Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/628
KARAR NO : 2018/707
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2015
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 05/11/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı … müvekkil şirkete müracaatla…. adı ile bir mağaza açacağını, mağazanın iç tefriş ve dekorasyonunu müvekkil şirkete yaptırmak istediğini beyanı ve tarafların anlaşmaları üzerine müvekkil şirket mimarlarınca işyerinin 3 boyutlu mobilya ve dekorasyon projesi hazırlanıp müşteri onayına sunulduğunu, davalının onayı üzerine imalat yapılarak işyerine montajların yapıldığını, dekorasyon projesine ilave olarak müvekkil şirket mimarlarınca müşterinin talebi doğrultusunda mağazanın elektrik projesi, alçıpan detay projesi ve seramik sıhhi tesisat projeleri de bila bedel hazırlanarak davalıya teslim edildiğini, ürünlerin davalının kabul ederek onayladığı sözleşmedeki şekilde üretildiğini, monte edilecek olanların montajının yapıldığını, hareketli mobilyanın ise işyerine teslim edildiğini, davalı tarafın sözleşme dışı taleplerinin müşteri memnuniyeti düsturu nedeni ile kabul edilerek, ücret talebi olmaksızın karşılandığını, süreç içerisinde davalının işin başlangıcında 10.000TL, bilahare 1. taksit olarak 10.000TL olmak üzere toplam 20.000TL ‘sini elden, 2. taksit olarak 10.000TL ‘sinide müvekkil şirket müdürü…. adına banka üzerinden yani toplam 30.000TL ödediğini, iş bitiminde davalının borcun kalan kısmını ödemediği gibi Üsküdar …. Noterliğinden çektiği 22.06.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile hiçbir ödeme yapmayacağını beyan edip müvekkil şirketi suçlama yolunu seçtiğini, bu durum üzerine İstanbul Anadolu …. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2015/78 D.iş sayılı tespit davasında yapılan keşif sonucunda yapılan tespite göre yapılan işler karşılığının … ve …. olmak üzere toplam … tutarında fatura kesildiğini, fatura bedelinin davalıya bildirildiğini, davalı fatura bedelinin 30.000TL tutarındaki kısmını ödemediğini, baki alacaklarının 84.870,64TL olduğunu, ödenmeyen bedelin tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün 2015/18850 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının hiçbir ödemenin yapıldığına dair hiçbir belge ibraz etmeksizin borca ve fer’ilere itirazı üzerine takibin durduğunu, beyanla davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali iile toplam 84.870,64 TL’nin takip tarihinden itibaren ticari efaizi ile birlikte tahsiline asıl alacağın % 40 ‘ından aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 29/12/2015 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: davalının tespit dosyasında yapmadığı itirazlarını bu davada yaptığın, keşif tarihinden haberdar olduğunu, mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, müvekkili şirketin sadece mağazanın mobilya akması için sözleşme imzaladığını ve sözleşme gereği edimini yerine getirdiğini, vitrin tabanına yerleştirilen malzemelerin müvekkili tarafından yerleştirilmediği gibi bu aksaklığın giderilmesinin müvekkilinden istenemeyeceğini, davalının tutarsız hareket ettiğini beyanla dava dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 05/06/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 14/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: İstanbul Anadolu…. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/78 D.İş. sayılı dosyasında bir çok hususun yanlış şekilde açıklandığını, bir kısım ürünlerin ise hiç gelmediğini, teslim edilmediğinin yada iade olduğunun anlaşıldığını, talep edilmemesine karşın mağaza kabin kısmına geçişte hem iç, hem de dış tarafta kemer yapıldığını, 4.500,00 TL gibi fahiş bir fiyat hesaplandığını, dış kısım için talep edilen kemerin sadece alçıpan ile düşük bir fiyata yapılması gerekirken, fahiş fiyat uygulandığını, bu konuda müvekkili ile alçıpan imalatı yapan şirket arasındaki yazışmaların bulunduğunu, personel ve depo dolapları ile ilgili yazışmaların bulunduğunu, depo dolaplarının istenilmediğini, projede personel dolabı denilen ürünün, kabinlerden tek olanın yan kısmında görünmekte iken, sığmaması nedeni ile depoya monte edildiğini ve depoyu da tamamen işlevsiz hale getirdiğini, yanlış klima seçimi nedeni ile mağazanın her yerinin eşit olarak soğutulamadığını, mağazanın arka bölümünün sıcaklar nedeni ile kullanılamaz halde olduğunu, hiçbir giyim mağazasında uygulanamayacak şekilde bir reyon sistemi kurulduğunu, bu nedenle de ürünlerin doğru dürüst teşhir edilemediğini, mağazada vitrin oluşturmak için alçıpan duvar örülüp, hem kağıt uygulandığını, hem de … paneller yerleştirildiğini, uygulamanın 3 kat maliyet getirdiğini, vitrin tabanına yerleştirilen malzemenin kabarma yaptığı için raylı cnc panelin zor açılır-kapanır durumda olduğunu, bunun onarımını talep ettiklerini, tabelaların yanlış tasarlandığı için müvekkilinin yeniden tabela yaptırdığını, davacı şirkete iade edilen ürünlerin 3 adet askı modülü, 1 adet ….. koltuk, 2 adet berjer, 1 adet orta sehpa, 1 adet yan sehpa, 3 adet kabin pufu ve kabin tavanlarındaki 3 adet …. paneller olduğunu, çekişmenin eksik işler, iade edilen ürünlerin vaat edilen düzeyde, işçilikte ve kalitede olmamasından, bazı ürünlerin ise mağazada yerleştirilecek alan bulunmamasından kaynaklandığını, müvekkilinin, işyerine tespit süresinde hiçbir müdahalesinin olmadığını, dilekçe ekinde müvekkili ile davacı şirketin değişik tarihlerdeki yazışmalarının bulunduğunu, e-mail dökümlerinden de görüleceği üzere, müvekkilinin birçok ürünü talep etmediğini, iade ve talepler doğrultusunda maliyetin düştüğünün anlaşıldığını, müvekkİlince ödenmediğinden bahisle davaya konu olan …. tarihli 97.940,00 TL ve …tarihli 16.930,64 TL tutarlı iki faturanın kesinlikle müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkili ile davacı arasında yazışmaların olduğunu 22.06.2015 tarihli belgede görüleceği üzere; işlerin tutarının KDV dahil 87.000,00 TL olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığım beyanla davanın reddi talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 15/01/2016 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: tespit dosyasında itirazlarının bulunduğunu, taraflar arasındaki ihtilafın eser sözleşmesinden kaynaklandığını, tespit dosyasında salt davacı tarafın delillerinin incelenmesinde dahi işin tesliminde bir kısım eksiklikler ve hatalı uygulamaların olduğunun tespit edildiğini, ödenmediği iddia olunan 97.940,00 TL ve 16.930,64 TL tutarındaki faturaların müvekkiline teslim edilmediğini, faturalara müvekkilinin yerine başkası tarafından paraf yapıldığını, bununla ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava dilekçesi ekinde ibraz edilen yazışmaları içerir 22/06/2015 tarihli belgede yapılan işlerin tutarının KDV dahil 87.000,00 TL olarak belirlendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 05/06/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; celse arasındaki bilirkişi raporuna itirazlarını tekrarla yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını, ayrıca sevk irsaliyelerindeki imzaların incelenmesine ilişkin taleplerini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu …. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/417 Esas sayılı dosyasında 19/01/2017 tarihinde görevsizlik kararı vermesi üzerine, yargılamaya mahkememizin yukarıdaki esas numarası ile devam olunmuştur.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalıya yapılan mağaza için mobilya dekorasyonu işin nedeniyle eksik ve ayıplı ifa bulunup bulunmadığı, fahiş masraf oluşacak şekilde gereksiz imalat yapılıp yapılmadığı, davacının bakiye hakedişinin bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/18850 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 22/09/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 08/10/2015 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan 05/06/2015 tarihli …… seri nolu 16.930,64 TL ve 30/05/2016 tarihli … seri nolu 30/05/2015 tarihli 97.940,00 TL faturalar incelendiğinde, davalıya yönelik olarak düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu ……. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/78 D.İş sayılı dosyasında alınan 05/08/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ……………. İstanbul adresindeki işyerinde dekorasyon ve mobilyaların incelenmesi ve delil olarak sunulan çizimler ve fotoğraflarla faturaların karşılaştırılması sonucu, öncelikle davalıya ait işyerinin kullanılabilecek şekilde tamamlandığı ve halen konusunda uygun olarak hizmet verdiğinin tespit edildiğini, davacı firma tarafından sunulan tekliflerin davalıdan paraf alınarak onaylandığı, onaylanan çizimlerin de belirtilen niteliklere uygun üretilip yerinde uygulandığı, üç boyutlu görsellerde çizilen fakat uygulama sırasında dekorasyonun karakteri bozulmadan, işlevi eksiltmeden görsel anlamda bazı noktasal detaylarda çok az farklılıkların olduğu görülmekle birlikte, taslak çizimlerle uygulama sırasındaki süreç içinde işin olağan yanı olduğu şeklinde değerlendirildiğini, ünitelerin davalıya sunulan ve kendisi tarafından da onaylanan dosyaya da delil olarak eklenen renkli ünite bilgilerini içeren sayfa üzerinde hesap mutabakatı yapıldığı yazıyla belirlenen listelememden takip edildiğinde listelenen ve çizilen ünitelerin imal edilip üç boyutlu çizime uygun olarak montajlarının yapıldığı, 30/06/2015 tarihli faturalanmış ürünlerde “giysi askı modülü! üç adet yazılmakla birlikte mekanda bir adet olduğunu, delil olarak sunulan montaj sırasında çekilen fotoğraflarda üretildiği ve yerine getirildiği görülen ama tespit sırasında olmayan 10 ve 23 poz numaralı giysi askı modüllerinin mekan içinde görülmediği, 05/06/2015 tarihli faturada “……….” ünitesi yazılmakla birlikte sözleşmede de belirtilmediğinin görüldüğünü, faturalanmış diğer ünitelerin sözleşme ile eşleşerek kullanıldığı, mekan içinde olmayan ürünlerle ilgili olarak davacı tarafından tespit sırasında bazı hareketli ünitelerin anlaşmazlık nedeni ile depoda bekletildiğinin ifade edildiği, görülen montajların ve dekorasyon tamamlanmasının genel görüntüde dikkatli çalışma yapıldığının da belirtildiği, uygulama aşamasında çekilen ve delil olarak sunulan fotoğraflardan takip edildiği şekliyle getirilip yerine konan koltuk ve sehpa takımının montaj sırasında getirilen takımla halen kullanımda olan takımla aynı olmadığı, değiştirilmiş olduğu, tespit sırasında davalının hazır bulunmadığı için bu ürünlerdeki değişiklik veya eksiklik sebeplerinin kendisinden dinlenmediği, davalı tarafından kabul edilmeyen ve ücreti ödenmek istenmeyen ürünlerin arasında olan tespit sırasında mekanda olmayan ürünlerin görme imkanının bulunmadığı, dekorasyonun dosyaya delil olarak sunulan, davacı ve davalı arasında yapılan sözleşmeye uygun olarak tamamlandığı ve kullanıma hazır hale getirildiği ve faturalandığının tespit edildiğini, bu ürünlerin …. firması tarafından üretilip montajının yapıldığı sonucuna varıldığını rapor ve beyan etmiştir.
Davacı tanığı … 08/03/2018 tarihli keşifte ki beyanında; ” Ben davacı şirkette iç mimar olarak çalıştım, davaya konu ürünler teslim edildiğinde davacı şirkette çalışıyordum, davaya konu ürünleri yaklaşık iki yıl kadar önce keşif esnasında görülen işyerine teslim ettik, ancak tam teslim tarihini hatırlamıyorum, biz imalatlarımızı davalıdan onay alarak gerçekleştirdir, fabrika ortamında da imalatları gördü, ayrıca imalatlar yapılıp mağazaya montaj yapıldıktan sonra davalının talebi üzerine bir kısım imalatlar davacı şirket tarafından alınarak davalıdan isteğine göre yeniden yapıldı, klima seçimi de davacı tarafından yapılmadı, ayrıca biz işi bitirip tamamen teslim ettikten sonra davacı şirkete ne yazılı ne sözlü ayıp ihbarı yapılmadı, hatta ödemeye ilişkin görüşmelerde iş davalı tarafça kabul edilerek bize ödemenin iki hafta içerisinde yapılacağı söylendi, ancak ödeme yapılmadı, bildiklerim bundan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 08/03/2018 tarihli keşifte ki beyanında; “Ben, davacı şirket yetkilisinin oğluyum, ayrıca davacı şirkette çalışıyorum, davaya konu ürünleri biz tam tarihini hatırlayamamakla birlikte bundan iki buçuk yıl öncesinde keşif sırasında görülen işyerine teslim ettik, davaya konu işlerin imalatı davalının onayı ve imalat sırasında ürünleri görmesi üzerine yapıldı, montaj sırasında davalının söylediği bir kısım cilalama ve kumaş gibi hususlardaki taleplerini yerine getirmek üzere bir kısım ürünleri geri atölyeye götürdük, bunlar arasında giyim askılıkları, üç adet puf, berjer vardı, bunlar davalı ile yapılan görüşmelerde iş bedeli ödenmediği için bir daha işyerine teslim edilmedi, geri aldığımız bu ürünlerde herhangi bir ayıp veya kusur mevcut değildi, sadece müşteri memnuniyeti için ürünleri atölyeye götürdük, biz işleri teslim ettikten bir gün sonra kusur ve ayıp olmamasına rağmen yapılan bazı imalatların iade etmek istediklerini söylediler, projeli iş olduğu için mağazaya özel yapıldığından geri iade alınamayacağını söyledik, sonra ürünleri mağaza dışına atacaklarını söyledikleri için bir kısım ürünleri atölyemize götürdük, davalı bir kısım ödemede bulundu, ancak alacağın tamamını ödemedi, bildiklerim bundan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 08/03/2018 tarihli keşifte ki beyanıda; ” Davalı benim eşim olur, 2015 yılının Haziran ayında keşifte görülen işyerini eşim açtı, işyerine gerekli olan, ürünlerin temini için davacı şirket ile sözleşme yapıldı, işyerini açtığımız tarihte ürünler işyerine teslim edilmiş haldeydi, işyerine teslimat Haziran ayının ilk haftasında yapıldı, ben işyeri malikine kiramı Mart ayından itibaren ödemeye başlamıştım, ben işyeri açıldıktan sonra bizzat ben işletiyordum, işyerine teslim edilen ürünler bizim talep ettiğimiz ürünlerden farklı ürünlerdi, biz mağaza dekore edebilmek için mağazaya uygun raf sistemleri istemiştik, ancak bize gelen ürünler daha çok ev mobilyası türünden eşyalardı, talebimiz olmadığı halde, bir çok portetif askı modülü teslim edildi, o kadar ki bunlar işyerine sığmayacak vaziyette idi, işyerindeki depo olarak kullanılan alana talebimiz olmadığı halde hediyemiz olsun diyerekden dolaplar monte edildi ve bunlarında ücreti talep edildi, oturma alanındaki koltuk, berjer ve sehpaları iade ettik, bunları mağazanın kendi personeli gelerek bizzat götürdü, bunlarında ücretide talep edilmektedir, davacı taraf talebimiz olmadığı halde kendi inisyatifi ile imalat ve işler yaparak bunların üretlerini talep etmektedir, oysa bir kısım işlerde ustaları biz kendimiz bulduğumuz için ücretlerini ödemiştik, bu ürünler teslim edildikten sonra biz gerekli bildirimi davacı tarafa hemen ertesi gün bildirdik, bunun üzerine bir kısım ürünler zaten teslim alındı, bu imalatlar karşılığında 30.000,00 TL ödeme yaptık, davacı tarafla başta iş bedeli konuşulmamıştı, bildiklerim bundan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce keşif sonrası alınan 03/04/2018 havale tarihli Mimar bilirkişi raporunda özetle; …. sayılı faturalarda sıralanan ürünlere ve hizmete ilişkin KDV dahil alacağın 71.579,55 TL, …sayılı faturada sıralanan ürünlere ve hizmete ilişkin KDV dahil alacağının 9.558,00 TL olmak üzere toplam 81.137,55 TL olarak hesaplandığını, davacının tahsilatı 30.000,00 TL olmakla bakiye alacağının 51.137,55 TL olduğunu, bu bedele ne oranda ve ne kadar süre için faiz hesaplanması gerektiğinin takdirinin mahkemede olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Mimar Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişinin Mahkememize sunduğu 03/04/2018 havale tarihli raporunda özetle; davacı şirketin sadece düzenlenen faturaya dayalı olarak 84.676,64 TL alacağının mevcut olduğunu, söz konusu bakiye alacağın, gerek taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin geçerliliği, gerekse, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, fatura muhteviyatı malzemelerin davalı ya ait işyerinde mevcudiyeti, imalat ve montajının usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, fiiliyeti ve ilave işlemlerin mevcut olup olmadığı ve döneme ait rayiç değer tespiti ile ortaya çıkacağını, gerçeğe yakın bir hakediş tespitinden sonra şayet düşük miktarda bir hak ediş çıkması halinde mevcut alacaktan tenzil edilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir(TBK m. 470).
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır(TBK m. 471/4).
Meydana getirilmesi sırasında, eserin yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak eği uygun bir süre içinde yükleniciye, ayıbın veya aykırılığın giderilmesi; aksi takdirde hasar ve masrafları kendisine ait olmak üzere, onarımın veya işe devamın bir üçüncü kişiye verileceği konusunda ihtarda bulunabilir(TBK m. 473/2).
İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir(TBK m. 474).
Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder. İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır. Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır(TBK m. 477/1-2).
İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur. Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur. (TBK m. 479)
Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir. (TBK m. 481)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, sözleşme, faturalar, delil tespiti dosyası, bilirkişi raporları. icra dosyası, tanık beyanları, keşif, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasında, davalının işyerinin mobilya, dekorasyon işlerinin yapılması için sözleşme yapıldığı, 22/06/2015 tarihli belgeye göre, sözleşme bedelinin 30.000,00 TL’sinin nakit, kalan 50.000,00 TL’sinin 3 ay olarak ödeneceği ve kalan kısmının KDV ile birlikte bedelinin 57.000,00 TL olduğunun belirtildiği, buna göre sözleşmenin götürü bedelli eser sözleşmesi olarak akdedildiği(TBK m. 480/1), taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davalının ticari defterlerini kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz etmediği, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan 84.676,64 TL alacaklı olduğu, tarafların ellerinde bulunan belgeleri -ticari defterler dahil- ibraz zorunluluğu bulunduğu, bu zorunluluğa ve verilen kesin süreye rağmen davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK’nun 220′ inci maddesinde, bir tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği ve tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebileceği(Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 12/09/2017 tarih, 2016/3858 Esas ve 2017/2944 Karar sayılı İlamı – Yargıtay … HD’nin 07/02/2017 tarih ve 2015/12365 Esas – 2017/648 karar sayılı ilamı – Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 28/01/2016 Tarih, 2015/5491 Esas ve 2016/506 Karar sayılı ilamı) davacının ticari defterlerinin Türk Ticaret Kanunu’na ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun düzenlemelerine göre(TTK’nın 18. Maddesinin birinci fıkrasına TBMM Genel Kurulunda eklenen “bu Kanun hükümleri uyarınca” ibaresinin gerekçesinden) usulüne uygun tutulmuş olması ayrıca alacağın dayanağı faturanın mevcut olması karşısında belgeleme ve kaydın belgeye(evrak-ı müsbiteye) dayanması ilkesi[“belge yoksa kayıtta yoktur” ilkesi]’ne(TTK’nın 64/2. Maddesi ve gerekçesinden) uygun olması nedeni ile davacı lehine delil teşkil edeceği, ayrıca davalının eksik ve ayıplı ifa iddiası ile ilgili olarak mahallinde keşif yapılmasına karar verildiği, davalının davaya konu dekorasyona konu imalatın yapıldığı işyerine gidildiğinde, işyerinin kapatıldığı ve içindeki eşyaların taşındığının anlaşıldığı, bu nedenle davaya konu imalatlar üzerinde herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılamadığı, taraflar arasında imzalanan ve davalı tarafça dosyaya sunulan 22/06/2015 tarihli belgeye göre tarafların 30.000,00 TL’si nakit ve kalan miktar yönünden 50.000,00 TL + %9 KDV bedeli üzerinden anlaştıkları, 30.000,00 TL ‘nin elden ödendiğinin belirtildiği, kalan bakiyenin ise KDV dahil 57.000,00 TL olduğu, 30.000,00 TL ödeme ile 200,00 TL kapora ödemesinin davacının ticari defterlerine kayıtlı olduğu, davacının davalıya iki adet fatura keşide ettiği ve faturaların toplam tutarının 114.876,64 TL olduğu, davalı tarafın faturalara konu malları teslim almadıklarını iddia etmiş ise de gerek dilekçelerinde ürünlere ilişkin olarak ayrıntılı açıklamalarının yer alması, gerekse delil tespiti dosyasındaki bilirkişi tespitleri, gerekse keşif sırasında dinlenen taraf tanıklarının beyanları nazara alındığında, davaya konu imalatların teslim edilmediği yönündeki savunmaya itibar edilemeyeceği, bunun yanı sıra davalı taraf her ne kadar talep edilmediği halde bir kısım imalatların yapıldığını ve bunlar için fahiş bedel talep edildiğini iddia etmiş ise de, taraflar arasındaki 22/06/2015 tarihli belge tarihinden önce talep edilmeyen hususlarda imalat yapıldığı iddiasının kabulünün mümkün olmadığı, zira bu belgenin davalıyı bağlayıcı nitelikte olduğu, 22/06/2015 tarihinden sonra davacı tarafça kesilen faturalara göre bir kısım fazla imalat yapıldığının kabulünün gerektiği, kaldı ki davalı tarafça da talep edilmediği halde bir kısım imalatların yapıldığının iddia edilmiş olması nedeniyle davacı tarafça fazla imalatın yapıldığı, davacı tarafça imal edilerek davalıya teslim edilen ürünlerin bir kısmının iade edildiği, iade hususunun davacı tarafında kabulünde olduğu, mimar bilirkişi tarafından tespit edilen iadeye konu ürün bedelleri toplam fatura bedelinden düşüldüğünde davacının hakediş bedelinin 81.137,55 TL olduğu, bu miktardan 30.000,00 TL ödeme ile 200,00 TL kapora ödemesi düşüldüğünde davacının bakiye hakedişinin 50.937,55 TL olduğu, her ne kadar fazla imalata konu ürünlerin hangileri olduğu tespit edilememiş olsa da, davalı tarafça gerek ticari defterlerin dosyaya sunulmamış olmaması, gerekse keşif gününde imalata konu ürünlerin hazır edilmemesi nedeniyle imalat bedelleri hususunda davacının faturalarına itibar edilmesi gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan mimar bilirkişi ve mali müşavir bilirkişinin raporlarının gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alındığı, davalı tarafın eksik ve ayıplı ifa iddiasının ispatlayamadığı, ayrıca davalının teslim aldığı ancak iade ettiğini ispatlayamadığı ürünlerin bedelini ödemekle yükümlü olduğu, davalının yemin deliline de dayanmadığı, davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının 50.937,55 TL yönünden haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2)sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğünün 2015/18850 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 50.937,55 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacağın %20 ‘si olan 10.187,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.449,38 TL harç ve icra dosyasında alınan 574,35 TL harç toplamı 2.023,73 TL harcın alınması gerekli olan 3.479,54 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.455,81 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 257,80 TL, Mali Müşavir bilirkişi ücreti 700,00 TL, Mimar Bilirkişi ücreti 600,00 TL, Keşif harcı 253,80 TL, keşif araç ücreti 170,00 TL ile delil tespiti dosyasında yapılan peşin harç 45,60 TL, Bilirkişi ücreti 350,00 TL, iki tebligat gideri 20,00 TL, keşif harcı 195,40 TL toplamı 2.592,60 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.556,02 TL yargılama masrafına davacı tarafça yatırılan peşin harç 1.449,38 TL ilave olunarak toplam 3.005,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.036,58 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan…. uyarınca 5.953,13 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan… uyarınca 4.071,97 TL TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü ‘nün 2015/18850 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.