Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/618 E. 2019/1041 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/618 Esas
KARAR NO: 2019/1041
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/06/2017
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ———- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki cari hesap ekstresinden anlaşılacağı üzere müvekkilinin davalı tarafa farklı tarihlerde avans çekleri verdiğini, işbu ticari ilişki gereğince karşı tarafın müvekkiline ———— TL borçlu olduğunu, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine takibe geçildiğini, ancak davalı tarafın ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının itiraz dilekçesindeki iddialarının mesnetsiz olduğunu, bu itirazın müvekkilinin alacağını geciktirmesinden başka bir şey olduğunu beyanla, davanın kabulü ile vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ———- havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Karşı tarafın usule yönelik itirazlarının yerinde olmadığını, karşı tarafın esasa yönelik cevaplarında da sözleşme var ise sözleşmeye itiraz ediyoruz dedikten sonra ‘Dava konusu borç müvekkili tarafça ödenmiş ve ticari ilişki bitmiştir’ şeklinde beyanda bulunarak beyanlar arasında çelişki yarattığını, zira taraflar arasında hem hiçbir ilişki yok hem de borç ödenmiştir denilmesinin mantıklı bir izahat olmadığını, karşı tarafça ödemenin yapıldığı iddiası bulunması sebebiyle bu durumu ticari defter ve belgeleri ile ispat etmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle cevaba cevap dilekçelerinin kabulü ile dava dilekçesindeki taleplerinin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili hüküm duruşmasında yokluğunda davanın kabulüne karar verilmesi talepli dilekçe sunmuştur.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ———- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Usule ilişkin olarak, dava dilekçesinin ve delil listesinin HMK emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, davacının dava dilekçesindeki iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olup delillerini sunması gerektiği halde dava dilekçesi içinde davaya konu somut olayı ispatlayan yeterli belge ve evrakların sunulmadığını, esasa ilişkin olarak, müvekkili ile davacı arasında takip konusu borcu doğuracak nitelikte ticari ilişki bulunmadığını, müvekkili şirkete herhangi bir fatura tebliği yapılmadığını, dayanak sözleşme üzerindeki imzaların müvekkili şirket temsilcisine ait olmadığını, imzayı inkar ettiklerini, müvekkili ile davacı arasında hukuki bir ilişkinin olmadığını, dava konusu borcun müvekkili tarafından ödendiğini ve davacı ile olan ticari ilişkisinin bitirildiğini, düzenlenen fatura içeriğinden müvekkili şirketin haberdar olmadığını, müvekkili şirket kayıtlarında davacı tarafa ilişkin herhangi bir veri bulunmadığını, yapılacak bilirkişi incelemesi ile bu hususun ispatlanacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ——– İcra Dairesinin ————- Esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacak nedeniyle taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve davacının takibe konu miktar kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
DELİLLER :
——— İcra dairesinin ———- icra sayılı dosyası,
————- cevabi yazısı,
———————– vergilendirme müdürlüğünün davalı ———— Ba görüntüleme ekranı sureti,
-Mali müşavir bilirkişi ———tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında ——— yılından önce başlamış olan cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın ———tarihi itibariyle oluşan ——- alacağı için takibe geçtiği, ancak davalının takipten sonra gelen ancak takip öncesi tarihli iade faturası ———- olduğundan davacının takip tarihi itibariyle asıl alacağının —————— olduğu, davalı tarafın takipten sonra gönderdiği 5 adet iade faturasının ise ———TL bedelli olduğu, bu halde davacının ———- tarihi itibariyle oluşan alacağının ——— TL olduğu, bu halde davacının takip tarihindeki ——-TL asıl alacağına —–tarihine kadar yıllık ——— oranında, ———- tarihinde hesaplanan (davalının mal iadelerinden sonra) ——– TL asıl alacağına ise —— tarihinden itibaren yıllık ————— oranında yıllık avans faizi yürütülebileceği, alacağın faturaya dayandığı, belirli ve bilinebilir ——- olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
-Mali müşavir bilirkişi ———- tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dava dışı şirkete ait —- formları incelenmek sureti ile alacak ve iadeler arasında yani mahsuplaşmadan—————- önemsiz küsürat farkı bulunduğu, bu halde davalının borcunda herhangi bir değişikliğin olmadığı, neticede kök rapordaki görüte herhangi bir değişikliğin bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT
Dava ticari ilişkiden kaynaklanan faturaya dayalı cari alacak nedeni ile başlatılan takibe karşı itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
——— İcra Dairesinin ——– Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; ödeme emrinin borçlu tarafa ——- Tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ödeme emrine ———– Tarihinde süresinde itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Davacı itirazı öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede İ.İ.K. 67. Maddesine istinaden itirazın iptali davasını açmıştır.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Hükme esas alınan mali müşavir bilirkişi kök ve ek raporu dayanak yapılarak taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının ——-yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın ——-takip tarihi itibari ile — TL alacağı olduğu ancak davalı tarafından düzenlenen takip öncesi tarihli —- TL iade faturasının davacı tarafa takip açıldıktan sonra gönderildiği, yine davalı tarafın takipten sonra gönderdiği – adet iade faturasının ise ——- TL olduğu, davacının ——– tarihi itibari ile oluşan alacağını ——– TL olduğu, davalı tarafından takipten sonra gönderilen iade faturalarının ———–tarihi itibari ile infaz aşamasında icra müdürlüğünce değerlendirilmesi gerektiği, tarafların tacir, işin ticari iş olması nedeni ile uygulanacak faizin avans faizi olduğu, alacağın faturaya dayalı olması nedeni ile alacak miktarının davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız yapıldığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına, davalı tarafça takip öncesi düzenlenen ancak davacıya takip tarihinden sonra ulaşan ———– iade faturası ile takip tarihinden sonra gönderdiği —-adet iade faturası toplamı————— tarihi itibariyle infaz aşamasında icra müdürlüğünce değerlendirilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,———— İcra Müdürlüğü’nün———— Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, takibin aynen devamına,
3-Asıl alacak miktarı 19.141,60 TL’nin %20 ‘si olan 3.828,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça takip öncesi düzenlenen ancak davacıya takip tarihinden sonra ulaşan —— TL’lik iade faturası ile takip tarihinden sonra gönderdiği —- adet iade faturası toplamı —– TL’nin ————- tarihi itibariyle infaz aşamasında icra müdürlüğünce değerlendirilmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 231,19 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 95,71 TL’nin, alınması gerekli olan 1307,56 TL harçtan mahsubu ile bakiye 980,66 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 231,19 TL, posta ve tebligat gideri 152,35 TL, bilirkişi ücreti 750 TL, olmak üzere toplam 1.133,54 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2725 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde ———. İcra Müdürlüğünün —————Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——————- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2019