Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/590 E. 2022/946 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/590
KARAR NO : 2022/946

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/05/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili 29/05/2017 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; 17.07.2016 günü saat 12:40 sıralarında—— tarafından kiralanan ve —— plakalı yolcu otobüsü şoförü —— yönetiminde—— ilinden—— ili yönüne seyir halindeyken ——Karayolunun 29+350 km’sine geldiğinde mevcut sola tehlikeli viraja hızlı girmesiyle sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş yönünde yolun sağ tarafına doğru aracın yoldan çıkması ve sağ yan tarafının banket bitiminde bulunan demir bariyerlere ve viraj yön levhalarına sürtünerek aracın demir bariyerler üzerine sağ yan tarafına yatarak sürüklenmesi ile tek taraflı ölümlü, yaralanm ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında——plakalı otobüste yolcu olarak bulunan müvekkillerin murisi ——hayatını kaybettiğini, müvekkili —– ise yaralandığını, aynı kazada bir çok yakınları da yaralandığını—– vefatı ile geride mirasçı olarak müvekkillerden eşi —–, çocukları —— kaldığını, vefat eden —— 22.06.1956, müvekkillerden —— 14.11.1956, —— 06.01.1976, —– ise 15.12.1980 doğumlu olduğunu, Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre kazanın oluş şekli incelendiğinde; kaza mahallinin yaklaşık 700 m. gerisinden başlamak üzere —— yönünde “görüntülü hız ikaz levhası (50 km), devamlı viraj levhası ile çok sayıda tehlikeli viraj levhalarının bulunmasına rağmen araç sürücüsü —– ait—– kaydında da görülebileceği gibi kaza mahallinde viraja 100 km hızla girildiği tespit edildiğinden 2918 sayılı K.Y.T.K’nında belirtilen sürücülere ait diğer kurallardan 52/1-A “Aracın hızını, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken dönemeçli yollarda ilerlerken azaltmamak” kuralını ve aynı zamanda yanı yasanın 51/2-A “Yönetmelikte belirtilen hız sınırlarını %10’dan %30’a kadar aşmak” kuralını ihlal ettiği kanaatine varılarak tespit yapıldığını, olay araç sürücüsü hakkında yürütülen ceza dosyasında suçun ağırlığı nazara alınarak sürücü—— tutuklandığını, sürücünün 6-7 ay geçtikten sonra tahliye edildiğini, trafik kazasına sebebiyet veren davalılardan araç sürücüsü —–tutanakta yazılı olduğu üzere kazanın meydana gelmesinden dolayı kusurlu olduğunu, davalılardan fiilleri suç kabul edilen ilgililer hakkında—— soruşturma numarası ile halen yürüyen bir soruşturma mevcut olduğunu, soruşturma ve gerekse açılacak ceza mahkemesinde ve huzurdaki mahkemede yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile kusur oranları belli oluncaya kadar fazlaya ilişkin hakları saklı tuttuklarını, davalıların haksız ve hukuka aykırı eylemi neticesinde müteveffanın ailesi olan müvekkiller maddi ve manevi açıdan oldukça yıprandıklarını, mağdur olduklarını, kaza tarihinde müteveffanın 60 yaşında, müvekkil eşi —–60, müvekkil kızları —– 40,—– ise 36 yaşında olduğunu, müvekkillerin kaza nedeniyle yaşadıkları travmanın hala devam ettiğini, müvekkillerinin hayattaki tek dayanakları olan murisleri bu elim kaza neticesinde elim bir şekilde hayatını kaybederek müvekkillerin destekten yoksun kalmalarına neden olduğunu, müvekkillerden baba, kazanın vukundan bu yana bin bir zorluk ve cefa ile aile bütünlüğünü korumaya ve idameye ettirmeye çalıştığını, halen çalışmaya devam ettiğini, müvekkiller bu süre zarfında davalılardan herhangi bir yardım almadıklarını, bahsi geçen vaka, müvekkiller üzerinde psikolojik semptomlara, telafisi imkansız elem ve ızdıraba neden olduğunu, davalı araç sürücüsünün hukuka aykırı bu eylemi müvekkillerin iç huzurunu ve manevi bütünlüklerini ihlal ettiğini, yaşama sevinçlerini azalttığını, davalı ——sürücüsü olduğu yolcu otobüsünün mülkiyetinin—— ait olup işleteni ise diğer davalı firma ——- Olduğunu, davalıların maddi ve manevi tazminattan birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, aracın zorunlu trafik sigortacısı —— Şirketi ve poliçe numarasının —– olduğunu,—— numarası ——-şirketi,—— olarak kaza tespit tutanağında belirtildiğini, sigorta şirketi—– sürücüsü olduğu yolcu otobüsünün kaza tarihi itibarıyla öncelikle taleplerinin——Sigortası poliçesinin muhatabı sigorta şirketi —–Şirketi olduğunu, sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla —— sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması —- sigortasının muhatabı olan —- olduğunu, tazminatın tamamı ——tarafından karşılanması halinde —— herhangi bir talepleri olmayacağını, mevzuat gereği bu sigorta şirketleri açısından yasal öncelik sıralarına göre ve poliçelerde belirtilen teminat tutarları ölçüsünde kendilerinin temerrüde düşürüldüğü başvuru tarihi 26.04.2017 tarihinden itibaren yasal önceliklerine göre ve manevi tazminattan sorumlu olmayacak şekilde diğer davalılara birlikte maddi tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, sigorta şirketlerine 26.04.2017 tarihinde başvuru yapılmasına rağmen tarafımıza menfi ve müspet bir dönüş yapılmadığından, sigorta poliçelerinde belirtilen tutarla sınırlı olmak üzere hesaplanacak tazminatın tahsili için temerrüt tarihinden işleyecek faiziyle birlikte sigortalı davalılardan öncelik sırasına göre tazminat isteme zarureti doğduğunu belirterek öncelikle kazaya karışan ve davalılar adına kayıtlı ——plakalı aracın trafik kaydına tedbir uygulanmasını, davalılardan sigorta şirketleri açısından yasal önceliklerine göre (önce —– poliçesinin muhatabı sigorta şirketi ——Şirketinden hesaplanacak maddi tazminat alacağının tahsiline, sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan ve karşılanmayan kısım için; sırasıyla ——sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasının muhatabı olan —— tahsiline ve poliçelerde poliçede belirtilen sorumluluk ve teminat sınırları içinde olacak şekilde; müvekkillerden her biri için hak ettikleri oranlar belli olduğunda artırılması kaydıyla şimdilik müvekkillerden ——- için 10.000,00-TL, —— için 5.000,00-TL, —— için 5.000,00TL olmak üzere toplamda 20.000,00TL. Maddi Tazminat alacağının hakkın doğduğu tarih olan haksız fiil tarihinden sigorta şirketleri açısından temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalı/lardan tahsiline, müvekkillerden —–için 30.000,00- TL,—–için 15.000,00TL,—- 15.000,00TL, olmak üzere toplamda 60.000,00-TL Manevi Tazminat alacağının, hakkın doğduğu tarih olan haksız fiil tarihinden temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte sigorta şirketleri —–Kooperatifi hariç olmak üzere araç işleteni, sürücüsü ve maliki ——- tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin sorumlulukları oranında davalılara tahmiline karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı—–.vekili 15/06/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; zarar görenin dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuruda bulunması ve Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca gerekli belgeleri ibraz etmesi gerektiğini, davacı tarafın davadan önce başvuruda bulunduğunu ancak Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca gereken evrakı ibraz etmeden işbu davayı açtığını, bu sebeple işbu dava KTK’ nın değiştirilen 97. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden reddi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili yönetmeliklerine göre taşıma—–plakalı aracın —– tarafından verilen taşıt kartı ve yetki belgesi olması zorunlu olduğunu, öncelikle —— plakalı aracın taşıt kartı ve yetki belgesinin ibrazı ile davacının yolcu olarak bulunduğu seyahatin kanun ve poliçe kapsamına girip girmediğinin tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın araçta yolcu olarak bulunduğunu ve yolcu biletinin olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, davacı çocuklar açısından davanın reddi gerektiğini, davacı çocukların destekten yoksunluk zararının bulunmadığını, davacı çocuklar ——kaza tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş, reşit bireyler olduğunu, müteveffanın davacılara desteklik durumu söz konusu olmadığını, davacıların yaşı itibariyle destekten yoksunluk zararı bulunmadığını, müteveffanın davacılara destek olması gerektiğine ilişkin herhangi bir belge de bulunmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı çocuklar açısından aleyhimize açılan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın sigortalının kusurunu ispat etmesi gerektiğini, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, ceza dosyasına sunulan bilirkişi kusur raporunda davacıların desteği asli kusurlu bulunduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf zararını usulüne ispat etmesi gerektiğini, poliçede yazılı teminat tutarı doğrudan davacıya ödeyemeyeceğini, davacıların kaza sebebiyle uğradıkları gerçek zararın tespitinin gerektiğini, davacı tarafın vefat sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiğine göre; öncelikle müteveffanın davacılara destek olduğunun ispatının gerektiğini, davacıların gerçek zararının saptanması için davacıların ve ölenin yaşı, desteğin gelir durumu ve tazminata etki edecek diğer faktörler dikkate alınarak —— bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, tarafların mali ve içtimai durum araştırması yapılması gerektiğini, davacıların hali refahta ise ve de bu kaza dışında —— bağlanmış maaşları mevcut ise destek kaybının olmadığı veya çok sınırlı olduğunun kabulünün zorunlu olduğunu, araştırma sonucuna göre; tazminata etki edecek diğer faktörler tespit edilerek bilirkişi raporu alınması gerektiğini, kazancın ispatlanamaması halinde asgari ücret üzerinden hesap yapılması ve——yaşam tablosunun kullanılması gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96.madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, poliçe ve sorumluluk limitinin 310.000,00 TL ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde; müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı —– vekili 21/06/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemelerin——Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu trafik kazasına ilişkin müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde işleten ile birlikte teşebsüs sahibi sorumlu tutulmuşsa da müvekkilinin bu madde kapsamında bir teşebbüs sahibi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin bir—- olduğunu, herhangi bir şekilde araç işleten konumunda olmadığını, işleten diğer davalılardan —— olduğunu, yine aracın sürücüsü olan diğer davalı —— kişinin işçisi olarak görev yaptığını, bu sebeple işbu davanın müvekkili yönünden reddi gerektiğini, bir an için bile müvekkilinin sorumlu olacağı kabul edilse dahi davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, manevi tazminatın amacı mamelekle meydana gelen zararın karşılanması olmadığını, manevi tazminat zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı gibi, manevi tazminat miktarı davalının mahvına da sebep olmaması gerektiği Yargıtay kararlarında vurgulandığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu müvekkili şirketin turizm sektöründe faaliyet gösteren küçük hacimli bir aile şirketi olduğunu, ekonomik ve sosyal durum araştırması yapıldığında bu durumun görüleceğini, davacıların talep ettiği miktarı ödeyebilecek bir ekonomik durumu bulunmadığını, —— Sigortası poliçesi kapsamında koltuk başına 175.000,00 TL’lik teminat bulunduğunu, bu miktarların tam anlamıyla bir manevi tazminat olarak değerlendirilemese de teminat miktarı dikkate alındığında, talep edilen tazminatın fahişliğinin görüleceğini, her ne kadar destekten yoksun kalma iddiasıyla maddi tazminat da talep edilmekteyse de, davacılardan—–ise 1980 doğumlu olduklarını bu kişilerin reşit olduğunu, herhangi bir şekilde müteveffanın desteğine ihtiyaç duymadıklarını, ayrıca dava dilekçesi ve tarafımıza tebliğ edilen belgelerde de müteveffanın, bu davalılara destek olduğuna ilişkin bir bilgi yer almadığını belirterek yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili —— Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı——vekili 07/09/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanı ticari bir talep içermediğinden genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğini, müvekkilinin ikametgahının —— olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu gereğince yetkili mahkemenin —— Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, mahkemece yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini,—— plakalı aracın müvekkili tarafından diğer davalı taraf olan—— 6 ay gibi uzun süreli olarak kiraya verildiğini, söz konusu aracın 01/07/2016 başlangıç, 31/12/2016 bitiş tarihli olarak uzun süreli kiralandığını ve kira sözleşmesini dosyaya sunduklarını, uzun süreli olarak kiralayan, kullanımı üzerinde hiçbir fili hakimiyeti olmayan müvekkilinin aracın uğradığı bir kazadan dolayı araç sahibi sıfatıyla sorumlu tutulmasının Yargıtay’ın artık kesinlik kazanmış olan müstakar içtihatları gereğince mümkün olmadığını, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin yaptığı incelemelere göre; 17.07.2016 tarihinde——- düzenlediği gezi nedeniyle—— plakalı araç sürücüsünün —— ili yönüne seyir halinde iken——-Karayolunun 29 + 350 km’sine gelindiğinde sola virajla dönerken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde yoldan çıkması ile kaza meydana geldiğini, davacı vekilinin dilekçesinde kazanın meydana gelmesinde otobüs sürücüsü davalı ——tam kusurlu olduğu ileri sürülmüş ise de, bu konuda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını, trafik kazası tespit tutanağında araç sürücüsüne kusur atfedilmiş ise de olayın oluş şekli farklı gerçekleştiğini, trafik tespit tutanağının hatalı düzenlendiğini, Trafik kazası tespit tutanağının aksine araç sürücüsü ——-herhangi bir kusuru olmadığını düşündüklerini, olayın meydana geldiği yolun asfaltının sıcaktan eridiğini ve yapısının bozulduğunu, bozulan ve eriyen bu yola sık sık mıcır döküldüğünü, bu nedenle kazanın gerçekleştiği bu yolda bir yıl içinde 8-1 metre sürüklendi.” dediğini, görüldüğü üzere kazanın meydana gelmesine büyük bir etkisi olan hususun erimiş ve bozuk yolun Karayolları tarafından denetlenmemesi ve bu sorunun giderilmemesi olduğunu, bu husus dosyada dinlenecek tanık beyanlarından ve sunulacak belgelerden de anlaşılacağını, kazanın meydana geldiği sırada müteveffa ——- emniyet kemerlerinin takılı olmadığının anlaşıldığını, yolculuk başlamadan önce sürücünün yolculara kemerleri takması için uyarıda bulunduğunu, müteveffa ve yaralananların trafik kurallarına aykırı davrandıkları gibi otobüs içinde yapılan ikazlara da uymayarak ısrarla emniyet kemerlerini takmamaları onlarında ağır kusurlu olduğunu gösterdiğini, trafik kazası ile ilgili olarak ——– nolu soruşturma başlatılmış olup ceza davasının henüz başlanmadığını, mahkemece yapılmış bir kusur incelemesi ve kesinleşmiş bir kusur oran mevcut olmadığını, ceza davasının sonucunun tazminat davasını doğrudan etkileyeceğini, sonucunun beklenmesi gerektiğini, maddi tazminat taleplerinin öncelikle araç sürücüsüne ve sigorta şirketlerine yöneltilmesi gerektiğini, kazaya uğrayan ——plakalı aracın sigorta poliçesi ile —– sigorta şirketine—–Kaza Poliçesi ile sigortalanmış olup her ölüm için 175.000,00TL tazminat ödenmekte olduğunu, —— sigorta şirketi tarafından davacılara belirli bir miktar ödeme yapılacağını, yine kazaya uğrayan —–plakalı aynı aracın karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Trafik Sigorta poliçesi ile ölüm başına 290.000,00TL’ye sigortalandığını, maktulün ve yaralananların yaşı, mesleği vb. özelliklerine göre alması gereken tazminat sigorta——- hesaplanarak gerekli ödeme davacılara yapılacağını, sigorta şirketlerine başvuru yapılması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin son derece fahiş tutarda olduğunu, yüksek ve fahiş manevi tazminat taleplerinin makul bir bedele indirilerek fazlasının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kazada olayın doğrudan sorumlusunun araç sürücüsü olması sebebiyle müvekkilinin manevi tazminattan sorumlu olmadığını belirterek görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine karar yerilmesini, Öncelikle müvekkilimizin kazaya uğrayan aracını diğer davalı —— uzun süreli olarak kiraya vermiş oluşu, araç üzerinde 6 ay gibi uzunca bir süre boyunca hiçbir fiili hakimiyetinin olmadığı nazara alınarak kendisi hakkında açılan işbu davanın husumet yönünden reddine, davacıların maddi tazminat alacaklarının tamamını sigorta tarafından ödenmiş olmakla, davacıların maddi tazminat taleplerini saklı tuttuklarını beyan ettikleri maddi tazminat taleplerinin reddine, başa gelen bir felaketin zenginleşme fırsatı olarak kullanılması doğru olmadığından, emniyet kemeri takmamak suretiyle kendilerinin de kusurlu olduğu nazara alınarak; sadece bir kazadan ibaret olan bu olay nedeniyle makul bir tazminata hükmedilmesini, davacıların yüksek ve fahiş manevi tazminat taleplerinin reddine, yargılama masraf ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Celp ve tetkik olunan 17/07/2016 tarihli ölümlü/yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; 17/07/2016 günü saat 12:40 sıralarında —– yönetiminde iken —— ili yönüne seyir halinde iken——Karayolunun 29+350 km’sine geldiğinde mevrut sola tehlikeli viraja hızlı girmesiyle sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş yönünde yolun sağ tarafına doğru aracın yoldan çıkması ve sağ yan tarafının banket bitiminde bulunan demir bariyerlere ve viraj yön levhalarına sürtünerek aracın demir bariyerler üzerine sağ yan tarafına yatarak sürüklenmesi ile tek taraflı ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluş şeklinin kaza mahallinin yaklaşık 700 metre gerisinden başlamak üzere—— yönünde görüntülü hız ikaz levhası (50 km) devamlı viraj levhası ile çok sayıda tehlikeli viraj levhalarının bulunmasına rağmen aracın üzerinde şoför ——- ait ——-kaydından kaza mahallindeki viraja 100 km hız ile girdiğinin tespit edildiği, 2918 sayılı KTK.da belirtilen sürücülere ait diğer kurallardan —— Aracın hızını, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken azaltmamak kuralını ve aynı kuralın —— yönetmelikte belirtilen sınırlarını % 10 ‘dan % 30 ‘a kadar aşmamak kuralını ihlal ettiği belirtilmiştir.
Dosyada mübrez 18/12/2016 tarihinde —— tarafından tanzim edilen Karayolları Taşımacılık —– Poliçesi incelendiğinde; poliçenin 18/12/2016-2017 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —– sigortalanan aracın——- model sürücü dahil 31 ve üzeri koltuklu —–plakalı araç, poliçe limitinin ise kişi başına 290.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.Dosyada mübrez 15/12/2015 tarihinde ——tarafından tanzim edilen Karayolları—— Poliçesi incelendiğinde; poliçenin 17/12/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —– sigortalanan aracın—–Marka,—— plakalı araç ve poliçe limitinin ise kişi başına 290.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.İhbar olunan —— Şirketine ait olup, dosyada mübrez 18/12/2015 tarihinde tanzim edilen——Poliçesi poliçenin 18/12/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının—— sigortalanan aracın —— plakalı araç ve poliçe limitinin ise kişi başına 175.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.—— plakalı aracın trafik tescil bilgileri incelendiğinde; —— adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.—— Esas sayılı dava dosyasında; dosyamız davalısı —–aleyhine davaya konu edilen 17.07.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan bahisle cezalandırılması istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda —— Karar sayılı 03.12.2018 tarihli karar ile davalı —— eylemine uyan taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan TCK 85/2 maddesi gereğince takdiren ve teşdiden 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, TCK 62.maddesinin uygulanması ile neticeden 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın halen istinaf incelemesinde olduğu ve kesinleşmediği anlaşılmıştır.——-sayılı maluliyet raporuna göre; davacı —— 17.07.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve —– yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri Kapsamında, fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, dolayısıyla; tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1 (bir) haftaya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
—–sayılı maluliyet raporuna göre; davacı—– 17.07.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, ——sayılı —– yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; Kas iskelet sitemi, Omurgaya ait orunlar, Tablo 1.3’e göre Kategori II %8, Kas iskelet sistemi, Üst ekstremiteye ait sorunlar, Şekil 2.10’a göre %3 +%1, Şekil 2.11’e göre %3 olup, Tablo 2.3’e göre %4,—— formülüne göre %11.68, Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %12 (yüzdeoniki) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.Kaza tarihi itibariyle maluliyet raporlarının düzenlenmesinde esas alınması gereken 0/03/2013 tarih ve ——- yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri Kapsamında alınan 21/01/2022 tarihli maluliyet raporları uyarınca alınan—— bilirkişinin sunduğu 14/10/2022 tarihli ek raporunda özetle; davacı —— nihai ve gerçek maddi zararının 468.823,30 TL olduğu, bu tutarın 310.000,00 TL’lik kısmı için davalı —— 158.823,30 TL’lık kısmı için davalı ——- sorumluluğuna gidilebileceği, Müteveffanın vefat tarihi olan 17.17.2016 itibarı ile davacı —— 40 yaşında evli bir yetişkin, davacı —— ise 36 yaşında bir yetişkin olduğu; davacı çocukların çalışamayacak kadar engelli olduğuna dair dosyada belge olmadığı anlaşıldığından ——sayılı kararına göre davacı —– ve davacı —— yönünden destekten yoksun kalma maddi zarar şartlarının oluşmaması nedeniyle anılan davacılar yönünden destekten yoksun kalma maddi tazminat hesabı yapılabilmesinin mümkün görülmediği, davacı—— talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 5.203,96 TL olduğu, bu zarar yönünden davalı ——dışındaki tüm davalıların sorumluluğuna gidilebileceği, davacı —— tutarın 310.000,00 TL’lik kısmı için davalı ——1.177,88 TL’lik kısmı için davalı ——- sorumluluğuna gidilebileceği, davacı —– talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 274,75 TL olduğu, bu zarar yönünden davalı —— dışındaki tüm davalıların sorumluluğuna gidilebileceği, temerrüt başlangıcının davalı —– yönünden 11.05.2017 tarihi; davalı ——–yönünden 12.05.2017 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 17.07.2016 kaza tarihi ve işleyecek faizin avans faizi olduğu olduğu, davacı——- yönünden hesaplanan destekten yoksun kalma maddi zararının kök raporda tespit edilen tutardan fazla olmasının——sayılı kararının nazara alınarak——yönteminin kullanılmasından ve 2021, 2022 yıllarında artan asgari ücretlerin nazara alınmasından kaynaklandığı ve bu yönüyle raporlar arasında bir çelişkiden bahsedilemeyeceği rapor edilmiştir.
Davacılar vekili 16/11/2022 havale tarihli ıslah/talep artırım dilekçesinde özetle; davacı müvekkili —– için maddi tazminat talebinin kabülü ile 468.823,30 TL’nin sigorta şirketleri dışında kalan diğer davalılar—— temerrüt başlangıcı 17.07.2016 kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketleri açısından 310.000,00 TL’ lik kısmının davalı —— temerrüt tarihi olan 11.05.2017 tarihinden; 158.823,30 TL’lik kısmının davalı ——temerrüt tarihi olan 10.05.2017 tarihinden, işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, davacı müvekkil —– için maddi tazminat talebinin kabulü ile sürekli iş görmezlik maddi tazminat miktarı 311.377,88TL’nin sigorta şirketleri dışında kalan diğer davalılar davalılardan ——temerrüt başlangıcı 17.07.2016 kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketleri açısından 310.000,00TLlik kısmının davalı ——temerrüt tarihi olan 11.05.2017 tarihinden; 1.377,80 TL’lik kısmının davalı —— temerrüt tarihi olan 10.05.2017 tarihinden, işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, davacı müvekkil —— için maddi tazminat talebinin kabulü ile geçici iş görmezlik maddi tazminat miktarı 5.203,96TL ‘nin —–dışındaki diğer davalılar —— temerrüt başlangıcı 17.07.2016 kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi ——– temerrüt tarihi olan 11.05.2017 tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, davacı müvekkil ——- için bilirkişi raporu doğrultusunda azalttıkları maddi tazminat talebinin kabulü geçici iş görmezlik maddi tazminat miktarı 274,75 TL’nin —— temerrüt tarihi olan 11.05.2017 tarihinden; diğer davalılardan temerrüt başlangıcı 17.07.2016 kaza tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, davacı—— için manevi tazminat talebinin kabulü ile 30.000,00TL, davacı —–için manevi tazminat talebinin kabulü ile 15.000,00TL, davacı —— için manevi tazminat talebinin kabulü ile 15.000,00TL manevi tazminatın davalılar——-temerrüt başlangıcı 17.07.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin kabul edilecek oranlar nazara alınarak davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Kusur, maluliyet ve——raporları ile ıslah/talep artırım dilekçesi taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
Manevi Tazminat
Ölüm hâlinde, ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.(TBK Madde: 56/2)
UYGULANACAK MEVZUAT
——kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
—– yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar —– Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(——-Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren——uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(———
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Araç maliki —– savunmasında; kaza yapan aracı diğer davalı —— uzun süreli kiraya verdiğini, bu nedenle işleten sıfatının kendisinde değil, diğer davalı —— ait olduğunu, kendisinin tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını savunmuştur. Ancak cevap dilekçesi ve yazılı savunmaları ekinde ibraz edilen 16.06.2016 tarihli sözleşmenin araç kiralama sözleşmesi değil “taşıma sözleşmesi” olduğu, sözleşmenin süresinin 01.07.2016 – 31.12.2016 tarihleri arasında olduğu, kaza tarihinde sözleşmenin süresinin dolmuş olduğu, sözleşmenin kapsamının kişi başı üzerinden ücretlendirmeye dayalı taşıma sözleşmesi olduğu, bu davalının ücret karşılığı diğer davalının yolcularını taşıdığı anlaşılmıştır. Nitekim davalı vekilinin dilekçesi ekinde ibraz ettiği —–tarafından —– düzenlenen faturaların tamamında fatura konusunun “Transfer bedeli” olduğu, kazayı yapan araç sürücüsü ——- davalı —— çalışanı olduğu, dolayısıyla söz konusu davalı ——- aracın kaza yaptığı sırada işleteni sıfatıyla sorumlu olduğu vicdani kanaatine varılarak savunmasına itibar edilmemiştir.Diğer davalı—— konusu trafik kazasında taşıma sözleşmesi uyarınca taşıtan sıfatına haiz olduğu, TTK.nun 914/2 maddesi uyarınca “Taşıyıcı, yolcuların kazaya uğramalarından doğacak zararı tazmin eder. Yolcunun kaza sonucunda ölmesi halinde, onun yardımından yoksun kalanlar uğradıkları zararın tazminini taşıyıcıdan isteyebilirler. Ancak, taşıyıcı, kazanın kendisinin veya yardımcılarının en yüksek özeni göstermelerine rağmen, kaçınamayacakları ve sonuçlarını önleyemecekleri bir sebepten ileri geldiğini ispat ederse tazminattan kurtulur.” hükmüne göre davalı ——taşımayı yapan tur firması olup, taşıma sırasında davacıların meydana gelen zararlarından sorumludur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, ——öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; ——- Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın—— sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir.——- karar sayılı ilamları ——-karar sayılı ilamı)
Yasal düzenlemelerde; yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın —— sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari ——bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın —— sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya —— sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla —— sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Davalı ——plakalı aracın —— sigortacısıdır. Poliçenin incelenmesinde, şahıs başı ölüm ve sakatlanma teminatı 290.000-TL’dir. —— vefatı nedeniyle eşi için hesaplanan 468.823,30 TL destek zararı ile davacı—–yönünden hesaplanan 274,75 TL geçici iş göremezlik zararı, davacı—– yönünden 311.377,88 TL kalcı maluliyet, 5.203,96 TL geçici maluliyet zararı, davalı —– Şirketinin —– Poliçe limitinin üzerinde kalan kısımlar yönünden diğer davalı —– davacı ——yönünden 158.823,30 TL miktar yönünden, davacı——- yönünden geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin davada 1.377,88 TL’lik kısım yönünden sorumluluğu bulunduğu, diğer talepler yönünden sorumluluğuna gidilemeyeceğine karar vermek gerekmiştir.
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre 11.10.2008 tarihinden önce ise —– İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir—– yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren—— yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren ——Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın Ek:6 Tazminat Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun—— yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği ——- yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ‘in ‘uygulanması gereklidir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü, araç maliki ve taşıtan, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)Sigortacılar, hak sahibinin —— genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde ——- sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)Kazaya neden olan otobüsün kullanımı ticari olup, kaza ticari taşıma sırasında meydana geldiğinden talep gibi avans faizine hükmetmek gerekmiştir.Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı—– müzekkeresi, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, —–Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 17.07.2016 tarihinde davalı —– sevk ve idaresindeki——-plakalı aracın karıştığı tek taraflı birden fazla ölümlü ve birden fazla yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kazada davacıların murisi —- öldüğü, davacı ——yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ——-dışında murisin ve başkaca üçüncü kişinin bir kusuru bulunmadığı trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle geçerli mevzuat hükümlerine göre kaza nedeniyle davacı——-sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin 1 haftaya aya kadar uzayabileceği, diğer davacı—— ise % 12 oranında sürekli maluliyetinin oluştuğu, iyileşme süresinin ise 4 aya kadar uzayabileceği, muris—- davacı eş ——eşi olduğu, dolayısıyla desteğini kaybettiği ve destekten yoksun kaldığı, dolayısıyla destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, diğer davacıların anneleri olduğu, ancak davacıların yaşı ve dosya kapsamındaki deliller nazara alındığında davacılar —— desteği olmadığı, bu nedenle davacılar ——destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin reddi gerektiği (davalı ——yönünden talepler talep artırım dilekçesine göre değerlendirilerek davacı—– yönünden geçici iş göremezlik tazminatı davasının, davacı ——yönünden geçici maluliyet tazminatı davasının davalı——yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.), davacı tarafın desteklerini kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü, duyulan acı, elem ve ızdırap ile desteğe hısımlık ve yakınlık derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı taraf lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, kask takılmaması, alkollü sürücünün aracına binme, istiap haddinin aşılması, hatır taşıması gibi kazanın meydana gelmesinde değil ve fakat zarara etkili olan müterafik kusur indirimi nedeni bulunmadığı, davalı sürücü’nün davacı tarafın maddi ve manevi zararından haksız fiil hükümlerine göre, —— plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde —–Poliçesi ile sigortalayan davalı —– ve bu poliçe limitini aşan kısımlarda —– Poliçesi düzenleyen —— davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre, davalı işleten malik —— ise davacı tarafın maddi ve manevi zararından ve davalı —— TTK 914/2 maddesi kapsamında taşıtan sıfatıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, zararın meydana gelmesine neden olan kazanın otobüsün kullanımı, yani ticari taşıma sırasında meydana geldiğinden tazminat alacağına avans faizi uygulanması gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.MADDİ TAZMİNATA İLİŞKİN DAVADA
1-Davacı —– yönünden; davanın KABULÜ ile; 468.823,30 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ——yönünden 11.05.2017 tarihinden itibaren,—— yönünden 12.05.2017 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi 17.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı—– ödenmesine ancak, davalılardan ——sorumluluğunun 158.823,30 TL ile sınırlı olmasına
2-Davacılar—–yönünden destekten yoksun kalma tazminat istemlerinin REDDİNE
3-Davacı——- yönünden; geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatına ilişkin davada;
Kalıcı maluliyet tazminat talebinin REDDİNEGeçici maluliyet tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 274,75 TL nin davalılar —– yönünden 11.05.2017 tarihinden itibaren, ——-yönünden kaza tarihi 17.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ——ödenmesineDavacı —— yönünden fazlaya ilişkin geçici iş göremezlik tazminatının reddine Davacı ——- yönünden geçici iş göremezlik tazminatı davasının davalı—— yönünden reddine
4-Davacı ——yönünden; geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin davada;
Kalıcı maluliyet tazminatı davasının kabulü ile; 311.377,88 TL’nin davalılar —– yönünden 11.05.2017 tarihinden,——Kooperatifi yönünden 12.05.2017 tarihinden, diğer davalılar ——-yönünden kaza tarihi 17.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —– ödenmesine ancak
Davalı —–Kooperatifinin sorumluluğunun 1.377,88 TL ‘lik kısmı ile sınırlı olmasına Geçici maluliyet tazminatı davasının davalılar——- yönünden kaza tarihi 17.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine
Davacı —– yönünden geçici maluliyet tazminatına ilişkin davanın davalı —— Kooperatifi yönünden reddine
MANEVİ TAZMİNATA İLİŞKİN DAVADA
A-Uyuşmazlığa konu trafik kazasında ——- vefatı nedeni ile talep edilen manevi tazminat istemlerinin KISMEN KABULÜ İLE
Davacı —— yönünden 20.000,00 TL
Davacı—– yönünden 10.000,00 TL
Davacı—–yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ——-kaza tarihi 17.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine
Fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine
B-Uyuşmazlığa konu trafik kazasında davacılar ——-yaralanmaları nedeni ile talep edilen manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile
Davacı —–yönünden 1.000,00 TL manevi tazminatın
Davacı ——– yönünden 3.000,00 TL manevi tazminatın
Davalılar ——- kaza tarihi 17.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine
Fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 273,24 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 2.639,90 TL ile birlikte alınması gerekli olan 56.675,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 53.762,29 TL karar ve ilam harcının -davalı ——10.380,85 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 31,40 TL, posta ve tebligat gideri 1.366,85 TL, bilirkişi ücretleri 1.500,00 TL, tebligat ilan ücreti 1.679,73 TL olmak üzere toplam 4.577,98 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 4.453,32 TL yargılama masrafına, peşin harç 273,24 TL, ıslah/tamamlama harcı 2.639,90 TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak 7.366,46 TL’nin -davalı —— Kooperatifinin sorumluluğu 1.422,37 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 124,66 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı ——-yargılama sırasında posta ve tebligat gideri olarak yapmış olduğu 150,00 TL yargılama masrafının davanın reddedilen kısma oranı sonucu bulunan 4,08 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, kabul edilen kısma oranı sonucu bulunan 145,92 TL ‘sinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı—— yargılama sırasında posta ve tebligat gideri olarak yapmış olduğu 50,00 TL yargılama masrafının davanın reddedilen kısma oranı sonucu bulunan 1,36 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, kabul edilen kısma oranı sonucu bulunan 48,64 TL ‘sinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca davacı —– lehine 68.635,26 TL, davacı —– lehine 274,75 TL, davacı—-lehine 47.321,46 TL olmak üzere toplam 116.231,47 TL avukatlık ücretinin -davalı —— Kooperatifinin sorumluluğu 25.030,17 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
10-Davacı —– tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden davalılar —— Kooperatifinin (davacı tarafça sunulan 24.06.2019 tarihli talep açıklama dilekçesinde talebi miktarlarken davalı —— yönünden ayrım yapılmaksızın tamamından istenmiş olması nedeniyle) yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– 13/3 maddesi uyarınca 274,75 TL avukatlık ücretinin davacı——- alınarak bu davalılara verilmesine,
11-Davacı—– tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden davalılar —— Kooperatifinin (davacı tarafça sunulan 24.06.2019 tarihli talep açıklama dilekçesinde talebi miktarlarken davalı ——- yönünden ayrım yapılmaksızın tamamından istenmiş olması nedeniyle) yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—— 13/3 maddesi uyarınca ——avukatlık ücretinin davacı ——- alınarak bu davalılara verilmesine,
12-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—– olmak üzere toplam —— alınarak bu davacılara ayrı ayrı verilmesine,
13-Davacı —– tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalı—— yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan —–davacı —– alınarak bu davalıya verilmesine,
14-Davacı —– tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalı ——– yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan —-10/2 maddesi uyarınca —— alınarak bu davalıya verilmesine,
15-Davacı —- tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalı —– yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan —– 10/2 maddesi uyarınca—– avukatlık ücretinin davacı ——alınarak bu davalıya verilmesine,
16-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının yatıran davalıya iadesine,Dair, davacılar vekili ile davalı —– vekilinin yüzüne karşı, diğer davalılar ve vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.