Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/70 E. 2019/942 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/70 Esas
KARAR NO: 2019/942
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 18/01/2017
KARAR TARİHİ: 08/10/2019
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı—- – adresinde, — nolu ve —- vade tarihli inşaat tüm riskler sigorta poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, sigortalının müvekkili şirkete yapmış olduğu ihbar neticesinde, anılan adreste yapılan incelemede — tarihinde davalı şirket ile aralarındaki güvenlik hizmeti sözleşmesi gereği korumakla yükümlü olduğu sigortalı şantiyenin yedi emin otoparkı olarak tabir edilen etrafında — tarihi sabah saat — saatleri arasında hırsızlık olayının meydana geldiği tespit edildiğini, incelemede hırsız veya hırsızların şantiyeye mal girişi kapısının asma kilitlerini kestikten sonra araçla — katına geldikleri ve makaralar üzerine sarılı halde bulunan kabloları çaldığı tespit edildiğini, bunun üzerine tespit edilen – hasar bedeli müvekkili sigorta tarafından ödendiğini, (Davanın açıldığı tarih itibariyle —TL olduğundan ödenen hasar bedelinin –TL ‘ye tekabül etmekte olduğunu) Sigortalı ile müvekkili şirket arasında mün’akit bir delil anlaşması mahiyetinde olan sigorta poliçesi umumi şartlan ve TTK md. 1481 amir hükümlerine göre müvekkili şirket hasar bedelini ödedikten sonra ödediği tazminat nispetinde sigortalının haklarına halef olduğunu, davalı şirket tarafìndan korunmakta olduğu halde meydana gelen hısızlık olayı ve oluşan zarardan davalı şirketin borçlar kanunu gereğince sorumluluğu bulunduğunu, bu nedenle, ödenen hasar tazminatının rucüen tahsili için borçlu aleyhine İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü — E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takip durdurulduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili — tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu – havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde hırsızlık olayının gerçekleştiği şantiyenin, güvenlik hizmet sözleşmesi gereği müvekkil şirketçe korunduğunun belirtildiğini, ancak sigorta ettiren dava dışı —— müvekkili şirket arasında 5188 sayılı özel güvenlik hizmetleri kanunu kapsamında yapılmış bir güvenlik hizmet sözleşmesi bulunduğunu, taraflar arasında hizmet sözleşmesi imzalanmış olup bu sözleşmenin konusu sadece gözetim hizmetinin sağlanması olduğunu, uygulamada sigorta şirketleri güvenlik hizmeti alan yerlere sigorta yaptığını, somut olayda davacının sigortalısı güvenlik değil gözetim hizmeti verdiğini, dava dışı sigortalı — tarafìndan yapılmış özel güvenlikle ilgili — herhangi bir müracat olmadığını, davacı tarafça dava dilekçesinde, meydana gelen hırsızlık olayı ve oluşan zarardan Borçlar kanunu gereğince müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğu iddia edildiğini, davaya konu hırsızlık olayının — tarihinde meydana geldiğini, ancak davacı tarafìndan, dava dışı sigortalı—– yapılan ve işbu davaya konu sigorta ödenmesine ilişkin hırsızlık olayında müvekkil şirketin hiçbir kusuru bulunmadığını beyanla, davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili – tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının dava dışı sigortalısının işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili olarak sigortalısına ödediği hasar bedelini davalıya rücu edip edemeyceği, davalının sözleşme ilişkisi gereği meydana gelen hasardan sorumlu olup olmadığı, sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği noktasındadır.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu -. İcra dairesinin- icra sayılı dosyası,
— tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; Somut olayda, Davalı—- sözleşmeye dayalı olarak, dava dışı yüklenici —- ait alanda bulunan varlıkların korunması amacıyla kontrol, denetim ve gözetim görevini üstlendiği, bu görevi ile ilgili olarak personellerinin kusuru ile hırsızlık olayına sebebiyet verdiğinden dolayı %70 oranında asli kusurlu olabileceği, dava dışı —. varlıklarının korunması ve çalışanlarının can ve mal güvenliklerinin sağlanması amacıyla 5188 sayılı kanuna uygun olarak kurulmuş ve yasal izinlerini almış bir özel güvenlik şirketinden hizmet satın alması gerekirken güvenlik hizmeti satın almadığı, – tarihinde 01.13/02 sayılı Güvenlik Tavsiye raporunun 7. Maddesinde mallarının korunmasında basiretli bir tüccar gibi davranmadığından %30 oranında kusurlu olabileceği, dava dosyasında poliçeye rastlanılmadığından “sigorta poliçesi, zararın tutarı, davacının rücu hakkı ve tutarı ” bakımından bir tespit ve değerlendirilme yapılması imkanı bulunmadığını, bu hususun, somut olayda eksper raporunda ifade edilen müşterek sigorta(koasürans), davacının TTK 1472 maddesi mucibince sigorta ettirenin haklarına halef olup olamayacağım ve dava haklarını kullanıp kullanamayacağını tespit etmek bakımından önem arzetmekte olduğunu, takdiri, poliçenin dosyaya ibraz edilmesi halinde bu hususta bir inceleme yapılmasının mümkün olabileceğini, somut olayda, poliçenin ibrazıyla davacının hasar ödeyeyip ödeyemeyeceği, halefiyetin doğup doğamayacağı gibi hususların tespiti ve değerlendirilmesi gerekli olmakla birlikle, dava dışı sigortalı — haklarına halef olduğunun kabulü halinde, davalının gerçekleşen hırsızlık rizikosu nedeniyle olayda %70 kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, – yapılan – ödemeden, davalının % 70 kusuruna denk gelen – ( TL takip yapılmışsa TL karşılığını), – tarihinden itibaren – işleyecek devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte( TL olarak talep edilmişse, ticari faizi ile bitlikte) davalıdan talep edebileceği, ancak, icra takibinde alacak TL’na çevrilmiş, faiz oranı % 9 adi kanuni faizden bahsedilmiş olmakla, taleple bağlılık ilkesi gereği bu hususun takdirinin mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
– tarihli bilirkişi heyeti -. ek raporunda özetle; Davacının, dava dilekçesinin – nolu bölümünde belirttiği ve davasını dayandırdığı – numaralı poliçenin poliçe numarası ve vadesiyle, — tarihli dilekçesi ile sunduğu — poliçenin poliçe numarası ve vadesinin birbirini tutmamadığı, bu hususun açıklamaya muhtaç olduğunu, biran için davacının – tarihli dilekçesi ile sunduğu – no.lu ve – vadeli poliçenin esas alınması gerektiği düşünüldüğünde, davacının beyanıyla olay — tarihinde meydana gelmiş olmakla takdiri Sayın Başkanlığınıza ait olmak üzere, davacının, – tarihinde teminatları son bulmuş olan – vadeli poliçe kapsamında sigortalısına karşı sorumlu olduğundan bahsedilemeyeceği ve bu halde, velev ki bir hasar ödemiş olsun bu poliçe kapsamında halefiyete dayalı ; bir rücu hakkının da söz konusu olmayacağı, davacının hangi poliçeye dayalı olarak bir ödeme yaptığı ve huzurdaki davayı açtığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekip gerekmediğinin takdiri Sayın Başkanlığınıza ait olmak üzere; davacının, -tarihli dilekçesi üc sunduğu -incelendiğinde, sunulan poliçede jeranın dava dışı —. olduğu belirtilmekle birlikte, davacı ile birlikte iki şirketin de koasürör olarak bu poliçe kapsamında sigorta teminatı verdikleri, jeran ve koasürör paylarının açıkça poliçede yazıldığı (açık koasürans) ve poliçede—hasar durumunda, her bir koasürör şirketin fayları oranındaki hasar ödemeleri için, ayrı ayrı bağlayıcı hukuki ve mali sorumluluğu vardır (..,) yönündeki düzenleme kapsamında, takdiri Sayın Başkanlığınıza ait olmak üzere, davacının, bu poliçe vadesi içinde meydana gelen ve sigorta teminatına dahil bulunan hasarları poliçede belirtilen hissesi orsamda (% 12.50) sigorta ettirene ödemekle, bu oran ve bu onma tekabül eden tutarda sigorta ettirenin haklarına halef olabileceği vc zarar sorumlularına karşı rücu hakkının bulunabileceği, somut olayda, Davalı — sözleşmeye dayalı olarak, Dava dışı ———–ait alanda bulunan varlıkların korunması amacıyla kontrol, denetim ve gözetim görevini üstlendiği, bu görevi ile ilgili olarak personellerinin kusuru ile hırsızlık olayına sebebiyet verdiğinden dolayı %70 oranında asli kusurlu olabileceği, dava dışı — varlıklarının korunması ve çalışan idarenin can ve mal güvenliklerinin sağlanması amacıyla 5188 sayılı kanuna uygun olarak kurulmuş ve yasal İzinlerini almış bir özel güvenlik şirketinden hizmet satın alması gerekirken güvenlik hizmeti satın almadığı, — tarihinde 01.13/02 sayılı Güvenlik Tavsiye raporunun 7. Maddesinde mallarının korunmasında basiretti bir tüccar gibi davranmadığından %30 oranında kusurlu olabileceği, somut olayda, beyan ve ibraz edilen poliçeler kapsamında, davacının hasar ödeyeyip ödeyemeyeceği, halefiyetin doğup doğamayacağı gibi hususların takdiri Sayın Başkanlığınıza ait olmak üzere, davacının, dava dışı sigortalı —– haklarına halef olduğunun kabulü halinde, davalının gerçekleşen hırsızlık rizikosu nedeniyle olayda %70 kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, davacı tarafìndan – yapılan – ödemeden, davalının % 70 kusuruna denk gelen – (TL takip yapılmışsa TL karşılığını), – tarihniden itibaren USD’na işleyecek devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte (TL olarak talep edilmişse, ticari faizi ile birlikte) davalıdan talep edebileceği, ancak, icra takibinde alacak TL’na çevrilmiş, faiz oranı %9 adi kanuni faizden bahsedilmiş olmakla, taleple bağlılık ilkesi gereği bu hususun mahkememin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
-tarihli bilirkişi heyeti 2. Ek raporunda itiraz ve beyanların rapora yenilik getirmeyeceği, Taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, – tarihli Kök,- tarihli Ek Rapordaki Kanaatlarin aynen devam ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
-Dava — vade tarihli inşaat tüm riskler sigorta poliçesine dayalı olarak rücuen alacak davasıdır.
-Dava dilekçesi ekinde davaya konu poliçenin bulunmadığı, – tarihli celse – nolu ara kararı ile davaya konu hasara ilişkin sigorta poliçesini sunmak üzere davacı vekiline – haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilince – dilekçe ekinde — poliçe nolu inşaat tüm riskler sigorta poliçesinin sunulduğu, poliçenin başlama tarihinin – bitiş tarihinin ise – tarihi olduğu, rücuen alacak davasına konu davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödeme yaptığı hırsızlık olayının -tarihi olduğu, davacı tarafça sunulan — nolu poliçeye göre hırsızlık olayının poliçe tarihinden sonra olduğu, her ne kadar mahkememizce bilirkişi heyetinden aldırılan kök rapor 1. ve 2. ek raporlarda davalı tarafın %70 oranında asli kusurlu olduğundan bahsedilmiş ve kusura göre hesaplama yapılmış ise de davacı tarafça davaya konu poliçenin mahkememizce verilen kesin süre içinde sunulduğu, sunulan poliçenin incelenmesinde hırsızlık olayının poliçenin bitiş tarihinden sonra meydana geldiği, davalının poliçe dışında gerçekleşen hırsızlık olayından sorumlu olmadığı anlaşılmakla, davacı tarafça davasının usulen ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının ispatlanamadığından REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 31,4 TL harcın alınması gerekli olan 44,4 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1.405,79 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, açık duruşmada kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2019