Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/726 E. 2019/808 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/726 Esas
KARAR NO : 2019/808

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 10/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı borçlu arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığını bu sözleşmeye dayanılarak davalıya kredi tahsis edildiğini, davalı borçlunun taraflar araısnda akdedilen sözleşme uyarınca belirlenen ödeme günlerinde borcnu ödemediğini, ödeme taksit tarihleri davalı tarafın bilgisi dahilinde olduğunu ancak davalı tarafça kredi taksitlerini ödemede temerrüde düşüldüğünü bu nedenle ilamsız icra takibine başlandığını toplam borç tutarına dair Üsküdar ——–. Noterliğinin ——– yevmiye nolu ihtarnamesi ile bilgi verildiğini, ancak borcun ödenmediğini davalının borca takibe itiraz ettiğini, davalı taraf aleyhine icra takibi başlatılmasından sonraki süreçte 26/08/2016 tarihinde 45,66 TL 20/01/2017 tarihinde 2000 TL, 01/02/2017 tarihinde 2000 TL ve 28/02/2017 tarihinde 1500 TL olarak hesaptan otomatik tahsilat yapıldığı, bu sebeple toplam 5.545,66 TL lik ödemenin icra dosya hesabından mahsup edilmesini ve tüm bu nedenlerle davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, davamını kabulü ile takibin devamına takip konusu alacağın % 20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında akdedilen genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi uyarınca davalının davacı bankadan kredi kullandığını, davalının anılan krediden doğan borçla ilgili ödemelerini davacı tarafa geçikmeli olarak yapmış olduğunu ancak aldığı ödemelerin fahiş olarak uyguladığını, faizlerden mahsup ederek borcu ödenmiş duruma getirdiğini, davacı tarafın tahsilatları faizden almış gibi göstererek haksız ve hukka aykırı olarak takip ve dava yoluna başvurduğunu, davalı ile davacı tarafından aralarında yapılan kredi sözleşmesinde faiz oranlarıyla ilgili maddelerin düzenlendiğini, davalının menfaatine aykırı olarak yapılırken davacı tarafın bu koşulları varlığı hakkında davalıya açıkça bilgi verilmediğini, içeriği öğrenme imkanlarını sağlamadığını bu koşulların kabulü ile ilgili kanuni şekil şartlarını sağlamadığını, sözleşmedeki faiz hükümleri genel işlem koşulu niteliğinde olup yazılmamış sayılacağını, öte yandan davacı tarafından uygulanan faiz oranlarının yasal mevzuata da aykırı olarak uygulandığını, hesap hareketlerinin celp edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine haksız olarak icra takibinde bulunan davacının % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilemsine karar verilmesini mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir .
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı bankadan davalının kullanmış olduğu, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine istinaden, mevcut kredi borcunun ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK nun 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu ——-. İcra müdürlüğünün 2017/10522 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı banka tarafından davalı hakkında kullandırılan kredilerden kaynaklı toplam 14.178,75 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe itirazı nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
İcra takip dosyasında alacak 14.178,75 TL olarak belirtilmiş olmasına rağmen dava dilekçesinde itirazın iptaline konu alacağın 8.633,00 TL olarak belirtildiği ve bu tutar üzerinden harç yatırıldığı görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dosya ve davacı bankaya ait tüm yasal defter , kayıt ve dayanak belgeler ile bilgisayar kayıtları üzerinde bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır.
Uzman bilirkişi aracılığıyla yaptırılan incelemede,
Davacı banka ile davalı arasında arasında imzalanmış bulunan 15/10/2012 tarihinde 142.000,00 TL lik genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye bağlı olarak 27/11/2017 tarihinde 100.000 TL lik limit artışıyla toplam kredi limitinin 242 TL ye yükseltildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 71. Maddesinde ihtar tarihinde bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizini, bunlara ilaveten bankanın yapacağı tüm masraflar için de aynı şekilde temerrüt faizinin uygulanmaya başlanacağını ve bu işlemler nedeniyle bankaca yapılacak her türlü masrafın taraflarından karşılanacağını kabul ve beyan eder şeklinde hüküm olduğunu, ancak davacı banka tarafından ihtar tarihinde borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranı sunulmadığından TCMM ye bildirilen uygulanması zorunlu olan ve kredi kartlarına fiilen uygulanan akti faiz oranı uygulanması gerektiği, ihtar tarihi olan 24/08/2016 tarihinde TCMM tarafından deklare edilen akti faiz oranı % 24.24 olduğu ve iki katı fazlasının % 48,48 olarak hesaplandığı ve bu faiz oranının uygulanması gerektiğini, kat tarihi itibariyle davacı banka alacağının 13.230,73 TL olarak hesaplandığını, davalı ihtarnameyle 05/09/2016 tarihinde temerrüte düştüğü belirtilmiş ise de davacı bankanın ihtarda tanımış olduğu 7 günlük yasal süre beklenmeden 24/08/2016 tarihi itibariyle takip başlattığından davalı borçlunun temerrütünün takip tarihi itibariyle başlayacağını, uygulanacak faizin ise 05/09/2016 tarihine kadar akdi faiz, 05/09/2016 tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanması gerektiği, 13.230,73 TL ana para tutarına 24/08/2016 takip tarihine kadar konu krediye uygulanan % 10,44 akti faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı borçludan 13.395,91 TL asıl alacaklı olduğu, 24/08/2016 takip tarihinden temürrüt tarihinin başlayacağı 05/09/2016 tarihine kadar 13.395,91 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 10,44 oranında akdi faiz ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan isteneceği ve faiz başlangıç tarihi olan 05/09/2016 tarihinden itibaren 13.395,91 TL asıl alacak tamamı ödeninceye kadar yıllık % 48,48 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği yönünden rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak tanzim edilmiştir.
Mahkememizce önceki bilirkişiden ek rapor alınarak davacının davalıdan tahsil etmiş olduğu bedeller sonrası davacı bankadan kalan asıl alacağını ve alacağa işleyecek faiz oranının hesaplanması yönünden ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 15/04/2019 tarihli ek raporunda özetle, davalı hesabından alınan ödemeler sonucu davacı bankanın toplam bakiye alacağının 13.219,07 TL olduğu yönünde tanzim edilmiştir.
Davacı banka vekilinin rapora karşı beyanında
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile davalının kullanmış olduğu kredi nedeniyle, davalının davacı bankaya takip tarihi itibariyle 13.395,91 TL borçlu olduğu davalı hesabından davacı banka tarafından toplam 5.545,66 TL ödeme aldığı, yapılan bu ödeme düşüldüğünde davacı banka bakiye alacağının 7.850,25 TL olduğu davacı tarafından uygulanan faiz oranının yıllık % 48,48 olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalının İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün 2017/10522 esas sayılı dosyasına vaki itirazın 7.850,25 TL yönünden İPTALİNE,
2.Asıl alacağa takip tarihinden yıllık % 48,48 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
3. Alacağın % 20 si olarak hesap edilen 1.570,05 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 147,44 TL harcın alınması gerekli olan 536,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 388,81TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 165,5 TL, bilirkişi ücreti 700 TL, olmak üzere toplam 865,5 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 787,02 TL yargılama masrafına, peşin harç 147,44 TL, eklenerek sonuç olarak 934,46 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 78,47 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——– uyarınca 2725 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—— uyarınca 782,75 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..