Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/756 E. 2018/820 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/756 Esas
KARAR NO : 2018/820

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine, İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün 2017/7588 E sayılı dosyasıyla başlatılan Örnek:7 İlamsız icra yoluyla takip; davalı tarafından süresi içinde itiraz edilmek suretiyle durduğunu. Gerçekten de, yapılacak yargılamada da görüleceği üzere, davalılara karşı başlatılan icra takibine konu alacak, müvekkil tarafından hak edilmiş likit bir alacak olup; davalıların bu alacağa itiraz etmelerinin hiçbir yasal ve somut bir dayanağının bulunmadığını. Müvekkilin davalı şirketten bilgisayar programı satın aldığını. Davalının satmış olduğu ürününün kullanılamaz hale geldiğini. Davacıdan 2 yıl lisans hakkı veren bir ürün alındığını. Ancak ikinci yıl sistem kaydının yapılamadığını. Davalı, ürünün register(kayıt) işleminin müvekkil tarafından yapılması gerektiğini, bunu yapmadığı için ürünün kullanılamaz hale geldiğini ifade etse de, davalının böyle bir sorumluluğu müvekkile yüklemesini beklemenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu. Davalının satmış olduğu malın ayıplı olduğunu. maldaki ayıpın ise sonradan ortaya çıktığını. Yukarıda izah edilen nedenlerle; Davanın kabulü ile takibin devamına, Asıl alacak olan ….. ile, Haksız ve kötüniyetli itirazdan dolayı asıl alacağın %20’si kadar icra ve inkar tazminatının, Yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, İcra ve İflas Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca yetkili icra müdürlüğü, sözleşmenin yapıldığı yer veya – HMK’ya yapılan atıf doğrultusunda- borçlunun yerleşim yeri icra müdürlüğü olduğunu. Davacı vekilince icra takibi İstanbul ……… İcra Müdürlüğü’nde başlatıldığını. Ödeme emri müvekkil şirketçe ………. tarihinde tebliğ alındığını ve müvekkil şirketin yerleşim yeri ……. olduğundan, taraflarınca hem borca hem de İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiğini. Yerleşik Yargıtay uygulaması doğrultusunda, Mahkemece takibin yetkili icra müdürlüğü aracılığı ile başlatılıp başlatılmadığının öncelikli olarak incelenmesi gerektiğini. Zira, icra müdürlüğünün yetkili olması halinde davanın esastan incelemesine geçileceğini, yetkisiz olması durumunda ise “yetkili icra dairesinden yapılmış geçerli bir takip olmadığı ve usulüne uygun başlatılmış bir takip olmadan itirazın iptali davası açılamayacağı” gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verileceğini. Müvekkil şirket dünya çapında siber güvenlik hizmeti sunan …. distribütörü olduğunu, bu sektörde tanınmış ve güvenilir bir firma olduğunu. Davacı, müvekkil şirketten 05.02.2016 tarihli faturaya konu iki kalem ürün satın aldığını. Bunlardan ilki ……………. model bir ağ güvenliği cihazı ve bir yıllık destek ve güvenlik abonelik paketi, diğeri ise aynı ürünün 2. yıla ilişkin destek ve güvenlik abonelik paketi olduğunu. Cihaz ve 1. yıla ilişkin lisans (destek ve güvenlik paketi) davacıya teslim edildiğini 2. yıla ait lisansın da sipariş edileceğinin bildirildiğini. Nitekim, 18.02.2016 tarihli e-posta ile de 2. yıla ait lisansın davacıya gönderildiğini. Lisansın içinde, kullanılabilmesi için “…… kodunuzu aktive etmelisiniz.” şeklinde bir uyarı yer almakta olduğunu, bu ürünü müvekkilden temin ettikten sonra dava dışı son kullanıcı …….’a satan davacının, son kullanıcıyı bu konuda bilgilendirmesi gerektiğini. Diğer taraftan, kabul anlamına gelmemekle birlikte, bu sorumluluğun müvekkil şirkete ait olduğunun düşünülmesi halinde dahi, ürünün sadece ikinci yıl kullanılamadığı, dolayısı ile yalnız bu döneme ilişkin lisans bedelinin istenebileceği hususu da göz önünde bulundurulması gerektiğini. Yukarıda açıklanan sebeplerle; Öncelikle, usulüne göre başlatılmış bir takip olmaması sebebiyle davanın usulden reddine, Bu talebimizin kabul edilmemesi halinde, müvekkilce satışı yapılan ürünlerin ayıplı olmaması nedeniyle davanın esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı aleyhine takip konusu tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine, Karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ; Dava niteliği itibariyle İİK 67 vd. Maddeleri uyarınca açılan İtirazın İptali davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava yazılı yargılama usulüne tabii olup, usulünce taraf teşkili sağlanmış , dilekçeler aşaması tamamlanmış, HMK 140 maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Anadolu ………..İcra Dairesi’nin 2017/7588 esas sayılı icra dosyası Uyap’tan celp edilmiş yapılan incelemede davacı takip alacaklısının davalı takip borçlusu aleyhine ……… asıl alacak ve 216,50TL işlemiş faiz alacağı yönünden ilamsız icra takibi başlattığı, davalının icra dairesinin yetkisine, borca itiarzı üzerine 17/03/2017 tarihinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK 67. Maddesi “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmünü içermektedir.
İİK 50. Maddesi uyarınca para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla tatbik olunur.
HMK 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeridir.
TBK 89.maddesi uyarınca para borçlarında alacaklının ikametgahı mahkemesi yetkilidir.
HMK 114/2 Maddesi “diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.”
HMK 115/2. Maddesi “…. ancak dava şartı noksanlığı giderilmesi mümkün ise bunun giderilmesi için kesin süre verilir. bu süre içerisinde dava şartı noksanlığı giderilmemiş ise davayı dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddeder” hükmü içermektedir.
İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasının yasal koşullarından biri de icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmış olmasıdır.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; davacı alacaklının yerleşim yerinin ……… ve davalının yerleşim yerinin ise ……. olduğu, taraflar arasındaki takibe konu alacak yönünden gerek HMK 6, gerekse taraflar arasındaki ticari ilişkinin mevcudiyetinin tespiti halinde takibe konu alacağın para borcuna dönüşmesi halinde dahi TBK 89.maddesu uyarınca İstanbul Anadolu İcra Daireleri yetkili olup, davaya konu takip yetkisiz İstanbul …….İcra Dairesi’nde başlatıldığı, taraflar arasında yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip olmadığı anlaşıldığından davanın davanın İİK 50, HMK 6, İİK 67 ve HMK 114/2 maddesi uyarınca icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılması dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İİK 62, İİK 67 ve HMK 114/2 maddeleri uyarınca icra takibinde süresinde usulüne uygun itirazın bulunması dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 35,90 TL karar ilam harcının, dava açılırken yatırılan 95,54 TL peşin harçtan mahusubu ile bakiye 59,64 TL ilam harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan……. ‘nin 7/1 maddesi uyarınca 1.090,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davaya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider ve delil avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştiğinde talep halinde HMK 333 maddesi gereği yatırana iadesine,
Karar verildi.
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul BAM ‘a İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .