Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/620 E. 2023/278 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/620 Esas
KARAR NO : 2023/278

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 06/06/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete —– plakalı aracın müvekkili şirket ile 10.07.2015 tarihi olmak üzere bir yıllığına sigortalandığını, davalı şirketin unvanı poliçe yapılırken —- iken sonradan unvanın değiştiğini, sigortalı araçla ehliyetsiz, %100 kusurlu, sürücü —– 13/09/2015 tarihinde kaza yaptığını, kazada %31 malul kalan —–maluliyet zararı için açtığı,—- Esas sayılı davada sürekli sakatlık raporu ve aktüer raporuna göre sulh olunduğunu, —– vekilinin hesabına ibra karşılığı 128.200,00 TL ödeme yapıldığını, 128.200,00 TL tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ödeme tarihi olan 14/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek, ticari faizi, vekalet ücreti faiz ve ferileri ile tahsiline, teminatsız olarak davalının ve —- plakalı, —–araçlarına tedbir konulmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.

Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı sigorta şirketinin sigortalısının aracında yolcu olarak bulunan dava dışı —– sulhen ödediği tazminat miktarını sürücüsü ehliyetsiz olan araç maliki davalıya rücu edip edemeyeceği noktasındadır.

Davanın Hukuki Niteliği: Dava, sigortacı tarafından dava dışı zarar görene ödenen tazminatın ehliyetsiz araç kullanılması nedeniyle sigortalıya rücu davasıdır.

Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.

DELİLLER :
Kolluk biriminden dava konusu trafik kazasına ilişkin trafik kaza tespit tutanağının ve eklerinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.——soruşturma sayılı dosyasının tamanını taranarak uyap üzerinden istenmesine—– dava konusu kaza ile ilgili olarak dava dışı —– tüm tetkik, teşhis ve tedavi belgeleri, epikriz ile film ve grafilerinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır. —–İl Emniyet Müdürlüğü ve —– İlçe Emniyet Müdürlüğü ‘ne müzekkere yazılarak dava dışı —— kaza tarihi olan 13/09/2015 tarhi itibariyle ehliyetinin bulunup bulunmadığı sorulmuş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır. —– Asliye Ticaret Mahkemesinin—— Esas sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir. Dava dışı —–nüfus kaydının çıkartılarak dosya arasına alınmıştır.
—-İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak —– devlet hastanesinden almış olduğu %87 engelli raporundan bir suretin gönderilmesi istenilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– İhtisas Kurulu 12/08/2022 tarih ve —— karar sayılı raporunda özetle; “—– kızı, 1975 doğumlu —– 13.09.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 03/08/2013 tarih ve—- sayılı —– yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve —– yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr1 XII (1………………5) A %9, E cetveline göre: %9.1 (yüzdedokuznoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, kişinin iyileşme süresi içerisinde bir başkasının 2 (iki) ay boyunca bakımına muhtaç durumda olduğu oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulmuştur.—–İhtisas Kurulu 25/10/2022 tarih ve—–karar sayılı raporunda özetle; —-kızı 1975 doğumlu —— 13.09.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve —- sayılı—— yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği; Kas İskelet Sistemi: Omurga Sistemi: Tablo 1.7: %2+%2+%2+%2 (T:2-3-4-5) + %5+%5+%5 (L3-4-5) =%20.91 Alt Ekstremite Tablo 3.8.a, Tablo 3.8.b ve Tablo 3.2:%3 Baltazard Formülüne göre: %23.28 olduğuna göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %23 (yüzdeyirmiüç) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, kişinin iyileşme süresi içerisinde bir başkasının 2(iki) ay boyunca bakımına muhtaç durumda olduğu oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti 27/02/2023 UYAP havale tarihli raporunda özetle; 13/09/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; davacı tarafa sigortalı, davalının maliki olduğu araç sürücüsü (—–plaka sayılı —– marka otomobil sürücüsü)—– %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacı yolcu —– olayın oluşumunda ve kendi yaralanmasında kusursuz olduğunu, davacı —– Sigorta Şirketi’nin rücuen alacağının 128.200,00 TL olduğunu, 14.03.2017 ödeme tarihinden itibaren yazal faiz talep edilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, sigortacı tarafından dava dışı zarar görene ödenen tazminatın sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.Davacının —— plakalı aracın kaza tarihinde geçerli zmms sini yapan sigorta şirketi olduğu, davalının aracın işleteni olduğu, 13/09/2015 tarihinde tek taraflı trafik kazası ile —– plakalı araçta yolcu konumunda bulunan —– yaralandığı, aracı kullanan —— ehliyetinin bulunmadığı, davacı tarafından dava dışı zarar gören ——09/03/2017 tarihli sulh anlaşmasına istinaden 128.200,00 TL ödendiği anlaşılmıştır.
Zmms genel şartlarının B.4.b maddesinde; ” Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekliel konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlalisonucunda meydana gelmiş ise…” ifadelerine yer verilerek ehliyetsiz araç kullanmanın rücu sebebi olduğu düzenlenmiştir.Davacı tarafından dava dışı zarar göre yapılan ödemenin gerçek zarar ile uyumlu olup olmadığının araştırılması kapsamında dava dışı zarar görenin kaza nedeniyle maluliyet oranın tespiti amacıyla rapor alınmış ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre —–özür oranının %23 olduğu ve geçici iş göremezlik süresinin 56 ay olduğu anlaşılmıştır.Yerleşik Yargıtay uygulamalarına ve dosya kapsamına uygun olarak hazırlanması sebebiyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; 6.857,72 TL geçici iş göremezlikten ve 143.408,81 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı olmak üzere toplam zararın 150.266,53 TL olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda davacı tarafından dava dışı zarar görene ödenen 128.200,00 TL’nin zarar ile uyumlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından; 13/09/2015 tarihinde tek taraflı olarak meydana gelen kazada dava dışı —– yaralandığı, yaralanması nedeniyle davacı tarafından dava dışı zarar görene 128.200,00 TL ödendiği, ödenen miktarın zarar ile uyumlu olduğu, davacının zmms sigortacısı olduğu aracın kaza sırasında ehliyetsiz sürücü —— tarafından kullanıldığı, aracın ehliyetsiz kişi tarafından kullanımı nedeniyle davacının rücu talebinin şartlarının oluştuğu, zarar görenin sürücünün eşi olması nedeniyle hatır taşıması indirimi yapılamayacağı, zarar görenin ehliyetsiz olduğunu bildiği sürücünün kullandığı araca binmesi nedeniyle % 20 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, bu kapsamda davacının davalıya 10.560,00 TL ‘yi rücu edebileceği, davacı tarafından dava dışı zarar görene yapılan ödeme tarihi olan 14/03/2017 tarihinden itibaren her iki tarafın da tacir olması nedeniyle hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,102.560,00 TL’nin 14/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 2.189,34 TL harcın alınması gerekli olan 7.005,87 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.816,53 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 31,40 TL, posta ve tebligat gideri 650,40 TL, bilirkişi ücreti 2.400,00 TL, —– fatura bedeli 1.035,00 TL, olmak üzere toplam 4.116,80 TL yargılama masrafına, peşin harç 2.189,34 TL, eklenerek sonuç olarak 6.306,14 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 16.384,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.