Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/640 E. 2018/1268 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/640
KARAR NO : 2018/1268

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ;taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde davalının davacı müvekkilinden aldığı malların bedellerini ödemediğini, İStanbul Anadolu—–.icra müdürlüğünün 2017/13121 esas sayılı dosyası ile açık hesap ekstresi eklenerek davalı aleyhine 562.328,95 TL alacaklarının tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ile borcun tamamına itiraz ettiğini, davalının itirazında haklı olmadığını, itirazlarının zaman kazanmaya yönelik olduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, ayrıca % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı tarafın delillerini ve dilekçesinde bahsettiği ekleri ibraz etmediğini, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin iddia ettiği gibi alacaklı olmayıp yine iddia ettiği iş bu alacak ile ilgili müvekkili şirkete herhangi bir mal teslimi yapmadığını, müvekkili şirketle davacı şirketin uzun yıllardır ticari alışveriş yaptıklarını, malzemelerin davacı şirketin deposundan talep edildikçe istenen miktarda gönderilmekte olup talep ettiği bedelli ilgili teslimin sözkonusu olmadığını, davacı tarafın malzemeleri müvekkili şirkete teslim ettiği iddiasında ise teslimle ilgili irsaliyeleri ve teslim fişlerini ibraz ederek bu iddiasını ispat etmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takinine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu ——— İcra Müdürlüğünün 2017/13121 Esas sayılı dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 22.05.2017 tarihli cari hesap alacağı açıklaması ile 562.328,95 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak, davalı şirketin ticari defter kayıt ve dayanaklarının bulunduğu Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış ise de; davalı şirketin ticari defterlerini mali bilirkişi incelemesine sunmadığından (Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi ——– Talimat sayılı talimat evrakında ekli 08.02.2018 tarihli tutanağa göre mahkemece görevlendirilen mali bilirkişinin inceleme gününde davalı şirketin merkezine gittiği ancak mali bilirkişiye davalı şirketin defter kayıt ve dayanak belgelerinin sunulmadığına ilişkin bilirkişi tarafından şirket yetkilisinin de imzası alınmak sureti ile tutanak tutulduğu) incelenememiştir. Dosya ve davacı şirkete ait ticari defter kayıt ve dayanak belgeleri üzerinde mali bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki delillere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı şirket davalı ile olan ticari ilişkisi sonucunda davalının satın aldığı mallar karşılığında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini iddia ederken davalı şirkette davacı ile bir ticari ilişkisi bulunmadığını, davacıdan mal satın almadığını, kendisine mal teslim edilmediğini bu nedenle borcu bulunmadığını savunmuştur. Bu yönde tarafların BA BS formları ilgili vergi dairelerinden celp olunmuş, davacı tarafça fatura konusu malların teslimine ilişkin imzalı sevk irsaliyesi faturalar dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı şirketin incelenen ticari defterlerinde; davacının 2016 yılına ait açık hesap ekstresine göre davacının 01.01.2016 açılış fişinde davalıdan 660.338,09 TL alacaklı olarak mali yıla başladığı, ayrıca davalının hesabına 01.01.2016 tarihinde ilgili hesaba virman açıklaması ile 404.059,30 TL borç kaydı yapıldığı, yapılan kayıt sonrasında davacının 1.06.397,39 TL alacaklı duruma geldiği, davacının davalıya kestiği faturalar ve davalının karşılığında yaptığı ödemeler sonrasında davacının 31.12.2016 tarihli yevmiye kapanış maddesine göre davalıdan 564.936,68 TL alacaklı olarak 2017 yılına devir ettiği, davacının 01.01.2017 açılış fişinden davalıdan 564.936,68 TL alacaklı olarak mali yıla başladığı, davacının davalıya kestiği faturalar ve davalının karşılığında yaptığı ödemeler sonrasında davacının 24.05.2017 takip tarihinde davalıdan 561.869,93 TL alacaklı olduğu ve yine 31.12.2017 tarihli 123 nolu yevmiye kapanış maddesine göre davacının davalıdan 561.869,93 TL alacaklı olarak 2018 yılına devrettiği görülmüştür.
Davacının celp olunan BS formlarına göre; davacının bağlı bulunduğu ——- Vergi Dairesine beyan ettiği 2015-2016 yıllarına ilişkin beyanname dönemlerine ait mal ve hizmet satımlarına ilişkin bildirim formunun bilirkişi tarafından yaptırılan incelenmesinde de; davacının 2015 ve 2016 yıllarındaki davalıya olan mal ve hizmet satışlarını 2015 yılında 39 adet belge sayısı ve 822.605,00 TL , 2016 yılında 17 adet belge sayısı 128.135,00 TL olmak üzere toplamda 56 adet ve 950.740,00 TL satışta bulunduğunu bildirdiği, buna göre davacının 561.869,93 TL alacağının üzerinde davalıya satış yaptığı, davalı şirket tarafından 2015 yılında beyan ettiği BA formlarında 39 adet fatura karşılığında KDV hariç 824.606,00 TL lik mal ve hizmet alındığının beyan ettiği bu beyanın davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarıyla birebir uyuştuğu, 2016 BA formunda davacı şirketten 16 adet belge fatura ile KDV hariç 126.010,00 TL tutarında mal ve hizmet alındığını beyan ettiği, davacının davalı ile olan 2016 yılı muavin cari dökümünde yıl içinde davalı tarafa 17 adet fatura ile KDV hariç 128.135,00 TL tutarında mal ve hizmet verdiği tespit edilmiştir. Bilindiği üzere aylık beyan sınırı KDV hariç 5.000 TL olup bu tutarın altındaki faturalar beyan edilmediğindan davacının 2016 yılında davalıya kestiği beyan sınırının altındaki 11 adet fatura tutarı 8.388,26 TL olup beyan edilen 16 fatura ile birlikte beyan sınırı dışında kalan fatura toplamının 27 olduğu, dolayısıyla davalının bu yöndeki beyanı (BA) ile davacının ticari defterlerindeki kayıtların birbiri ile uyuştuğu anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere, BA BS formlarına, alınan bilirkişi raporuna göre; davacı ile davalı arasında davacının davalıya mal satışı şeklinde ticari ilişkileri bulunduğu, her ne kadar davalı taraf fatura kapsamındaki malların teslim edilmediğini iddia ederek imzalı sevk irsaliyelerindeki imzalar yönünden bilirkişi incelemesi yapılması ve tanık dinlenmesi yönünde talepte bulunmuş ise de; davalı tarafından incelenen davacı şirket defter kayıtlarındaki faturaların BA formunda ilgili vergi dairesine beyan edildiği tespit edildiğinden mahkememizce fatura kapsamındaki malların davalı şirkete teslim edildiği kanaatine varıldığından davalının bu yöndeki savunma ve talepleri mahkememizce nazara alınmayarak davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 561.869,93 TL cari hesap bakiye alacağı bulunduğu vicdani kanaate ulaşarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının İstanbul Anadolu —————- icra Müdürlüğü 2017/13121 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 561.869,93 TL alacak yönünden İPTALİNE, takibin 561.869,93 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren talep gibi yıllık %9 yasal faiz de yürütülmek sureti ile DEVAMINA,
2- Alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan alacağın %20 si oranında 112.373,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
3- Fazla istemin reddine,
4-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 38.381,34 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 6.791,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 31.589,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 6.791,54 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça peşin harç gideri dışında yapılan 31.40 TL başvuru harcı , 4.10 TL vekalet harcı, 1.000.00 TL bilirkişi ücreti ,500.00 TL ek bilirkişi ücreti , 390.35 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 1.925,85 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.924,28 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen dava miktarı üzerinden tayin ve takdir edilen 36.424,80 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Aynı tarife uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına tayin ve taktir edilen 459,02 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştikten sonra ve taraflarca talep edilmesi halinde yatıranlara iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisi ve vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.