Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/686 E. 2021/921 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/686 Esas
KARAR NO: 2021/921
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/06/2017
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- çarpıştığını, meydana gelen kazada müvekkil kısmi olarak iş göremez hale geldiğini, dava konusu trafik kazasının gerçekleşmesinde araç sürücüsü——- —-etmeyerek kusurlu olduğunu, müvekkilin geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda, sol diz kapağında kırık meydana geldiğini, müvekkilin hayatı boyunca, geçirmiş olduğu kazanın izlerini taşıyacağını ve eskisi gibi çalışamayacağını, bu sebeple müvekkilinin söz konusu maluliyetinden dolayı hali hazırda istikbale dönük ciddi bir kazanç mahrumiyetinin söz konusu olduğunu, kazaya karışan ——-göre işletene düşen hukuki sorumluluk oranında zorunlu sigorta limitine kadar sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkille bu kaza nedeniyle kazanın olduğu tarihten bu yana tedaviye muhtaç halde bulunduğundan belirli bir süre iş gücü kaybına uğradığından geçici iş göremezlik tazminatı ödenmesinin gerekmekte olduğunu belirterek geçici işgöremezlik tazminatının maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari —-maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, kalıcı işgöremezlik tazminatının maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari —- maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —- Tarihli beyan dilekçesiyle dosyanın taraflarıyla sulh olunması nedeniyle davanın konusuz kaldığını ve dava açmakta kusurunun olmaması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan —- sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin — gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, —- verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın —– boyunca stabil ve kalıcı olmasının gerektiğini, bu nedenle davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, ayrıca sağlık kurulu raporları da yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesinin gerektiğini, bu yönleriyle de davacı vekilinin beyanlarını kabul etmediklerini, meydana gelen kaza nedeniyle davacının talep ettiği geçici iş göremezlik giderinden müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağını, zira bu hususta sorumluluğun —- ait olduğunu, davacının herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığının araştırılmasının gerektiğini, davacı yanın gelir durumunu somut belgelerle ispat etmesinin gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili bila tarihli gerekçesiyle davacının söz konusu davalı sulh olunduğu ve davanın konusuz kaldığını belirtmiş olmakla sigortalı aracın kusursuz olmasıyla davanın açılmasına taraflarınca sebebiyet verilmemesi nedeniyle vekalet ücreti talebi bulunduğu yönünde beyan dilekçesi sunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde meydana gelen kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava— tarihinde davalı —- plakalı araç arasında meydana gelen kazada yaralanan davacının geçici ve sürekli iş görememezlik zararının tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Davacı tarafından aynı kaza sebebiyle geçici ve sürekli iş görememezlik tahsili amacıyla —-aleyhine —- dosyasıyla dava açtığı ve iş bu davada taraflar arasında sulh protokolü düzenlendiği ve davadan feragat ettiği ve davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmış olup—-dosyasında alınan kusur raporuna göre ; davalıya sigortalı — plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı davacı —— yolcu olarak bulunduğu —- plakalı araç sürücüsünün ise kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —poliçesinin incelenmesinde—- tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Yargı yetkisini,—- adına kullanan mahkememizce uyuşmazlık konusu hakkında yapılan yargılama sonucunda sunulan deliller , yetkili servis sözleşmesi , ihtarnameler iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde — tarihinde davalıya sigortalı —plakalı araç ile dava dışı —- davacının yolcu olarak bulunduğu—- arasında trafik kazası meydana geldiği ve iş bu kaza nedeniyle yaralanan davacının geçici ve sürekli iş görememezlik zararının tazmini için —— dosyasıyla tazminat davası açıldığı ve yargılama sırasında tarafların sulh olması nedeniyle davacının davadan feragat ettiği, davacının aynı kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş görememezlik zararının tazmini için mahkememiz dava dosyası ile —- düzenleyen davalı aleyhine iş bu davayı açtığı ve yargılama sırasında sunmuş olduğu beyan dilekçesiyle huzurdaki davanın konusuz kaldığını ve davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiş olup—-dosyasında yapılan yargılama sonrasında alınan kusur raporuna göre dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı —– plakalı araç sürücüsünün bir kusurunun olmadığı yönünde rapor alınmış olup dava konusuz kalmış ise de davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği gibi davalıya sigortalı —–araç sürücüsünün de kazada bir kusurunun bulunmadığı hususu nazara alındığında ve tarafların haklılık durumu gözetildiğinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin yatan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 27,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 23,50 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 3.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye avansın ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yokluğunda verilen , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2021