Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/596 E. 2021/469 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/596 Esas
KARAR NO : 2021/469

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/05/2017
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/01/2016 tarihinde, —— plakalı araç ile, diğer davalı—yolcu olarak bulunan müvekkilin ağır yaralandığını, kaza tutanağına göre kazanın oluşumunda her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu, kazada kusurlu— tarihleri arasında geçerli — mevcut olduğunu, söz konusu poliçe davalılardan— başvrulduğunu ve bir kısım tazminat tahsil edildiğini, fakat ödenmiş olan bedelin gerçek zararı karşılamadığını,—- plakalı aracın— nezdinde tanzim edildiğini, davalı — başvuru yapıldığını fakat zararın karşılanmadığını, müvekkilin tedavi sürecinin halen devam ettiğini, bir dizi ameliyatlar geçirdiğini, tam bir iyileşmesinin olmadığını, kaza tarihinden bu yana çalışamadığını, —– kurul raporuna göre % 47 oranında sürekli sakat kaldığını, aslında maluliyet oranının daha fazla olduğunu, mahkemece alınacak rapor doğrultusunda tespit edileceğini, beden gücü kaybı – iş göremezlik ve bakıcı giderleri maddi zararlarının oluştuğunu, kusurlu aracın işletine sıfatıyla davalı— hariç diğer davalılardan 150.000,00 TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsilini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı —— dilekçesinde özetle; davacının şirkete davadan önce yaptığı başvuru üzerine şirket nezdinde —– numaralı hasar dosyası açıldığını, davacının maluliyet talebi ile ilgili yapılan aktüer raporunda, davacı için 72.350,00 TL maluliyet tazminatı hesaplandığını, davacıya 16/03/2017 tarihinde ibraname mukabilinde ödendiğini, müvekkil şirket tarafından ödeme yapıldığı halde aleyhe dava açıldığını davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın araçta yolcu olarak bulunduğunu ve yolcu biletinin olduğunun ispatlanması gerektiğini, davacı tarafın bakıcı gideri tazminatı talep ettiğini, davacının bakıcı gideri zararına ilişkin talepleri tedavi gideri kapsamında olup tedavi gideri talepleri —– yeni genel şartları gereği teminat dışında olduğunu, davacı taraf, sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, zira müvekkil —–kusuru oranında sorumlu olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu ve müvekkil şirket yapılan ödemenin güncellenmesinden kalan bakiye poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kananu 96. Madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda ——- tarihlerini ——- olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğumuz, sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda poliçede belirtilen azami oran ile sınırlı olduğunu, iş bu davaya konu olay sonucu açılan soruşturma dosyasından, 05/01/2016 tarihli kaza tutanağından, tarafların ifadelerinden de anlaşılacağı üzere,diğer davalı—-direksiyon hakimiyetini kaybedip, — şeride devrilmesinden ve kaza sonrasında, alınması gereken önlemlerin alınmaması sebebiyle kaza oluştuğunu, —- plakalı araç karşı şeride geçmiş ve devrilmiş, —-plakalı sigortalı araç sürücüsü can kaybını en aza indirmek gayesiyle hareket etmiş, — plakalı araca çarptığını, bu bağlamda — plakalı araç sürücüsü asli kusurlu olduğunu, bunun yanısıra, sigortalı —- daha —- yaklaştığında kendi şeridine — aracın devrildiğini fark etmiş — frenini çekmiş ve araç durmadığını, sağdaki kamyona çarpmamak, devrilmemek ve yolculara zarar vermemek için —– tarafına çarpmak zorunda kaldığını, sigortalı araç sürücüsüne %50 kusur yüklenmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kaldı ki davacı — plakalı araçta yolcu konumunda olduğunu, davacıda kaza sonucu oluşan bedeni kayıp ile sigortalı araç — plakalı aracın eylemi arasında illiyet bağı olmadığını, izah ettiğimiz sebepler yetersiz inceleme sonucu yapılan hukuka ve hakkaniyete aykırı kusur tespitine itiraz ediyoruz, konusunda uzman bilirkişilerce heyet oluşturularak yargılamaya ve yargıtay denetimine elverişli kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, kazada—- kendi can güvenliği için kaza anında güvenlik önlemlerini alıp almadığı dosya kapsamından anlaşılmadığını, bu sebeple sayın mahkemece yukarıda belirttiğimiz hususlar araştırılmak suretiyle davacının zararın meydana gelmesinde/artmasında müterafik kusuru bulunduğu tespit edilmesi halinde TBK 51-52 (mülga bk.43 ve 44) maddelerinin uygulanması ve hesaplanacak maddi tazminattan ayrıca müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkil şirket poliçe dahilinde davacının tedavi giderlerinden ve tedavi giderleri dönemine ait olduğu —- kabul edilen geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece faize hükmedilecek olması halinde, faiz başlangıcı olarak dava tarihi esas alınması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı—- vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından her ne kadar davada müvekkil şirket davalı olarak gösterilmişse de bunun kabulü mümkün olmadığnıı, zira — takipsizlik kararı ile müvekkil şirket —- tarihli raporda müvekkil şirketin (malen sorumlu) ve müvekkil şirket sürücüsü kusursuz olduğundan haklarında kovuşturmaya yer olmadığı karar verilmiş ve söz konusu karar kesinleştiğini, gerek Borçlar Kanunu Gerekse Karayolları Trafik Kanununda müvekkil için söz konusu kusursuzluk — için sebep tekil ettiğini, Dolayısıyla müvekkil şirketin söz konusu kazada herhangi bri sorumluluğu olmadığından davanın esasta reddine karar verilmesi gerektiğini, Zira Yargıtay’ın bu konudaki kararlarına bakıldığında da ceza dosyasında kusursuz çıkan bir şahsın hukuk mahkemesi’nde kusur verilemez ve ceza dosyasındaki kusursuz raporu hukuk hakimini de bağladığını, Mahkeme aksi kanaatte ise öncelikle davacı tarafından istenen manevi tazminat miktarı çok yüksek ve müvekkilin mahvına yol açacağını, davacının maluliyeti oranı oldukça yüksek olup mahkemece davacının— gönderilerek tekrar maluliyetinin tespit edilmesini talep ettiklerini ve davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davaya bakma yetkisinin trafik olayının meydana geldii yer mahkemesi olan —- olduğunu, bu nedenle dosyanın yetkisizlik kararı verilerek ismi geçen mahkemeye gönderilmesini, dava konusu trafik olayının meydana gelmesinde olaya karışan —plaka sayılı yolcu —— maliki olan ————-teşebbüs sahibi olan — kişiliğinin olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, olayın her iki aracı kullanan araç sürücülerinin kusurları sonucunda meydana geldiğini, buna karşın olaya karışan ve müvekkil şirkete ait bulunan — plaka sayılı araca ait — şirketinin ——– ile aracın yolcuları sigortalandığı, davacı sözü edilen poliçedeki haklardan yararlanmak suretiyle tüm maddi zararlarının karşılandığını, bu nedenle müvekkil şirketlerden davacının alacağı herhangi bir maddi tazminat veya tedavi giderinin söz konusu olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde meydana gelen kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Celp ve tetkik olunan kazaya karışan —–plakalı ——- adına kayıtlı olup, kaza tarihinde —– kaza tarihini kapsayan—– tarihleri — davalı —- tarafından — poliçesi ile sigortalı——— olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan poliçe ve araç —- göre —— plakalı aracın davalı ——-adına kayıtlı olduğu ve kazaya karışan aracın kaza tarihindeki ———-davalı —– düzenlemiş olduğu görülmüştür.
Dosyada ———- düzenlenen ——incelenmesinde yolcunun davacı ———– tarihi —– görülmüştür.
——- tarihli kusur raporunda———- sıralarında sürücüsü ——— istikametinden ——- doğru seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde —— hakimiyetine kaybedip,——— geçerek devirmiş olduğu ———– karşı yönden gelmekte olan sürücü——– çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında sürücü —————ile yola gereken dikkati vermemiş, —- trafik durumuna göre ayarlamayıp, aracın yol içerisinde tutma becerisini sağlayamamış, — hatası ile ıslak ve buzlu zeminde vasıtanın kontrolunü kaybederek olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiş, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmış olmakla kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu, — plakalı araç sürücüsü—- ise kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı görülmüştür.
—-kurulundan alınan —- karar nolu maluliyet raporunda davacı ——tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre ve —- göre % 19 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu, iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Davacı vekili maluliyet raporuna itirazında davacıya ——- kurulu raporuna göre % 47 oranında maluliyet belirlendiğini,—— olduğu engel oranının ise % 25 olduğunu, —–raporunda irdelenmediğini ve bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadığı yönünde itiraz etmiş olup,—- ——dosyaya celp edilmiş olup, davacı adına düzenlenen raporlar davacının —- kaybı oranının % 47 olduğu görülmüştür.
Mahkememizce —– düzenlenen—- arasındaki çelişkinin giderilmesi —– rapor alınmasına karar verilmiş olup, —- nolu maluliyet raporunda davacının — tarafından yapılan muayenesi sonucu davacının 05/11/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre — göre maluliyetinin % 38,2 iyileşme süresinin ise 6 aya kadar uzayabileceği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, aktüer bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu, — tarihli raporunda özetle; hesaplamanın —– göre yapılması gerektiğini, davacının maluliyetinin % 38,2 oranında olduğu ve geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olduğu, davalı — davacıya — ödeme yapıldığı, davacının — olduğu ve asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, davacının bakıcı talebinde bulunmakla birlikte 6 aylık geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıcı gideri de talep edebileceği ve yapılan hesaplama sonucu davalı —— sigorta tarafından yapılan 72.530,00 TL güncelleştirilmesi sonucu davacının gerçek zararının ve 6 aylık geçici iş göremezlik zararının 7.064,76 TL , % 38 oranındaki sürekli iş göremezlik zararının 74.249,30 TL, 6 aylık bakıcı gideri sebebiyle zararının ise 9.882,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 25/05/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda eksik harcı yatırmış olup, bedel arttırım dilekçesi usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen —ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Manevi Tazminat
Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1-2. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin — zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
UYGULANACAK MEVZUAT
—-kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
—sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ——– Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren ———–Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(——– Karar Sayılı İlamı).
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu — öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta —- başvuruda bulunması gerekir. — başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde —- başvurabilir.(KTK Madde 97)
—-sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
——veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre — Tüzüğü, —Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir(—– sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak– tarihinde yürürlüğe giren—- Genel Şartları’na, 2/08/2016 Tarih ve 29789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren —— Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın Ek:6 Tazminat Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun —- sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan —- Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği [bu yönetmelikte düzenleme bulunmayan hususlar yönünden Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği]’in uygulanması gerekli olup mahkememizce alınan maluliyet raporlarının da bu yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlendiği görülmüştür.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller,— Raporu, —- iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 05/01/2016 tarihinde davalı ——- —adına kayıtlı ve davalı — —– tarafından —- poliçesi ile sigortalanan —- plakalı araçta diğer davalı —- tarafından düzenlenen yolcu biletine istinaden davacının yolcu olarak bulunduğu —davalı —-adına kayıtlı —– tarafından sigortalanan — plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralandığı, alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde —- plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu,— araç sürücüsünün ise kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacının yaralanması sebebiyle alınan ve kaza tarihindeki yönetmeliğe uygun maluliyet raporuna göre davacının % 38,2 oranında malul olduğu ve iyileşme süresinin 6 ay olduğu, dava öncesi davacının davalı– üzerine davalı sigorta tarafından davacıya 16/03/2017 tarihinde 72.530,00 TL ödeme yapıldığı, alınan aktüer bilirkişi raporunun yargıtay içtihatlarına uygun—- tablosuna göre düzenlendiği ve davacının– olması nedeniyle zararın asgari ücret üzerinden hesaplandığı, davalı — tarafından yapılan kısmi ödeme güncelleştirilmek suretiyle zarardan mahsup edilmesi üzerine davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararının 74.249,30 TL olduğu, geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararının 7.064,76 TL olduğu ve 6 aylık geçici bakıcı gideri sebebiyle maddi zararının 9.282,82 TL olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı ——plakalı araç sürücüsünün kusurunun olmaması nedeniyle maddi ve manevi tazminattan davalı ——maddi tazminat yönünden yine——düzenleyen davalı — sorumluluğunun bulunmadığı, davacının maddi zararlarından kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu anlaşılan— plakalı araç — — düzenleyen —- poliçesini düzenleyen diğer davalı ——— şirketinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, manevi tazminat yönünden — sorumluluğunun bulunmadığı, davacı tarafından dava öncesi— bulunulduğu ve davalı ——- şirketi tarafından 16/03/2017 tarihinde kısmi ödeme yapıldığı, huzurdaki dava açılmadan önce davacının davalı—– KTK 97 maddesi uyarınca başvuruda bulunmadığı ve bu nedenle davalı —– —- temürrütünün kısmi ödeme yapılan 16/03/2017 tarihinde diğer davalıların ise temerrütünün kaza tarihinde gerçekleştiği , dava konusu aracın —–olması —-nedeniyle davalılar yönünden uygulanacak faiz türünün avans faizi olması gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine varılarak maddi tazminat yönünden davanın —– reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden ise davanın —— yönünden ise kısmen kabulü kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
Maddi Tazminat yönünden
1-Davanın—– yönünden reddine,
2-maddi tazminat yönünden davanın ——yönünden kabulü ile 7.064,76 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 74.249,30 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 9.882,00 TL bakıcı gideri tazminatının davalılar —– yönünden kaza tarihi olan —- —– yönünden ise 16/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ( davalı——- sorumluluğu poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile ) , müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi Tazminat Yönünden;
1-Manevi tazminat davası yönünden davanın davalı ————- yönünden reddine,
2—— —-yönünden kısmen kabulü kısmen reddi ile , 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte işbu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 536,24 TL harcın ve ıslah harcı 287,58 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 7.595,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.771,98 TL karar ve ilam harcının – davalı — sorumluğu olduğu miktar 6.229,60 TL ile sınırlı olmak kaydı ile – davalılar ——- —- alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 885,6 TL, bilirkişi ücreti 750 TL,—bedeli 300 TL, —-fatura bedeli 1249 TL, olmak üzere toplam 3184,6 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.468,16 TL yargılama masrafına, peşin harç —— ile birlikte, eklenerek sonuç olarak 2291,98 TL’nin – davalı——— olmak kaydı ile – davalılar —– alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1716,43 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-davalı ——– yargılama masrafının kabul ret oranına göre belirlenen —-davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davalı —–tarafından yapılan —- yargılama masrafının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—- —- ücretinin davalılar —— alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden davalılar———- yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— 13/4 maddesi uyarınca —– davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca —- avukatlık ücretinin davalılar —— alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davalılar ———yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——–ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden davalı—-sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan –10/3 maddesi uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar —– vekilinin yüzene karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.