Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/744 E. 2018/1047 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/141
KARAR NO : 2018/1052

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 06/02/2017
KARAR TARİHİ : 18/10/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 06/02/2017 havale tarihli ve 11/05/2017 tarihinde harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketten 285.000,00 TL tutarında bakiye alacağının bulunduğunu, davalı şirketin müvekkiline ……….. Şubesi ‘ne ait 11 adet çeki verdiğini, söz konusu çeklerin arkalarının yazıldığını ve bunlardan sadece 07/02/2015 tarihli ve 20.000,00 TL tutarlı çekin arkasının taraflar arasındaki güvene binaen karşılıksız ibaresinin arkasına yazılmadığını, Anadolu İflas Müdürlüğü’nün …………… İflas sayılı dosyasında kendilerine tebliğ edilen kararda; “Müflis şirket yetkilisinin borcunu kabul beyanı ve mübrez ve saike göre 273.080,00 TL’sinin 233.800,00 TL’lik kısmının tahsilde tekerrür olmamak üzere kabulüne ve 4. Sıraya kaydına, ödenen banka sorumluluk miktarları ve arkası yazdırılmamış çek nedeniyle toplam 39.280,00 TL’sinin reddine karar verildi.” şeklindeki kararın isabetli olmadığını beyanla 39.280,00 TL tutarlı bakiye alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 20/04/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasındaki ticari alım satımdan meydana gelen alacağın tanık ve ticari defter incelemesi sonucu ortaya çıkacağını beyanla davalı tarafın cevap ve itirazlarının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 18/10/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı İflas İdare Memuru Vekili Mahkememize sunduğu …………. havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının iflas masasına ……. nolu başvurusu ile 273.080,0 TL alacak kayıt talebinde bulunduğunu, 273.080,00 TL’nin 233.080,00 TL’sinin alacak kayıt edildiğini, ödenen banka sorumluluk miktarları ve arkası yazdırılmamış çek nedeniyle toplam iddiaya dayanak gösterdiği çeklerden birisinin arkasının yazılmadığını, süresinde bankaya ibraz edilmeyen çeklerin kambiyo vasıflarını kaybedeceğini, çekin tek başına alacağın ispatına yeterli olmayacağını, banka sorumluluk bedellerinin dikkate alınmadan başvuruda bulunulduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İflas İdare Memuru Vekili ………. esas hakkındaki beyanında; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde 07/02/2015 tarihli ve 20.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının müflis şirketten alacaklı olup olmadığı, bu alacağın iflas masasına kaydının gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, İİK 235. Maddesindeki sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İflasın tasfiyesinde sıra cetveline itirazı düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 235. Maddesindeki “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. …… üncü maddenin üçüncü fıkrası(İflas masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve ……çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflas idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflas idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.) hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 297 nci maddenin son fıkrasına(Nizalı veya taliki şarta bağlı veyahut muayyen olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne nispette katılacağına icra mahkemesi karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ilerde mahkemece verilecek hükümler mahfuzdur.) kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.
İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu …………. İcra Müdürlüğünün 02/06/2017 tarihli müzekkere cevabında; ……………..’nin İstanbul Anadolu …….. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1528 Esas sayılı dosyasında 16/09/2015 günü iflasına karar verildiği, davacı tarafın alacak kaydı talebinin ilk sıra cetvelinde ……. kayıt sıra numarası ile 273.080,00TL alacak kayıt talebinde bulunduğunu, iflas idaresince düzenlenen sıra cetvelinde alacak talebinin 233.800,00 TL’lik kısmının kabul edilerek sıra cetvelinde 4. sıraya alınmasına, bakiye alacak 39.280,00 TL’lik kısmının ise reddine karar verildiği, iflas idaresinde düzenlenen sıra cetveli 20/01/2017 tarihli ……….. ve 23/01/2017 tarihli ……… Gazetesinde ayrı ayrı ilan edildiğini, sıra cetveli ilanı ve masa kararının davacı vekiline verdiği tebligat giderinden 24/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, müflis şirket hakkında verilen iflas kararının henüz kesinleşmediği ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılmadığı bildirilmiştir.
Dosyaya sunulu, …………….. ‘ne ait 07/02/2015 tarihli 20.000,00 TL bedelli …………… seri nolu çek sureti incelendiğinde, keşidecisinin …….., lehdarının ……. olduğu ve çekin yazılmamış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı……………….. 17/05/2018 tarihli duruşmadaki beyanında; ” Ben davacı şirket tarafından işletilen Kadıköy hali ………….. nolu yazıhanede çalışıyorum, müflis şirket uzun yıllar bizden mal aldı, taraflar arasında sebze meyve ticareti bulunmaktadır, bunun dışında herhangi bir ticari ilişki yoktur, davacı şirket tarafından verilen sebze ve meyvelere müflis şirket tarafından çek verilirdi, 07/02/2015 keşide tarihli ve 20.000 TL bedelli çek de bu şekilde verildi. Müflis şirketin ekonomik yapısının bozulduğunu biz önceden öğrenemedik son zamanlarda bizi idare edin çeklerimizin arkası yazılmasını gibi talepler oldu davacı şirkette uzun yıllar devam eden ticari ilişkiye istinaden çekin arkasını yazdırmadı, tanıklık ücreti istemiyorum, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı ……………..17/05/2018 tarihli duruşmadaki beyanında; ” Ben davacı şirket tarafından işletilen Kadıköy hali …… nolu yazıhanede çalışıyorum, müflis şirket uzun yıllar bizden mal aldı, taraflar arasında sebze meyve ticareti bulunmaktadır, bunun dışında herhangi bir ticari ilişki yoktur, ben yaklaşık 20 senedir davacı şirkette çalışıyorum yine yaklaşık 15 senedir müflis şirketle ticari ilişkim devam etmiştir, ben alınan sebze ve meyvenin müflis şirkete götürülmesi ve teslimi işinde bizzat bulunurum, davacı şirket tarafından verilen sebze ve meyvelere müflis şirket tarafından çek verilirdi, son zamanlarda çeklerin arkası yazılmaması için müflis şirketin talepleri oldu, uzun yıllar süre ticari ilişkiye rağmen arkası yazdırılmayan çekler vardı, zira müflis şirket arkası yazdırılmasın 2 – 3 gün içinde öderiz şeklinde beyanlarda bulunuyordu, ancak 07/02/2015 keşide tarihli ve 20.000 TL bedelli çekin de bu şekilde verilen çeklerden olup olmadığını bilmiyorum, tanıklık ücreti istemiyorum,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
11/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelere göre, davacı ile davalı müflis şirket arasında faturaya dayalı alış verişin mevcut olduğu, davacı ticari defter kayıtlarına göre davacının …………… tarihi itibariyle davalıdan herhangi bir alacağı veya borcu bulunmadığı, davacı tarafından 2015 yılı ticari defterleri ibraz edilmediğinden davacının davalı müflis şirketin iflas tarihi olan…………..tarihi itibariyle borç alacak durumunun belirlenmesinin mümkün olmadığı, davacının 2015 yılı ticari defterlerinin incelenip incelenmemesi hususunun Sayın Mahkeme’nin takdirinde olacağı, dosyaya sunulu, …………. Şubesine ait 21/02/2015 keşide tarihli ……………. numaralı 20.000,00 TL tutarlı çekin davacı ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğunu gösteren herhangi bir muhasebe kaydına rastlanmadığı, bu nedenle hesaplamalarda dikkate alınmadığı, davacı tarafından davalıdan tahsil edilmek üzere alınmış ………. Şubesine ait 07/02/2015 keşide tarihli …………………….. numaralı 20.000,00 TL tutarlı çekin arkası yazdırılmamış olmasına karşılık çekin davacı ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, söz konusu karşılıksız çek aslının davalının elinde bulunduğu dikkate alındığında bu çek tutarı ve diğer karşılıksız çekler kadar davacının davalıdan alacaklı durumda olacağı kanaatine varıldığı, yapılan hesap sonucu davacının davalının iflas tarihi olan 16/09/2015 tarihi itibariyle karşılıksız çeklere dayalı (254.920,00 TL – 233.800,00 TL) 21.120,00 TL asıl alacak 14.046,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.166,14 TL alacağının müflisin masasına kaydı gerektiği beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, iflas kararı, masa red kararı, İstanbulu Anadolu …………. İcra Müdürlüğünün 2015/41 İflas sayılı dosyası, tanık beyanları, çek suretleri, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müflis şirket tarafından davacıya bir takım çeklerin keşide edilerek verildiği, davacı tarafın iflas masasına başvurusu üzerine 233.800,00 TL’lik alacağın 4.sıraya kaydedildiği, 39.280,00 TL’lik alacağın ise ödenen banka sorumluluk miktarları ve arkası yazdırılmamış çek nedeniyle reddine karar verildiği, davalı müflis şirketin ticari defterlerinin iflas idaresine …….teslim edilmemesi nedeniyle incelenemediği, bankaya ibraz edilmeyen 07/02/2015 tarihli 20.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacı taraf her ne kadar müracaat borçlularına gitme imkanını kaybetmiş ise de, keşideci ile lehdar arasında temel ilişkiye göre uyuşmazlığın çözümlenmesinin gerektiği, ibraz edilmeyen çek yazılı delil başlangıcı kabul edilerek tanık dinlendiği, tanık beyanlarına göre bankaya ibraz edilmeyen çek karşılığından müflis şirkete sebze ve meyve verildiği, buna göre ibraz edilmeyen çek bedelinin iflas masasına kaydı gerektiği, ayrıca her ne kadar iflas idaresi tarafından banka tarafından ödenen sorumluluk bedeli gerekçe gösterilerek bir kısım alacak talebi reddedilmiş ise de, dosyaya ibraz edilen 11 adet çek bedeli toplamının 285.000,00 TL olduğu, ancak iflas idaresine 273.080,00 TL alacak üzerinden başvuru yapıldığı, banka tarafından ibraz edilen 10 adet çek nedeniyle 11.920,00 TL ödeme yapıldığı, bu miktar tenzil edildiğinde 261.160,00 TL bakiye alacağın bulunduğu, bu miktardan kabul edilen 233.800,00 TL’de tenzil edildiğinde 27.360,00 TL bakiye alacağın bulunduğu, buna karşın davacı tarafın kendi ticari defterine göre cari hesabında 10 adet çekin karşılıksız kalan kısmının 254.920,00 TL olarak kaydedildiği, iflas tarihi itibariyle karşılıksız çeklere dayalı olarak müflis şirketten 254.920,00 TL alacaklı olduğu, 233.800,00 TL ‘nin iflas masasına kaydedildiği nazara alındığında bakiye 21.120,00 TL alacağın bulunduğu, bankaya ibraz edilmeyen 07/02/2015 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çekin davacı defterinde kayıtlı olmasına rağmen 21/02/2015 keşide tarihli ……. nolu 20.000,00 TL bedelli çekin davacı defterinde kayıtlı olmadığı, bu nedenle bu çekin hesapta nazara alınamayacağı, her ne kadar bilirkişi tarafından işlemiş faiz de hesap edilmiş ise de iflas masasına başvuru sırasında faiz talep edilmemiş olduğundan eldeki davada da bu yönde bir talep bulunmadığından faize ilişkin karar verilemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davacının, cari hesap alacağına ilişkin 21.120,00 TL ‘nin İstanbul Anadolu ……… İcra Müdürlüğünün 2015/41 İflas sayılı dosyasında işlem gören ………’nin iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE,
3- Başlangıçta peşin olarak alınan 31,40 TL harcın, alınması gerekli olan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 160,50 TL, bilirkişi ücreti 700 TL olmak üzere toplam 860,50 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 462,67 TL yargılama masrafına, peşin harç 31,4 TL eklenerek sonuç olarak 494,07 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 397,82 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ……. uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ….. uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .

.