Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/576 E. 2019/635 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/576 Esas
KARAR NO: 2019/635
DAVA : Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/02/2017
KARAR TARİHİ: 25/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendisine ait olan ——— plakalı — marka ———- model kamyon aracını davalının taşımacılık işlerini yapması ve diğer hususlarda ——- tarihli noter onamı ile ” Taşıt Kiralama Sözleşmesi ” akdedildiğini, sözleşmenin 7-h maddesi gereği aracına şoför olarak çalıştırdığı işçinin her türlü haklarından bizzat kendisi sorumlu olduğunu, şoförünün kullandığı kiralanan araçla davalının yükünü —————- Şubesi’nden alıp genel olarak ——- illerine götürüldüğü ve oradan aldığı yükü de yine ——— Şubesi’ne getirdiğini, bu taşıma işleri karşılığında müvekkilinin davalıya fatura kestiği ve bedelleri elden ödendiğini, müvekkili şubeden yükü teslim alırken hiçbir şekilde paketleri kolileri incelemek görev ve yetkisi bulunmadığını, yükü teslim alırken hiçbir şekilde paketleri kolileri incelemek görev ve yetkisi bulunmadığını, yük araca yüklendikten sonra şube tarafından mühürlendiğini teslim alacak şube tarafından da mühür söküldüğünü, davalı faturasız veya kaçak eşya denebilecek eşyaları davacının bilgisi olmadan kamyona pek çok defa yüklediği müvekkili bu durumu Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yol kontrollerinde kamyon kasasını açıp tespit ettiğinde haberdar olduğunu, toplamda 4 kez suça konu eşyalar kamyonda tespit edildiği ve “suça karışan araç ” şerhi konulduğu ancak 4. olayda ise araca el konulduğu ve araç 10 aya yakın süre boyunca bağlı kaldığını, aracın çalışamaması nedeniyle müvekkili zarara uğradığını, davalının kargo olarak aldığı paket veya kolilerin içerisinde ne olduğunu kaçak olup olmadığını, müvekkili bilemeyeceği, sadece araca yüklenen malı taşıdığını, koli ve paketleri kontrol etme suç eşyası ise bunları taşımaya reddetme görevi davalıya ait olduğunu, aracın 10 ay çalışamaması nedeniyle zarara uğranıldığını, yediemin ve otopark ücreti olarak 2.500 TL ücret ödendiğini, 4 tane şerh olmasından araca alıcı da çıkmadığını, davalı ile yapılan görüşmeler neticesinde müvekkilinin uğradığı zararların karşılanmadığını, ödenen 2.500 TL otopark ücreti ile aracın 10 aya yakın süre çalışamamasından uğradığı zararın şimdilik 1000 TL ve zararın meydana geldiği tarihten itibaren ticari faiziyle tespiti ve davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası şeklinde ikame edilmesi hususunun hukuka aykırı olduğunu, davacı davayı açarken dayanağı olan “Taşıt Kiralama Sözleşmesi ” uyarınca aracın kullanımı için günlük ve aylık bedel karşılıkları açıkça gösterildiğini, müvekkili şirket meşhur ve tanınmış … markasıyla hizmet verdiği ve hizmet verilirken mevzuata ve pprosedüre uygun hareket edildiğini, teslim edilen kargolar operasyonel taşıma standartları kapsamında taşındığını, müvekkili şirkete teslim edilen kargonun içeriği hususunda gönderen müşteri KTK m.8 hükmü gereği kargo içeriği hususunda doğru bilgilendirmekle yükümlü olduğunu, ihbar veya şüpheli durumlarda yetkili Kamu Personeli huzurunda eşya kontrol ettirilebildiğini, davacı kendisine ait———-plakalı araçta kaçak olduğu tespit edilen eşyaların şube yetkilileri tarafından yüklendiğini iddia etmiş ise de kargo içinde yer alan ürünlerin kaçak olup olmadığının müvekkili şirket tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle hukuki ve cezai sorumlulukları bulunmadığını, böyle bir durumda her türlü sorumluluğun gönderene ait olduğunu, davanın tüm bu nedenlerle reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler. (HMK md.4/1-a)
Mahkememizce uyuşmazlık; taraflar arasındaki taşıt kiralama sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalı … şirketi tarafından taşınan eşyaların taşınması sırasında kaçak eşya taşındığının tespit edilmesi üzerine davacı aracının yeddiemin otoparkında kaldığı 10 aylık sürede uğramış olduğunu iddia ettiği maddi zararlarını ve otopark ücreti olarak ödediğini iddia ettiği 2.500,00TL ‘yi davalıdan isteyip isteyemeyeceği, davalının uyuşmazlık konusu bu zarardan sorumlu olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildi.
Celp ve tetkik olunan -. Noterliği’nin – ——- yevmiye nolu Taşıt Kiralama Sözleşmesinin incelenmesinde taşıtın davacıya ait ——– plakalı kamyon olduğu, sözleşme bedelini düzenleyen 4. Maddesinde çalıştırılacak bedelin 1 günlük bedelinin ——– TL olup, sözleşme aylık 26 gün çalışması kaydı ile aylık toplam 1.040 TL bedel karşılığı imzalandığı, sözleşme altında davacı ve davalıların imzalarının olduğu görüldü.
“Eldeki davada öncelikli olarak belirlenmesi gereken husus görevli mahkemenin tespitine ilişkindir. Mahkemece bir davada, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, 6100 sayılı HMK. 114/1 maddesinde gösterilen sıralamaya göre değerlendirilmelidir. Görevli olmayan bir mahkemede açılan davada, öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir.
6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayımızda; dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup 19.02.2015 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK. 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.———-
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, takip dosyası, araç kiralama sözleşmesi, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında araç kiralama sözleşmesi yapıldığı ve bu kira sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafından araca kaçak eşya taşındığı gerekçesi ile el konulması üzerine uğranılan zararların tazminine yönelik araç kira sözleşmesi kapsamında alacak davası olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı, kira ilişkisinden doğan her türlü davanın 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesinin görev alanında olduğu, her ne kadar 6102 sy TTK.nu 6100 sy HMK.dan sonra yürürlüğe girmiş ise de HMK.nun 4/1-a maddesi özel nitelikte bir düzenleme içerdiğinden görevin kira sözleşmelerinde görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesine(HMK m.4) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli … ANADOLU NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 25/06/2019