Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/60 E. 2019/64 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/60
KARAR NO : 2019/64
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 16/01/2017
KARAR TARİHİ: 23/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde ; —— tarihli olağan genel kurul toplantısının 2. Maddesinde Esas Sözleşmenin —– Maddesindeki değişiklik önerisinin ,— adet ve —TL itibari değere sahip pay sahipleri olan davacı müvekkillerinin olumsuz oylarına ve muhalefet şerhlerine rağmen—- adet ve —–TL itibari değere sahip pay sahiplerinin kabul oyları ile kabul edildiğini, TTK nun 457 ve m. 459 da sermaye artırımı yönünde alınacak kararlardaki usul belirtilmiş olmakla birlikte genel kurul tutanağı ile sözleşme değişikliği olarak gündeme yansıyan beyanın uyuşmadığını , salt bu nedenle dahi alınan genel kurul kararının iptalinin gerektiğini,2015 yılı olağan genel kuruluna davet için paydaşlara gönderilen gündem metinlerinde Şirketin sermayesinin arttırılan —— Türk Liralık kısmının tamamının şirket pay sahipleri tarafından muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edildiği ve artan nakdi sermayenin 1/4’ü tadil tasarısının tescilinden önce ödenmiş olup, kalan 3/4’ü tescilden itibaren yirmi dört ay içerisinde ödenecektir şeklinde yer alan ibarenin 20.10.2016 tarihli genel kurul tutanağında tescil edilen gündem maddesinin aksine ödenmiş olup yerine ödenecek olup şeklinde yeraldığını, ilan edilen ve tebliğ edilen gündem ile birebir aynı olmayan maddi metninin gündeme bağlılık ilkesi ile bağdaşmayacağından geçerliliğinden sözedilemeyeceğini, alınan genel kurul kararının TTK m.445 nazarında, objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, TTK m.531.e göre şirketin haklı nedenle feshini talep eden davacı müvekkillerinin dava haklarını ortadan kaldırma , dava sonucunda alacakları miktarı azaltmak için pay oranlarını düşürme amacı taşıdığı sabit olduğundan iptalinin gerektiğıini, davalı şirket tarafından her ne kadar yeni bir fabrika yapımı için banka kredisi alınması için sermaye oranının artırılması gerektiği ifade edilmiş ise de, davalı şirketin hali hazırda satış ofisi ve işler durumda ve yeterli ölçülerde birkaç yıl önce hizmete aç ılmış fabrika binası olduğunu, davalı şirket bilançoları incelendiğinde sipariş ve üretim ağında genişlemeyi gerektirir bir artış olmadığı açık olmasına rağmen yeni bir fabrika inşaa edilmesi için banka kredisi alınmasının haklı bir gerekçe olmadığını, davalı şirketin yönetim kurulu başkanının davacı müvcekkilinin pay sahiplerinin bilgi ve rızası dışında——————- ünvanlı bir şirket kurarak kar miktarının büyük bir kısmını bu şirket üzerinden elde ederek, davalı şirketin gelirini kritik rakamlar altına düşmeyecek oranda sabitleyerek halihazırda müvekkillerinin meşru haklarını hukuka aykırı olarak engellediğini, sermaye artırımının da müvekkillerini zarara uğratmak ve onların ortaklıktaki kar, tasfiye payı ve oy oranlarını azaltmak amacıyla yapıldığının izahtan vareste olduğunu, TTK m.462/3-1 uyarınca bilançoda sermaye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması halinde, bu fonların sermayeye dönüştürülmeden sermayenin taahhüt edilmesi yoluyla sermayenin artırılamacağı, kanunun emredici hükmüne aykırı olarak huzurdaki davaya konu sermaye artırımının yapılmasının iyiniyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığını ve iptalinin gerektiğinin açık olduğunu, vekil olarak inceleme için şirket merkezine mesai saatleri içerisinde gidilmesine rağmen şirket çalışanları tarafından şirketin bilançolarının incelemeye açık olmadığı ve hakim ortak —— izin vermesi gerektiğinin kendilerine bildirildiğini, tamamen yasaya aykırı olarak evrakların şirket yönetim kurulu başkanının tekelinde bulundurulması nedeni ile akşam saatlerinde mesai dahilinde sadece 2015 yılı yıllık faaliyet raporunun bir sureti verilmeden sadece bakıp not alınabileceği söylenerek ve inceleme esnasında şirket çalışanlarından birinin sürekli gözetimi ve denetimi altında incelenmek üzere vekil sıfatı ile kendisine geçici olarak verildiğini, bunun da yasaya aykırı olduğunu, 2015 yılı kar dağıtım teklifinin kabulünün değiştirilerek kabulü veya reddi başlıklı 6. Maddesinde şirket yönetim kurulu başkanı —— kar dağıtımı yapılmaması yönündeki teklifinin pay sahibi müvekkillerinin olumsuz oylarına ve muhalefet şerhlerine karşılık—— pay ve ——– TL itibari değere sahip pay sahiplerinin kabul oyları ile oyçokluğu ile kabul edildiğini ve bunun da TTK 445. Maddesi uyarınca dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil etmesi nedeniyle iptalinin gerektiğini, her sene kar ettiği belirtilen şirketin kuruluşundan bugüne kadar hiç kar dağıtmamış olmasının da iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek iptali talep edilen sözkonusu kararların dava sonuna kadar icrasının geri bırakılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ——- tarihli 2015 yılı olağan genel kurulunun nakdi sermaye artırımı ve esas sözleşmenin sermaye maddesinin değiştirilmesi başlıklı ikinci, 2015 yılı finansal tabloların okunması, müzakeresi ve onaylanması başlıklı beşinci ve 2015 yılı kar dağıtım teklifinin kabulü, değiştirilerek kabulü veya reddi başlıklı altıncı maddelerinde yer alan kararların öncelikle icrasının geri bırakılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve netice itibariyle de bu kararların iptallerini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacıların 20.10.2016 tarihli genel kuruldan önce yada toplantı sırasında iştirak taahhütnamesine imza atmadıklarını, ödemeleri gereken sermaye artırım bedellerini şirkete genel kuruldan önce yada toplantı sırasında şirkete getirmediklerini, davalı şirketin yönetim kurulunda beyanında da sermaye artırımının nakdi olarak yapılacağının açıkça belirtildiğini, gerçekleştirilen genel kurul toplantısında tutanağa geçirilen muhalefet şerhinin yalnızca sermaye artırımı yapılmaması gerektiğine ilişkin olduğu, gündeme bağlılık ilkesi ile ilgili tutanağa bir şerh düşülmediğini ve TTK m.446 maddesi kapsamında davacının dava açma koşulunun yerine gelmediğini, müvekkili şirketin basiretli bir tacir olarak azami özen ve dürüstlük yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacıların iddialarının asılsız ve kötüniyetli olduğunu, şirketin tamamen ölçülülük ilkesinin gerekliliklerini yerine getirdiğini, şirketin mevcut durumunda sermaye artırımı yapması için tüm şartların yerine getirildiğini, 2015 yılı genel kurulunda kar dağıtılmamasının nedeninin davalı şirketin devam etmekte olan fabrika inşaatı olduğunu, davacıların sosyo ekonomik durumu ile davalı müvekkili şirketin sermaye artırımına gidip gitmemesi arasında bir bağlantı olmadığı gibi aslolanın şirketin çıkarları olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar, diğer tazminat, alacak,faiz, şikayet, TTK 451.maddesi gereğince açılacak dava, talep ve diğer tüm dava hakları saklı kalmak kaydı ile davacı tarafın tüm talepleri ile ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davalı şirketin 20.10.2016 tarihinde 2015 yılına ilişkin yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan ; “Nakdi Sermaye Artırımı Ve Esas Sözleşmenin Sermaye Maddesinin Değiştirilmesi” başlıklı 2. maddesi , “2015 yılı Finansal Tabloların Okunması, Müzakeresi ve Onaylanması ” başlıklı 4.maddesi, “2015 yılı Kar Dağıtımı Teklifinin Kabulü , Değiştirilerek Kabulü Veya Reddi” başlıklı 6.maddesinde alınan kararların TTK 445.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve davalı şirkete ait tüm ticari defter , kayıt ve dayanak belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak kök ve ek raporlar alınmıştır. Alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile uyumlu, dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Davaya konu edilen ve iptali istenilen genel kurul kararlarından ;
2 nolu kararda ; Esas sözleşmenin 6.maddesinde yer alan Sermaye maddesinin değiştirilmesi konu edilerek eski şekliyle 6.maddede yer alan ; “şirketin sermayesi—— TL dir.Bu sermaye her biri——–TL değerinde —— paya bölünmüştür. Önceki sermayeyi oluşturan ——TL nin tamamı ödenmiştir. Bu defa artırılan —— TL sinin tamamı mevcut ortaklarca muvazaadan arı olarak taahhüt edilmiştir. Artırılan ——TL nin 1/4’ü genel kurul kararının tescili tarihinden itibaren en geç 3 ay içerisinde, kalan 3/4’ü 29.04.2014 tarihine kadar ödenecektir. Bu husustaki ilanlar ana sözleşmenin ilanlara ilişkin maddesi uyarınca yapılır….” şeklindeki hükmün ; “Şirketin esas sermayesi —– TL kıymetindedir. Bu sermaye her biri —–TL si kıymetinde tamamı hamiline yazılı 70.000 adet hisseye ayrılmıştır. Eski sermayeyi oluşturan 5.000.00 TL si tamamen ödenmiştir, şirketin sermayesinin bu kez artırılan 2.000.000.00 TL lik kısmının tamamı şirket pay sahipleri tarafından muvazaadan arı olarak tamamen taahhüt edilmiş ve artan nakdi sermayenin 1/4’ü tadil tasarısının tescilinden önce ödenecek olup, kalan 3/4’ü ise tescilden itibaren 24 ay içerisinde ödenecektir. Sermaye taahhüt borçları yönetim kurulunun alacağı kararlar dairesinde ve tüm pay sahiplerinin yazılı oluru alınarak belirtilen tarihten öncede istenebilir….”şeklinde değiştirildiği, bu karara karşı ———- …’nın vekili tarafından ; TTK nun azınlık hakları ile ilgili maddeleri gereğince yapılan sermaye artırımının anılan hakların kullanılmasının bertaraf edilmesine yönelik kötüniyetli olduğu kanaatindeyiz. Bu sebeple bu talebin kabulü mümkün değildir gerekçesiyle , …, … vekilinin de söz konusu sermaye artırımı azınlık haklarının kullanılmasını önlemek amacıyla kötüniyetli olarak yapılmaktadır. Şirketin 2015 bilançoları gereği hali hazırda 9.418.000.00 TL borcu bulunmaktadır. Şirketin 12.778.000.00 TL öz kaynağı mevcuttur, bu nedenle herhangi bir sermaye artırımının hukuki ve maddi dayanağı da bulunmamaktadır, gerekçesiyle muhalefet şerhi koydukları, ..——- vekilinin muhalefet şerhine karşı; Şirketin ———- parselde yeni yapılmakta olan fabrika binasının finansmanının desteklenmesi için sermaye artırımı elzemdir, bu nedenle hukuka uygun olarak sermaye artırımının yapılması şarttır, herhangi bir kötüniyet yoktur, şeklinde cevap verildiği,
4 nolu kararda ; 2015 yılı Bilançosu ve Gelir Tablosu Okunduğu ve Müzakere edildiği belirtilmiş , dosyamız davacılarının vekillerinin ; Kısıtlı zaman dilimi içerisinde incelenmek üzere şirket yönetim kurulu başkanı tarafından verilen faaliyet raporunun içerisinde toplantı sırasında değerleri okunan tabloların mevcut olmadığı, bu sebeple inceleme fırsatının tanınmadığı , toplantı sırasında aktarılan bilgiye göre cironun gerekli seviyeye ulaşamadığı, ciroya göre karlılık oranının düşüklüğü, ürünlerin ucuz satıldığı veya faaliyet giderinin aşırı yüksekliği, sonuç olarak şirketin iyi yönetilmediğini gösterdiği, toplantıda okunan finansal tabloya göre şirketin öz sermayesinin 4/3’ünü aştığı, 104 kişi oranındaki personel sayısının fazla olup şirketin yönetim politikasının iyi olmadığı, şirketin karlılık oranındaki büyük düşüş ve mevcut borçlarında yüksek miktar gözönüne alındığında şirketin borçlarını ödemekte zorlanacağından bahisle muhalefet şerhi verdikleri, iş bu muhalefet şerhine karşı ———— vekillerinin söz alarak , firmanın finansal göstergelerinin olumlu olduğu, faaliyet raporu içinde bilanço ve gelir tablosunun bulunduğu, ciro eksikliği olmadığı, gerekli seviyeye ulaştığı, ………şirketin kadro çoğunluğunun olmadığı, ….mevcut finansal göstergelerin sağlıklı olduğu, firmanın kısa vadeli borçlarını rahatlıkla ödeme gücüne sahip olduğu, likidite oranlarının dünya ve Türkiye ölçeklerinin üstünde olduğu………TTK 437/1 maddesine göre finansal tabloların , konsolide finansal tabloların , yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun , denetleme raporları ve yönetim kurulunun kar dağıtım önerisinin genel kurulun toplantısından en az 15 gün önce şirketin merkez ve şubelerinde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulduğu , TTK 437/3 maddesine göre de, bilgi verilmesinin sadece istenilen bilgi verildiği taktirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesiyle reddedilebileceği belirtilerek 5500 adet 550.000.00 TL itibari değere sahip pay sahiplerinin olumsuz oylarına karşılık 44.500 adet ve 4.450.000.00 TL itibari değere sahip pay sahiplerinin kabul oyları ile oyçokluğu ile tasdik edildi şeklinde olduğu,
6 nolu kararda ; 2015 yılında elde edilen şirket kar’ına ilişkin olarak söz alan yönetim kurulu başkanı——– şirketin yapmış ve yapmakta olduğu yatırımlar ile —— çalışmalarının finansmanı ve diğer nedenlerle kar payı dağıtılmamasını genel kurula önerdi. 5.500 adet 550.000.00 TL itibari değere sahip pay sahiplerinin olumsuz oylarına karşılık 44.500 adet ve 4.450.000.00 TL itibari değere sahip pay sahiplerinin kabul oyları ile oyçokluğu ile ——- önerisi kabul edildi. Şirket ortaklarından davacıların vekili aracılığıyla yönetim kurulu başkanı—— kar payı dağıtılmamasına ilişkin gerekçeleri gerçeklikten uzaktır. Azınlık statüsündeki pay sahiplerinin şirket faaliyetlerinden kar alması kasıtlı olarak engellenmektedir. Belirtilen gerekçelerle söz konusu karara itiraz ediyoruz, yasal haklarımız saklıdır şeklinde muhalefet şerhi verilmiş olduğu,
tespit edilmiştir.
Davalı şirketin faaliyet konusunun akışkan kontrol vanaları , hava, su, gaz, buhar üretimi ve satışı olduğu , firmanın halen üretimini —- —- adresinde,—- parselde kayıtlı 4.000 m2 arsa üzerinde , 2800 m2 alanlı fabrika binasında sürdürdüğü, 4 katlı idari binasının bulunduğu teknik bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Sermaye artışına neden olarak gösterilen arsanın 2013 yılında alındığı, arsanın alımının fabrika yönetiminin yıllara göre yaptıkları ilerleme programına dayanarak alındığı, yani ileride üretimin ve ürün çeşidinin artırılabileceği amacı ile arsa satın alındığı, alınan arsanın üzerine bina yapılmaya başlanmasının —– nin alınan arsaların üzerine 2 yıl içinde inşaat yapılması gereği nedeniyle inşaat için gerekli para için kredi alınamadığından sermaye artırımı ile finansman sağlanmak istendiği, yani finansman için sermaye artırımı yapıldığı savunmada belirtilmiştir. Teknik bilirkişi tarafından davalı firmanın fabrikasında ve arsasında yapılan inceleme sonucunda ; üretimin durumu, fabrikanın yerleşimi, iş akışı ve yetkililerle yapılan görüşme ve tespitler değerlendirildiğinde, sermaye artışına neden olduğu iddia edilen ve satın alınarak üzerine bina yapılan arsanın yakın bir dönem itibariyle ihtiyaçtan kaynaklanmadığı, ileride işletmenin genişletilebileceği planlamasından kaynaklandığının, teknik bilirkişinin inceleme günü olan —– tarihi itibariyle sermaye artırımına dayanak yapılan—–parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bodrum kat + zemin kattan oluşan ikişer katlı , iki blok imalathane ile bodrum kat +zemin kat + 1 normal kattan müteşekkil üç katlı, tek blok bir idari bina inşaatı bulunduğu, inşaatın kaba inşaatının tamamlanmış olduğu, yapıların dış cephe imalatlarının tamamlanmış olduğu, inşaatın geldiği aşama itibariyle, idari bina inşaatının % 50 , imalathane bina inşaatının % 80 oranında tamamlanmış olduğunun görüldüğü, taşınmazın mevcut hali ile değerinin ——–TL olduğu , söz konusu yatırıma konu arsanın önceki yıllarda satın alınmış olması, bizzat davalı şirket aktifinde yer alması ve inşaat süreci ile katılan aktif değeri dikkate alındığında söz konusu bina inşaatının kısa dönemde salt yatırım amaçlı olsa dahi , bu yatırımın davalı şirket ortakları açısından ekonomik bir değer sağladığının tespit edildiği bildirilmiştir. Bu durumda sermaye artırımı kararına dayanak yapılan taşınmaz yönünden davalı tarafın savunması nazara alınmayarak , ayrıca davalı şirketin 31.12.2015 tarihli bilançosunda dava konusu genel kurul toplantı tarihi itibariyle sermayeye ilave edilebilecek TTK 462/3 maddesinde: ” Bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması halinde, bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden, sermaye taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılamaz. Hem bu fonların sermayeye dönüştürülmesi hemde aynı zamanda ve aynı oranda sermayenin taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılabilir…” şeklindeki hükmü
uyarınca sermayeye dönüştürülebilecek fonları bulunduğu da tespit edildiğinden talebe konu 2 nolu kararın iptali gerekmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından davalı şirketin finansal yönden yapılan incelenmesinde de; genel kurul toplantısının iptali talep edilen kararlardan davalı şirket satışları ile ilgili olarak yapılan analizlere göre finansal yönden 4 ve 6 nolu kararların iptali koşullarının oluşmadığı, davaya konu edilen 2015 yılı kar’ının dağıtılmamasına yönelik karara muhalefette kar dağıtılmamasına ilişkin gerekçelerin gerçeklikten uzak bulunduğu, azınlık statüsündeki pay sahiplerinin kar almasının kasıtlı olarak engellendiğinin ileri sürüldüğü, 2 nolu karar bağlamında davalı şirketin yatırım planlaması ve finansmanına olan gereksinme nedeniyle 2015 yılı kar’ının dağıtılmayarak şirket bünyesinde tutulmasının planlandığı ,dolayısıyla 4 nolu kararın iptali talebinin ve TTK 437.maddesinde düzenlendiği üzere bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen , bilgi alamayan pay sahibinin talebinin reddi halinde on gün içerisinde şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvuruda bulunabileceği hükmüne rağmen davacıların bu yola başvurmadığı hususu da nazara alınarak 6 nolu kararın iptali yönündeki talebin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ; davalı şirketin 20.10.2016 tarihli 2015 yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan “Nakdi Sermaye Arttırımı ve Esas Sözleşmenin Sermaye Maddesinin Değiştirilmesi” başlıklı 2. Gündem maddesinde alınan sermayenin arttırılmasına ilişkin kararın İPTALİNE,
2- Diğer istemlerin reddine ,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 44.40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31.40 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 13.00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 31.40 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının peşin harç gideri dışında yapmış olduğu 31.40 TL başvuru, 4.60 TL vekalet harcı,2.000.00 TL bilirkişi ücreti, 1.500.00 TL heyete katılan iki bilirkişi ile ilgili olarak takdir edilen ücret, 145.40 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 3.681,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red edilen kısımları gözetilerek takdiren 1/3’i olan 1.227,14.-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
7-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir edilen 2.725.00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Aynı tarife uyarınca davalı yararına reddedilen miktar üzerinden tayin ve taktir edilen 2.725.00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve tarafların talepleri halinde yatıranlara iadesine,
Dair, davacılar vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2019