Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/697 E. 2018/1184 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/591 Esas
KARAR NO : 2018/1122
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2017
KARAR TARİHİ : 15/11/2018
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 30/05/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin iş makineleri kiralama işi ile uğraşttığını, müvekkili ile davalı arasında imzalanan…. tarihli rehin sözlemesi ve makine kiralama sözleşmesi gereğince …. tescil plaka numarası ile ….motor ve . şasi numaralı markası/tipi ….olan iş makinesi davalı adına rehin edildiğini, daha sonra müvekkili tarafından davalıya tüm borç ödenmdiği ve söz konusu makine müvekkili adına noterden devir ve temlik edildiğini, buna istinaden …. tarihli . Seri …. sıra nolu fatura kesildiği ve fakat müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin defalarca faturasını istese de müvekkiline dönüş olmadığını, müvekkilinin ısrarına dayanamayan şirket söz konusu faturayı .. tarihinde davalı borçlu şirket çalışanı tarafından müvekkiline teslim edildiğini, müvekkili şirketin söz konusu 109.216,80 TL lik faturayı kayıtlarına işleyemediğinden dolayı 8.090,13 TL KDV ve 27.484,34 TL gelir vergisi fazladan ödemek zorunda olduğundan zarara uğradığını, söz konusu zararların tazmini için İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı takip başlatılmış ise de davalı borçlu tarafından haksız ve hukuka aykırı biçimde itiraz edildiğini, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ….havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 15/11/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ….. havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Vergi usulü Kanunu’ nun 231. Maddesinde faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği belirtildiğini, müvekkili şirket tarafından …’ a …. marka …. seri nolu…. motor nolu …. mode…. iş makinesi satıldığı ve teslim edildiğini, iş makinesi devir sözleşmesinin . tarihinde noterden düzenlendiğini, müvekkili şirketin Vergi Usul Kanunun 231. Maddesine uygun olarak … tarih ve……seri-sıra nolu faturayı tanzim ettiği ve kayıtlarına işlediğini, borcu kesinlikle kabul manasına gelmemek üzere asıl alacağa takip öncesi işletilen faize de her halükarda itaraz ettiklerini, para borçlarında temerrüde düşürülmeden temerrüt faizi işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın alacak taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olmakla birlikte her halükarda huzurdaki davanı kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 04/10/2017 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 15/11/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalıdan alınan iş makinesi faturasının davacı tarafa geç teslim edilmesi nedeni ile davacının fazladan KDV ve gelir vergisi ödeyip ödemediği, fazladan ödeme var ise bu kısmı davalıdan talep edip edemeyeceği ve düzeltme hakkının kullanılması ile bu bedellerin iadesinin mümkün olup olmadığı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından …. tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna . tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan….. tarihli fatura incelendiğinde, davalıya yönelik olarak 109.216,80 TL bedelli düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, …. Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacıya ait ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne(ticaret mahkemesi sıfatıyla) rapor sunan Mali Müşavir bilirkişi ……. Havale tarihli raporunda özetle; davacı …’ ın takvim yılı geçtikten sonra gelen faturayı işleyemediğini, KDV ve GELİR vergisi yönünden zararının söz konusu olduğunu, 2018 yılı Gelir Vergisi oranları ve indirilemeyen KDV hesaplamasının Gelir Vergisi 101.126,67 TL KDV hariç matrah üzerinden yapıldığını, indirim konusu yapılamayan Gelir Vergisi’ nin 25.874,33 TL ve indirim konusu yapılamayan KDV’ nin 8.090,13 TL olmak üzere davacı tarafın toplam 33.964,46 TL asıl alacağı olduğunu Rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, fatura, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturanın geç teslimi nedeniyle KDV ve Gelir Vergisi nedenine dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın faturanın davacı tarafından talep edilip edilmediği ve düzeltme hakkının kullanılıp kullanılamayacağı hususundan kaynaklandığı, taraflar arasında iş makinesi satış sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu iş makinesinin teslim edildiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, ancak satışa konu iş makinesi ile ilgili olarak faturanın 24/12/2014 tarihinde tanzim edilerek davacıya 31/03/2015 tarihinde teslim edildiği, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporuna göre kanunla tanınan indirim hakkının olayın vuku bulduğu yıl içinde kullanılması gerektiği, takvim yılı geçtikten sonra gelen faturayı davacının defterlerine işleyememesi nedeniyle KDV ve Gelir Vergisi yönünden kaybının oluştuğu, her ne kadar davalı tarafça davacının düzeltme hakkını kullanabileceği ve ayrıca davacı tarafından fatuarının talep edilmediği iddia edilmiş ise de vergiyi doğuran olayı takip eden yılda faturanın davacıya teslim edilmiş olması nedeniyle düzeltme hakkının kullanılamayacak olması ve Vergi Usul Kanunu’nun 232. maddesine göre ….. TL’ nin üzerindeki her satış için emtai satanın fatura vermesinin mecburiyeti olması karşısında davacı tarafça faturanın talep edilmesinin gerekli olmadığı hususları nazara alındığında davalı tarafın savunmasına intifar, olunmadığı bilirkişi raporuna göre faturanın geç tesliminden dolayı davacının 25.874,33 TL Gelir Vergisi, 8.090,13 TL KDV kaybı olmak üzere toplam 33.964,46 TL zararının bulunduğu ve bu zarardan davalı tarafın sorumlu olduğu, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, aksine bir sözleşme olduğu veya taraflarca vade belirlendiği iddia ve ispat edilmediği gibi icra takibinden önce davalı/takip borçlusu temerrüde düşürülmediğinden takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu 23. İcra müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 25.874,33 TL gelir vergisi kaybı, 8.090,13 TL KDV kaybı tazminatı olmak üzere toplam 33.964,46 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE,kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faizi uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacağın %20 ‘si olan 6.792,89 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 642,12 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 187,06 TL’nin, alınması gerekli olan 2.320,11 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.490,93 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 143,00 TL, talimat masrafı 433,50 TL, olmak üzere toplam 576,50 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 523,36 TL yargılama masrafından, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 11 TL’den, kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 1,01 TL’nin mahsubu ile kalan 522,34 TL’ye peşin harç 642,12 TL, eklenerek sonuç olarak 1.164,46 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 53,13 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 9,98 TL’nin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.075,73 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu 23. İcra müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2018