Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/64 E. 2019/977 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/64 Esas
KARAR NO: 2019/977
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/01/2017
KARAR TARİHİ: 17/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı—–. Tarafından sigortalanan —- plakalı aracın müvekkili —— rehinli ——– plakalı araca —- tarihinde % 100 kusurlu olarak çarptığı ve hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen hasar nedeniyle araçta değer kaybı meydana geldiğini ve bu hususunun davacının zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kredi kullandırdığı araca ilişkin kredi borcunun ödenmemiş olması nedeniyle icra takibi başlatıldığını, aracın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe istinaden satılması noktasındna araçlarda oluşan hasarların değer kaybına neden olacağını ve aracın daha düşük bedel ile satılması ve müvekkilinin alacağını karşılayamayacağını, bu sebeple dain-i mürtehin sıfatını haiz müvekkilinin mevzuat çerçevesinde rehinli araçta oluşan değer kaybını talep ettiğini, davacının hasar sonucu değer kaybının tespiti amacı ile bağımsız eksperden rapor almak zorunda kaldığını ve bu raporlar için bağımsız ekspere toplamda—– TL ödemek zoruda kaldığını, muhatap sigorta şirketine ——– tarihinde değer kaybının ve eksper ücretinin ödenmesi için başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketinde olumlu veya olumsuz cevap alınamadığını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza ile ilgili olarak müvekkili şirkete dava öncesinde usulüne uygun hiçbir başvuruda bulunulmadığını, kanunla belirlenmiş dava şartı yerine getirilmedğinden davanın reddini talep etmiş ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hmk ya aykırı olduğunu, —— plakalı araç işleteninin müvekkili şirkete yaptığı başvuru üzerine gerekli incelemelerin yapılarak hasar dosyasının oluşturulduğunu, yapılan tespite istinaden —- plakalı araç işletenine ——- tarihinde ——– TL ödeme yapıldığını ifade ettiğini, davacı tarafın her ne kadar aracın rehinli olduğunu bildirmiş olsa da müvekkili şirketin bu rehinden haberdar olmadığını, aracın ruhsatı incelendiğinde araç üzerinde davacı yanca veya başkaca bir kişi tarafından rehin konulduğuna dair herhangi bir şerhin bulunmadığını, davacı yanın basiretli bir tacir gibi davranarak rehini araç ruhsatına işletmediğini ifade ettiğini, kaza hakkında kesinleşmiş bir kusur raporunun bulunmadığını, bu nedenle öncelikle kazaya karışan tarafların kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle davacı tarafından dava tarihinden itibaren müvekkili şirkte usulüne uygun başvuruda bulunulmadığını bu sebeple müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeni ile araçta meydana gelen değer kaybının tazmini ile hasar sonucu oluşan değer kaybının tespiti için yapılan giderin tahsili istemine ilişkin olup, davanın hukuki sebebi Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” şeklindeki hükmü ile TTK nun 1426/1 maddesindeki “Sigortacı, sigorta ettiren , sigortalı ve lehdar tarafından rizikonun tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri , bunlar faydasız kalmış olsalar bile ödemek zorundadır ” şeklindeki hükmüne dayanmaktadır . Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS ile sigortalı aracın davacıya rehinli araca zarar verdiği iddiasıyla oluşan değer kaybının davacı tarafından dain-i mürtehin sıfatı ile davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği, ayrıca davalının ekspertiz ücretinden sorumlu olup olmadığı, rehinli araç malikine yapılan ödemenin geçerli olup olmadığı noktasındadır.
Araç tescil bilgilerine göre ——– plakalı aracın ——- adına tescilli olduğu, ve ruhsat bilgilerine göre araç üzerinde davacının iddia ettiği şekilde herhangi bir rehin tesis işlemi olmadığı, ruhsatta araç üzerinde hak ve menfaati bulunanlar başlıklı kısmın boş olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan İstanbul Anadolu 20. İcra dairesinin ———- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından dava dışı araç sahibi —- aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, takip tarihinin ——— olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan davalıya KTK 97 maddesi uyarınca yapılan başvuru dilekçesinin incelenmesinde davacının davalıdan davalıya sigortalı —-plakalı aracın davacıya rehinli ——–plakalı araca çarpması nedeniyle oluşan değer kaybını ve eksper ücretini talep ettiği başvuru dilekçesini davalı sigortaya —— tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı sigortadan celp ve tetkik olunan hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde — plakalı aracın davalı sigortaya ——– tarihleri arasında sigortalı olduğu, dava konusu kaza nedeniyle dava dışı — plakalı araç maliki —- — tarihinde —TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosyadaki tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde ,davalıya sigortalı — plakalı araç ile davacıya rehinli —– plakalı araç arasında —- tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kaza nedeniyle davalı sigorta tarafından —-plakalı araç sahibine yapılan eksper incelemesi sonucu —- tarihinde —- değer kaybına yönelik ödeme yapıldığı, davacı tarafından——— tarihinde rehnin paraya çevrilmesi yoluyla rehinli aracın satışı için icra takibi gerçekleştirildiği ve dava konusu kaza nedeniyle davacı dain-i mürtehin sıfatına haiz olduğu iddiasıyla davalı sigortaya — tarihinde başvuru yaptığı ve davalının araçta rehin hakkı olduğunun bildiğini ve değer kaybı alacağının davacıya ödenmesini talep etmiş ise ——– plakalı araç ruhsat ve trafik tescil bilgilerinin incelenmesinde davacının dain-i mürtehin sıfatına haiz olduğuna ilişkin bir ibare olmadığı ve davalının da —- tarihinde mevcut ruhsat bilgilerine göre, araç maliki dava dışı——– kaza nedeniyle ödeme yaptığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesine gör de kaza nedeniyle davalıya rehinli araçta oluşan değer kaybının – olabileceği, davalı tarafından yapılan —lik ödemenin sigorta mevzuatına uygun olduğu yönünde rapor tanzim edildiği de dikkate alındığında davalının yaptığı ödemenin hukuka uygun olduğu, araç üzerinde davacının rehin hakkının bulunduğunu, gidebilecek durumda olmadığı, davacı tarafından davalıya ödeme tarihinden sonraki tarih olan — tarihinde başvurulduğu ve davalının rehin hakkını bu tarihte öğrendiği dolayısıyla davacının dain-i mürtehin sıfıtayla huzurdaki davada değer kaybı tazminini davalıdan isteyemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 31,40 TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13 TL karar ve ilam harcının davacıdan’dan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1.150,45 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘a verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2019