Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/840 E. 2018/239 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/840 Esas
KARAR NO : 2018/239

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
KARAR TARİHİ : 07/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı dilekçesinde; müvekkil şirketin hissedarı olan …..maliki olduğu …. pafta …. parsel numaralı … arsa niteliğindeki gayrimenkulü hissesi oranında, sermaye artışında kullanmak üzere şirkete ayni sermaye olarak koyacağını, bu madde gereğince aynı sermaye olarak şirkete konulacak olan bahse konu gayri menkul için değer tespiti talebinde bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, Talep, şirkete sermaye olarak konulacak malvarlığının değerinin tespiti istemidir.
6100 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun “değer biçme” başlıklı 343. Maddesindeki; “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” şeklindeki düzenlemedir.
Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz. (TTK m. 342).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Türk Ticaret Kanunu’nun 459/son maddesi gereğince, esas sermaye sisteminde sermaye taahhüdü yoluyla artırım halinde de Yasa’nın 342 ve 343. maddelerinin uygulanması gerekmekte olup, talep eden vekili de dilekçesinde isteme konu mal varlığı değerinin ayni sermaye olarak şirket sermayesine katılacağını bildirdiği, bu durumda sermaye artırımlarında da Türk Ticaret Kanunu’nun 343. maddesi uygulanacak olup bu nedenle talep eden şirketin hukuki yararı bulunduğu(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/02/2014 tarih, 2013/12880 Esas ve 2014/2807 Karar sayılı İlamı), sermaye olarak konulacak mal varlığı değeri üzerinde herhangi bir takyidat bulunmadığı gibi nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen nitelikte bulunduğu, isteme konu mal varlığının değerinin tespiti için alınan raporun ilgililere tebliğ edildiği ve rapora herhangi bir itiraz bulunmadığı, bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak talebin kabulü ile bilirkişi raporunun onaylanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntılı Gerekçesi Yukarıda Yazılı Olmak Üzere;
1.Bilirkişi raporu alınmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2.Karar tarihinde yürürlükte bulunana Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı taraftan alınarak hazineye irad kaydına,
4.Artan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya ya da ahzu kabza yetkili vekiline iadesine
5.Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerine bırakılmasına
Dair, davacı ve vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.