Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/65 E. 2019/176 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/65 Esas
KARAR NO : 2019/176

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——————— ait her biri ——–açık konteyner malının— taşınması hususunda davalı ile ihracat taşıma anlaşması yaptığını, müvekkilinin taşıma anlalşması kapsamında araç cinsi ——olan 11 adet standart —ile malzemeyi taşımayı kabul ettiğini, ancak davalının anlaşma gereği tırlara 2.80 metre yüksekliğinde standart yükleme yapması gereken 2.90 metre yüksekliğinde malzeme yüklediğini, yükleme işleminin davalı tarafından gümrük mevzuatına uygun yapılmadığından, araçların— sözleşme ile kararlaştırılan süre dışında fazladan 3 gün süreyle gümrükte bekletilmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, sözleşme ile günlük araç başına 100 USD olarak kararlaştırıldığını ve toplam 3.300 USD olduğunu, bu tutarın faturalandırılıp davalıya gönderildiğini, davalı şirketin fatura bedelini ödememesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu ————-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/27203 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının mal kaçıracağı hususlarının nazara alınarak müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması için bir an önce davalıya ait borca yeterli mal varlığının ihtiyaten haczine, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, dava dilekçesinde belirtilen iddiaların tamamen subjektif iddialar olduğunu, —————— konteynırların tüm dünyada standart olduğunu, davacının tırlarına yüklenecek olan konteynırların serbet bölgeden sorunsuz olarak yüklendiğini, yüklenen ürünlerin taşıtıcısı şirketin gümrükçüsünün de ihracat beyannamesini açtığını, araçların zamanında gümrüğe girdiklerini, taşıtanın açtırdığı gümrük beyannamesi sonrasında davacının kendi gümrükçüsünün, tır tescil işlemlerini yaparak araçları yola çıkartması gerektiğini, aracı verenin tescili yapması gerektiğini, ancak davacının kendi gümrükçüsünün tır tescil işlemini yapamadığını ve geciktirdiğinden dolayı tırların gümrükte bekletildiğini belirtmiş olup borçlarının olmadığının tespiti ile haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış işbu davanın reddine, davacının % 40 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine istinaden davalının taşımaya konu malları sözleşmeye uygun olarak yükleyip yüklemediği, uygun olarak yüklenmemesi ve malların sözleşmede belirtilen süreyi aşacak şekilde gümrükle beklemesi nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı ve sözleşmede kararlaştırılan günlük 100 USD bedeli üzerinden düzenlemiş olduğu takibe konu fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü’nün 2016/27203 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 20/12/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan takibe konu faturanın incelenmesinde davacı tarafından davalı adına düzenlendiği, tarihinin 22/08/2016 olduğu, açıklama kısmında ———– nolu fatura navlun farkı (—————- yazdığı ve fatura bedelinin 3.300 USD olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında yapılan ve dosyaya sunulan ihracat taşıma anlaşması başlıklı sözleşmenin incelenmesinde malın teslim yerinin İran olduğu, navlun bedelinin 2.700 USD * 11 = 29.700,00 USD olduğu, yükleme tarihinin 18-19/08/2016, transit sürenin 5-6 gün olduğu, sözleşmenin genel koşullarının incelenmesinde tüm yüklemelerde; yurt içinde yükleme + gümrükleme için 48 saat, yurt dışında ise gümrükleme + boşaltma için 48 saat serbest süre hakkı tanındığı, serbest sürenin aşınması halinde serbest süre sonrası için 100 USD / gün şeklinde ödeme yapılacağının ve taşıyanın organize ettiği aracın yüklemesine müteakiben iki saat içinde tır karnesi ve çıkış bilgilerini mutlaka e-mail veya faks yolu ile iletmesi gerektiği, aksi takdirde bu süreçte emtianın zarar görmesi halinde tüm zarar ziyandan doğabilecek masrafları taşıyıcının peşinen kabul etmiş olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki mail yazışmalarının incelenmesinde davacı tarafından davalıya araç brandalarının kapanmadığı yönünde bilgi verildiği, davalının kaç araçta sorun yaşandığını davacıya sorduğu ve yine davalı tarafından gönderilen mailde deponun brandacısının sorunu organize ettiğini, evrakları hazırladığını, davacı tarafından gönderilen mailde araç şoförlerinin gümrükte branda için bekletildiğini ilettiği ve araçların bugün çıkış işlemlerinin tamamlanması durumunda 3 günlük bekleme oluşacağını, araç başı 100 USD olmak üzere toplam 3.300,00 USD bekleme ücretini davalıya faturalandıracağı yönünde mail gönderdiği, davalının bu mail üzerine davacıya ekstra maliyet oluşturan araç plakalarını istediği, daha sonra davalı tarafından davacıya gönderilen mailde tırların bekleme ücretleri ile ilgili bilgi istediği ve İran plaka 5 araca ödeme yapıldığını, kalan diğer araçların ödemeleri için faturanın düzeltilerek gönderilmesinin istendiği ve davacıya ait masraflarında davalı tarafından ödendiği iddiası ile bunların düşülerek kesilecek toplam rakamın 97,00 USD olduğu, bu tutar üzerinde ödeme yapılacağının bildirildiği sabit olup tarafların mail yazışmalarına karşı bir itirazlarının olmadığı, mail yazışmalarında davalının araçların sözleşmede belirtilen süreden 3 gün daha fazla gümrükte beklendiğinin kabul edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış usulüne uygun olarak ön inceleme günü taraflara tebliğ edilmiş, davacı ve davalının bildirmiş olduğu delilleri toplanmış ve uyuşmazlık konusu hakkında bir mali müşavir ve bir lojistik ve taşıma uzmanı bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişiler dosyaya sunmuş oldukları 25/05/2018 tarihli raporlarında mali yönünden yapılan incelemede bilirkişi davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalı tarafın ise usulüne uygun tebliğe rağmen ticari defterlerini sunmadığını, davacının incelenen 2016-2017 yıllarına ait defterlerinde davalı şirkete 19/08/2016 tarihli 86.970,51 TL ve 22/08/2016 tarihli 9.704,64 TL bedelli iki adet fatura toplamı 96.675,15 TL borç kaydedildiği, karşılığında 22/08/2016 tarihinde 87.341,76 TL alacak kaydı girmek suretiyle davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle 9.333,39 TL alacaklı göründüğü yönünde rapor düzenlemiş, teknik yönden yapılan incelemede ise; taraflar arasındaki mail yazışmalarında davalı yanın 3.300,00 USD bekleme faturasını da teyit etmekte ve bunun 1.500,00 USD kısmının dava dışı fiili taşımayı yapan taşıyıcılara ödendiğini ileri sürdüğünü, ancak taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinde yükün 40’lık ot konteyner olduğu, araç cinsinin 13.60 * 2.42* 2.80 11 adet standart——–olduğu hususunda hükümleri ile 11 araç için davacı ile davalı arasında sözleşme yapıldığının sabit olduğunu, sözleşmede navlun ücretinin 29.700,00 USD transit sürenin 5-6 gün olduğu ve süre aşımında 100 USD bekleme ücreti kararlaştırıldığını, TTK 863 gereği yükleme ve aracın yüke elverişli hale getirilmesi için yükseklik ve gabari sorunu olan yükün transit işlemlerini gereği gibi yapmanın ön koşulu olan yükün kapalı araçla taşınmasının sağlanmasında bekleme hususu gözetildiğinde TTK madde 863/3 gereği davacının bekleme ücretine hak kazanacağı, somut olayda başlangıç yüklemesi sırasında vaki beklemeden davalının sorumlu olduğunu, çünkü 2.80 metre yükseklik şartı sağlanmadığı için standart araç tentesinin yükü kapamaya yetmediği, davalı yanın iddia ettiği 5 adet İran firması araçları için 1.500 USD ödeme yaptığı iddiasının değerlendirilmesinde davalının alacaklısının doğrudan davacı olduğu, bu ödemelerin hukuki bir zor olmadıkça taşıtlara veya sürücülere yapmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğini, yine davalının bir takım masraflar yaptığı mail yazışmalarından anlaşıldığı, ancak bunun ayrı bir dava konusu olabileceği, davalı yan ticari defterlerini incelemeye sunmadığından bu ödeme iddialarının denetlenemediği, sonuç olarak davacının üstlendiği taşıma sürecinde başlangıç yüklemesi sırasında gabari-yük yüksekliği ile tenteli araç yüksekliği sorunlarından dolayı toplam 11 araç bakımından 3 er gün bekleme olduğu, bekleme ücretinin taraflar arasındaki sözleşme ile gün / araç başına 100 USD olarak belirlendiği, davalının İran araçlarına ödeme yapıldığına ilişkin iddialarının sabit olmadığı ve taraflar arasındaki sözleşme kapsamında bulunmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu, taraflar arasında yapılan taşıma sözleşmesi, takibe konu fatura, taraflar arasındaki mail yazışmaları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısı ile davalı/takip borçlusu arasında taşıma sözleşmesi yapıldığı ve sözleşme ile malın teslim süresinin aşılması halinde araç başına günlük 100 USD gecikme bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığı, taşımanın 11 tır ile yapıldığı, davacı tarafından tırlara ait taşıma karnelerinin dosyaya sunulduğu, araçların sözleşmede belirtilen süreden sonra 3 gün süre ile gümrükte beklediği, bu hususun taraflar arasındaki mail yazışmalarından anlaşılacağı üzere davalının da kabulünde olduğu, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinde araç cinsinin —————— olan 11 adet standart —- ile malzemeyi taşımayı kabul ettiği, ancak tırlara davalının sözleşme kapsamında 2.80 metre yüksekliğinde malzeme yüklemesi yapması gerekirken 2.90 metre yüksekliğinde malzeme yüklemesi yapıldığı, bu nedenle araç tentelerinin malzemeyi kapatamadığı ve yükleme işleminin gümrük mevzuatına uygun yapılmaması nedeniyle araçların İzmir serbest bölgede sözleşmede belirtilen sürenin dışında 3 gün süre ile gümrükte beklediği ve davacının yapılan sözleşme uyarınca 3.300,00 USD bedelli faturayı keserek davalıya gönderdiği, ödenmemesi üzerine davacının dava konusu takibi başlattığı, takibe itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmış olup toplanan deliller ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında araçların gümrükte beklemesinde davalının taşıma sözleşmesinde belirtilen yüksekliğe aykırı olarak yükleme yapmasından dolayı kusurlu olduğu, davacının takibe konu fatura ile 11 tır için günlük 100 USD olmak üzere toplam 3. 300 USD gecikme bedelini taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davalıdan talep edebileceği, davalı her ne kadar mail yazışmalarında ve cevap dilekçesinde bir takım ödemeler yaptığını iddia etmiş ise de bu ödemeleri ispatlayacak herhangi bir ödeme belgesi makbuz sunmadığı gibi taraflar arasındaki yapılan sözleşmede ödemenin davacı dışında herhangi birisine veyahut tır şoförlerine ya da çalışanlara yapılacağı hususunda bir madde olmadığı ve davacının ticari defterlerini de bilirkişi incelemesine sunmadığından bu konuda bir değerlendirme de yapılamadığı, ödeme yapılmış olsa dahi yapılan ödemenin sözleşmeye aykırı olduğu, davalının takip öncesi temerrüte düşürdüğüne ilişkin davacı tarafından sunulan herhangi bir ihtarname de olmadığı, dolayısıyla davacının takip tarihinden önce faiz talebinde bulunamayacağı, davalının fatura bedeli kadar takip yapmakta haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın asıl alacak 3.300,00 USD üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
Davalının İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğü’nün 2016/27203 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 3.300 USD yönünden İPTALİNE,
Takibin bu tutar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Asıl alacağın % 20 si olan ve takip tarihindeki kur üzerinden hesap edilen 2.325,31 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 140,89 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 58,71 TL’nin, alınması gerekli olan 798,36 TL harçtan mahsubu ile bakiye 598,76 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 168,5 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL, olmak üzere toplam 1.668,50 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.644,16 TL yargılama masrafına, peşin harç 140,89 TL, eklenerek sonuç olarak 1.785,05 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 24,32 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——— uyarınca 259,35 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.