Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/651 E. 2018/697 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ E

ESAS NO : 2017/651
KARAR NO : 2018/697

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde ; müvekkilinin ………… nin ve …….. nin elektrik abonesi olduğunu, davalılarca 2006 ve 2016 elektrik tüketim dönemlerinde düzenlenen faturalarda kayıp kaçak bedeli, …………, Kayıp Kaçak kısmına isabet eden % 2 … bedeli ve KDV bedeli yansıtılıp tahsil edildiğini, …… Dairelerinin de tahsil edilen söz konusu tutarların iadesine ilişkin kararlarının olduğunu beyanla yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000.00 TL nin fatura ödeme tarihlerinden itibaren bankaların kısa vadeli kredilere uyguladıkları avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı tarafça, davalılar……………………. Satış AŞ aleyhine mahkememizde açılan ve 2016/670 esas sayılı dava dosyasında yargılaması yapılan davada verilen 30/05/2017 tarihli ara karar ile davalılardan………AŞ yönünden davanın devamına , diğer davalılarla ilgili olarak ise davanın tefrikine karar verilerek tefrik sonrasında dava mahkememizin 2017/651 esasa kaydedilmiş ve iş bu davada davalılar …… AŞ,……. iş bu dava dosyasından yargılamaya devam edilmiştir.
CEVAP : Davalı vekilleri cevap dilekçelerinde özetle, basiretli tacir gibi davranması gereken davacının taraflar arasındaki sözleşmede ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği kalemlerin istirdadını talep edemeyeceğini, 4628 sayılı Kanun ve 6446 sayılı kanunların elektrik tarifelerinin oluşturulması hususunda ……… ……… yetkilendirdiğini ve kurulun çıkarttığı yönetmelik, tebliğ , krar ve ikincil mevzuatlarla tarifelerin düzenendiğini, kurul kararlarının Danıştay tarafından iptal edilmedikçe tüm gerçek ve tüzel kişiler için bağlayıcı olduğunu, müvekkili ve diğer lisans sahibi şirketlerin kurul kararlarını uygulamamalarının lisans iptaline kadar varan yaptırımları olduğunu, dava dilekçesinde sözü edilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının yerinde olmadığını, dava konusu edilen kayıp kaçak bedeli ile dava konusu olmayan diğer kalemlerin EPDK düzenlemesi gereği olduğunu ve mevzuata uygun olarak tahsil edildiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle; elektrik abonesi olan davacıdan 2006-2016 yıllarında haksız tahsil edilen kayıp -kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli,
Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince E-imza ile imzalanmıştır
perakende satış hizmet bedeli, ve bu bedeller ile aktif kullanım bedelinin toplamı üzerinden fazla hesaplanan …. payı ve KDV tutarının faturaların ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizde açılan davadan sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 17. Maddesinin 1,3 ve 4. Fıkraları ile 6. Fıkrasının (a.ç.d.f) bentleri değiştirilmiş, aynı maddeye eklenen 10. bent ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilmiştir. Davacı taraf iş bu yasanın Anayasa’ya aykırılığı yönünde muhtelif başkaca mahkemeler tarafından yapılmış başvuru bulunduğundan bu başvurunun sonucunun mahkememizce bekletici mesele yapılması yönünde talepte bulunmuştur.
Anayasanın 152. Maddesi aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi halini düzenlemekte olup, maddenin 3. Fıkrasından Anayasa Mahkemesinin işin kendisine gelişinden başlamak üzere 5 ay içinde karar verip açıklayacağı, bu süre içerisinde karar verilmez ise; mahkemenin davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırılacağı kabul edilmiştir. Aynı yöndeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunu’nun 40/5 maddesinde de yer almaktadır. Anayasa Mahkemesi Başkanlığı Genel Sekreterliği tarafından mahkememizin tek hakimliği tarafından …. Esas sayılı dava dosyasında yapılan başvurunun 23/11/2016 tarihinde alınıp 2016/189 Esasına kaydının yapıldığı bildirilmiştir. Bu tarihten itibaren de 5 aylık süre dolduğundan talep mahkememizce kabul görmemiştir.
6719 sayılı Kanun’un 26. Maddesi ile 6446 sayılı yasaya eklenen Geçici 20. Maddesinde ise “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkisi sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konuda düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas oan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK nun Kanundaki yetkileri genişletilerek sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yasa gereği davacı tarafın , davaya konu edilen ve davalı tarafından düzenlenen faturaların enerji Piyasası Denetleme Kurulunun kararlarına ve düzenleyici işlemlerine aykırılık bulunup bulunmadığının tespiti yönündeki talebi uyarınca 6719 sayılı Kanunun 21. Maddesine göre bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.Alınan raporda davaya konu edilen faturaların EPDK nun düzenleyici işlemlerine ve kararlarına uygun olduğu belirtildiğinden davanın aşağıdaki şekilde reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının tefrik işleminden sonra davacı tarafça bu dosyaya yatırılmış olan 426,94 TL harçtan mahsubuna, fazla alınan 391,04 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve giderlerin davacı üzerinden bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına tayin ve taktir edilen 3.000.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra ve talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların ve vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .