Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/545 E. 2020/587 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/545 Esas
KARAR NO: 2020/587
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2017
KARAR TARİHİ: 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkil şirketten çeşitli tarihlerde —— parçaları satın aldığını, en son yapmış olduğu ————tutarındaki yüklü yedek parça alımından sonra düzenlenen faturalara, sevk irsaliyesi ve cari hesap kayıtlarına rağmen söz konusu cari hesap borcunun — tutarındaki kabiyesi için tüm görüşmelere ve istemlere rağmen ödeme yapmadığını, malların —- tarihli —- fatura numaralı —- tutarındaki siparişlerin—– sevk irsaliyesi ile —- fatura numaralı—- tutarındaki siparışlerin —– numaralı sevk irsaliyesi ile nakliyeci —- teslim edildiğini, —- tarihinde ise davalı —- — numaralı fatura ile teslim edildiğini, borcu ödenmemesi üzerine davalı hakkında ———-sayılı dosyasıyla cari hesaplara dayalı olarak asıl alacak ve faizlerinin tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalının ——- havale tarihli dilekçe ile takibe müvekkil şirket ile arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı söz konusu icra takibine konu alım satım işlerinden doğmuş borçlarını ödediğini, bunu fatura kesilerek gerekli ödemelerin yapıldığını belirterek itiraz ettiğini, davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazda müvekkil şirketten almış olduğu malları ve faturaları kabul ettiğini, almış olduğu mallar karşılığı gerekli ödemeler yapıldığını iddia ettiğini ancak bunu belgelemeyemediğin, yapılan itirazın tamamen haksız ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, taraflara ait olan ticari defterler, cari hesaplar, banka kayıtları, BA-BS formları incelendiğinde cari hesap bakiyesi alacaklarının varlığının ve borçlu tarafın itirazının haksız olduğunun açıkça ortaya çıkacağını, tüm açıklanan nedenlerle icra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlunun takip konusu borcun % 20 sinden az olmamak kaydıyla taraflarına icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili —– ilinde bakım servisi işi yapan usta olduğunu,——-yılına kadar belli aralıklarla traktör parçalarını davacı şirketten aldığını, fakat davacının iddia ettiği gibi son anılan yüklü miktarlarda bir mal alımının söz konusu olmadığını, müvekkilinin daha önceki yıllarda almış olduğu parçaların bedelini gerek nakden, gerek çek ve gerekse havale etmek suretiyle ödediğini, müvekkilinin davacıdan ——- tarihinde herhangi mal almadığını gibi kendisine teslim edilmiş ne bir mal ne de imzalatılmış teslim tesellüm belgesinin mevcut olmadığını, davacı tarafça sunulan sevk irsaliyeleri, —– ve teslim tesellüm tutanaklarındaki imzaların incelenmesi halinde ne müvekkile ne de yanında çalışan sigortalı personeline ait olmadığı görüleceğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi teslim edilmiş ise bunun imzalı belge ile ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafın dilekçesinde belirttiği gibi faturaları teslim alanın —– olduğunu, fakat malları teslim edildiğine yönelik belgelerdeki imzaların firma yetkilisi ve sigortalı personeline ait olmadığını, müvekkili — tamir ve bakım ustası olduğunu,—– yetkili servisi olduğunu, —– firmanın sahibi olduğunu, müvekkilinden tamamen bağımsız biri olduğunu, hiçbir şekilde müvekkili ile ilişkisi olmayan bağımsız ——- kişiler olduğunu, —– hiçbir şekilde müvekkili adına hareket etmediğini, açıklanan nedenlerle açılan bu haksız ve yersiz iptal davasına borcun aslına, faize, faiz oranına % 20 lik haksız tazminata itiraz ettiklerini, açılan bu davanın reddine, haksız başlatılan takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılarak % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya takip konusu faturalar nedeniyle yedek parça alım satımı niteliğinde cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve davacının cari hesap ve fatura bedeli olarak davalıdan dava değer kadarı kadar alacaklı olup olmadığına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —– sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —– tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan BA ve BS formlarının incelenmesinde davacının davalıya satımlarına ilişkin —– tutarında —— bildirimde bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri celp olunmuş ve davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat mahkemesinden rapor alınmış olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —– tarihli raporunda özetle; davalı defterlerine davacı tarafından düzenlenen iki adet fatura toplamı — kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde —çek ile ödeme yapıldığı, —- yapılan ödeme sonrası davacının ticari defter ve kayıtlarına —– davacıya borçlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Davacının ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmış olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu raporunda takip tarihi itibariyle davacının kendi defterlerine göre davalıdan —– alacaklı olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan çek ve banka ödemelerinin tamamının davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, rapor tanzim edilmiş, rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili tarafından ticari defterlerinde kayıtlı olan — vade tarihli ——– bedelli —-nolu çekin bir sureti mahkememize ibraz edilmiştir.
Mahkememizce ibraz edilen çekin bağlı olduğu bankaya müzekkere yazılarak çekin ödenip ödenmediğinin sorulmasına karar verilmiş olup, — gelen—- tarihli müzekkere cevabında davalı——–bedelli iki çekin göründüğü, çek numaralarının —–nolu çekler olduğu bildirilmiş olup, davalı vekili bankadan gelen müzekkere cevabına istinaden —- tarihli beyan dilekçesi ile daha önce bildirilen ve ticari defterlerinde kayıtlı olan —- seri nolu çekin aynı miktarda keşide edilmiş birden fazla çekin olması sebebiyle yanlış bildirildiğini, doğru çekin —-numaralı —- tarihli —- Şube —- tahsil edildiğini ve — müzekkere yazılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce davalı defterlerinde kayıtlı —– nolu çek yönünden yapılan araştırmadan davalının beyanı doğrultusunda vazgeçilmiş ve davalının bildirdiği —nolu çekin ödenip ödenmediği yönünden —- müzekkere yazılmış olup, gelen müzekkere cevabında bildirilen—- ait çekin dava dışı —– tarafından ibraz edildiğini, ——tarihinde takas sonucunda tahsil akıbeti aldığını bildirip çek fotokopisinin mahkememize sunmuştur.
Çekin incelenmesinde —- ait olduğu, keşidecisinin davalı—— çek bedelinin — olduğu, çekin arka yüzünde ilk olarak dava dışı — kaşesi olduğu, bir sonraki cirantanın —- olduğu, bir sonraki cirantanın—— olduğu, son cirantanın ise çeki tahsil eden ——— olduğu anlaşılmıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —- adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, vergi dairesinden temin edilen BA formları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba ve faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, davacı tarafından düzenlenen takip konusu —- ve —– faturaların davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinde —- çek ile ödeme yapıldığı, çekin çek numarasının —- nolu çek olduğu, sonuç olarak davalı defterlerinde davacıya —– borçlu göründüğü, davacı ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre takip konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacı defterlerine göre davalı tarafından yapılan ödemeler sonrası davacının davalıdan bakiye—— alacaklı olduğu, takip konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle taraflar arasında ticari bir ilişkinin var olduğunun sabit olduğu, faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmasının fatura içeriği mal ve hizmetin davalı tarafça benimsendiği ve kabul edildiğine karine teşkil ettiği, davalı defterleri üzerinde kayıtlı —– tutarlı çek yönünden mahkememizce araştırma yapılarak çekin ödenip ödenmediğinin, kime ödendiğinin incelenmesi yönünden ilgili bankaya müzekkere yazılmış olup, müzekkere cevabına göre davalı vekili tarafından davacıya ödeme yapılan çek numarasının yanlış bildirildiğinin ve doğru çek numarasının — nolu çek olduğunu beyan etmesi üzerine —- nolu çek yönünden araştırma yapılmasından vazgeçilmiş ve davalının bildirmiş olduğu—- nolu çek yönünden inceleme ve araştırma yapılmış, ilgili çekin incelenmesinde keşidecinin davalı olduğu, son cirantanın dava dışı —- şirketi olduğu ve çekin bu şirkete ödendiği tespit edilmiş olup, davalı tarafından ticari defterlerinde kayıtlı olan —— çek ödemesinin tüm dosya kapsamına göre davacıya ödendiğine ilişkin bir çek tahsilat makbuzu, çek teslim tutanağı veya başkaca bir delil sunulmadığı ve davalının —— ödeme yapıldığı iddiasını ispatlayamadığı, her iki tarafında ticari defter ve kayıtlarına kayıtlı olan takip konusu faturalar nedeniyle davacının davalıdan —– alacaklı olduğu, alacağın faturaya dayalı likit ve belirlenebilir olduğu, icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu, tarafların tacir olması nedeniyle alacağı ticari faiz uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanını kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının ——- sayılı dosyasına vaki itirazın İPTALİNE,
2.Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3.Alacağın % 20 si oranında hesap edilen —-icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.830,89 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 757,97 TL’nin, alınması gerekli olan 10.355,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.766,57 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 1.830,89 TL, posta ve tebligat gideri 548,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 3.078,89 TL yargılama masrafının davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 18.351,49 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2020