Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/582 E. 2018/930 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/582 Esas
KARAR NO : 2018/930

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2017
KARAR TARİHİ : 20/09/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 29/05/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın …. Şubesi nezdinde davalı firma adına açılan ….nolu hesaba 30.03.2017 tarihinde 102.365,00 TL yatırılması gerekirken ilgili personel tarafından işleme ait fişin üzerine 2.000-TL yerine sehven 20.000-TL yazılması neticesinde ilgili müşteri hesabına 122.365,00 TL yatırıldığını, yapılan tespit neticesinde davalılara söz konusu tutarın iadesi hususunda Kartal ….. Noterliği’ nin 07.04.2017 tarih ve 06662 yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiği, fakat taraflarına bir ödeme yapılmadığını beyan ederek davalılara fazla ödenen 18.000,00 TL asıl alacağın, temerrüt tarihinden itibaren işlemiş(yıllık %39 faiz), faizin % BSMV’ si birlikte toplam alacağın, dava tarihinden itibaren %39 temerrüt faiz ile birlikt tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 20/09/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili Mahkememize sunduğu havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: firmanın imza yetkilisi …’ nin 30.03.2017 tarihinde 09:44′ te davacı bankanın …… şubesinde bulunan ….. Nolu hesaba para yatırmak üzere bankaya gittiği ve o günün hasılatı olan 120.365-TL şirket hesabına yatırdığını, işlemin banka çalışanı tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkilinin yatırmak istediği bedelin bankaya ait para sayma makinesinden geçirildiği ve banka çalışanınca teyit edilerek teslim alındığını, yapılan işlemle ilgili verilen dekontta 18.365,00 TL müvekkili tarafından banka çalışanına önden takdim edildiği ve görevlinin bu miktarı para makinesinde saydırarak ayrı bir kağıda not aldığını, bu işlemden sonra gere kalan miktar olan 102.000,00 TL görevliye yine aynı şekilde teslim edildiğini, tutarın makinede saydırıldıktan sonra dekontun üstüne görevli tarafından not alındığını, yapılan işlemlerin tümü para sayma makinesinde gerçekleştiğini, bu yüzden makinenin slibi incelendiğinde de miktarların ortaya çıkacağını, davacı tarafın iddiaları doğru olsa idi bu rakamın 102.365,00 TL çıkması gerektiğini, müvekkili firmanın anılan tutarı banka hesabına yatırdığı ve bununla ilgili de kendisine dekont verildiğini, davacı bankanın kasasında eksik olsa bile bu eksiğin müvekkilinden kaynaklanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 20/09/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı şirketin hesabına yine davalı tarafça para yatırılması sırasında hesap hatası sonucu davalı tarafça teslim edilenden fazla miktarda para yatırılıp yatırılmadığı ve bu bedelin davalı taraftan istirdatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 77/1. Maddesindeki “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. ” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
…..A.Ş.’ nin 30/03/2017 tarihli dekontu incelendiğinde “adına işlem yapılan: …-firma yetkilisi” açıklaması ile … nolu hesaba 120.365,00 TL yatırıldığı, vezne görevlisi tarafından yatırılan paraların niteliği dekontun üstüne “4x100x100=40.000,00 TL; 6x50x100=30.000,00 TL; 6x20x100=12.000,00 TL; 2x10x100= 20.000,00 TL” şeklinde not edilerek işlem toplamının 102.000,00 TL hesaplandığı, ayrıca küpür raporuna göre 18.365,00 TL ile birlikte toplam işlem tutarının 120.365,00 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
…… A.Ş.’ nin 30/03/2017 tarihli dekontuna göre şube kasa noksanı olarak 18.000,00 TL’ nin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi 02/05/2018 havale tarihli raporunda özetle; dosya içerisinde bulunan kasa fişinde banka personelinin sayılan para adetlerini doğru yazdığı ancak 2 adet 10 luk destenin 2.000,00 TL olması gerekirken 20.000,00 TL olarak dikkate alarak toplamda 102.000,00 TL hesaplandığı, yine kasa fişinin incelenmesinde banka personeliinn taraflar arasında ihtilaf olmayan ve para sayma makinesinden çıkan(zarf içinde dökümü mevcut) 18.365,00 TL nin 102.000,00 TL ye ilave edilmek suretiyle toplamda hesaba 120.365,00 TL alacak kaydedildiğini, banka personelinin de saymış olduğu 102.000,00 TL yi gişe para teslim ve tesellüm bordrosuna yazarak ana vezneye teslim ettiğinin görüldüğünü, netice itibari ile kamera görüntülerinden davalının banko üzerine çıkardığı ve destelere ayrıştırarak sayılması için banka personeline teslim ettiği ve sayım sonucunda deste hinde çıkan 84.000,00 TL ile karışık para halinde çıkan 18.365,00 TL ‘ nin toplamı olan 102.365,00 TL teslim ettiğinin görüldüğünü, sayılan paranın 102.365,00 TL olması karşısında hesaba 120.365,00 TL alacak kaydedilmesi neticesinde davacı banka personelinin gün sonunda kasa noksanı çıktığı, 30.03.2017 tarih saat 20:54 de kesilen 18.000,00 TL lik kasa noksanı fişinden anlaşıldığını, mahkemece davacı bankanın talebinin yerinde görülmesi halinde davacı banka temerrüt tarihinden itibaren %39 oranında temerrüt faizi talep etmiş ise de ihtarnamenin tebliğ şerhinin bulunmadığından dava tarihinden itibaren avans faizi talebinde bulunabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, işleme ait dekont, kasa açığına ilişkin dekont, küpür raporu, gişe para teslim tesellüm bordroları, ihtarnameler, kamera kayıtlarına ilişkin CD, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı …’nin yetkilisi olduğu şirket hesabına 30/03/2017 tarihinde para yatırmak üzere davacı bankanın ….. Şubesi nezdinde işlem yaptırdığı, işlem sonunda davalı şirket hesabına 120.365,00 TL yatırıldığına ilişkin dekont düzenlendiği, para yatırma işlemi sonucu düzenlenen dekonta yazılan şerhe göre 2x10x100=20.000,00 TL şeklindeki matematiksel işlemde hata olduğu, işlem sonucunun esasen 2.000,00 TL olması gerektiği, ancak matematiksel işlem hatasının çarpan/çarpılan bölümünde ya da eşitliğin sonuç bölümünde olup olmadığının tespitinin gerektiği, işlem anına ilişkin olan ve bilirkişi tarafından tespit edilen kamera kayıtlarına göre davalı şirket yetkilisinin hesaba yatırmak için getirdiği banknotlarda iki deste 10 TL’lik paranın bulunduğu, her destede 100 adet onluk para bulunduğu nazara alındığında davalı şirket yetkilisinin şirket hesabına yatırmak için bankaya getirdiği 10 TL’lik paraların toplamı 2.000,00 TL olduğu, buna göre makbuzdaki işlem hatasının sonuç bölümünde meydana geldiği, makbuza yazılan “2x10x100” şeklindeki tespitte herhangi bir hata bulunmadığı, davalı şirket yetkilisince her biri 100′ er adetten oluşan 4 adet 100 TL’lik deste, 6 adet 50 TL’lik deste, 6 adet 20 TL’lik deste ve 2 adet 10 TL’lik deste olmak üzere toplam 84.000,00 TL ile ayrıca karışık para tutarlarında oluşan ve küpür raporuyla tespit edilen 18.365,00 TL’nin bankaya getirildiği ve bu miktarlar ile işlem yapıldığı, işlem tutarının 102.365,00 TL olduğu, bu nedenle davalı şirket hesabına fazladan 18.000,00 TL’nin para yatırıldığı zannıyla işlendiği, bu miktarda davalı şirketin sebepsiz zenginleştiği ve 18.000,00 TL’nin davalı şirket tarafından davacı bankaya iadesinin gerektiği, ancak işlem banka personelinin hesap hatasından kaynaklandığından temerrütün oluşabilmesi için ihtarın gerekli olduğu, her ne kadar davalı tarafa ihtar çekilmiş ise de ihtarın tebliğ tarihinin belirsiz olduğu bu nedenle iadesi gereken alacağın dava tarihinden itibaren her iki tarafın tacir olması nedeniyle ticari faiz uygulanması gerektiği, davalı …’nin para yatırma işlemini şirket yetkilisi olarak şirket adına gerçekleştirmesi ve işlem hatasını banka personelinden kaynaklı olması nedeniyle bu davalı yönünden husumet nedeniyle reddi gerektiği gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın Davalı … yönünden REDDİNE, Davalı şirket yönünden KABULÜNE
2-Dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte 18.000,00 TL’nin davalı …… alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 307,40 TL harcın alınması gerekli olan 1.229,58 TL harçtan mahsubu ile bakiye 922,18 TL karar ve ilam harcının davalı ……….i’ den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 307,40 TL, posta ve tebligat gideri 139,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 1.146,40 TL yargılama masrafının davalı …… den davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının davalı … yönünden yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerine bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan… .uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalı …….’ den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı …’ nin yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan …’ nin 7/2 maddesi uyarınca 2.160,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ ye verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..