Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/722 E. 2018/525 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2017/722
KARAR NO : 2018/525

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 07/07/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacının murisi … ‘nun 21/04/2017 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, davacının murisin 1/4 paylı mirasçısı olduğunu, kazaya karışan ……. plakalı aracın desteğin çalıştığı işyerine ait olduğunu ve ……. nolu poliçe ile ZMMS poliçesi ile teminat kapsamında olduğunu, kaza sonucu ev hanımı olan ve başkaca hiçbir desteği olmayan davacı eşin, eşinin vefatı ile birlikte desteğinden yoksun kalan üçüncü kişi konumumda olduğunu, zararların tazmini amacıyla 18/05/2017 tarihli dilekçe ile davalıdan talepte bulunulduğunu, davalı tarafça ……… Genel Şartları A.6-b maddesi uyarınca ödeme yapılamayacağının bildirilerek taleplerin reddedildiğini, trafik kazasında kusur durumunun şüpheli olduğunu beyanla davanın kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 31/10/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararına göre kendi kusurundan kaynaklansa bile bu kusurun mirasçılara şamil kılınamayacağını, tam kusurlu desteğin mirasçılarının destek zararı isteyebileceklerinin hüküm altına alındığını, söz konusu trafik kazasında sürücü desteğin tam kusurlu olmadığını, olay yerinde uyarıcı bir levhanın bulunmadığını, ışıklandırmanın olmadığı gibi tespitlerin mevcut olmadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 10/05/2018 havale karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; trafik kazasından sonra karayolları genel müdürlüğünün kazanın meydana geldiği yerde çeşitli işaretlemeler ve düzeltmeler yaptığını, kusur durumunun bu nedenle değişebileceğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 29/08/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: kazaya karışan aracın müvekkili şirkette trafik sigortası olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartlarında 26.04.2016 tarihinde yapılan değişiklikle “sürücünün kusuruna denk gelen tazminat talepleri” ve “destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat talepleri” açıkça teminat dışı bırakıldığını, poliçe düzenlenme tarihinin ……. kaza tarihi ise 21.04.2017 tarihi olduğunu, her iki durumda da durumun genel şartlara tabii olduğunu, kaza tespit tutanağına göre sürücü murisin KTK.nun 52/1.b maddesini ihlal ettiği, aracın hızının fazla olduğunun açıkça belirtildiğini, kazanın oluşumunda sürücünün kusurlu olduğunun açık olduğunu, vefat edenin aynı zamanda haksız fiil faili olmakla, üçüncü kişilere karşı asli sorumlu olan kişi olduğunu, bu nedenle varislerinin de üçüncü kişilere karşı varis sıfatı ile müteselsil sorumluluğunun bulunduğunu, murisin sigortalıları olmadığını, olayda kazaya kusuru ile sebep veren kişinin sigortalı ve davacının murisi olması sebebiyle müvekkili şirketin davacıya ödediği bedelin kusurlu araç sürücüsünün varisleri sıfatıyla yine davacıya rücu edeceğini, alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davanın ispatı halinde müvekkil şirketin teminat limiti ile sorumlu olduğunu, faizin temerrüt tarihi olan başvurudan 15 gün sonrası olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili 10/05/2018 havale karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur oranı ile davacının desteğinden mahrum kalıp kalmadığı, destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı olup olmadığı, davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan ……. tarihli ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağına göre; sürücü … sevk ve idaresindeki ….. plakalı aracç ile ….İstanbul istikametinde seyir halinde iken aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın ön kısımları ile bariyere çarpması sonucu tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez …. tarihinde …. tarafından tanzim edilen Karayolları ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin …. tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının …………… sigortalanan aracın ………. plakalı araç, poliçe limitinin ise 33.000,00TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ……… plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde; ……. adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
……… CBS’nin 2017/1718 Soruşturma sayılı dosyasından verilen 21/08/2017 tarih ve …….. Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar incelendiğinde; meydana gelen kazada maktul … ‘nun kendi kusurundan dolayı kaza yaptığının, kazayı etkileyen başkaca herhangi bir unsurun bulunmadığını, meydana gelen kaza neticesinde maktulun hayatını kaybettiğini, yine hayatını kaybetmesinde kazadan kaynaklı iç kanama dışında ölümüne etki een herhangi bir unsurun bulunmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 Tarih, 2017/426 Esas ve 2017/506 Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı … şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları)
Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri teminat dışındadır. (Yeni Genel Şartlar Mad. A.6./d)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, Nüfus Kaydı, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, SGK müzekkeresi, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Ceza/Soruşturma Dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 21/04/2017 tarihinde destek … ‘nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybedilmesi nedeniyle tek taraflı ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, davacı … ‘nun müteveffa/desteğin eşi olduğu, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartların uygulanması gerektiği, davanın destek şahsın sürücüsü olduğu aracın sigortacısına karşı açıldığı, genel şartların A.6. maddesi (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamı dışında tutulması nedeniyle kendi ölümüne neden olan sürücü … ‘nun kusuruna isabet eden destek tazminatının sigorta teminatı kapsamında olmadığı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nun da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenlemesi de olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmadığı, davacının davalı … şirketinden destek tazminatı talep etme hakları bulunmadığından (Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar Sayılı İlamı), bu nedenle yürürlükteki genel şartlara göre destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat taleplerinden sigorta şirketinin sorumlu olmadığı, davalı … şirketinin kusurundan sorumlu olduğu başka bir kişi veya kurumunda somut olayda bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
…….
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Başlangıçta peşin olarak alınan 31,40 TL harcın, alınması gerekli olan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan …… uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .