Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/844 E. 2021/117 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/844 Esas
KARAR NO: 2021/117
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2017
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı şirkete hiçbir borcu olmadığını, tam aksine müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, tarafların kayıtları incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, davalı şirketin alacağın sebebi olarak ödeme emrinde cari hesap alacağı şeklinde ibare kullandığını, her iki tarafın da sermaye şirketi statüsünde tüzel kişi olduğunu, taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesini bulunması gerektiğini, oysa müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanmış cari hesap sözleşmesinin bulunmadığın, dava konusu haksız durum sebebiyle müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zarara uğrayacağının oldukça açık olduğunu, her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı aleyhine sebepsiz zenginleşecek davalı şirket aleyhine açtıkları menfi tespit davasının kabulü ile müvekkilinin davalı şirkete borcunun olmadığının tespitine, davalının müvekkili aleyhine açmış olduğu icra takibinin iptaline ve kötü niyetli davalı aleyhine % 20 kötü niyet niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı şirket arasında yıllardır devam eden hurda balık ağı alış verişi yapıldığını, bu ticaret sonucunda da devam eden süreç içerisinde davacı şirket ile müvekkili şirketin cari hesap düzeyinde çalışmakta olduğunu, ancak davacı şirketin müvekkili şirkete ödeme yapmaması nedeniyle —- alacak için —– takibi başlatıldığını, borçlu şirketin ilamsız takibe itiraz süresi dolduktan bir gün sonra itiraz dilekçesi sunduğunu, bu nedenle icra müdürlüğünce takibin devamına karar verildiğini, bunun üzerine borçlu şirketin bu kez———sayılı dosyası ile gecikmiş itiraz davası açtığını, ancak bu gecikmiş itiraz davasının da süresinden sonra açıldığını, gecikmiş itirazın da İİK m 65 deki koşulları ve —— kararları ile belirlenen unsurları taşımadığını, ardından borcu şirketin bu kez de menfi tespit davası açarak alacağı sürüncemede bırakma yoluna gittiğini, dava dilekçesinde sadece borç yoktur denilmekle yetinildiğini, başka hiçbir açıklama, hiçbir delil sunulmadığını, faturaların kayıtlara işlenmiş olduğunu, ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunu, borçlu şirketin yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmadığı iddiasının müvekkili şirkete borcu olduğu gerekçesini değiştirmeyeceğini, haksız davanın reddine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde takibe konu edilen —– bedelli faturalar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——— sayılı dosyasında; davacı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı ilamsız icra takibi yapıldığı, davacı borçlunun takibe süresi geçtikten sonra itirazda bulunduğu, ancak itirazın süresinde olmaması nedeniyle takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu—- tarihli raporunda özetle; davacının ———yılına ilişkin ticari defterlerinin noter açılış onamalarının süresi içerisinde yapıldığı ancak yevmiye defterlerinin noter kapanış onamalarının süresi içerisinde yaptırılmadığı, davacının davalı ile ticari defterlerinde ilişkisinin —- alıcılar ana hesabından takip edildiği, davacının davalıya—-fatura kestiği, işbu fatura bedelinin —- tarihinde virman yapıldığı ve virman sonrası davacının davalıdan herhangi bir alacak bakiyesinin kalmadığı, davacı ile davalının ticari ilişkilerinin —- davalıya yaptığı ödeme ile başladığı, davalının kestiği hurda balık ağı açıklamalı faturaları ve karşılığında davacının banka ve çek ile ödemeleri sonrasında— tarihi itibariyle davacının davalıya — borçlu olarak —- yılına devrettiği, —- yılında düzenlenen karşılıklı faturalar sonrası davacının —— tutarında davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan bazı faturaların davacının açık hesabında kayıtlı olduğu, bazılarının ise davacının hesabında kayıtlı olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda belirtilen davacı defterlerinde kayıtlı bir kısım faturaların incelenmesinde davalı tarafından keşide edilen —— tutarlı fatura, —tarihli miktarı ————- tutarlı faturalar olduğu, bu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı defterlerinde kayıtlı olan işbu faturalara ilişkin sevk irsaliyelerini dosyaya sunduğu, davalının adresinin— davacının adresinin —– olması nedeniyle nakliye şirketleri aracılığıyla fatura içeriği ürünleri davalının davacıya gönderdiği, sevk irsaliyeleri altında ürünleri taşıyan nakliye şirketine ait araç plakasının ve araç şoförünün imzaları olduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalı tarafından faturaların düzenlenmesi sonrası fatura içeriği ürünlerin nakliye şirketleri aracılığıyla davacıya gönderildiği, sevk irsaliyelerinde ürünlerin taşımasını yapan nakliye şirketine ait araç plakasının ve şoförünün imzası olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bu şekilde yürütüldüğü, faturaların ise —-aracılığıyla davacıya gönderildiği, davalının da —– gelen bu faturaları teslim aldığının ticari defterlerinin incelenmesiyle zımnen kabulünde olduğu, dosyaya sunulan —–gönderi fişlerinin incelenmesinde gönderi tarihlerinin düzenlenen faturalar ile aynı veya bir iki gün sonrasına ait olduğu, alıcısının davacı —- olduğu, —–tipinin dosya olduğu, tutarının —-olduğu, kilogramının– olduğu, teslim alan kısmında bazılarında ———- isimlerinin yazılı olduğu, davacının — kayıtlarının incelenmesinde ——- şirket yetkilisi olduğu, anlaşılmakla, davalının davacıya göndermiş olduğu ürünlere ilişkin faturaların——aracılığıyla gönderildiği, davalının da— aracılığıyla gönderilen bu faturaların bir kısmını defterlerine kayıt ettiği anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi yönünden —-Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat yolu ile bilirkişi raporu alınmış olup, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan—- tarihli raporda özetle; davalının —- defterlerinin açılış onaylarının yaptırıldığı, birbirlerini teyit eder vaziyette işli oldukları, —- envanter defterinin incelemeye sunulmadığı, davalının —- defterlerinin lehine delil teşkil edebileceği, davalı firmanın davacı firmadan yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı ———–alacaklı olduğu, davalı ile davacının cari hesap ekstreleri karşılaştırıldığında davalının cari hesabında kayıtlı olup davacının resmi defter ve belgelerinde kayıtlı olmayan —adet faturanın toplamının ——– olduğu, dosyada davacı defterlerinde kayıtlı olmayan faturaların ve içeriği malların davacıya teslim edildiğine dair bilgi ve belge sunulması sonrasında davacının davalıdan —- takip tutarı kadar alacağını talep edebileceği, şayet bu faturalar içeriği malın davacıya teslim edildiğine ilişkin bilgi ve belge sunulmadığı takdirde davalının davacıdan ————- alacaklı olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Tarafların rapora itirazı üzerine her iki raporu da değerlendirmek suretiyle üçüncü bir mali müşavirden rapor alınmış olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu ——–tarihli raporunda özetle; davacının ödemeleri ile davalının davacıdan tahsil ettiğini beyan ettiği tutarlar arasında —- fark olduğunu, işbu tutar her ne kadar davacının kayıtlarında bulunmasa da davalının tahsilat olarak beyan ettiği, davalının kayıtlarında davacıya — adet toplamda —– çek ile ödeme gözükmekte olup, söz konusu çek ödemelerinin davacının kayıtlarında görüldüğü, davacının davalı adına düzenlediği —– tutarındaki faturanın davalının kayıtlarında mevcut olduğu, davalı kayıtlarında davacıya —- tutarında fatura düzenlediği, davacı kayıtlarında söz konusu faturalardan —- kısmının kayıtlı olup, —- kayıtlı olmadığı, davalı tarafından dosyaya sunulan irsaliyeler ve —- fişlerinin incelenmesinde —– tarihli fatura ile ilgili teslim edildiğine dair —– tutanağı bulunmamakla birlikte diğer ——– fatura ile ilgili sunulan —- tutanakları üzerindeki imzalar davacı tarafından kabul edilmekte olup teslim tutanakları ile davalının düzenlediği faturaların tarihlerinin aynı olduğu, söz konusu kargolar içerisinde davalının davacı adına düzenlediği faturaların bulunduğunun ve irsaliyelerdeki ürünlerin davacıya teslim edildiğinin takdirinin mahkemede olduğu, sonuç olarak yapılan incelemeler sonucu davalının davacıdan, davacıya yaptığı —–ödemeyi ispat etmesi halinde davalının — alacaklı olduğu, ancak davalının icra takibinde —talep etmesi nedeniyle alacak tutarının —olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının davacıya yaptığı — ödemeyi ispat edememesi halinde davalının davacıdan—– alacaklı olacağı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
HMK 222/2 ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
“HMK.’nın 222.maddesi ticari defterlerin ibraz ve delil olmasını düzenlemiş olup, mahkemece, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi ile karar verilebileceği düzenlenmiştir. HMK.222/2.maddesi gereğince ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. TTK.’nın 64.maddesinde ise tacirin tutmakla yükümlü olduğu defterler düzenlenmiş olup anılan maddenin 3.fıkrasında yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterinin tutulması zorunlu tutulmuştur.——-
HMK 220/4 açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
Davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda davacının ——- yıllarına ilişkin ticari defterlerinin noter açılış onamalarını süresi içerisinde yaptırdığı ancak yevmiye defterlerinin noter kapanış onamalarının süreleri içerisinde yaptırılmadığı tespit edilmiştir.
Davalı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda davalının —- yılı yasal defterlerinin açılış onaylarının yaptırıldığı, birbirini teyit ettiği, incelemeye —– yılı envanter defterinin sunulmadığı, TTK 64/3 maddesinde belirtilen şekilde süresi içerisinde —- yılının sene sonu noter kapanış onayının mevcut olduğu, —- yılı yasal defterlerinin davalı lehine delil teşkil eder vaziyette olduğu, ancak —-envanter defterinin noter kapanış onayı yapılmasına rağmen incelemeye ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan —- formlarının incelenmesinde davalının — yılında düzenlediği — adet faturadan —-ve üzerinde bulunan — adet fatura ile ilgili —— bildirimde bulunduğu, davacının ise — adet fatura tutarı— ———–bildirmiş olmasına rağmen, — adet fatura tutarı —bildirim konusu yapmadığı, davacının bildirim konusu yapmadığı —- tutarındaki faturaları davacı kayıtlarında olmadığı, ancak —- tutarlı fatura davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen işbu fatura ile ilgili —bildirimde bulunmadığı, — yılına ilişkin ise davalının davacıya düzenlediği —–tutarlı faturayı ————-bildirdiği, davacının ise söz konusu faturayı ————– bildirmediği gibi ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu—— tarihli beyan dilekçesinde davalı şirket tarafından dosyaya sunulan —–teslim tutanaklarındaki imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olduğunu, ancak bu —–gönderilerinin müvekkil şirkete gönderilen numunelere ilişkin olduğu yönünde beyanda bulunmuştur.
Yargı yetkisini, ——– Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından —— sayılı dosyasında; davacı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak —– alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı cari hesabı oluşturan faturalara konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişiden alınan raporlara göre takibe konu faturalar davalının ticari defterinde kayıtlı olmakla birlikte davacı tarafın ticari defterinde bir kısmının kayıtlı olduğu, bir kısmının kayıtlı olmadığı, bir kısım faturaların ——–bildirildiği ancak davacı defterlerinde kayıtlı olan bir faturanın ——– bildirimde bulunulmadığı, ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulmuş olması yanında defterlerde yer alan kayıtların dayanağının da usulüne uygun olması gerektiği, davalının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olan faturanın dayanağının da usulüne uygun olduğunun ispatlanması gerektiği, fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan bu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olması ve faturaya itiraz edilmemiş olmasının tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamayacağı——— davada ispat külfeti faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden davalının üzerinde olduğu, davalının faturalara konu malları davacıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği——–aynı şekilde akdi ilişkinin inkar edildiği hallerde, fatura düzenlenmesi ve tebliğ edilen bu faturaya süresinde itiraz edilmemesinin tek başına alacağın varlığını göstermeyeceği, fatura muhteviyatı malın teslim edildiğinin ispatının davalıya ait olduğu davacı defterlerinin HMK 222 ve TTK 64. Maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak tutulmadığı ve davacı lehine delil teşkil edemeyeceği, davalının ise ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı, takibe konu cari hesap dayanağı faturaların usulüne uygun olarak ticari defterlere kayıt edildiği gibi —- de bildirimde bulunulduğu, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı tarafından düzenlenen faturaların bir kısmının ———bildirilmediği, alınan —–tarihli bilirkişi raporunda ticari defterler üzerinde yapılan incelemeler sonucu davalının davacıdan her ne kadar —-alacaklı olduğuna karar verilmesi için davalının davacıya yaptığı —- ödemeyi ispat etmesi gerektiği rapor edilmiş ise de işbu ödemeye ilişkin kayıtların davacı defterlerinde de kayıtlı olduğu, davacının kayıtlarında bulunan—- ödemeye ilişkin işbu bedelin ödenmediği yönünde bir itirazı olmadığı gibi uyuşmazlık konusu da olmadığı anlaşılmakla bilirkişinin bu görüşüne mahkememizce itibar edilmemiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin teamül olarak davalının ürünleri —-, davacının adresi olan ——–nakliye şirketleri aracılığıyla sevk irsaliyesi düzenleyerek ve nakliye işini yapan araç plakasının ve şoförünün isim ve imzası alınarak davacıya gönderildiği, akabinde gönderilen ürünlere ilişkin faturaların da sevk irsaliyeleri ile aynı tarihli olarak düzenlenerek —–şirketi aracılığıyla davacıya gönderildiği, ticari ilişkinin bu şekilde yürütüldüğü, ——gönderi fişlerinin incelenmesiyle de gönderi fişlerinin tarihlerinin düzenlenen faturalar ile aynı gün olduğu veya birkaç gün sonrasına ait olduğu, davacının da dosyada mevcut sevk irsaliyelerine ilişkin ürünlerin teslim alındığı ve sevk irsaliyesi içeriği mallara ilişkin ——-şirketinden gelen faturaların bir kısmını ticari defterlerine kayıt ettiği anlaşılmakla, davalının, davacının da zımnen kabulünde olduğu gibi ürünlerin sevkiyatını bu şekilde yapıldığını ve takip konusu cari hesabın dayanağı fatura içeriği mal ve hizmeti davacıya taraflar arasındaki malın teslimine ilişkin işleyişe göre ispat etmiş sayılacağı, davacı her ne kadar ——şirketi ile gönderilen şeylerin numune olduğunu iddia etmiş ise de bu iddiasının —–gönderi fişleri üzerinde gönderilenin dosya olduğu, ağırlının —-olduğu, ——ücretinin —- ve buna yakın rakamlar olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin de hurda balık ağı nazara alındığında bu iddiasının yerinde olmadığı, zira davacının, davalının faturaların ————ile gönderildiği iddiasının davacının bu faturaları ticari defterlerine işlemekle ispatlamış olduğu, davalı her ne kadar cevap dilekçesinde müvekkili şirketi lehine % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş ise de davalı tarafından yapılan icra takibinin kesinleştiği, mahkememizce her ne kadar tedbir kararı verilmiş ise de davacı tarafça işbu tedbir kararının uygulanmadığı, dolayısıyla davalının takip konusu alacağını tahsilde bir gecikmeye sebebiyet vermediği anlaşıldığından davalının % 20 oranında tazminat talebinin yerinde olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 879,92 TL harcın alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan ‭820,62 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-.Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri ‭57,38‬ TL yargılama masrafının davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-.Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 7.498,28 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2021