Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/731 E. 2018/940 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/731 Esas
KARAR NO : 2018/940

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/07/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 10/07/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu ………. İş mahkemesinin 2015/196 Esas, 2016/830 sayılı kararında da sabit olduğu üzere Sayaç okuma ve faturalama işi kapsamında sözleşme yapılan ………tarafından çalıştırılan işçilerin alacakları iş kanunu 2.maddesi gereği müvekkili idarenin davalılar ile birlikte müteselsilsen sorumlu tutulduğunu ve iş mahkemesi tarafından karara bağlanan alacakların icra yoluyla talep üzerine müvekkili idare tarafından, İstanbul ……….icra müdürlüğünün 2016/38970 E. Sayılı icra dosyasına 8.801.73 Tl. Ödendiğini, davalı ile müvekkili idare arasında düzenlenen sözleşme hükümleri uyarınca müteahhit firmanın çalıştırmış olduğu işçilerin özlük haklarında davalı müteahhit şirketlerin sorumlu olduğunu, müvekkili idarenin işçi alacaklarından sorumlu tutulmasının iş kanunu 2. Maddesi uyarınca asıl işveren konumunda bulunması nedeniyle olduğunu, bu nedenle idare tarafından yapılan ödemenin borçlar kanunu 167 ve 168 madde uyarınca alacaklının haklarına halefiyet gereği rücuen tazmini ile ödenen 8.801.73 TL. nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/09/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde alt işveren olan davalının işçisine davacının üst iş veren sıfatı ile iş mahkemesi kararı uyarınca ödediği işçilik alacaklarına ilişkin tazminatın alt işveren davalıya rücu edilip edilemeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, alt işverenin işçisine yapılan ödemenin rücuen tahsili davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu’nun 167/1. Maddesindeki “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Uyap üzerinden dosyamız arasına alınarak tetkik edilen İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğü’nün 2016/38970 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 30/12/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında takip başlatıldığı, dosyada mübrez 17/01/2017 tarihli tahsilat makbuzuna göre; alacaklıya verilmek üzere……. Tarafından 8.801,73 TL’nin yatırıldığı görüldü.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 31/01/2018 Havale tarihli raporunda özetle; Davacı … Müdürlüğünün haklı görülmesi halinde talep edebileceği alacak miktarının, 8.801.73 Tl.Asıl alacak, 1.042,77 Tl. ödeme tarihinden, dava tarihine kadar işlemiş %9,75 Avans faizini, davalı, alt işveren, …’nden talep edebileceği yönünde tespit yapıldığını, rapor etmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi 07/06/2018 Havale tarihli ek raporunda özetle; Davacının talep edebileceği alacak miktarının 8.801.73 Tl.Asıl alacak, 414,78 TL. Ödeme tarihinden, dava tarihine kadar işlemiş %9,75 Avans faizini, davalı, alt işveren, …’nden talep edebileceğini rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. (4857 s. İ.K. M 2/6)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, İstanbul …… İcra müdürlüğünün 2016/38970 takip sayılı dosyası, ödeme dekontu, İstanbul Anadolu …… İş mahkemesinin 2015/196 e sayılı dosyasında verilen karar ve kesinleşme şerhi, ihale sözleşmesi ve dökümanları, bilirkişi kök ve ek raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 4857 sayılı İş Kanunu Anlamında asıl-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davalı şirket işçisi…………işçilik alacaklarının tahsili için……. ve davalı şirketi hasım göstererek İstanbul Anadolu ……. İş Mahkemesinde açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile işçilik alacaklarından davalı tarafın sorumlu tutulduğu ve bu kararın istinaf incelemesinden geçerek 27/04/2017 tarihinde kesinleştiği, ilamın takibe konulması sonucunda …… tarafından 17/01/2017 tarihinde icra dosyasına 8.801,73 TL ödediği eldeki davanın ise ödenen bu bedelin davalı alt işverene rücusuna ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan 04/11/2004 hizmet alımları tip sözleşmesinin 23. Maddesinde personele ilişkin yüklenici sorumluluğunun genel şartnamenin 6. Bölümünde düzenlendiğinin belirtildiği, 04/11/2004 tarihli hizmet işleri genel şartnamesinin 38 ve devamı maddelerinde çalışanların özlük haklarına ilişkin düzenleme yapıldığı, buna göre işçilik alacaklarına ilişkin sorumluluğun davalı alt-işverene ait olduğu, genel hizmet şartnamesinin 6/3. Maddesinde ise yüklenicinin idareye verdiği zararlardan bizzat sorumlu olduğunun düzenlendiği, taraflar arasındaki ihale sözleşmesi, ihale dökümanları ve eklerine göre davaya konu edilen işçilik alacağından davalının sorumlu olduğu ve taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki nedeni ile …… tarafından ödenen bedelin tamamının davalıya rücu edilebileceği, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki nedeni ile müteselsil sorumluluğa ilişkin eşit sorumluluk ilkesi ile işçi yönünden bir düzenleme olan 6552 sayılı yasa ile getirilen düzenlemenin eldeki davada uygulanma olanağı bulunmadığı, bu nedenle davalının bilirkişi raporuna yaptığı itirazın yerinde olmadığı, ……… tarafından yapılan ödeme ile ilgili olarak ödeme tarihinden itibaren, davalı tarafın tacir olması nazara alındığında, alacağa avans faizi uygulanması gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 8.801,73 TL’nin 17/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının harçtan muaf olması nedeni ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 115,5 TL, bilirkişi ücreti 700 TL, olmak üzere toplam 815,5 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan…….. uyarınca 2180 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .
.