Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/780 E. 2019/997 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/780
KARAR NO: 2019/997
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/07/2017
KARAR TARİHİ: 22/10/2019
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu——— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ———- tarihli protokol kapsamında ticari bir ilişkinin başladığını, protokol kapsamında davacı yan tarafından, davalı yana bir yıl süre ile ———- marka telefon satışının gerçekleşeceğini, taraflar arası anlaşma gereği davalı tarafın davacıya ödemeyi peşin, nakden veya taşınmaz devri ile yapacağını, devam eden ticari ilişkide davalının anlaşma üzerine ödemelerini bir süre yaptığını, zamanla davalının yükümlülüklerini protokole göre yapmamaya başladığını, müvekkili tarafından davalıya, —-Noterliği’nin ——— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacının ———— bakiye alacağının defaten ödemesini ihtar edildiğini, ihtarnameye cevap verilmediği gibi ödemede yapılmadığını, müvekkilinin davalı taraftan olan alacaklarına ilişkin, satış suretiyle devraldığı taşınmazların birçoğuna davalı tarafın üçünü kişi durumundaki banka alacakları tarafından mahkeme yolu ile tedbir uygulandığının tapu kayıtlarından görüldüğünü, kendisine ait ipotekli taşınmazları da borcuna karşılık müvekkiline devreden ve üzerindeki ipotekleri kaldıracağını taahhüt eden davalı tarafın ipotekleri kaldırmayıp, müvekkilinin cari hesabından düşüldüğü için müvekkilinin bu taşınmazlar yönünden de mağdur edildiğini, müvekkilinin satın aldığı bütün taşınmazları alacağından mahsup ettiğini, müvekkilinin alacağı minimize etmek ve riski azaltmak amacıyla davalı tarafın taşınmazla ödeme teklifini kabul etmek zorunda kaldığını, alacağın taşınmazla tahsil edilmesinin müvekkilinin itibarını zedelediğini, ancak alacaklarını tahsil edemediğini beyanla davalı adına kayıtlı araç ve taşınmazlar üzerine tedbir konulmasını, davanın kabulü ile şimdilik ——— tutarındaki kısmi alacağını ticari temerrüt faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ————- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçelerini tekrarla, bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili ———– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; “Bilirkişi raporu her ne kadar tarafımıza tebliğ edilmiş gözükse de tebliğ mazbatasında muhatabın iş yerinin kapalı olması nedeni ile komşusu ———- sorulduğu yönünde mazbataya kayıt düşülmüş ise de ikamet etmiş olduğum binada ——- adına oturan kişi yoktur, bu hususta————yöneticisi ————–mahkemenize sunuyorum, bu tarih ve bu tarihten önce tebliğ tarihi itibari ile büromun bulunduğu binada ————- isimli kişi bulunmadığından tebliğin usulsüz olması sebebi ile tarafıma bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak üzere süre verilmesini talep ederim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının ———- tarihli protokolden kaynaklı davalıdan alacağının olup olmadığı, alacak miktarı, davalının temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığı, faiz yargılama gideri ve vekalet ücreti noktasındadır.
DELİLLER :
————
——
——–Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin ———- Esas sayılı dosyası,
– Bilirkişi ———— tarihli mali müşavir raporunda özetle; davacı yanın incelemeye gelmediğini, ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacı yanın davalı yandan dava tarihi olan ——– tarihi itibariyle ——– TL alacaklı olduğunu, Davacı yanın TL alacakları için 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden dava tarihi olan; ——- tarihinden—————–tarihine kadar — tarihinden itibaren ise—— oranında avans faiz talep edebileceğini, davacının şimdilik kaydıyla——- belirsiz alacak davası ikame ettiğini beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan kısmi alacak davasıdır.
————tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda davacı tarafa ait ——yılı ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfının bulunduğu, davacı tarafa ait incelenen ——–yılına ait incelenen ticari defterlerinde davalı taraf ile ticari ilişkilerinin olduğu, davalı taraf ile olan ticari ilişkisinin iki ayrı cari hesap kodunda takip ettiği, davacı tarafın ticari defterlerinde davalı tarafın ——- nolu satıcılar hesabında dava tarihi olan —- tarihi itibari ile bakiyenin ——— olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinde davalı tarafın —nolu alıcılar hesabında dava tarihi olan ——– tarihi itibari ile davacı tarafın davalı taraftan ————TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediğinden incelenmediği, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen faturaların açık fatura olduğu, muhteviyatlarının muhtelif telefon bedeli olduğu, faturanın e-fatura olduğu, davalı tarafa elektronik ortamda tebliğ edildiği, faturalara davalı tarafın —-gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ya da belge olmadığı, faturaların usulüne uygun düzenlendiği, davacı tarafın TL alacakları için 3095 sayılı yasa 2. Maddesine istinaden avans faizi talep edebileceği rapor edilmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller değerlendirilerek hükme esas alınan ——— tarihli Mali Müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın davalı tarafa ticari ilişki nedeni ile faturalar düzenlediği faturaların e-fatura olarak davalı tarafa elektronik ortamda tebliğ edildiği, davalı tarafın 8 günlük yasal süre içinde faturalara itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ve bilgi bulunmadığı, ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalı tarafın fatura muhteviyatındaki muhtelif telefonların teslim edilmediğini ve faturaların haklı yere düzenlenmediğini ispat etmesi gerektiği, dosyada telefonların davalı tarafa teslim edilmediğine dair somut bilgi ve belge bulunmadığı dolayısı ile faturalara konu telefonların davalı tarafa teslim edildiğinin kabulü gerektiği, davacı tarafın incelenen ———– ticari defterlerine göre dava tarihi olan ———– tarihi itibari ile davalı taraftan ——– alacaklı olduğu, davacı tarafın dava dilekçesi ile ——– kısmi dava açtığı bilirkişi raporundan sonra ıslah ile talebini arttırmadığı tarafların tacir olması nedeni ile uygulanacak faizin avans faizi olduğu, talebe bağlılık kuralı gereği davacı tarafın kısmi dava olarak talep ettiği ———– dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlı avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE:
2———- TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlı ticari temerrüt faizi ile (avans faizi) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 170,78 TL harcın alınması gerekli olan 683,10TL harçtan mahsubu ile bakiye 512,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 170,78 TL, posta ve tebligat gideri 143,70 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 1.014,48 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——————- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2019