Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/561 E. 2021/635 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/561 Esas
KARAR NO: 2021/635
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/05/2017
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalı bankanın—- hesabı bulunduğunu, şirketin ——— tarihinden itibaren ortakların birlikte imzası ile temsil edileceği karar altına alındığını, kararın— yayımlandığını, —-yapıldığını, talimatlardaki imzaların—— olmadığını, taklit edilerek ıslak imzalı tallmatlar olmadan yapıldığını, bir kısım talimatlarda müvekkilinin imzasının bulunmadığını, davalı banka tarafından sahte talimatlarla, talimat asılları olmadan, sicil kayıtlarına hilafen tek imza ile işlem yapılarak müvekki! şirketin zarara uğratıldığını, bu zararın tazmini gerektiğini, bu nedenlerle, müvekkil şirkete ait hesaptan sahte talimatlarla, usule ve yasaya aykırı olarak çıkışı yapıları mevduatlardan şimdilik —–bankalarca uygulanan —— davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesi gerektiğini” iddia ve talep etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: —– tarafından tevdi/teslim olunan çek karnelerini kullarıdığını, uzun süre davacı şirket tarafından —- teminatı amacı ile —– müşteri çeklerinin ödenen bedelleri, davacı şirketin talimatları ile firma çalışanlarına ödendiğini, davacı şirket çalışanları tarafından bu ödemeler, kredi ödemelerine mahsup edilmek üzere—– hesaplarına yatırıldığını bir süre sonra müvekkil——- uygulamadan vazgeçilerek davacı şirketin yazılı talimatı ile davacı şirket teminatında bekleyen çeklerin tamamı, dava dışı —- edildiğini, bilahare —- şirketin hesaplarına aktarıldığını, dolaysıyla davacı şirket—– birbirinden ayrı/farklı kişilikler olmayıp —- tarihine kadar aynı irade tarafından sevk ve idare edilen —— olduğunu, dava dışı—– davacı şirket ile arasındaki ortaklık ilişkilerinin resmen tasfiye edildiği —– tarihinden sonra dahi faks talimatlarını müvekkil bankaya bu faks üzerinden iletmeye devam ettiklerini, davacı şirket Ile —– ortakları arasındaki ilişkiyi sonlandırmadıklarını, aynı numarayı kullanmaya devam ettiklerini, mevzuatın öngördüğü belgelerle birlikte bu kimselerin yetkilerinin geri alındığı ya da değiştirildiği hususunun —— yazılı olarak bildirilmedikçe hesaptaki tasarruf yetkilerinin yürürlükte kalacağını, —–başkaca herhangi bir yayın organında yetkinin geri alınması ya da değiştirilmesi hakkında yapılacak olan yayınların tüzel ticari müşteri tarafından —yazılı olarak bildirilmedikçe—-bağlamayacağını, bu hususlar yerine getirilmedikçe müşterinin bu hususta — tutamayacağını, davacı yeni imza sirkülerini müvekkil bankaya—- ibraz ettiğini, davacının bu tarihe kadar olan işlemler nedeniyle müvekkil bankaya izafe edebileceği bir kusur veya sorumluluk söz konusu olamayacağını, dava konusu işlemlerin gerçekleştiği hesabı yoğun olarak kullanan, hesap bakiyesinin ve detaylarının farkında olması gereken, dava konusu işlemleri muhasebeleştirip ticari defter ve kayıtlarına işlemiş olması gereken, dava konusu işlemlerin üzerinden geçen —- hesap dönemine ait bilançoları onaylayarak bu dönemlere ait kurumlar vergisi beyannamesi tanzim ederek vergi makamlarına tevdi eden şirketin —- iddiası ile irade yokluğu ve fesadından bahsetmenin, gerek hukuki ilke ve esaslara gerekse hayatın olağan akışına uygun olmadığını, —- arasında gerçekleşen—-, tahsil edilen paraların dava dışı —— ödemelerinin yapıldığı, dava konusu işlemler nedeniyle ortaya çıkan paraların davacı ile dava dışı ——arasında oluşturulmuş bir parasal sistemin içerisinde kaldığını, bu nedenlerle, davanın —- ortağı/yetkilisi olan—- çalışanları olarak bilinen ————- ihbarını, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi gerektiğin” beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili —— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı şirketin —-müşterek imzası ile temsil edildiği dönemde yalnızca ——- imzası ile gerçekleştirilen talimat işlemlerinin usulüne uygun olup olmadığı, davacı şirket teyidinin bulunup bulunmadığı, ayrıca çift imza içerip de— atfen bulunan imzaların ——– ait olup olmadığı, bu talimatlara istinaden yapılan virman ve para çekim işlemleri ile davacının zarara uğrayıp uğramadığı, talimatların çekildiği faks numarasının davacı tarafa ait olup olmadığı, şirket ortaklarının kendi aralarındaki uyuşmazlık nedeni ile davalı bankadan para almaya çalışıp çalışmadıkları, yapılan talimatlardan davacı şirket yetkililerinden —– haberdar olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, yetkisiz talimatla havale yapıldığı iddiasına ilişkin alacak davasıdır.
DELİLLER :
Dosyada mübrez —- nolu ihtarname incelendiğinde; davacı ——tarafından davalı —- çekildiği, ihtarnamenin konusunun müvekkili şirketin uğramış olduğu zararların —– yetkisiz işlemlerin yapıldığı tarihten itibaren en yüksek avans faizi ile birlikte davalı banka tarafından ödenmesini ihtaren talep etmiştir.
Celp ve tetkik edilen—-yazısında ; ———– olduğunu beyan etmiştir.
—- numarası ile alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı —– yılı defterlerin genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslara göre uygun tutulduğunu,—- yaptırılası gereken kapanış tasdiklerini yaptırdığını, davacı —- ticari defterlerinde kasa hesabına alınarak kayıtlarına alınmış olduğunu, davacı—- ticari defterlerinde bir kaydının bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bankacı bilirkişi mahkememize sunduğu—- tarihli raporunda özetle; dava konusu paraların davacının talimatları doğrultusunda havale edildiklerini , bir an için davacının talimatlarındaki imzaların sahte olduğu kabul edilse dahi fotokopi talımatlarındaki imzaların noterden tastikli imza ile ilk bakışta ayırt edilemeyecek şekilde benzerlik gösterdiğini, buna karşılık davacının ———-işlemlerin haricindeki işlemleri cari deftelerine işlemesi, davacının yapılan işlemlerden haber olduğunu, yapılan işlemleri benimsediğini ve yetkisiz dahi olsa yapılan işlemlere onay verdiğini, yine sahte imzalı talimatlarlarla çekildiği tddia edilen en son işlem—- tarihinde yapılmasına karşın bu işlemden sonra davacı firmanın, hesap hareketlerinin —- tarihine kadar hareket görmesinin davacının anıları hesaptaki işlemlerden haberdar olduğunu gösterdiği ve bu nedenle davacının alacak talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanatanc varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
Talimat mahkemesiden alınan bilirkişi raporu ve mahkememizden alınan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından kendilerini temsile yetkili kişilerin imzası bulunmayan talimatlara istinaden bir takım havaleler gerçekleştirildiği ve bu işlemler neticesinde zarara uğradığı iddiasıyla zararının tazmini için eldeki davayı açtığı, davalının ise davacı ile aralarında akdettikleri sözleşmeye uygun olarak verilen talimatlar nedeniyle havalenin gerçekleştirildiği iddiasıyla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davaya konu havalelerin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespiti için defter incelemesine karar verilmiş ve davacı ticari defterlerinde—- tarihli ————- havalenin kayıtlı olmadığı diğer havalelerin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmış —- yapılan havale ve ———- yapılan havale dışındaki işlemleri kendi defterine kaydeden davacının bu işlemleri benimsediği ve bu işlemlerin usulsüz olduğu iddiasında bulunamayacağı kanaatine ulaşılmıştır.
———–yapılan havalenin yetkisiz kişilerin talimatı ile yapıldığı iddiası yönünden yapılan incelemede; dosya içerisinde mevcut —- göre; davacı şirketi —arasında —— her birinin münferiden temsile yetkili olduğu, —-müştereken temsile yetkili olduğu, — tarihinden sonra ise —— birinin münferiden temsile yetkili olduğu, havale tarihleri itibariyle havale talimatının —– birlikte vermesi yani talimatta çift imza bulunması gerektiği anlaşılmış ise de taraflar arasında akdedilen sözleşmenin —– göre temsilcinin değişmesi halinde bankaya yazılı bildirimde bulunulmadığı takdirde bu hususa ilişkin bankanın sorumluluğunun doğmayacağı şeklindeki düzenleme uyarınca davacının —– tarihinde şirketin temsilinin müşterek imzayla gerçekleştirilmesi gerektiği yönündeki değişikliği davalı bankaya bildirme yükümlülüğü bulunmakta ve bu yükümlülüğe uyulmadığı takdirde temsil yetkisindeki değişiklikten önceki temsile yetkili kişilerin verdikleri talimat doğrultusunda yapılan işlemden bankanın sorumluluğunun doğmayacağı, davacı tarafından şirketin temsilindeki değişikliğin davalı bankaya yazılı şekilde bildirildiğinin ispat edilemediği bu nedenle davacının iddiasını ispat edemediği kanaatine ulaşılmıştır.
— yapılan havale ve —— yapılan havaleye ilişkin talimatın şirkete ait ——–gönderilmediği iddiası yönünden yapılan incelemede; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin—– halinde ——davacının faks cihazından gönderilmiş olup olmadığının bir önem taşımadığı şeklindeki düzenleme gereği havale talimatının hangi ——– gönderildiği hususunun önem taşımadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; —yapılan havale ve — bedelli — yapılan havale dışındaki işlemlerin davacı ticari defterlerine kaydedilmiş olması nedeniyle davacının bu havaleleri benimsemiş sayılması gerektiği, — yapılan havale ve—–yapılan havalenin ise çift imza kuralına uygun olarak yapılmamış ise de şirketin çift imza ile temsiline ilişkin değişikliğin davalı bankaya bildirilmemiş olması nedeniyle bu havalelerden dolayı davalı bankanın sorumluluğunun bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince, alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75 TL’den mahsubu ile fazla alınan ‭1.648,45‬ TL’nin davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan ve 150,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021