte değerlendirildiğinde ; kazanın meydana gelmesinde davalıya —— plakalı araç sürücüsü—- kazanın meydana gelmesinde % 25 oranında kusurlu olduğu, davacı ..— ise kazanın meydana gelmesinde % 75 oranında kusurlu olduğu, tedavi giderleri sebebiyle yapılan değerlendirmede davacı tarafından yapıldığı bildirilen tedavi giderlerine ilişkin fatura belge ve başkacı bir delil sunulmadığı, davacı tarafından belgelendirilen tedavi giderlerinin davacının kusuru dışında kalan tutardan sulh hükümleri çerçevesinde —- olduğundan davalının sorumluluğu bulunmadığı rapor edilmiştir. Tazminat hesaplaması yönünden yapılan değerlendirmede —-Asliye Hukuk Mahkemesi’nde alınan bilirkişi raporunda davacının– yaşından itibaren —- başlatılarak — yaşından itibaren % 42 oranındaki sürekli iş göremezlik durumuna göre değerlendirme yapıldığı, işbu davanın konusunun davacının sürekli iş göremezlik dışındaki maddi zararlarına ilişkin cismani zararlar olduğu, davalı tarafından düzenlenen poliçenin incelenmesinde sakatlık teminat limitinin 150.000,00 TL, tedavi giderleri teminat limitinin ise ayrıca 150.000,00 TL olduğu, dikkate alınarak ve — sayılı kararı uyarınca —- alınarak hesaplama yapılmış ve bu yönde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili 09/02/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda talebini arttırmış olup, talep arttırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce aktüer —- — yapılması gerektiğinden aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aktüer bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 10/05/2021 tarihli ek raporunda davacının bakıcı giderinin Yargıtay içtihatları doğrultusunda asgari ücretlere göre yapılması gerektiğinden hesaplamada —- üzerinden değerlendirme yapıldığını, kaza tarihi olan —— olan davacı …’—– — boyunca bakıcı gideri sebebiyle maddi zararları hesap edilmiş olup, davacının bakıcı gideri zararının toplam 2.804.110,65 TL olduğu, davacının % 75 kusuru dikkate alındığında zararının 701.027,67 TL olduğu, davalı tarafından düzenlenen —- poliçesinde tedavi gideri teminat limitinin 150.000,00 TL olduğu ve davacı zararından limiti dahilinde tedavi giderleri —–davacının bakıcı gideri tazminatından 150.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydı ile sorumlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen — ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
UYGULANACAK MEVZUAT
—– kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
— sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren — sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe — Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen — tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu — şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadı——
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren —– Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılması mümkün görülmemiştir.
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, — sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre —tarihleri arasında ise ——- İşlemleri Yönetmeliği, — sonra ise —-
— sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak — tarihinde yürürlüğe giren —–Genel Şartları’na, — Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren —-Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın —- İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına — tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği [bu yönetmelikte düzenleme bulunmayan hususlar yönünden Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği]’in uygulanması gereklidir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin —- sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde —- içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller,—– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —— esas sayılı dosyası, —- esas sayılı dosyası, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 18/07/2009 tarihinde davalı sigortaya —– poliçesi ile sigortalı ——- plakalı araç sürücüsü — yapmış olduğu trafik kazasında dava dışı ——- ettiği, davacı …— yaralandığı, kaza tarihinde —– yaşında olduğu, davacı tarafından davalı … aleyhine———-dosyasından sürekli iş göremezlik tazminatı talepli tazminat davası açıldığı, dosyada alınan kusur ve aktüer raporu sonrası davacı ile davalının sulh olduğu ve ibraname düzenlendiği, davacının davasından feragat ettiği ve feragat nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, huzurdaki davada ise davacının davalıdan 3.000,00 TL evde sürekli bakım gideri tazminatı, 500,00 TL geçici bakım gideri, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL tedavi sürecinde yapılan ve fatura edilemeyen tedavi giderleri tazminatı ve … için dava öncesi alınan —- talep edildiği, davalı vekili tarafından davacı tarafından —– Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı kaza nedeniyle dava açıldığı ve davacıya yargılama sırasında ödeme yapılmak suretiyle davalı ile sulh olunduğunu ve davacının davadan feragat ettiğini ve bu durumun kesin hüküm oluşturduğunu, ayrıca kaza tarihinin 2009 olduğu dikkate alındığında alacağın zaman aşımına uğradığı iddia edilmiş ise de — dosyasının incelenmesinde davacının bu dosyada sürekli iş göremezlik zararının tazminini talep ettiği, huzurda görülmekte olan davada ise geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi giderleri talebinde bulunduğu, her iki davadaki taleplerin birbirinden farklı olduğu, ayrıca davalı tarafından düzenlenen poliçede tedavi giderleri yönünden 150.000,00 TL limit bulunduğu, zaman aşımı yönünden ise dava konusu kaza nedeniyle bir kişinin vefat ettiği ve davacının da yaralandığı, kaza nedeniyle ceza davası açıldığı, dava konusu olayda zaman aşımının 15 yıl olduğu, kaza tarihinin 2009 , dava tarihinin ise 2017 olduğu dikkate alındığında 15 yıllık uzamış ceza zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı, huzurda açılan davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla davalının kesin hüküm itirazı ve zaman aşımı definin yerinde olmadığı, alınan kusur ve aktüer bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davacı …’ın % 75 , davalı sigortalı araç sürücüsü —- % 25 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafından tedavi giderleri istenmiş ise de alınan aktüer bilirkişi raporunda davacının tedavi giderlerinden sut hükümleri kapsamında sgk nın sorumlu olduğu, davalı sigortanın poliçe kapsamında sorumluluğu bulunmadığı, bakıcı gideri yönünden yapılan değerlendirmede dosyada —-rapora göre davacının ömür boyu bakıcıya ihtiyaç duyduğu dikkate alınarak yapılan hesaplamada davacının % 75 lik kusuru da dikkate alındığında bakıcı gideri sebebiyle nihai ve gerçek zararının 701.027,67 TL olduğu, bu zarardan davalı sigortanın düzenlemiş olduğu poliçedeki tedavi giderleri teminatı limiti dahilinde davalıdan istenebileceği, ancak poliçe limitinin 150.000,00 TL olduğu, davalı sigortanın sorumluluğunun 150.000,00 TL ile sınırlı olduğu ve davacı zararından davalı — ile sorumlu olduğu, davalının yaşı itibariyle geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunamayacağı, dava öncesi davacı tarafından davalı … şirketine KTK 97. Maddesi uyarınca usulüne uygun olarak başvuru yapıldığı, başvurunun davalıya 02/08/2017 tarihinde tebliğ olduğu ve davalının temerrütünün tebliğ tarihinden 8 gün sonrası olan 11/08/2017 tarihinde gerçekleştiği, davalı ..— kayıtlı aracın ticari bir araç olduğu, bu nedenle davalı … bakımından faizin avans faizi olması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,
2-150.000,00 tl sürekli bakıcı gideri tazminatının 11/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek, avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-500 TL uzman mütaalası rapor ücreti talebinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesine ,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 10.246,50-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 534,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 9.712,10-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden — göre hesaplanan 18.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginde—– göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 31,40-TL Başvuru Harcı, 31,40-TL Peşin/nisbi Harcı, 503,00-TL Tamamlama Harcı, olmak üzere toplam 565,80TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, ( 283,20 TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar,—- 783,20 TL olmak üzere toplam 2.283,20-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.253,16-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.