Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/855 E. 2019/919 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/855 Esas
KARAR NO : 2019/919

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı borçlu ——— arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı … iş bu kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, bankanın —- şubesi ile tanzim ve iza olunun iş bu sözleşmeye istinaden davalı borçlulara kredi hesabı açıldığnı, ve kredi ile çek karnesi kullandırıldığını, davalı borçluların sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi üzerine Beyoğlu —–. Noterliğinin 28/09/2016 tarih, ve —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kred ihesapları kat edilerek tanzim edilen çek riskine ilişkin taahhüt bedellerinin ödenmesi ihtaren bildirildiğini, keşide edilen iş bu ihtarnameye rağmen davalı borçlu borcunu ödemediğini bunun üzerine icra dairesinden 600 TL asıl alacak olmak üzere 916,38 TL borç için icra takibi başlatıldığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile haksız ve dayanaksız itirazının iptaline, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün 2016/23423 Esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, haksız itiraz eden borçlunun aleyhine % 20 sinden az olmamak üzere icra ikar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ——— tarafından hisse sahibi olduğu ——için çek karnesi alabilmek adına 22/01/2010 tarihinde bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalatıldığını, bu sözleşmenin ilk sayfasındaki TL olarak gösterilen kredi limiti tutarının kendisinin bilgisi dahilinde doldurulmamış olduğunu ve 3000,00 TL olarak belirtildiğini, müvekkilinin ———— emvcut 20.000,00 TL hissesinin tamamını Kartal —- Noterliği —— tarih ve ——-sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile —-devir ettiğini ve ortaklıktan ayrıldığını, bu devirden sonra müvekkiline 04/11/2016 tarihinde şirketin çekinin karşılıksız çıkması sonucu 3167 sayılı çekle ödemelerin düzenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkında kanunun 10. Maddesi 5941 sayılı çek kanunun 3. Maddesi uyarınca banka tarafından hamil —————- ödenen 600,00 TL lik tutar için şirketle birlikte müvekkiline ilamsız takipte ödeme emri gönderildiğini, müvekkilinin 23/11/2016 tarihinde alacaklı görünen tarafa herhangi bir boru olmadığından takibe borca ödeme emrine faiz oranına ve ferilerine açıkça itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı bankan tarafından dava dışı ———- şirketi arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması nedeniyle verilen kredi sonucu açılmış olan krediyle çek karnesi sonucu çek riskine ilişkin taahhüt bedellerinin ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK nun 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu ————– İcra müdürlüğünün ——– Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı banka tarafından davalı hakkında 600 TL asıl alacak 88,67 TL kat öncesi işlemiş faiz 4,43 TL faizin % 5 gider vergisi 30,63 TL işlemiş temerrüt faizi ve 1,53 TL temerrüt faizinin % 5 gider vergisi 191,11 TL masraf olmak üzere toplam 916,38 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe itirazı nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dosya ve davacı bankaya ait tüm yasal defter , kayıt ve dayanak belgeler ile bilgisayar kayıtları üzerinde bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun , gerekçeli ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Uzman bilirkişi aracılığıyla yaptırılan incelemede,
Davacı bankanın ———- dava dışı ————- arasında 22/01/2010 tarihinde 3.000,000 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı davalı kefil …’ın sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan tüm borçlardan 3.000,000 TL kefaret limiti kapsamında sorumlu olduğu, imzalanan sözleşmenin banka defterlerinin delil olacağı başlıklı 25. Maddesine gereğince davacı banka tarafından ibraz edilen kayıtların esas alındığını, kefilin sözleşmeyle sorumluluğunun düzenlendiği temerrüt faizinin tespiti yönünden yapılan incelemede davalı kefile sözleşmede yazılı olan adrese gönderilen ihtarnamenin 30/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği davalı temerrütünün ihtarnameyle verilen 3 günlük sürenin sonunda 04/10/2016 tarihi itibariyle gerçekleştiği, takip tarihi itibariyle davacı banka alacağının 857,50 TL olduğu, davacı bankanın talebi doğrultusunda temerrüt tarihine kadar % 24,24 TL akdi faiz, temerrüt faizinden takip tarihine kadar % 36,36 temerrüt faizi oranında yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın dava dışı asıl borçludan takip tarihi itibariyle 858,13 TL alacaklı olduğu ancak dava dışı asıl borçlunun borcu düşük olması nedeniyle davalı kefilin dava dışı asıl borçlu için hesaplanan 857,50 TL den sorumlu olabileceği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı —————– arasında 3.000,000 TL lik Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalının bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, alınan bilirkişi raporuna göre dava dışı şirkete kullandırılan kredi nedeniyle davacı banka alacağının 857,50 TL olarak hesaplandığı, davalı her ne kadar cevap dilekçesinde dava dışı ————şirketindeki hisselerine ——- tarihli hisse devir sözleşmesi ile dava dış—- devrettiğini ve kredi borcundan sorumlu olmadığını iddia etmiş ise de davalının şirket ortaklığından ayrılmasının kefaleti sonlandırmayacağı davalının şirket ortağı olarak değil müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, kefalet dahilinde sorumluluğunun devam ettiği, (Yargıtay ——-.HD. 2015/5676 E. 2015/15082K) ayrıca sözleşmede kredi limiti olan 3.000,000 TL bedelin sözleşme imzalanırken yazılı olmadığı ve bilgisi dahilinde doldurulmadığını iddia etse de davalının kredi sözleşmesini imzaladığı tarihte tacir olduğu ve basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği davalının bu iddia ve savunmalarının yerinde olmadığı alınan bilirkişi raporuna göre davalının davacı bankaya 857,50 TL borçlu olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
2-Davalının İstanbul anadolu —-. İcra müdürlüğünün 2016/23423 esas sayılı dosyasına vaki itirazın 857,50 TL yönünden iptaline,
3-Asıl alacak 600 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık % 36,36 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinde % 5 BSMV uygulanmasına,
4-Alacağın % 20 si oranında hesap edilen 171,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 31,40 TL harcın alınması gerekli olan 58,57 TL harçtan mahsubu ile bakiye 27,17 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 147,90 TL, bilirkişi ücreti 750 TL, olmak üzere toplam 897,90 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 840,20 TL yargılama masrafına, peşin harç 31,40 TL, eklenerek sonuç olarak 871,60 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 57,69 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan——– uyarınca 857,5 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ———- uyarınca 58,88 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.