Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/577 E. 2018/695 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/577
KARAR NO : 2018/695

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;müvekkili sigorta şirketine nakliyat poliçesi ile sigortalı emtiaların çalınması sonucu müvekkili tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu ……. İcra müdürlüğünün 2016/18137 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı olan dava dışı ……… tarafından ……. ithal edilen 26.250 kg alüminyum külçe cinsi emtianın fiili taşıyıcı olan davalı şirketin sorumluluğunda iken ………. plaka sayılı araç ile gerçekleştirilen nakliye işlemi esnasında çalındığını, olay sonucunda tutanak tutulduğunu ve külçe alimünyum eşyayı taşıyan aracın ………. limanından çıkmış olmasına rağmen ……. sahasına gelmediğinin tespit edildiğini, dava konusu olayın müvekkiline ihbar edilmesi üzerine hasar dosyası açıldığını ve yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda sigortalı ……. tarafından fatura karşılığında satın alınan alüminyum külçe emtianın 26.250 kg lık kısmının alt taşıyıcı davalıya ait …….. plaka nolu araç ile ……limanından sigortalının ….Tesislerinde bulunan ……… sevk edilmesi için şoföre teslim edilmesini müteakip …… sahte isimli ……… tarafından nakliye aracıyla birlikte çalınmış olabileceği kanaatine varıldığını, dava dışı sigortalıya yapılan 44.723.34 USD tutarındaki ödemeye % 10 oranında ilave bedel dahil olsa da, davalının sorumluluğunun % 10 ilave bedelin tenzili ile bakiye 40.657,58 USD olduğunu, davalıya rücu yazısı gönderildiğini, netice alınamaması üzerine davanın dayanağı olan icra takibinin yapıldığını belirterek, davalının itirazının iptali ile yürütülen takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkili şirketin anlaşma yaptığı ……. şirketinin yurtdışından ithal ettiği emtialarını şirket adresine taşınmasını sağladığını, müvekkili şirketin 26.8.2015 tarihinde …….. isimli şöförü, mülkiyeti müvekkiline ait çekici ve buna bağlı dorse aracı kullanması için işe aldığını, bu şahsın yaklaşık bir ay işyerinde hiçbir sorun olmadan çalıştığını, ancak 19/09/2015 tarihinde…… Tesislerinde bulunan gemiden 27 bağ halindeki 26.250 kg külçe alüminyumu aracına yüklediği halde teslim adresi olan …… fabrikasına teslim etmediğinin anlaşıldığını, bu şahsın aracı yükü ile birlikte alarak kaçtığını, bu şahsa ulaşılarak ……… ifadesinin alındığını, ifadesinde ise kimlik bilgilerini kullanan şahsı tanımadığını, isminin …….. olduğunu, soy ismini bilmediğini, dolandırma olayında kullanılan çekicinin sonradan bulunarak teslim alındığını, ancak dorsenin hala bulunamadığını, dorsenin ……… AŞ tarafından sigorta edildiğini, hırsızlık olayını gerçekleştiren kişi hakkında ceza davası açıldığını bu dava sonucunun beklenmesi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu yapılan hırsızlık olayında dolandırılan ve mağdur olan taraf olduğunu belirterek davacının haksız davasının reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı sigortalıya abonman sigorta sözleşmesi uyarınca ödenen sigorta tazminatının davalıdan rücuan tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İstanbul Anadolu ……….icra müdürlüğünün 2016/18137 esas sayılı icra takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı … şirketinin dosyamız davalısı şirket ile birlikte dava dışı……… aleyhine sigortalı alıcı …….. tarafından …… ithal edilen ve alacaklı müvekkil şirket nezdinde ………… Sigorta Sözleşmesi ile sigortalanan ………. cinsi emtianın nakliyesinin yapıldığı sırada çalındığı tespit edildiğinden, iş bu hırsızlık sebebiyle müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ………tazminattan % 10 ilave bedel tutarının tenzili ile bakiye tutar olan 40.657,58 USD nin ……. açıklaması ile 40.657,58 USD ana alacak, 1.988.00 USD işlemiş döviz faizi olmak üzere 42.645,58 USD alacağın genel haciz yolu ile .
tahsili için icra takibi başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası üzerinde uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Davacı … şirketinin ……. vadeli ………Sözleşmesine bağlı olarak dava dışı ithalatçı ……. yararına ….. düzenlediği, poliçenin dava konusu malzemenin yüklendiği yerdeki satıcının deposundan varış yerindeki sigortalının deposuna kadar nakliyat muhataralarına karşı sigorta güvencesi sağlayan geçerli bir poliçe olduğu, somut uyuşmazlıkla ilgili olarak 3 nüsha halinde düzenlenip imzalanan 22.09.2015 tarihli tutanakta ……… Müdürlüğü denetiminde bulunan …….. kod numaralı………… boşaltılacak 18.09.2015 tarih ……….. tescil sıralı antrepo beyannamesi muhteviyatı külçe alüminyum cinsi emtianın, ………. plaka nolu araçtaki …………Kg malzemenin bu araç ……… Limanından çıkmış olmasına rağmen …. sahasına gelmediğinin ve durumun Emniyet güçlerine intikal ettirildiğinin kayıt altına alındığı, davalı şirket sahibinin müşteki olarak 21.09.2015 tarihinde dava konusu yükü taşıyan … ……… plaka sayılı çekici aracın bulunduğunu ve kendisine teslim edildiğini ancak …….. plaka sayılı dorse ve üzerindeki malların bulunamadığını, aracın içinde………. adına kayıtlı bir taşıma irsaliyesi koçanında yazılmış 17 sayfa bulunduğunu beyan ederek şikayette bulunduğu, davacı … şirketine olayın ihbar edilmesi üzerine görevlendirdiği eksper tarafından 05.12.2015 tarihinde düzenlenen raporda ; nakliye sürecinde çalınan külçe alüminyum türü malzeme nedeniyle oluşan zararın tespit edilerek …….n deniz yolu ile getirilen ve …… limanına intikal eden külçe halindeki alüminyum türü emtianın 19.09.2015 günü saat 00.15 – 02.15 sıralarında davalı firmaya ait …… sevk ve yönetimindeki……… plaka nolu araca yüklenen emtianın sigortalıya teslim edilmediği belirlenerek dava dışı sigortalının uğradığı hasarın belirlendiği ve davacı … şirketi tarafından sigortalıya 18.12.2015 tarihinde poliçe limiti dahilinde 44.723,34 ……… hasar tazminatı ödendiği, uyuşmazlığa konu hasarın oluştuğu hırsızlık olayı nedeniyle Gebze ………ASliye Ceza Mahkemesinde 2017/182 esas sayılı kamu davası açıldığı, yargılamanın devam ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davalı şirket ile davacı … şirketinin dava dışı sigortalısı olan ……….şirketi arasında taşıma sözleşmesi bulunmaktadır. Taşıma sözleşmesi yasada şekil şartına bağlanmamıştır. Sevk edilecek eşyanın taşıyana teslimi ile taraflar arasında taşıma anlaşması kurulur. Bu aşamadan sonra taşıyıcı taşıma sorumluluğunu üstlendiği malı ister kendisi taşısın ister başka bir nakliyeciye taşıtsın; taşıma süresi içerisinde naklini üstlendiği eşyayı gözetim sorumluluğunun da altındadır ve kural olarak taşıma süresi içerisinde taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan sorumludur. Kendi adamlarının , taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden , yerine geçen taşıyıcıların kusurundan, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. (TTK nun 875, 879, 929.maddeleri) Her ne kadar taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten alıcısına teslim edildiği tarihe kadar oluşan hasardan sorumlu ise de; kayıp veya hasarın kendi kusurundan doğmayan bir sebepten yada eşyada zaten mevcut olan noksan veya ayıplardan ya da ambalajının fena yapılmasından yahut TTK nun 878.madde hükmü uyarınca ; ” eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılmasından ya da eşyanın ; özellikle kırılma, paslanma, bozulma, kuruma, sızma, olağan fire yolu ile kolayca zarar görmesine yol açan doğal niteliğinden yahut da nakliye sürecinde oluşan hasarın /zararın taşıyıcının ” en yüksek özeni ” göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir nedene bağlı olarak meydana gelmesi halinde yani TTK nun 876.madde hükmünden yararlanarak taşıyıcının kendisini mesuliyetten kurtarabilecek olan beyyinelerden yararlanabilmesi mümkündür . Bu anlamda 6102 sayılı TTK nun 876.maddesi eski TTK nun 781/1.maddesindeki “taşıyıcının kusurundan doğmayan sebep” olarak belirlediği, taşıyıcının sorumsuzluk halini “taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği hal” olarak değiştirmiş; böylece de taşıyıcı ya da taşıyan ayrımı olmaksızın ve onların çalışanları için de “en yüksek özen” kriteri yeni TTK ile hukukumuza yerleşmiştir. Somut uyuşmazlığa döndüğümüzde; davalı taşıyıcının “fiili taşıyıcı ya da taşıyan” sıfatı ile araç sürücüsünün yani kendi adamının hırsızladığı yük nedeniyle oluşan hasarın tazmini bağlamında hırsızlık olayını gerçekleştiren kişi hakkında ceza davası açılması veya dolandırıldığı için mağdur olduğu noktasından hareketle kendisini mesuliyetten kurtarabilecek beyyinelerin herhangi birinden istifade edebileceğini ya da bu durumun taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği hal olduğunu söyleyemeyiz. Somut uyuşmazlıkta olduğu gibi taşıyıcının kendisini mesuliyetten kurtarabilecek beyyinelerden istifade edemeyeceği durumlarda, hasardan doğan tazminatın yeni TTK nun 880/1-3 maddesine göre eşyanın taşınmak üzere nakliyeciye teslim edildiği yer ve zamandaki piyasa fiyatına göre , bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilmesi gerekir. Eşya taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu kabul edilir. Ancak 6102 sayılı TTK nun 882.maddesine göre; taşıyıcının ödeyeceği tazminatın tutarı nakliye sürecinde hasar gören /kaybolan malın bürüt ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını (……..i) karşılayan tutar ile sınırlıdır. Bu tutarın TL veya ……… bazında karşılığı ise , eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki …… tarafından ilan edilen kura göre hesaplanır.
Yapılan yargılama sonucunda tüm dosya kapsamındaki deliller ve alınan uzman bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde ; davacı … şirketinin hasar ödemesine ve rücu talebine dayanak yaptığı nakliyat poliçesi ……. çerçevesinde ve son düzenlemesi ….. yapılan ….. dahilinde tanzim edilen ve ……… geliş teminat (A) klozu ile yapılan sigortalarda teminat , bu klozun süre başlığı altında yer alan düzenlemelere göre malların poliçede gösterilen yerdeki depoyu terketmesi ile başlayıp, poliçede gösterilen varış yerindeki nihai depoya teslimine karar geçen sevkiyat sürecinde 60 güne kadar geçerliliğini koruyan sigorta poliçesi olduğu ve 6102 sayılı TTK nun 1409 ve 1421.maddeleri hükümleri uyarınca geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra (ki somut uyuşmazlıkta olduğu gibi) kural olarak oluşan rizikolardan sorumlu olduğundan ve somut olayda ödediği tazminatta bu şartlarla kurulan ve riziko anında geçerli olan sigorta sözleşmesine dayandığı, ayrıca aynı hasar için taşıma işinin tabi olduğu kurallara göre dava dışı sigortalı ……. TTK 1472.maddesine göre selef olarak rücu hakkı bulunduğundan halefi davacı sigortacının da talep hakkı doğduğundan davacının dava dışı sigortalısına ödediği tazminatı halefiyet ilkesi uyarınca davalı taşıyıcıdan rücuan talep edebileceği,dava konusu çalınan külçe alüminyum türü emtianın 14.10.2015 tarihli faturada 1 kg külçe alüminyum bedelinin ….. olduğu , buna göre hasar bedelinin teknik bilirkişi tarafından 40.657,58 USD olduğunun tespit edildiği, sigortacının rücuan tazminat alacağına sigortalıya yapılan ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin yerinde olduğu , davacının dava dışı sigortalısına yaptığı ödeme tarihi 18.12.2015 ile icra takip tarihi olan 29.08.2016 tarihleri arasında geçen 255 gün için ……. verilerine göre kamu bankalarınca … cinsinden açılan bir yıla kadar vadeli döviz hesaplarına uygulanacak % 7 faiz oranı ile ……. işlemiş faiz talep edebileceği sonuçlarına varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KABULÜ İLE; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davalının İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğü’nün 2016/18137 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ İLE takibin …….. asıl alacak, ……. işlemiş faiz olmak üzere toplam …… yönünden devamına, ayrıca takip tarihinden itibaren ……… üzerinden kamu bankalarınca …… cinsinden açılacak bir yıllık döviz hesabına uygulanan en yüksek mevduat faizinin de uygulanmasına,
2-Harçlar Yasası uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden alınması gereken 10.400.88 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.972,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.428,29 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Dava tarafça yapılan 2.008.59 TL toplam harç masrafı,139,70 TL tebligat ve müzekkere gideri 1.200.00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam sarfedilen 3.348,29 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir edilen 14.930,60 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı ve vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.