Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/896 E. 2019/173 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/896 Esas
KARAR NO : 2019/173
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/08/2017
KARAR TARİHİ: 26/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı karşı davalı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin göndericisi olduğu, ———— arası 16 kap emtianın nakliye işinin müvekkili tarafından yapıldığını, nakliyenin tamamlanmış olduğu halde davalı tarafından 4.489,97 TL navlun alacaklarının ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün ————–Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı karşı davalı vekilinin cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacının, geç teslim nedeniyle zarara uğradığını iddia ettiğini, herhangi bir somut verilerek dayalı iddiaları içermeyen karşı dava dilekçesinin mesnetsiz olduğunu, yükün geç teslimi iddiası ile tazminat talebi bakımından davalı-karşı davacının, taşıma ücreti nispetinde CMR hükümlerine, taşıma bedelini aşan kısmın diğer zararların tazmini aşamasında TTK ve TBK hükümlerine dayanılmasının mümkün olmadığını, dava konusu ihtilafta CMR Konvaksiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalı-karşı davacının eşyanın geç teslimi nedeni ile tazminat talebinde bulunabilmesi için, geç teslime ilişkin bildiriminin emtianın alıcısına tesliminden itibaren 21 günlük ihbar süresi içinde yazılı olarak taşımacıya yapılması gerektiğini, 21 gün içinde yazılı bildirim yapılmadığından davalı – karşı davacının müvekkilinden tazminat talep edemeyeceğini, davalı – karşı davacının gecikme nedeni ile zararın meydana geldiğini de ispat edemediğini, dava dosyasına sunulan ——— başlıklı belge düzenlenmiş olmasının, miktar ve ebat olarak tamamen farklı DHL gönderi faturalarına dayanılmasının, davalı – karşı davacının zararını ispat edecek mahiyette olmadığını, davalı – karşı davacının tazminat istemine avans faizi uygulanması yönündeki talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, CMR sözleşmesinin 27. Maddesinde hak sahibine ödenecek tazminat için yılda % 5 üzerinden faiz öngörüldüğünü, CMR hükümlerine göre zamanaşımına uğradığını belirtmiş olup, davanın ————— ihbar edilmesini ve karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI KARŞI DAVACI – CEVAP VE KARŞI DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; müvekkili şirket ile dava dışı ——– şirketi arasındaki ticari ilişki münasebetiyle üretilen bir kısım ticari eşyanın ———-şirketinin Slovakya’daki fabrikasına teslimi için, davacı-karşı davalı şirketten teklif alındığını, her ne kadar taraflar arasında yazılı bir sözleşme mevcut bulunmasa da işin aciliyetine binaen malların 16/09/2016 tarihinde dava dışı—— firmasının ———— fabrikasına teslimi konusunda anlaşmaya varıldığını, fakat davacı-karşı davalının belirlenen tarihte teslim edemediğini ve beklenenden çok geç bir tarih olan 28/09/2016 tarihinde teslim ettiğini, işbu nedenle ilgili kanun ve uluslararası sözleşmeler uyarınca davacı-karşı davalının müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine, ya da navlun bedelinden hakkaniyete uygun indirim yapılması gerektiğini,
Karşı dava yönünden: davacı-karşı davalı şirketin kendisinden beklenen ve taahhüt ettiği tarihte malların teslimini gerçekleştiremediğini, bu nedenle TTK ve sair mevzuat ile uluslararası mevzuat gereği davacı-karşı davalının kusurundan kaynaklı olarak müvekkilinin zararının tazminine karar verilmesi gerektiğini, dava dışı ————şirketinden gerek telefon, gerekse e-mail vasıtası ile teslimin gecikmesinden dolayı fabrikada üretimin durma noktasına geldiği ve acilen teslimatın yapılmasının talep edildiğini, bu durum karşısında müvekkili şirketin davacı-karşı davalının taahhüt ettiği sürede teslim edemediği nitelik, nicelik ve miktar bakımından aynı malları havayoluyla dava dışı————— şirketinin Slovakya’daki fabrikasında davacı-karşı davalının tesliminden önce teslim ettiğini, müvekkilinin davacı-karşı davalı şirketin kusurundan kaynaklanan gecikme nedeniyle dava dışı şirkete 10.063,75 Euro cezai şart bedeli ile 1.287,12 TL + KDV havayolu kargo bedeli ödediğini, konuyla ilgili olarak davacı – karşı davalıya — Noterliğinin – ———-yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek uğranılan zararın talep edildiğini, cevabi ————. Noterliğinin ————yevmiye nolu ihtarnamede ödeme yapılmayacağı ve aynı zamanda taşımanın alt taşıyıcı vasıtasıyla gerçekleştirildiğinin bildirildiğini belirtmiş olup, davacı-karşı davalının hukuki dayanaktan yoksun açtığı itirazın iptali davasının reddi ile kendilerine ödenmek üzere dava değerinin % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davacı-karşı davalının davasının kabulü halinde geç teslimden dolayı ilgili yasal mevzuat ve uluslararası sözleşmeler uyarınca navlun bedelinden indirim yapılmasına, açılan davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.489,97 TL nin 05/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline, asıl dava ve açılan kabulü halinde takas ve mahsup edilmesine, asıl davanın reddi ile yargılama harç ve masraflarının davacı -karşı davalı üzerine bırakılmasına, lehlerine vekalet ücreti hükmedilerek karşı taraf tahmiline ve karşı davanın kabulü ile yargılama harç ve masraflarının davacı-karşı davalıya yükletilmesiyle lehlerine ücreti vekalete hükmedilerek karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl dava taşıma işine istinaden düzenlenen fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK’nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Karşı dava ise taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine istinaden taşımaya konu malın geç teslim etmesinden dolayı uğranılan zararların asıl davalıdan tahsiline yönelik açılan alacak davasıdır.
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün——– Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 25/05/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları uyuşmazlık konusu hakkında CMR alanında uzman bir taşıma bilirkişisi ve defter incelemesi yönünden bir mali müşavir bilirkişi aracılığı ile rapor alınmasına karar verilmiş olup, ——— tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, yapılan incelemeler sonucu davacı karşı davalı şirketin incelenen defterlerinde ———– takip tarihi itibariyle 4.489,97 TL davalı karşı davacıdan alacaklı olarak göründüğü, davalı karşı davacının ticari defterlerinin incelenmesinde 25/05/2017 takip tarihi itibariyle davalı karşı davacı tarafın kendi defterlerinde 4.489,97 TL davacı karşı davalıya borçlu göründüğü anlaşılmıştır.
Her iki tarafında 20/09/2016 tarihli navlun bedelli başlıklı 4.489,97 TL bedelli faturayı ticari defterlerine kaydettiği ve hizmetin ifasının ispatlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede taraflar arasında yazılı olmasa da sözlü olarak taşıma işi konusunda anlaşıldığı, taraflar arasındaki mail yazışmalarından emtianın zamanında tesliminin önemli olduğunu, 09/09/2016 tarihli mail yazışmalarında malın mutlaka içinde bulunulan kafta çıkması gerektiği, emtianın dava dışı alıcısına 16/09/2016 tarihinde ( kati suretle en geç 19/09/2016 tarihinde) kara yolu ile teslimi konusunda anlaştıkları, emtiaya ait gümrük çıkış beyannamesinin Halkalı Gümrük Müdürlüğü’nde 09/09/2016 tarihinde açıldığı ve aynı tarihte kapatıldığı, normal şartlarda malın teslim edileceği Slovakya’ya yol süresinin maksimum 7 gün olmakla emtianın (bilirkişilerce belirlenen süre )16/09/2016 tarihinde teslim edilmiş olması gerektiği, dosyadaki belgeleri göre taşınan emtia toplamının 16 Kap ve 8.400,00 Kg olduğu, ancak taşıyıcının aracına yaptığı fazla yükleme nedeniyle aracın Kapıkule’den çıkışına izin verilmemesi sonucu araç değiştirmek zorunda kaldığı, Kurban Bayramı nedeniyle Gümrüklerde yoğunluk ve uzun kuyruklar olduğunun belirtildiği, 2016/ yılında kurban bayramının 12/15 eylül tarihleri arasına geldiğini, gümrüklerde böyle bir zamanda yoğunluk olabileceği, taşıma işini yapan tarafça da bilinmek zorunda olduğu, emtia, sıkışıklığı olduğu tarihten hemen sonra 16/09/2016 tarihinde yola çıksa 23/09/2016 tarihinde varış noktasına ulaşabileceği, taşıyanın da taşıtana 23/09/2016 emtiayı alıcısına ulaştıracağı bildirilmiş, daha sonra revize ile 24/09/2016 da teslim edileceği teyit edilmiş olmasına rağmen bu tarihte de teslim edilmemiştir. Ayrıca aracın 23/09/2016 tarihinde gümrükten ayrıldığı, taşıtanın dava dışı alıcı firmaya daha fazla ceza ödememek için yeni bir ürün hazırlayıp bunu da hava yolu ile taşıttığı, taşıyıcının emtianın 10/09/2016 tarihinde yola çıkması gerekirken 2 hafta sonra yola çıkarması, taşıtanın teslimin önemli olduğunu, aksi taktirde fabrikada üretimin duracağını ve bunun da cezai olarak kendilerine rücu edileceğini bildirmelerine rağmen taşıyanın bu konuda hatalı davranması sonucu force majör olarak adlandırılabilecek bir durum olmadığı, taşıyıcı her ne kadar CMR30/3 maddesine göre yük alımının kullanımına verildiği tarihten sonra ki 21 gün içinde durum yazılı olarak taşımacıya bildirilmemiş ise teslimdeki gecikmeler için tazminat ödenmez hükmü bulunmakta ise de taşıtan ————— Şirketi tarafından gönderilen 20/10/2016 tarihli mail ile taşıyıcıya emtianın geç teslim edildiğini, 21 günlük süre içinde bildirdiği ve gecikmeden dolayı tazminat almaya hak kazanmış olduğu, emtianın teslimi ile ilgili gecikme durumunda CMR 23/5. Maddesine göre ” gecikme halinde hak sahibi zarar ve ziyanın bundan ileri geldiğini kanıtlarsa, taşımacı bu zarar ve ziyan için taşıma ücretini geçmemek üzere tazminat öder hükmü içerdiği, sonuç olarak davalı karşı davacı şirketin taşıma işindeki gecikmeden ve bunu CMR hükümlerde yer alan zaman sınırları içinde davacı karşı davalı …Ş ye bildirdiğinden CMR hükümleri gereğince gecikmeden dolayı tazminat almaya hak kazandığı, CMR 23/5 gereğince navlun ücreti kadar ( 4. 489,97 TL ) gecikmeden dolayı tazminat talep edebileceği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu, taraflar arasındaki mail yazışmaları, ihtarnameler, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı olmasa da sözlü olarak yapılan bir taşıma sözleşmesi olduğu, taşıma bedelinin 4. 489,97 TL olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığı, davacı karşı davalının taşıma işine istinaden düzenlemiş olduğu fatura ile navlun ücretini davalı karşı davacıdan icra takibi ile talep ettiği, davalı karşı davacının takibe itirazı sonucu takibin durduğu ve huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı, karşı davacının emtianın dava dışı şirkete geç teslim edilmesinden dolayı zarara uğradığını, cezai şart ödediğini, ve aynı emtiayı hava yolu ile dava dışı şirkete göndermek zorunda kaldığı, bu nedenle uğramış olduğu şimdilik 4.489,97 TL yi davacı karşı davalıdan talep ettiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre navlun bedeli olan 4.489,97 TL nin her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, ticari defterlere göre asıl davada davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olduğu, yine bilirkişi raporunda belirtildiği gibi taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine göre taşınan emtianın en geç 19/09/2016 tarihinde teslim edilmesi gerektiği, ancak davacı karşı davalının taşıma işini kusuru nedeniyle belirlenen sürede teslim etmediği, bu nedenle davalı karşı davacının aynı emtiayı tekrar hava yolu kargo şirketiyle göndermek zorunda kaldığı ve bu nedenle cezai şart ile kargo ücretiği ödediği, taraflar arasındaki taşıma işinde CMR konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği, gecikme nedeniyle bu durumu davalı karşı davacının CMR 30/3 maddesi uyarınca davacı karşı davalıya mail yolu ile bildirmiş olduğu, dolayısıyla davacı karşı davalının kusurlu taşıma işini kendi kusuru ile geç teslim etmesinden dolayı davalı karşı davacının talebi gibi 4.489,97 TL kadar tazminata hak kazandığı, davacı karşı davalının bu bedelden sorumlu olduğu, asıl davada davalının takibe itiraz etmekte haklı olduğu, bu nedenle icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşmediği, davalı karşı davacı her ne kadar kendi davalarının kabul edilmesi halinde takas mahsup talebinde bulunmuş ise de mahsup talebine davaya cevap dilekçesi ile değil karşı dava ile talep etmiş olup mahsup talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla her iki dava yönünden ayrı ayrı karar vermek gerekmiş ve tüm dosya kapsamına göre asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Asıl Dava Yönünden;
Asıl davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 4.489,97 TL yönünden İPTALİNE,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
2.Karşı Dava Yönünden
Karşı davanın KABULÜ ile; 4.489,97 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl alacağa 12/05/2016 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
HARÇLAR:
Asıl Dava Yönünden; başlangıçta peşin olarak alınan 52,90 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 23,78 TL’nin, alınması gerekli olan 306,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 230,04 TL karar ve ilam harcının davalı-karşı davacıdan taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
Karşı Dava Yönünden ;başlangıçta peşin olarak alınan 77,00 TL harcın, alınması gerekli olan 306,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 229,72 TL karar ve ilam harcının davacı-karşı davalıdan taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
YARGILAMA GİDERLERİ:
Davacı-karşı davalının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 52,90 TL, posta ve tebligat gideri 154,50 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL, olmak üzere toplam 1707,4 TL yargılama masrafının davanın kabul miktarı göz önünden bulundurularak 1/2 oranında hesaplanan 853,70 TL nin davalı-karşı davacı taraftan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
VEKALET ÜCRETİ:
Davacı-karşı davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
Davalı-karşı davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2019