Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/578 E. 2018/797 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/578
KARAR NO : 2018/797
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2017
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde ; müvekkili banka ile borçlu …….arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, söz konusu sözleşmeye istinaden borçlu şirkete kredi kullandırıldığını , kredi mevduat hesabı ve çek hesabı açıldığını, borçluların borcunu ödememesi üzerine borçların ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, ancak ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığından bu defa davalı aleyhine Beykoz icra müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına ayrıca % 20 icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; müvekkilinin şirketin devir alımı, işletimi ve devir süreçlerinde, üçüncü kişiler tarafından irade fesadına uğratılarak aldatıldığını , kendisinden habersiz ve yetkileri olmadığı halde şirket çeklerini imzalayarak tedavüle sunduklarını, şirket kredi kartı ile alışveriş yaptıklarını, şirketi karlı gösterip mizan hazırladıklarını ve bu suretle bankadan kredi kullandıklarını, müvekkilini mağdur ettiklerini, yapılan icra takibinin de müvekkilini daha da zorda bıraktığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,davacı banka tarafından dava dışı üçüncü şirkete kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin geri ödenmemiş olması nedeniyle kefilden tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu Beykoz icra müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasının uyap üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı banka tarafından davalı kefil ile dava dışı asıl borçlu ….. aleyhine genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan farklı hesaplardaki kredilerden kaynaklı 60.705,48 TL nin tahsili ve çek taahhütnamesinden kaynaklanan 39.990.00 TL nin nakden depo edilmesi için toplam 100.695,48 TL nin genel haciz yolu ile tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı kefilin yasal süreç içerisinde kredi sözleşmesinin geçersizliğinden bahisle takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve davacı bankaya ait tüm yasal defter , kayıt ve dayanak belgeler üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu görülmekle, hükme esas alınmıştır.
Davacı bankanın … şubesi ile dava dışı asıl kredi borçlusu …arasında . tarihinde …TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeyi aynı tarihte davalı …’un “. sıfatıyla 625.000.00 TL limitli olarak imzaladığı, yine asıl borçlu dava dışı üçüncü şirket ile banka arasında 28.05.2015 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında taşıt rehni sözleşmesi düzenlendiği, buna dayanılarak … plakalı Mercedes marka …marka otonun limitsiz rehin alındığı, sözleşmenin 5.maddesinde ; iş bu sözleşme uyarınca müşteriye; TL veya döviz cinsinden ihracat , iskonto ve iştira , yatırım ve teçhizat , işletme, taşıt, taksitli ticari kredi vesair nakdi krediler ile teminat mektubu…….kredili ticari mevduat hesabı açılabilir denildiği, sözleşmenin kredi faizi başlıklı 9.maddesinde özetle; ” bir ödeme planına bağlanmış kredilerde , faiz ödemeleri , ödeme planında belirtildiği şekilde gerçekleştirilecektir…….bankanın iş bu sözleşme eki olan kredi özel şartları uyarınca açtığı veya açacağı kredilerin niteliğine ve para cinsine göre , banka tarafından … ‘na bildirilen oranları geçmemek ve önceden bilgilendirilmek suretiyle müşteriye kullandırılan krediye uygulanan faiz oranları artabilir veya azaltılabilir………” denildiği, sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı 10.maddesinde özetle : “……müşteri, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için bankaca tespit edilmiş en yüksek faiz oranının yıllık % 50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödeyecektir……” denildiği, sözleşmenin kredi türlerine ilişkin özel hükümler başlıklı V.1.8.maddesinde ;”….vergi, SGK , fatura vesair ödemeler için kullanılan krediler , müşteriye vergi , SGK , fatura vesair ödemelerinin finanse edilmesi için kullandırılan şart ve kullandırım koşulları kredi özel şartlarında belirtilen nakdi kredilerde iş bu sözleşme hükümlerine tabi olacaktır..” denildiği, sözleşmenin müşterinin temerrüdü başlıklı VI.1.maddesinde özetle ; “……….belirli bir vadede ödenmesi kararlaştırılan borçlarda; müşteri , kredi borcunu (taksitlerden herhangi birini ) vadesinde , tahakkuk edecek faiz, komisyon ve diğer masrafları ve minimum vergi, resim ve harçları ile birlikte ödememesi halinde herhangi bir ihtara gerek olmaksızın kendiliğinden mütemerrit olur ve borç muaccel hali gelir….belirli bir vade kararlaştırılmayan kredilerde; borç bankanın göndereceği kredi kat ihtarı ile verilen süre içinde ödenmediği taktirde müşteri yeni bir ihtara gerek olmaksızın kendiliğinden mütemerrit olur ve borç muaccel hali gelir….” denildiği, sözleşmenin sigorta başlıklı VIII.maddesinde özetle ; “…….taraflar banka tarafından bu madde hükümleri çerçevesinde yaptırılacak sigortalının prim vesair giderlerinin müşterinin borcu olduğu ve bu tutarları derhal bankaya yatıracağı , dilerse bankanın bu tutarları müşteriden tahsil edeceği hususunda mutabık kalmışlardır…….” denildiği, sözleşmenin delil başlıklı X.2.maddesinde ; “müşteri ve kefiller, banka ile aralarında çıkacak hertürlü anlaşmazlıkta tarafların defter ve kayıtları ile mikrofilmlerden , mikrofişlerden alınan kopyalar, elektronik yada manyetik ortamlardan çıkarılan ilgileri içeren belgeler ile CD ROM , kamera kayıtları, telefon ses kayıtları, bilgisayar vebenzeri kayıtlar ile ATM kayıtlarının müstenidli olsun yada olmasın , HMK nun 193.maddesi uyarınca yegane geçerli , bağlayıcı ve kesin delil olacağını kabul ederler.” şeklinde olduğu , sözleşmenin tebligat adresi başlıklı X.4.maddesinde özetle ; “bu sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesi ve bankaca gerekli tebligatın yapılabilmesi için aşağıda müşteri ve kefillerin isim ve imzalarının yanında yazılı yerler kanuni ikametgah olup, belirtilen yerde adres yazılmaması halinde müşteri ve kefillerin ticaret sicili dosyasındaki veya adres kayıt sistemindeki son adresleri kanuni ikametgah kabul edilerek bu adrese veya bankaya bildirilen kayıtlı elektronik posta adresine yapılacak tebligatlar şahıslarına yapılmış sayılacak…….” şeklinde olduğu görülmüştür.
Davacı bankanın dava dışı asıl kredi borçlusu ile davalı …’a …. Noterliğinin . tarih ve . yevmiye numaralı kat ihtarını keşide ederek; “Borçlulardan şirket lehine aşağıda dökümü yapılan krediler tesis edilmiş ve kullandırılmıştır. ……….26.10.2016 tarihi itibariyle borç tutarları ; ….nolu kredili mevduat sebebiyle 9.927,66 TL ,…………hesap nolu ticari ödeme …..sebebiyle 48.107.87 TL . sayılı Çek Kanununa tabi 32 adet iade edilmemiş / karşılıksız yazılmış çek sebebiyle toplam 41.280,00 TL olmak üzere şimdilik 41.280.00 TL nin nakden depo edilmesini veya çek yapraklarının bankamıza iade edilmesini , sigorta poliçenizden kaynaklanan bankamız tarafından ödenmiş 1.240.87 TL ……….müteselsil kefil. nolu (kredili mevduat sebebiyle 9.927,66.-TL lik ) ….. nolu krediler sebebiyle (oto kredisi 48.107.87 TL) müteselsilen sorumludur……..hertürlü fazlaya ilişkin ve maddi hatadan kaynaklanan alacaklar ve fer’ilerin dava ve talep hakkımız saklı kalmak üzere ihtar tarihi itibariyle yukarıda belirtilen kredilerden kaynaklanan Türk Lirası kredilerden ve diğer Türk Lirası borçlardan kaynaklanan toplam 58.875,40 TL nin nakden ödenmesini ………tebliğden itibaren 24 saat içinde ödeme yapılmadığı /depo edilmediği taktirde yasal yollara başvurulacağını ihtaren bildiririz…” şeklinde kat ihtarında bulunulduğu , davalıya tebligatın adreste bulunan yeğeni ….şahsa 28.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği, görülmüştür. Buna göre , davalı yönünden tebliğden itibaren 24 saat sonrası olan 30.10.2016 tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu tespit edilmiştir.
Uzman bankacı bilirkişi aracılığıyla davacı bankanın yasal defter, kayıt ve belgeleri ile bilgisayar kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda ; davacı bankanın dava dışı asıl borçlu şirkete ….numaralı kredi hesabından 10.07.2015 tarihinde 65.000.00 TL tutarında yıllık % 14,040 faiz oranından 36 ay vadeli eşit taksit ödemeli ve davalı … kefaleti ile kredi kullandırıldığı, …… numaralı kredi hesabından, ilk olarak 24.06.2015 tarihinde 8.576,25 TL tutarında kredi kullandırıldığı, 27108762 numaralı kredi hesabından 09.11.2016 tarihinde 1.649,57 TL tutarında sigorta poliçesi prim kredisi kullandırıldığı, …. numaralı kredi hesabından muhtelif numaralı havi çek karnelerinin tevdii edildiği , davacı bankanın 30.10.2016 keşide tarihli 48.500.00 TL lik 887361 numaralı karşılıksız çıkması üzerine 09.11.2016 tarihinde yasal sorumluluk bedeli olan 1.290.00 TLyi ödediği tespit edilmiştir.
Davalı savunmasında BK nun 583.maddesi uyarınca kefaletinin geçersiz olduğunu savunarak asıl borçlu şirketin devir alımı , işletimi ve devir süreçlerinde 3.kişiler tarafından irade fesadına uğratılarak aldatıldığını, kendisinden habersiz ve yetkileri olmadığı halde şirket çekleri imzalayarak tedavüle sunulduğunu…….şirketi karlı gösterip mizan hazırlayarak bankadan kredi kullanıldığını ve kendisinin dolandırıldığını bildirerek bu hususta İstanbul Anadolu 41.ASliye Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı dava dosyasını delil olarak bildirmiştir. İlgili dava dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, dosyamız davalısının dava dışı ….. yetkilisi …i yetkilisi .. aleyhine şirketlerde sahte iş ve faturalarla iş potansiyelini yükseltmek suretiyle haksız kredi, kazanç , leasing ve benzeri tasarruflarda bulunmak yani dolandırıcılık suçundan bahisle şikayette bulunduğu , açılan ceza davasının devam ettiği görülmüştür. Davalının savunmasında bildirdiği bu hususlar, davalının asıl borçlu şirkette hisse sahibi olmasına yönelik iddialar olup, ortak olduktan sonra kullandırılan kredide müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalamış olması esasına etkili olmadığı için mahkememizce savunmaya itibar edilmemiştir. Kaldı ki asıl borçlu şirket adına genel kredi sözleşmesini şirketin münferit yetkilisi sıfatıyla davalı …’un imzaladığı da açıktır.
BK nun 583.maddesinde ;”kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz.Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı , kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen her hangi bir ifade ile yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır ….” hükmü yer almaktadır. Yine BK nun 584.maddesinde; ” Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça………ancak diğerinin yazılı rızası ile kefil olabilir .” hükmü yer almaktadır. Davalı asıl borçlu şirketin kredi sözleşmesini şirketin ortağı sıfatıyla müteselsil kefil olarak imzalamış olduğundan asıl borçlunun , davacı bankaya karşı olan tüm mali sorumluluğunun BK nun 589/1-a .maddesinde de ; “Kefil her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur …” hükmü gözetildiğinde 625.000.00 TL lik kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere asıl borçlunun asıl borcundan kaynaklanan toplam borcu ile kendi temerrüdünden sorumludur.
Yapılan yargılama sonucunda , dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporuna göre ; davacı bankanın dava dışı asıl kredi borçlusu şirketin kullandığı kredilerden dolayı davalının müteselsil kefil olarak genel kredi sözleşmesinde bulunan 625.000.00 TL lik kefaleti nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davalının İstanbul Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın;
a) ……0 nolu ticari kredi yönünden;
47.614,13 TL asıl alacak, 505,44 TL işlemiş faiz, 25,27 TL % BSMV olmak üzere 48.144,84 TL,
b) …..nolu poliçe nedeniyle;
1.649,57 TL asıl alacak, 0,80 TL işlemiş faiz, 0,04 TL % 5 BSMV olmak üzere 1.650,41 TL,
c) Çek kanunu gereğince banka kaynağından ödenmiş olan bir adet çek yaprağı bedelinden kaynaklanan; 1.290,00 TL asıl alacak ,
d) ….. nolu tek hesaptan kaynaklanan;
9.593,76 TL asıl alacak, 5,81 TL işlemiş faiz, 0,29 TL işlemiş faizin % 5 BSMV si olmak üzere 9.599,86 TL
olmak üzere toplam 60.685,11 TL alacak yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına,
Ayrıca ;
a……….numaralı ticari krediden kaynaklanan asıl alacak için takip tarihinden itibaren yıllık % 48 oranında temerrüt faizi ile faizin % 5 BSMV sinin
b)çek kanunu gereği 1290 TL asıl alacak için yıllık % 24,24 temerrüt faizinin
c) ……. nolu mevduat hesabından kaynaklanan asıl alacak için takip tarihinden itibaren yıllık % 24,24 oranında temerrüt faizi ile % 5 BSMV sinin uygulanmasına,
2-Fazla istemin reddine,
3-Hükmolunan asıl alacak miktarları bilinir ve belirlenebilir olduğundan % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
4-Harçlar Yasası uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden alınması gereken 4.145.74 TL harçtan , mahkememiz veznesine yatırılan 533,70 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 3.612.04 T harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 533.70 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının peşin harç gideri dışında sarfettiği, 31.40 TL başvuru harcı, 4.60 TL vekaletname harcı,600.00 TL bilirkişi ücreti, 165.00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen
7-Davalı tarafından yapılan 29.70 TL tebligat ve müzekkere giderinin davanın red ve kabul oranları dikkate alınarak davalı üzerinde bırakılmasına, 801,00 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 800,74.-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 7.025,36 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen miktarı üzerinden davalı yararına tayin ve takdir edilen 20,37 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştikten sonra ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2018