Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/782 E. 2019/733 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/782 Esas
KARAR NO : 2019/733

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2015
KARAR TARİHİ : 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;—– ile davalı borçlu arasında akdelidilen 07/01/2011 tarihli sözleşme ile temlik alan davalı borçlu şirket 28/07/2011 tarihinden başlamak üzere 35 ay süre ile aylık 350 USD, son ödeme tarihi olan 28/06/2014 tarihinde de —– ödemeyi taahhüt ettiğini, vadeleri ve miktarları belirlenen aylık ödemelerin davalı tarafça ödenmediğini, İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün 2015/13330 esas sayılı dosyasına yapılan yetki asıl alacak ve fer ileri bakamından yapılan haksız ve mesnedsiz itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında tanzim olunan takip dayağı sözleşmenin tümüyle değerlendirildiğinde her ne kadar sözleşme başlığında alacağın temliki dense de alacaklının değişmemesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle alacağın temliki değil borcun naklinin söz konusu olduğunu, sözleşme konusu davacıların murisine ait kar zarar katılım hesabının bulunduğu ——-sürecinin halihazırda devam etmesi nedeniyle davacı hesap sahiplerinin mirasçılarının alacağı henüz yasal olarak muaccel haline gelmediğini, tasfiye hükümleri gereği ve emsal içtihat uyarınca bu durumda hesabın niteliği gereği ancak ve sadece tasfiye süreci sonunda bir alacak kalırsa advacı hesap sahiplerinin hak talebinde bulunabileceğini, tüm bu nedenlerle ——— halinde olup, tasfiye sonuçlanıp kar ve zarar durumu belirginleşmeden davacının hak talep etmesinin mümkün olmayacağını, tasfiyenin sonuçlanmamış ve takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmediğini bu nedenle dava konusu alacağın ve talep edilebilir olmadığını, bu nedelerle davanın reddine davacılar aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının ———— Kurumundan alacağının ivazlı bir şekilde davalıya temliki sonucunda temlik bedelinin ——— tamamlanmadan ödenip ödenmeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, temlik sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine itiraz üzerine İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davacısıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: 6098 sayılı TBK.nun 183/1 ‘inci maddesindeki ” Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir..” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
07/01/2011 tarihli temlik sözleşmesi incelendiğinde; davacılar mirasçıları ———- tasfiye halindeki ——nezdinde bulunan alacağını davalı …’ne temlik ettiği, temlik sözleşmesinin özel hükümler başlıklı 4. Maddesinin 3. bendine göre madde metninde belirtilen vade tarihlerinde ödeme günündeki TCMB döviz alış kuru karşılğı TL olarak ödeme planında belirlenen aylık tutarı temlik alanın ödemesinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan İstanbul Anadolu ———. İcra müdürlüğünün 2015/13300 Esas sayılı dosyanın incelenmesinde davacılar tarafından davalı aleyhine toplam 12.162,97 USD alacağın tahsili için 07/01/2011 tarihli alacağın temliki sözleşmesi açıklamasıyla gelen hacizleriyle ilamsız takip başlatıldığı, davalının süresi içerinde takibe, icra dairesinin yetkisine, ödeme emrine, borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişinin Mahkememize sunduğu 20/05/2019 havale tarihli raporunda özetle; davacının takip tarihi itibariyle 10.549 USD ve 409,70 USD faizi olmak üzere toplamda 10.958,07 USD alacaklı olduğunu, davacının talebi doğrultusunda % 7 oranında faiz isteyebileceği yönünde rapor tanzim edilmiştir Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Alacak, bir edim karşılığında devredilmişse devreden, devir sırasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti etmiş olur. (TBK m. 191/1).
Davalı her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de temlik sözleşmesinin 6100 sayılı HMK.nun yürürlük tarihinden önce imzalandığı, 1088 sayılı HUMK döneminde yapılan yetki sözleşmelerinin genel yetkili mahkemenin yetkisini kaldırmadığı, davanın her iki tarafının da ikamet adreslerinin İstanbul Anadolu yakasında bulunması nedeniyle iş bu davayı görmekte mahkememizin yetkili olduğu, ayrıca uyuşmazlığın temelinde bankacılık işlemi bulunması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
“Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı tasfiye halindeki—- nezdindeki 13.745 USD alacağını 10/01/2011 tarihli sözleşme ile davalı—– devir ve temlik ettiğini, davalının ise sözleşme gereğince müvekkiline 2011 yılı 9. ayından itibaren aylık taksitler halinde 2014 yılı 2. ayına kadar ödemede bulunacağını beyan ve taahhüt ettiği halde 900 USD dışında ödemede bulunmadığını, davalıya ihtarname keşide edilmesine rağmen kalan borcun ödenmediğinden bahisle davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek Ankara —. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11507 Es. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, yargılamaya da katılmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının 10/01/2011 tarihinde davalı ile yapmış olduğu temlik ve ödeme sözleşmesi gereğince 13.745 USD alacağını davalıya temlik ve devir ettiği, davalı tarafın davacıya sadece 900 USD ödeme yaptığı, şu halde davacının temlik sözleşmesi gereğince davalıdan bakiye 12.845 USD alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 24/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.”( Yargıtay ——-. H.D. 2016/20058E-2018/5208K)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, temlik sözleşmesi, ödeme dekontları, bilirkişi raporu, icra dosyası iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının tasfiye halinde bulunan——– alacağını davalıya ivazlı olarak temlik ettiği, her ne kadar— tasfiye süreci devam etmekte ise de taraflar arasındaki temlik sözleşmesinin tasfiye sürecine bağlı olmayan ivazlı bir temlik olması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde temlik sözleşmesinin esas alınmasının gerektiği, temlik sözleşmesinin 4.3 maddesine göre temlik alınan alacağın karşılığı olan bedelinin bakiyesinin ödenmediği gerekçeli, denetime açık ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davacının icra takip dosyasında işlemiş faiz talep etmiş olmasına rağmen dava dilekçesinde harca esas değeri 10.549 USD olarak belirttiği ve davasını bu bedel üzerniden harçlandırdığı anlaşılmış olup, taleple bağlılık ilkesi gereği davanın harca esas değer üzerinden karar verilmesi gerekmiş, alacağın temlik sözleşmesine dayandığı, likit ve belirlenebilir olduğu, icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğü’nün ——-esas sayılı dosyasına vaki itirazın 10.549 USD yönünden İPTALİNE,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
3-Alacağın % 20 si olarak hesap edilen 6.442,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Başlangıçta peşin olarak alınan 385,12 TL harcın alınması gerekli olan 2.200,35TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.815,23 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 385,12 TL, posta ve tebligat gideri 217,70 TL, bilirkişi ücreti 750 TL, olmak üzere toplam 1352,82 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——– uyarınca 3.865,36 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekillerinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı