Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/718 E. 2019/659 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/718 Esas
KARAR NO : 2019/659 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/07/2017
KARAR TARİHİ : 02/07/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 06/07/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin İstanbul Anadolu —-. İCra müdürlüğünün 2017/15623 e sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi başlattığını, borçlu tarafından bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, müvekkilinin uluslararası nakliyat, dağıtım ve dopolama lanında faaliyet gösterdiğini, davalı-borçlu—- ait emtiaların 22/06/2015 tarihinde müvekkil şirketin —- Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyet gösteren antreposuna getirildiğini, davalının — – Müdürlüğü’ne hitaben yazdığı dilekçede gümrük beyannamesi kapsamında yer alan bir kısım emtianın gümrük müdürlüğüne terk edilmesini talep ettiğini, —Müdürlüğünün eşya üzerinde inceleme yaptığını ve perakende satışa haiz olmadığı gerekçesiyle teslim alınamayacağı/gümrükçe satılamayacağı yönündne karar verdiğini, bu kapsamda davalınnı 4 adet kahve makinesinin bakım yağı ve kahve makinesi için temizleme suyu cinsi emtiaların 15/12/2015 tarihli tutanak ile teslim alındığını, müvekkilinin antreposuna getirildiğini, davalıya ait emtianın 2 yıla yakın bir süre antreposunda kalması üzerine — Tasfiye işletme Müdürlüğü’ne emtiaların imhası için başvurduğunu, — Müdürlüğü tarafından 07/03/2017 tarihinde imza işlemi gerçekleştiğini, — göre imha masraflarının —– sahibi olan müvekkili tarafından karşılandığını, imha için yapılan masraflardan ( imha masrafları, nakliye bedelleri, memur yollukları) ve emtianın antrepoya ilk geliş tarihinden imha tarihine kadar geçen süre için işleyen ardiye masrafları için davalıya 24/03/2017 tarih ——- no.lu 3.540 TL bedelinde fatura kesildiğini, davalı tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmaması sebebi ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren en yüksek reeskont avans faizi işletilmesine, davalı- borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 05/10/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 02/07/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Bilirkişi raporuna karşı itirazlarını tekrarla itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 23/08/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili firmanın ithalatını yaptığı emtiaların davacı ile davalı arasında sadece taşıma sözleşmesi olduğu, ardiye sözleşmesi olmadığı halde, 22/06/2015 tarihinde davacı şirketin — bağlı olarak faaaliyet gösteren antreposuna konulduğunu, evrakı eksik ve önemsiz olar bir parçanın işlemlerinin uzun ve masraflı olacağından, 08/07/2015 tarihinde, —Müdürlüğüne ve verilen dilekçe ile Gümrük kanunu’nun 164 ve Gümrük Yönetmeliğinin 181/4-C/3 maddelerine istinaden, bu parçanın gümrüğe terk edildiğinin bildirildiğini, o an itibariyle, müvekkil firmanın emtia üzerindeki mülkiyet hakkının sona erdiğini, ilgili gümrük müdürlüğü ve davacı firma tarafından emtiaların tasfiye/imha sürecine alınması ve gereğinin yapılması gerektiğini, ancak söz konusu malın tekrar antrepoya gönderildiğini, müvekkili firmaya bilgi verilmediğini ve kendisini borçalndıracak şekilde antredopa tutulduğunun bildirilmediğini, davacı firmanın 2 yıl sonra emtianın imhası için başvurada bulunduğunu ve 07/03/2017 tarihinde alınan imha kararı ile 22/03/2017 tarihinde emtianın imhasının gerçekleştiğini, davacı tarafın imha masrafları adı altında masrafları emtiaların adriyeye ilk geliş tarihi olan 22/06/2015 tarihinden itibaren müvekili firmadan icra yoluyla talep ettiğini, bu icra takibi öncesinde müvekkiline gönderilen fatura yada ihtarname olmadığını, davacı firmanın gümrüğe terk edilen malın tasfiye ve imha süreçlerini takip etmediğini, müvekkili firmaya kanuni bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini beyanla, davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 02/07/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Ek rapor talebinin reddine karar verilerek dosyada mevcut rapor doğrultusunda davanın reddine kara rverilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu ——-. İcra dairesinin 2017/15623 esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacak nedeniyle taraflar arasında ——– sözleşmesi olup olmadığı ve davalının herhangi bir talebi olmaksızın malların —da muhafaza edilip edilmediği davacının davalıdan takibe konu ——- ücretine ilişkin alacağı talep edip edemeyeceği ve davacının davalıdan takibe konu miktar kadar alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu ——–. İcra Dairesi’nin 2017/15623 Esas sayılı takip dosyası,
-Mali Müşavir ve——– bilirkişi heyeti tarafından sunulan 11/06/2018 tarihli rapor,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava taşıma ve —— sözleşmesinden kaynaklanan masraf, nakliye ve depolama bedelin faturasına dayalı alacak nedeni ile başlatılan takibe karşı itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu ———. İcra Dairesi’nin 2017/15623 Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; ödeme emrinin borçlu tarafa 28/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ödeme emrine 28/06/2017 tarihinde süresinde itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Davacı itirazı öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede İ.İ.K. 67. Maddesine istinaden itirazın iptali davasını açmıştır.
Mali Müşavir ve —– bilirkişi heyeti tarafından sunulan 11/06/2018 tarihli raporda; Davacının 2017 yılı e-defter beratları ile envanter defterini ibraz ettiği, 2018 yılına ilişkin ticari defterlerini sunmadığı, 2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı ticari defterlerine göre 24/03/2017 tarihli fatura ile 3.540,00 TL alacaklı olduğu, alacağın 2018 yılına devrettiği, davalı şirketin ticari defterlerinde davacı tarafından düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair kaydın bulunmadığı, davalı tarafça 08/07/2015 tarihinde ———-Gümrük Müdürlüğü’ne gümrüğe tescilli malları gümrüğe terk ettiğine dair dilekçe sunduğu, davalı tarafından imha edilmek üzere gümrüğe terk edilen eşya ile ilgili işlemler hakkında———-Gümrük Müdürlüğü ve davacı —— işletmesi tarafından davalıya bilgilendirme yapılmadığı, tespiti sonucunda taraflar arasında bir ——— sözleşmesinin olmadığı, davalının malların depoda tutulması yönünde bir talebi olmaksızın malların imha edilmesi talebine karşılık idarenin imha yerine perakende satış yolu ile eşyanın tasviyesinin mümkün olmadığını belirterek antrepoya eşyayı iade ettiği, bu durumdan davalının haberdar edilmeksizin eşyanın antrepoda muhafaza edildiği, mevzuata uygun tasviyenin gerçekleşmediği sorununun davacı ——- işletmecisi olduğu, düzenlenen faturanın davalı tarafından tebellüğ edildiğine dair bir kanıtın dosyada olmadığı bildirilmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Taraflar arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu ancak –bulunmadığı, davalının ——- Müdürlüğü’ne hitaben yazmış olduğu dilekçede imha bedelleri karşılanmak suretiyle eşyaların imhasını talep ettiği ancak gümrük müdürlüğünce eşyaların imha edilmeyerek davacı —— işletmesine bırakıldığı, mevzuata uygun tasviyenin gerçekleşmediği, bu konuda sorumlunun davacı —– işletmesi olduğu, daha sonra davacı —- işletmesi tarafından eşyaların muhafaza edilmesi karşılığında davalıdan alacak talep edildiği, davalı adına düzenlenen faturanın davalıya tebliğ edilmediği, davalının açık dilekçesine rağmen eşyaların imha edilmeyerek davacı — muhafaza edilmesinde davalının sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 42,76 TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1,64 TL karar ve ilam harcının davacıdan’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
6-İstanbul Anadolu— İcra Müdürlüğü’nün 2017/15623 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, kesin olarak açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.