Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/876 E. 2021/401 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/876 Esas
KARAR NO : 2021/401

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin—- plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde malul kaldığını , müvekkilin bu kazanın oluşumunda Trafik Kaza Tespit Tutanağının aksine herhangi bir kusuru bulunmadığını, tüm kusurun davalı sigorta şirketince sigortalı bulunan araçta olduğunu, davalı —-tazmini hususunda ilgili poliçelerce sorumlu olduğunu, araç sürücüsü … ve —- plakalı araç maliki … manevi zararların tazmini hususunda sorumlu olduklarını, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak bu başvuruya rağmen müvekkilinin zararlarının karşılanmadığını, tüm bu nedenlerle davalılardan sürücü ve araç maliki kaza tarihi itibariyle , sigorta şirketi ise temerrüt tarihi itibariyle ticari temerrüt-avans faiziyle tahsil edilerek davacıya ödenmesine ve davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı—- özetle; dava konusu kazaya karışan—
plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde ———– ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatının ise kaza tarihi itibariyle kişi başına 310.000,00 tl., olduğunu, manevi tazminat talepleri poliçe kapsamı dışında olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirketin kurusu bulunmadığını, dava bu nedenle esastan reddedilmesi gerektiğini, dava konusu kazaya ilişkin kaza tespit tutanağında müvekkil şirkete herhangi bir kusur izafe edilmediğini aksine tutanakta ”yolda yaya geçidi olmamasına rağmen ve ayrıca yayaların yola çıkmaması ——-‘ olmasına rağmen davacının —— 2918 sayılı karayolları trafik kanununun yayalara ilişkin kurallarından 68/c kuralını ihlal ederek kazanın meydana gelmesine davacının sebebiyet verdiği belirtildiğini, müvekkil şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçede sadece davacının maluliyet halleri teminat altına alındığını, huzurdaki olay 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren —- genel şartları hükümlerine tabi olduğundan geçici iş görmezlik talebi ve geçici bakıcı gideri talepleri ve tedavi giderleri teminat dışı olduğunu, bu nedenle reddedilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla 01.06.2015 yürürlük tarihli trafik sigortası genel şartları uyarınca sürekli sakatlık nedeniyle yapılacak tazminat hesaplamasında—- alınması gerektiğini, tüm tedavi giderlerinin —tarafından karşılanması gerektiği yasal olarak açıklığa kavuşturulmuş olup, müvekkil şirketin tedavi giderleri bakımından sorumlu tutulması mümkün olmadığını, bu nedenle bu giderler bakımından davanın öncelikle husumet nedeniyle reddine karar verilmesini gerektiğini, davacı tarafça olay tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş olmasının haksız olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
davalı …— cevap dilekçesinde özetle; … adına kayıtlı — plakalı araç diğer davalı … yönetimindeyken, — —– yönüne seyir halindeyken trafik kazasına karıştığını, kazada yaralanan … tarafından müvekkil aleyhine dava açıldığını, davacı dava dilekçesinde görmüş olduğunu iddia ettiği zarar bakımından 1.000 tl maddi, 10.000 tl manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiğini, ancak davacının müvekkilden bu yönde talepte bulunması haksız olduğunu, trafik kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olan davacının tarafımızdan tazminat talebi haksız olduğunu, müvekkilimizin herhangi bir tazminat sorumluluğunun olmadığını, kaza, davacı ..— atlayıp karşıdan karşıya geçmek istediği esnada meydana geldiğini, Müvekkilin sahibi olduğu aracı kullanan … süratli olmamasına rağmen, Trafiğin normal seyrinde yayaların olma ihtimalinin bulunmadığı alanda bir anda yola fırlayan davacıya hafif bir şekilde çarptığını, Yolun kenarında yayaların geçmemesi için — olmasına rağmen davacı kurallara uymayarak yola atlamış ve kazaya sebebiyet verdiğini, kazanın ardından olay yerinde tutulan trafik kaza tespit tutanağında müvekkil — aracı kullanan .— herhangi bir kusur atfedilmemiş aksine tutanakta bu kazanın oluşumunda yolda yaya geçidi olmamasına rağmen ve ayrıca yayaların yola çıkmaması için bariyer olması neticesinde yol üzerinde yürüyen yaya …” 2918 sayılı ktk 68/1c (taşıt yolu üzeri trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek davranışta bulunmak) maddesini ihlal ettiği kanaatine varıldığını, denilerek kazanın oluşumunda yaya — kusurlu olduğu açıkça ifade edildiğini, çünkü kazaya karışan müvekkilin aracı yolda kurallara uygun seyretmekteyken olmaması gereken yerde bulunan davacıya çarptığını, yaya trafik kurallarına uymayarak bahse konu kazaya sebebiyet verdiğini, aracı kullanan şahsın kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kazada kusuru bulunmadığından işleten olan müvekkilimizden bu davada tazminat talep edilmesi haksız olduğunu, Davacı — kendisine çarpan aracın etkisiyle ayağı kırılmış ve bir müddet hastanede tedavi gördüğünü, Kısa bir süre tedavi gördükten sonra sağlığına kavuşup hastaneden taburcu olan davacının herhangi bir malullük durumu veya uzuv, hareket kabiliyeti kaybına dair hastane raporu bulunmadığını, Böyle bir rapor olmadan davacının kalıcı kazanma gücü kaybına bağlı maddi tazminat talep etmesi kötüniyetli olduğunu, yine aynı şekilde bakıma muhtaç olduğuna dair (geçici ve ya kalıcı olarak) herhangi bir evrak sunamayan davacının—– maddi tazminat talebinin reddi gerektiğini, Davacının maddi tazminat taleplerinin hiç biri gerçek durumla bağdaşmadığını, Yine belirtmek isteriz ki davacının talep ettiği manevi tazminat miktarı çok fahiş olduğunu, Bu talebin kabulü mümkün olmadığını, Tüm bu sebeplerle öncelikle kazanın davacının kusurundan kaynaklanmış olması sebebiyle maddi ve manevi tazminattan sorumlu olmayan müvekkilimiz adına haksız tazminat taleplerinin ve davanın reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; —- plakalı, diğer davalı … adına kayıtlı araç müvekkilim … yönetiminde, — yönüne seyir halindeyken trafik kazasına karıştığını ve kaza sonucu yaralanan … tarafınca mahkemenizde görülmek üzere müvekkilim aleyhine davacının iddia etmiş olduğu zararlar bakımından 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin dava açıldığını, Olayda trafik kaza tespit tutanağında görüleceği üzere kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olan taraf davacı olduğu, Kaza, davacı ..– bariyerlerden yola atlayıp karşıdan karşıya geçmek istediği sırada meydana geldiğini, Müvekkilin süratli olmamasına rağmen, trafiğin normal seyrinde yayaların olma ihtimalinin bulunmadığı alanda bir anda yola çıkan davacıya hafif bir şekilde çarptığını, Davacı kurallara uymayarak bariyerlere rağmen yola çıkarak karşıdan karşıya geçmeye çalışmış ve kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkil ..– herhangi bir kusura yüklenmemiş, kazanın oluşumunda yaya olan davacı ..— kusurlu olduğu açıkça belirtildiğini, Kesinlikle davacı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerini kabul ettiğimizi anlamına gelmemek kaydıyla davacının gerçekleşen trafik kazası sonucu —- kısa süreli tedavi görüp, sağlığına kavuşarak taburcu olduğunu, davacının herhangi bir malullük durumu veya –, hareket kabiliyetini etkileyen bir durumun varlığına ilişkin hastane raporu bulunmadığını, Böyle bir rapor olmadan davacının kalıcı kazanma gücü kaybına ilişkin maddi tazminat talep etmesi ve ayrıca bakıma muhtaç olduğuna dair herhangi bir evrak sunamaması davacının işbu davayı kötü niyetle açtığını kanıtlar nitelikte olduğunu, dosya kapsamında yapılacak incelemeler sonucunda anlaşılacağı üzere davacı tarafından açılmış olan işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, açılış tarihinde geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı talebi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı vekili tarafından dava dışı — tazminatların tazmini yönünden sulh anlaşması sağlandığını, bu nedenle —hakkında hüküm tesisine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiş olup, davacı talebi doğrultusunda mahkememizce işbu dava ile birlikte görülen maddi tazminat talebine ilişkin talepler yönünden dosya tefrik edilerek ayrılmış ve işbu davada manevi tazminat istemi yönünden yargılamaya davalılar …—.. yönünden devam edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan 11/09/2017 tarihli kaza tespit tutanağının incelenmesinde sürücü … yönetimindeki — —–yönüne seyrederken ——kısımlarıyla yolun sağından yolda yürüyen davacı .— çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda yolda yaya geçidi bulunmasına rağmen ve ayrıca yayaların yola çıkmaması için bariyer olması neticesinde yol üzerinde yürüyen yaya …’ün KTK 68. Maddesi — üzerinin trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek davranışta bulunmak maddelerini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre kazaya karışan —-plakalı aracın davalılardan … — kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan——karar nolu soruşturma dosyasının incelenmesinde yapılan yargılama sonrası kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan davacı ..—sosyal ve ekonomik durum tespit raporuna göre davacının evli olduğu ve — olduğu tespit edilmiştir.
Davacının kaza nedeniyle yargılanması nedeniyle görmüş olduğu tedavilere ilişkin tüm tedavi evrakları celp edilmiş ve kaza nedeniyle maluliyetinin ve geçici iş göremezlik süresinin tespiti yönünden adli tıp kurumundan maluliyet raporu alınmış olup, 09/09/2019 tarihli raporda davacının 13/05/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle özürlülük ölçütü , sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, dolayısıyla davacının tüm vücut engellilik oranının % 0 olduğu, iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği yönünden rapor tanzim edilmiştir.
Dosyadaki mevcut soruşturma dosyası, kaza tespit tutanağı ve kusura ilişkin tüm deliller toplanarak — kusur raporu alınmasına karar verilmiş olup, adli tıp kurumu —- plakalı otomobil ile —- takiben — yönüne doğru seyir halinde iken kaza mahalline geldiği esnada seyre göre sağ taraftan kaplamaya giriş yapıp karşıdan karşıya geçiş yapan davacı —— idaresindeki aracın ön kısmı ile çarpması sonucu dava konusu yaralamalı kaza meydana geldiği, tüm dosya kapsamı beyanlar, kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kaza yeri kroki incelendiğinde kazanın yukarıda açıklandığı şekilde gerçekleştiği, mevcut bulgulara göre davacı sürücü …’in sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken yola gereken dikkati verip görüş alanına kontrol altında bulundurarak —- bir şekilde seyrini sürdürmesi ve seyre göre sağ taraftan kaplamaya giriş yapmakta olan yayayı fark ederek zamanında etkili fren ve uygun direksiyon tedbiri ile olayı önlemesi gerekirken bu hususlara riayet etmemiş olduğu, olayda tali kusurlu olduğu, davacı yaya …——-yolunu yeterince kontrol etmeden sol tarafından gelen vasıtanın hız ve mesafesini dikkate almadan dikkatsiz ve tedbirsizce kaplamaya giriş yapıp seyir halinde olan davalı sürücü idaresindeki aracın sadmesine maruz kalarak kendi —- tehlikeye düşürmüş, ilk geçiş hakkını davalı sürücüye vermemiş olduğu anlaşılmakla olayda asli kusurlu olduğu, sonuç olarak davalı sürücü …’in % 30 , davacı — ise kazada % 70 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Davacı vekili 26/11/2021 tarihli duruşmadaki beyanında Anayasa Mahkemesi’nin —– karar sayılı kararı sonrası yeniden maluliyet raporu alınmasını talep etmiştir.
Kaza tarihinin —- olduğu, kaza tarihinde yürürlükte olan maluliyete ilişkin yönetmeliğin özürlülük sınıflandırılması ve özürlülere verilecek —olduğu ve işbu davada alınacak maluliyet raporunda bu yönetmeliğin uygulanması gerektiği,—maluliyet raporunda bu yönetmeliğin uygulandığı, —-bu ilamı uyarınca da alınacak maluliyet raporlarında kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiş olup, alınan maluliyet raporunun Yargıtay Kararlarına uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin yeniden maluliyet raporu alınması yönündeki talepleri mahkememizce dikkate alınmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Manevi Tazminat
Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1-2. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa,—– veya — teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, —–işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.é şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta ————-hallerde kiracı—- rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına —– kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak —— tarihleri arasında ise —–tarihinden sonra——
—- sayılı Resmi Gazetede —— tarihinde yürürlüğe giren ——Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren—- Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan —- Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği [bu yönetmelikte düzenleme bulunmayan hususlar yönünden —- uygulanması gereklidir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller—- Araştırması, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; ———-.. olan maliki diğer davalı .—- plakalı aracın davacı——çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, kaza nedeniyle davacının —- tedavi altına alındığı, yapılan——saptandığı, işbu kırıktan dolayı — tarihinde ameliyat edildiği ve —- kurulundan alınan maluliyet raporuna göre kaza nedeniyle davacının maluliyet oranını % 0 olduğu, iyileşme süresinin ise 4 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir. Kazada tarafların kusur oranı tespiti yönünden alınan —– göre kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ..—– % 30, davacı ——– % 70 oranında kusurlu olduğu, davacının dava dilekçesi ile davalılar .— 10.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği anlaşılmakla kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün davalının % 30 kusurlu olması, davacının ise % 70 kusurlu olması, kaza nedeniyle davacının yaralanması, nedeniyle davacının kaza anında yaşadıkları, yaralanma nedeniyle duyulan acı, elem ve ızdırap ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacının manevi zararının oluştuğu ve davalı sürücü ve işletenin TBK ‘nın 56. Maddesi uyarınca manevi zararlardan sorumlu olduğu ve davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın, manevi tazminat yönünden kısmen kabul, kısmen reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Manevi tazminat davası yönünden davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile,
1000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar—- müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 38,00 TL harcın alınması gerekli olan 68,31 TL harçtan mahsubu ile bakiye 30,31 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Tarafların yargılama sırasında manevi tazminat davasına —- yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı ve davalılardan … tarafından yapılan diğer yargılama giderlerinin tefrik olunan maddi tazminat davasına ilişkin dosyada değerlendirilmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat davası yönünden davalılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan ——-avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.