Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/873 E. 2021/528 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/873 Esas
KARAR NO : 2021/528

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 16/08/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından müvekkili şirket aleyhine—– başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması ve borçlu olmadığının tespiti talebinden ibaret olduğunu, davalılardan ..———müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı —-dosyası ile Müvekkil şirket aleyhine keşidecisi müvekkil şirket olan,—- vadeli çeke ilişkin olarak icra takibi başlattığını, çek ile ilgili—- tarafından yürütülmekte olan bir soruşturma dosyası olduğunu, davaya konu çek ile ilgili müvekkil şirketin dolandırıldığını, suça alet edilen çek ile ilgili icra ve iflas kanunu madde 72/3 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini beyanla, dava konusu —— çeke dair menfi tespit davasının kabulü ve borçlu olmadığının tespitine, davalıların yüzde yirmiden az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ——– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın dava dilekçesinde —-takibe konu edilen çek ile ilgili olarak dolandırıldığını ve söz konusu çekten dolayı borçlu olmadığını iddia ettiğini, davacının iş bu iddiaları tamamen haksız, gerçeğe ve hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, davacı şirketin dolandırıldığı iddiası gerçek olmadığını, aksine davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı şekilde davalar açarak müvekkili şirketi mağdur ettiğini, davacının 124.000,00-TL bedelli çeki düzenleyerek —- .— vermiştir Söz konusu çeki daha sonra diğer davalılar olan …—– müvekkiline verdiğini, çekin ödeme günü geldiğinde, davacı şirketin, müvekkili şirket yetkilisi — arayarak sıkıntıları olduğunu belirterek çekin bankaya ibraz edilmemesini, ticari tabirle çekin ötelenmesini ve ödeme İçin süre verilmesini talep ettiğini, müvekkili şirket yetkilisi çeki 10 günlük yasal süresi içinde bankaya ibraz etmesi gerektiğini, ancak 2 gün süre ile çeki önleyebileceğini belirtmiş ve iki defa 2 günlük sürelerle çeki ötelediğini, bunun üzerine davacı tarafın, 23.09.2016 tarihinde müvekkiline 10.000 TL ödeme yaptığını, davacı taraf, müvekkili şirket ödeme yapıp süre aldıktan sonra aynı gün çekin bakiye kalan bedelini ödememek ve takibe konu edilen çeke ödeme yasağı konulmasını sağlamak için iş bu davadaki—-çekin iptali davası açıldığını, icra takibine başlanılmadan borçlunun müvekkil şirkete ödeme yapması, çek için zayi davası açtırması ancak sonuç alamaması, İcra takibinin başlatılması ve takibin İtiraza uğramaksam kesinleşmesi, İcra dosyasından davacı borçlu nezdinde hacizler hacizler yapılması, borca istinaden ödemelerin yapılması bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının haksız olarak bu davayı açtığını. Davacı tarafın 2016 yılının eylül ayından itibaren keşide ederek piyasaya kullandığı çekin müvekkil şirkete verildiğini bildiğini, Davacı taraf, —– riayet etmediği gibi gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak mahkemeyi yanılttığını, bu nedenle davacının haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—— sayılı dosyası UYAP sureti,
— Esas sayılı dosyası UYAP sureti,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava; İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;Davaya ve takibe konu çek nedeni ile davacı şirketin davalılara borçlu olup olmadığı, davaya konu çekin davalı .— yetkilisi olduğu, —- verilmediği, davalı —— çekin iyi niyetli meşru hamili olup olmadığı, tarafların kötü niyet tazminatı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
——- Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının —- olduğu, takip borçlularının—— tanzim ve —– olduğu, görülmüştür.
Mahkememizin 22.08.2017 tarihli ara kararı ile İ.İ.K. 72/3. Maddesine istinaden ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile sadece davanın taraflarını bağlamak kaydı ile davacı borçlu tarafından takibe konu alacağın % 20’si oranında göstereceği teminat karşılığında ——–. Sayılı dosyasında icra veznesine girmiş ve girecek paraların takip alacaklısına ödenmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Mahkememizin 18.08.2017 tarihli tensip zaptı ile davanın yazılı yargılama usulüne tabi olduğu belirtilerek taraflara tebligat çıkartılmıştır.
Mahkememizin — tarihli celsesi ile —- yayınlanan 7251 sayılı Kanun ile TTK 4/2. Maddesine göre —— altındaki dava değerinin basit yargılamaya tabi olduğu, işbu dava değerinin 500.000 TL altında olduğu anlaşılmakla; davanın basit yargılamaya göre devam etmesine karar verildiği, davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu hususunun duruşmada hazır bulunmayan taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 11.03.2020 tarihli duruşması davacı tarafından usulüne uygun tebliğe rağmen takip edilmediğinden 6100 sayılı HMK 150. Maddesine göre dava dosyası işlemden kaldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından 12/03/2021 tarihli yenileme dilekçesi üzerine Yenileme Tensip Zaptı ile yeni duruşma gün ve saati taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 06.07.2021 tarihli duruşması davacı tarafından usulüne uygun tebliğe rağmen takip edilmediğinden 6100 sayılı HMK 150. Maddesine göre dava dosyası 2. Kez işlemden kaldırıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek;
Davacı tarafından mahkememiz nezdinde icra takibinden sonra davalılar aleyhine menfi tespit davası açıldığı, mahkememizin 10.12.2020 tarihli celse ara kararı ile 08.08.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 sayılı Kanun ile TTK 4/2. Maddesine göre 500.000 TL altındaki dava değerinin basit yargılamaya tabi olduğu, işbu dava değerinin 500.000 TL altında olduğu anlaşılmakla; davanın basit yargılamaya göre devam etmesine karar verildiği, davanın basit yargılama usulüne tabi olarak devamına dair duruşma zaptının duruşmada hazır bulunmayan taraflara tebliğ edildiği, davacı tarafından 11.03.2020 tarihli celsenin mazeretsiz olarak takip edilmediğinden HMK 150. Maddesine istinaden dosyanın işlemden kaldırıldığı, davacı vekili tarafından ibraz edilen yenileme dilekçesi ile yenileme tensip zaptı ile duruşma gün ve saatinin taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından —— edilmediği, davanın basit yargılama usulüne tabi olması nedeniyle davanın 2. Kez işlemden kaldırılması nedeni ile davanın HMK 150/6. Maddesine göre açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, mahkememizce 22.08.2017 tarihli ara karar ile İ.İ.K. 72/3. Maddesine istinaden ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile sadece davanın taraflarını bağlamak kaydı ile davacı borçlu tarafından takibe konu alacağın % 20’si oranında göstereceği teminat karşılığında ————— Sayılı dosyasında icra veznesine girmiş ve girecek paraların takip alacaklısına ödenmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalı ——– ihtiyati tedbir talebinin kaldırılması talebinin kararla birlikte değerlendirilmesine karar verildiği, HMK 150/6. Maddesine istinaden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, davanın açılmamış sayılmasına dair kararın sonucu olarak karar tarihinden itibaren ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkacağından ihtiyati tedbir kararı hakkında karar verilmesine yer olmadığı anlaşılmakla; HMK 150/6. Maddesine istinaden davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın H.M.K.’nun 150/6. maddesi uyarınca 06/07/2021 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 211,77 TL karar ve ilam harcı ile istinaf harcı olarak yatırılan 1.905,84 TL toplamı 2.117,61‬ TL harcın işin hitamında ödenmesi gereken 59,30 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı Harçlar Kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 2.058,31 ‬TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı …yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——-7/1. maddesi uyarınca —— ücretinin davacıdan alınarak davalı …verilmesine,
5- İhtiyati tedbir kararının davanın açılmamış sayılması sonucu olarak karar tarihinden itibaren kendiliğinden kalkmış sayılacağından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan teminatın HMK 392/2.madde hükmünde belirtilen süreler geçtikten sonra talep halinde iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.