Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/916 E. 2018/1201 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/916 Esas
KARAR NO : 2018/1201

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2017
KARAR TARİHİ : 06/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu arasındaki hukuki uyuşmazlığın temelinin eser sözleşmesi sonucunda müvekkili ile davalı şirket arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borçların ödenmemesine dayandığını, davacının mimarlık firması olduğunu, borçlu şirketin mağazalarının iç mimarlık ve dekorasyon işlerini aralarındaki eser sözleşmesi ile yerine getirmesine karşılık borçlu davalının edimlerini ifadan kaçındığını, davalı borçlu şirketin davacıya ödenmesi gereken borç miktarıın 279.298,98 TL olduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine, Üsküdar ——-. Noterliğinin 31/05/2017 tarih, ,8789 yevmiye numarası ile borcun ödenmesi hususunda ihtarname gönderilmiş olduğunu, davalı borçlu şirketin ödeme yapmaması üzerine, davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu ————. İcra Müdürlüğünün 2017/14198 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin anılan icra takibine haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek takibin durduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı kalması kaydıyla davalı tarafından İstanbul Anadolu ————. İcra Müdürlüğünün 2017/14198 esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin ——— markası ile unlu mamüller perakende işleri ile iştigal etmekte olduğunu,davacı şirketten eser sözleşmesi çerçevesinde değişik tarihlerde mal ve hizmet alımı yapıldığını ,genel olarak şubelerin inşaat ve dekorasyon işleri kapsamında çalışılmış olduğunu, davalı şirketin kayıtlarında dava konusu faturaya ilişkin mal ve hizmet teslimi hakkında bir kayıt bulunmadığını, dava dilekçeside eser sözleşmesine ilişkin mal ve hizmet teslimi hakkında bir kayıt bulunmadığını, davalı şirketin hangi işletmesine malın teslim edildiği konusunda bir açıklama yer almadığını, bu sebeple davacının kendi edimini ispatla yükümlü olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin varlığı, imalatların varlığı, imalatların teslim edildiği hususların davacı tarafından ispatlanamadığını, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, %20den aşağı olmamak üzüre kötü niyet tazminatına dava masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında yapılan eser sözleşmesine istinaden davacının edimlerini eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirip getirmediği ve davacının faturaya dayalı olarak yaptığı dava konusu icra takibinde davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğü’nün 2017/14198 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 12/06/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 15/06/2017 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan inşaat tüm riskler sigorta poliçesinin incelenmesinde 07/11/2016 tanzim tarihli olduğu, başlangıç tarihinin 05/11/2016, bitiş tarihinin 05/12/2016 olduğu, 30 gün süreli olduğu, sigortanın konusunun ———– Mağazası tadilat ve dekorasyon işleri olduğu görüldü.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu hakkında davacı ve davalı vekilinin hazır olduğu duruşmada bir inşaat mühendisi ve bir mali müşavirden teknik yönden faturada belirtilen işlerin bulunduğu şubede yerinde inceleme yetkisi de verilerek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 25/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda yapılan incelemede;
Teknik yönden yapılan değerlendirmede özetle bilirkişi; dava konusu taşınmazın —————– adlı işletme olduğu, taşınmazın dış cephesinde ve iç mekanında tüm tadilat ve imalat işlerinin tamamlanmış olduğu ve faaliyette olan bir işletme olduğu, dosyada mevcut gün bazında yapılan işler konulu raporlar ve rapor altındaki tutanaklar incelendiğinde, dava konusu taşınmazın cam doğramalarının satıldığı, zemin şap, zemin seramik imalatlarının yapıldığı, soğuk oda gideri ve kurulumunun yapıldığı, ıslak zeminlere şap üzeri sürme izolasyon yapıldığı, mobilya montajının yapıldığı, tavan ve duvar demir konstrüksiyon imalatları yapıldığı, havalandırma kanalı montajının yapıldığı, temiz su- pis su tesisatlarının, elektrik, mekanik tesisatın yapıldığı—-, boya imalatlarının yapıldığı ve cephe doğramalarının takıldığı, dosyada mevcut davacı şirket çalışanı ile davalı şirket çalışanları arasındaki mail yazışmalarının incelenmesinde davacı şirket çalışanı —————- ———– davalı şirket çalışanlarına gönderdiği mailde “sonlandırmak üzere olduğumuz şantiyemizin tabelalarını asmamız için herhangi bir sakınca var mıdır? onayınız doğrultusunda tabelalarımızın montajı gerçekleştirilecektir ” denildiği, davalı şirket çalışanı ——– tarafından davacı şirket çalışanı —– gönderilmiş olan mailde, “teklifi inceledik,—– ile katlanır cam m2 si 55 m2 görülüyor, dış alanımız o kadar var mı?, 33 m2 gibi görünüyor proje üzerinde. Sadece 3 tarafını katlanır cam yapacağız, o konuyla ilgili bir daha inceleyebilir misiniz proje ölçülerini” şeklinde olduğu, başka bir mailde ise, davalı şirket çalışanı—– tarafından davacı vekili Av. …’a gönderilen mailde; “——— ile yapmış olduğumuz toplantıda kendilerine olan borçlarımızı vadeli olarak ödeme konusunda mutabık kaldık” şeklinde olduğu, bu mailin devamındaki ödeme tablosunda toplam ödeme miktarının 289.606 TL olduğunun görüldüğü, şeklinde değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Mali yönden yapılan incelemede; davacı tarafın 2016 ve 2017 yıllarında e-defter kapsamında, e-defter tuttuğu, 2016-2017 yılları yevmiye ve kebir defteri e-berat açılışlarının süresinde yapılmış olduğu, yevmiye defterlerini e-berat kapanış onamalarının süresinde yaptırılmış olduğu, fiziki olarak tutulması zorunlu olan 2016-2017 yılları envanter defterlerini ve noter açılış onamalarının süresinde yapılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu ve birbirini teyit ettiği, davalı tarafın süresinde ticari defterleri ibraz etmediği, davacı tarafın ticari ilişkinin başladığı, 16/08/2016 tarihinden, 31/12/2016 tarihine kadar davalı tarafa 43 adet fatura ile 94.902,68 TL tutarında bakım hizmeti verdiği, bu süreçte davalı taraftan 3 ayrı tarihte, 27.000 TL ödeme aldığı ve 31/12/2016 tarihi itibariyle davalı taraftan 67.902,68 TL alacaklı olduğu ve bu bakiyenin 2017 yılına devir olduğu, yapılan inceleme sonucunda tablo halinde hesaplanan dökümde izlendiği gibi, 12/06/2017 takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan icra takibindeki talebi gibi, 279.298,98 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın takip tarihinden sonra davalı taraf, 30/06/2017 tarihinde 4.596,10 TL ve 25/07/2017 tarihinde 5.711,20 TL tutarlı iki adet e fatura düzenlediği ve davalının borcuna kaydettiği, 25/01/2017 tarihi itibariyle davacı alacağının 289.606,28 TL olduğu ve bu bakiyenin 2018 yılına devir olduğu, davacı tarafından 2017 yılı şubat ayına ait, BS formlarının inceleme sırasında ibraz edildiği, 2017 yılı şubat ayı BS örneğinden davalı tarafa beş sırada kayıtlı olmak üzere KDV hariç altı adet fatura ile 209.255 TL tutarında mal ve hizmet verdiğini, bağlı bulunduğu ————– Vergi dairesine doğru ve usulüne uygun şekilde bildirdiği yönünde rapor tanzim edilmiş, rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Temerrüt
İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur. (TBK m. 479/1)
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Faiz
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, fatura, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davalıya ait ——— de bulunan —- adlı işletmenin eser sözleşmesi niteliğindeki ticari ilişki uyarınca inşaat ve dekorasyon işlerini eksiksiz ve tam yapıp yapmadığı ve düzenlenen faturalar nedeniyle yapılan icra takibinde, davacı alacaklının takip tutarı kadar bir alacağının bulunup bulunmadığı yönünde olduğu, davalının savunmasında her ne kadar dava konusu faturaya ilişkin mal ve hizmet teslimi hakkında bir kayıt bulunmadığını, davalının hangi işletmesine malın teslim edildiği konusunda bir açıklama olmadığını, herhangi bir sevk irsaliyesine rastlanmadığını, bu nedenle davacının kendi edimini ifa ettiğini ispatla yükümlü olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulmuş bir müellif izin yer almadığını belirtmiş ise de, aynı cevap dilekçesinde davalının davacı şirketten değişik tarihlerde mal ve hizmet alımı yapıldığını, genel olarak şubelerin inşaat ve dekorasyon işleri kapsamında eser sözleşmesi çerçevesinde çalışıldığını belirttiği, yine dosyaya sunulan davacı ile davalı şirket çalışanları arasındaki mail yazışmalarında davacının yapmış olduğu, inşaat ve dekorasyon işleriyle ilgili davalı şirket çalışanlarını bilgilendirdiği, yine dosyada mevcut 30/10/2017 tarihli mailde davalı şirket çalışanı tarafından, davacı vekiline gönderilen mailde, 289.606 TL borç yönünden mutabık kalındığına ilişkin mail gönderildiği, mail içeriğinde “——– ile yapmış olduğumuz toplantıda, kendilerine olan borçlarımızı vadeli olarak ödeme konusunda mutabık kaldık” şeklinde beyan olduğu ve mutabık kalınan borç bakiyesinin 289.606 TL olduğu, davalı tarafından dosyada mevcut mail yazışmalarına karşı bir itirazın ileri sürülmediği, davacı tarafından yapılan tadilat ve dekorasyon işlerinden davalı tarafın haberdar olduğu, yazılı olmasa da taraflar arasında bir eser sözleşmesi olduğu, yapılan bilirkişi incelemesinde alınan raporda davacı tarafından davalıya ait ——— adlı işletmenin tadilat ve dekorasyon işlerinin davacı tarafından eksiksiz ve tam olarak yapıldığı, işletmenin şuan aktif olduğu, defter incelemesinde davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, faturalara ait BS formlarının bilirkişi tarafından incelendiği, davalı tarafın defter inceleme günü ticari defterlerini dosyaya sunmadığı anlaşılmakla davacının icra takibine konu, 279.298,98 TL davalıdan alacağının sabit olduğu, davacının edimlerini yerine getirdiği, davalının ödeme yaptığına ilişkin bir delil ortaya koyamadığı, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, davalının takip tarihinden önce temerrütünün oluşmadığı, taraflar arasında faiz yönünden herhangi bir sözleşme bulunmadığı davacının takip tarihi itibariyle 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca yıllık %9,75 oranında avans faizi talebinin yerinde olduğu, alacağın faturaya dayandığı, likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
Davanın KABULÜNE,
Davacının İstanbul Anadolu ——-. İcra müdürlüğnün 2017/14198 esas sayılı dosyasına vaki itirazın 279.298,98 TL yönünden iptaline,
Takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca yıllık % 9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın % 20 si oranında hesap edilen 55.859,07 Tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Başlangıçta peşin olarak alınan 3.331,8 TL harcın alınması gerekli olan 19.078,91TL harçtan mahsubu ile bakiye 15.747,11 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 3.331,8 TL, posta ve tebligat gideri 141 TL, bilirkişi ücreti 1500 TL, olmak üzere toplam 4.972,80 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca 22.707,93 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinafedilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.