Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/861 E. 2018/522 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2017/861
KARAR NO : 2018/522

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 14/08/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 18.09.2014 tarihinde dava dışı ………ile 18.09.2014 başlangıç ve 18.09.2015 bitiş tarihli ve ……. numaralı “…… akdedildiğini, 12.03.2015 tarihinde dava dışı sigortalının ……………. plakalı aracına davalı borçlunun sigortalısı ……a ait ve……. idaresindeki ……. plakalı araç ve …….a ait ve … idaresindeki……….. plakalı araçla çarptığını, kaza sonrası tanzim edilen kaza tespit tutanağında davalı borçlunun sigortalısı ………. %75 ve ….. %25 kusurlu bulunduğunu, müvekkilin sigortalısında bir kusur görülmediğini, kazadan sonra sigortalının aracındaki hasarın tespiti için alınan ……. numaralı Kasko Kesin Ekspertiz raporunda Tespit Edilen Hasar Miktarı: 2.409,61 TL olduğunun belirtildiğini, müvekkil şirket, sigortalısına hasar tazminatı olarak 1.641,00 TL ödeme yaptığını, hasarlanan aracın onarımı için…………’ne 525,00 TL ödendiğini, müvekkil şirketin hasara sebebiyet veren ….. sigortacısı olan davalı borçludan bu tutarın kendisine ödenmesini talep ettiğini, herhangi bir ödeme yapılamadığını, davalı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğü’nün 2015/16017 Esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını, davalı borçlu takibe itiraz ettiğini, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğunu beyanla itirazın iptalini ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 03/01/2018 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 10/05/2018 tarihli öninceleme ve tahkikat celsesindeki esas hakkındaki beyanında; davalı ve aşamalardaki dilekçelerini tekrarla davalı taraf ile sulh olmak ve arabulucuya başvurmak istemediklerini beyan etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 27/11/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: dava konusu trafik kazasının….e meydana geldiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava konusu trafik kazasının 12/03/2015 tarihinde meydana geldiğini, KTK 109 maddesine göre zamanaşımı süresinin iki yıl olduğunu, ödeme emrine 01/09/2015 tarihinde tarihinde itiraz edildiğini, davanın ise 14/08/2017 tarihinde zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, bu nedenle zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, dava konusu alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, kaza tespit tutanağı üzerinde oynama yapıldığını, kusur oranlarının tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini beyanla, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, olmadığı takdirde zamanaşımı yönünden reddine, herhalükarda esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı … şirketinin sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalı … şirketinden rücuen tahsil edip edemeyeceği, icra dairesinin ve mahkememizin yetkisi noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu …………. İcra Müdürlüğü’nün 2015/16017 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 30/07/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna …. tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, yetkiye, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ……….. tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre; ………. sevk ve idaresindeki …… plakalı araç, … Sevk ve idaresindeki ……… plakalı ve………. sevk ve idaresindeki ……… plakalı plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan ………… tarihinde ……….. tarafından tanzim edilen ……. ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin …. tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının……… sigortalanan ……………….. plakalı araç olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan ………… tarihli Giden Eft başlıklı dekont incelendiğinde;……… tarafından dava dışı……. hesabına …… nolu dosya hasar tazminat bedeli olarak 1.641,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Ekspertiz Raporu ve Ödeme Dekontu, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı … şirketinin kendi sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalı … şirketinden rücuen tahsili talebi ile davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalı … şirketinin takibe, borca, ferilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, 12/03/2015 tarihinde trafik kazasının ……. ilçesinde meydana geldiği, davacının sigortalısına ödediği hasar bedeline istinaden halef sıfatıyla eldeki davayı açtığı, uyuşmazlığın sigorta poliçesinden kaynaklanmayıp aksine haksız fiilden kaynaklandığı, bu hususun Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının………. sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulandığı, davacı … şirketi olmakla birlikte temelde uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı(Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 06/10/2016 Tarih, 2016/9054 Esas ve 2016/8456 Karar; Yargıtay …… Hukuk Dairesi 28/12/2016 Tarih, 2016/18769 Esas ve 2016/12023 Karar), halefiyet ilkesine göre kanunun sigortalıya(selef) tanımadığı bir hak veya imkandan sigortacı(halef) şirketin yaralanma imkanı bulunmadığı, sigortalı(selef) zararının tazmini için sorumlulara karşı hangi mahkemede hangi davayı açabilir ise zararını tazmin eden sigortacısı(halef) da sorumlulara rücu davasını aynı mahkemede ve sigortalısının(selef) sorumlulardan talep edebileceği miktarla sınırlı olarak açabileceği, davacının sigortalısının ikametgahının ………… olması, yine aynı şekilde kaza yerinin Bolu ili olması, davalının ikametgahının ise Şişli/İstanbul olması nedeniyle İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerini yetkili kılan herhangi bir yetki kuralının bulunmadığı, davacının yetkisiz icra dairesinde takip başlattığı, davalının ise yetki itirazının usulüne uygun olduğu, itirazın iptali davalarında usulüne uygun bir icra takibinin bulunmasının dava şartı olduğu, takibin yetkili icra dairesinde başlatılmaması nedeniyle takibin usulüne uygun olmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulünden REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 31,40 TL harcın, alınması gerekli olan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan……. ‘nin 7/2 maddesi uyarınca 200,09 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
6-İstanbul Anadolu ……… İcra Müdürlüğü’nün 2015/16017 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..