Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/538 E. 2018/499 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2017/538 Esas
KARAR NO : 2018/499

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 15/05/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, 29/04/2017 tarihnide, ………….” markası ile yeni projesinin satış ve pazarlama faaliyetlerine başladığını, ancak davalı tarafça, …. projesi satış ofisinin hemen karşısında bulunan ………. üzerine asılan ve üzerinde ” …………………..” yazan, yaklaşık 20 metre boyunda ve 8 metre eninde bir pankart afiş asıl asıldığını, müşterilerin bu afişten olumsuz etkilendiğini, satış temsilcilerine de rahatsızlıklarını aktardıklarını, bunun üzerine İstanbul Anadolu………….. Asliye ticaret mahkemesinin 2017/2048 D. İş sayılı dosyasından yapılan başvuru sonucu haksız rekabet teşkil eden pankartın (afişin) indirilmesine karar verildiğini, kararın İstanbul ……….. İcra Müdürlüğünün 2017/11121 e sayılı dosyasından infaz edildiğini, TTK’nın 55.1/a1 maddesi ile “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere inciltici açıklamalarla kötülemeyi” haksız rekabet olarak nitelendiğini, müşterilerinin ekte görselleri sunulan haksız rekabet teşkil eden pankartları (afileri) grdükten sonra müvekkil şirket satış temsicilerine bu pankarları ve içerği hususları sorduğunu, bu pankartlar nedeniyle tedirgin olduğunu, dahası bir kısmının ……projesinden konut edinme kararından bu sebeple vazgeçtiğini beyanla, Davalının haksız rekabet teşkil eden fiilinin tespitine, haksız rekabet teşkil eden eylemin men’ine, maddi tazminat talep ve diğer tüm hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100.000,00 TL manevi tazminatın, avans faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete tediyesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 28/06/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08/05/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 07/06/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: ………) tarafından …… Mahallesindeki parseller üzerinde içinde konutlar, göletler, yeşil alanlar, tenis kortları, street ball sahaları, açık kapalı otopark alanları, çocuk oyun parkları, açık kapalı yüzme havuzları, fitness salonları olan bir site inşa edilmesi taahhüt edilmiş ve hem projenin yazılı belgeleri,……… üzerinde hem de maketi üzerinde tüm ayrıntıları gösterilerek Satış Vaadi Sözleşmeleri imzalanmış ve bağımsız bölümlerin alıcılara ………. adıyla satışının yapıldığını, sitede kat mülkiyeti, binaların yapıldığı 6787 sayılı parsel ile 6837 sayılı parsel üzerine kurulduğunu, diğer ………… no’lu parseller yukarıda kullanım amacı detaylı olarak verildiği üzere sitenin sakinlerinin kullanımına tahsis edildiğini, …………. tarafından yayınlanan 2007 yılı faaliyet raporunda da ……. projesinin toplam arsa alanı, bahsi geçen 109 parsel ile ve dava konusu 6785 sayılı parseli de içerecek şekilde 69.892 m2 olarak ve siteye hizmet verecek şekilde peyzaj ve yeşil alan olarak gösterildiğini, davacı yan tarafından 30.03.2017 Tarihinden itibaren müvekkili Site tarafından yıllardır kullanılan ve üzerinde birçok tesis, çocuk parkı, piknik alanı, yeşil alanlar bulunan iki parsele ………Projesi yapılacağından bahisle dozerlerle girilerek müvekkili siteye ait yeşil alanlar, piknik alanları, su kuyuları vb.alanlar talan edildiğini, bu kapsamda müvekkili site ile davacı arasında ihtilafların yaşandığı yazılı ve görsel basında yer aldığını ve……….. tarafından yazılı ve görsel basında bir kısım yazılı ve sözlü demeçler verildiğini, davacı yan tutum ve davranışları nedeniyle karşılıklı açılmış birçok dava mevcut olduğunu, …… markası ile yeni bir projenin satış ve pazarlama işine başlandıktan sonra ………. sitesinin içinde yer alan ………. eninde “haksız rekabet teşkil eden afişin asıldığından bahisle” işbu dava açılmışsa da gerçeklerden uzak, usul yasa ve içtihatlara aykırı işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili site ve temsilcilerinin teşebbüs olarak kabul edilemeyeceğinden ve ortada bir haksız rekabetten söz edilemeyeceğini, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemeleri değil Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, Tüzel kişiliği bulunmayan kişi topluluklarının taraf ehliyetine sahip olmadığını, site ve temsilcilerinin davada taraf olamayacağı tüzel kişiliklerinin olmadığını bu nedenle davanın tüm maliklere yöneltilmesi gerektiğini, husumet itirazının değerlendirilerek tüm kat maliklerinin davaya dahil edilmesi gerektiğini, söz konusu afişte dürüstlük kuralına aykırı bir söylem olmadığı gibi davacı yan faaliyet ve ticari işleri konusunda da yanlış yanıltıcı ve incitici açıklamalarla kötülemek söylemlerinin yer almadığını, davaya konusu edilen afişte “……. ifadesi mevcut olup zaten ifşa olmuş bir durumun, gerçeğin duyurulmasından ibaret olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 10/07/2017 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 08/05/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı tarafın kendi binalarına asmış olduğu davaya konu pankartın haksız rekabet teşkil edip etmediği, bu nedenle davacının müşteri kaybına uğrayıp uğramadığı, haksız rekabet şartlarının oluşup oluşmadığı, davalı tarafın sıfatı nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olup olmadığı, davanın tüm site sakinlerine birlikte yöneltilmesinin gerekip gerekmediği ve mahkememizin görevi noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, haksız rekabet nedeni ile haksız rekabetin tespiti ve men-i ile manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız rekabeti düzenleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 56. Maddesindeki “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
(…)
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların(Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.) varlığında manevi tazminat verilmesini,
isteyebilir. Davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hâkim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir. ” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu ……… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/2048 d.iş sayılı dosyası incelendiğinde; tedbir isteyen ……. davalılar hakkında ……… davalıyız dikkat! sormadan almayınız müracaat ……..” şeklindeki pankartın tedbiren kaldırılmasının talep edilmesi üzerine tedbir talebinin kabulüne karar verildiği ve verilen bu kararın İstanbul Anadolu ……….. İcra müdürlüğünün 2017/11121 e sayılı dosyasında infaz edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.(TTK madde: 54/2)
Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle; Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek, (…) haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır.(TTK.md.55/1).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, İstanbul Anadolu ………. Asliye ticaret mahkemesinin 2017/2048 d.iş sayılı dosyası, tedbirin infazına ilişkin tutanak, pankarta dair fotoğraf, haberlere ilişkin suretler, ………. bünyesindeki ….. parselleri ilişkin gayrimenkul değerleme raporu, kroki ve çizim örnekleri, müşteri bilgi formları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalıları………………….Yönetiminde yer aldıkları ve davalıların ……. sitesi adresindeki binaya …….. ………..” şeklinde pankart astıkları, taraflar arasında sitede kat mülkiyetine esas binaların bulunduğu……………. parsel sayılı taşınmaza tahsisli olduğu iddia edilen …. nolu parsellerin davacı tarafça başka bir projede kullanılacağının belirtilmesi nedeni ile uyuşmazlıkların bulunduğu ve buna ilişkin taraflar arasında başka bir davanın bulunduğu hususunun ihtilaf konusu olmadığı, ayrıca bu uyuşmazlıkla ilgili olarak çeşitli basın yayın kuruluşlarında haberler yapıldığı, ayrıca davaya konu pankarttan başka bir kısım pankartın daha asıldığı ancak dosyada fotoğrafı bulunan bu pankartlar ile davaya konu pankartın aynı dönemde ve birlikte görülecek şekilde asılıp asılmadığının belirsiz olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın niteliği ve bu durumun çeşitli basın yayın organlarında yer almış olması nedeni ile pankartın esasen bu ihtilafa ilişkin olduğu, pankartta yazılan hususların ifade ediliş biçimi ile davalıyız ibaresinin görünür gerçekliğe uygun olduğu, ancak pankartta taraflar arasında görülen davanın neye ilişkin olduğuna dair bir açıklama bulunmadığından pankartta geçen dikkat sormadan almayınız şeklindeki ibarenin davacının ürünlerindeki bir olumsuzluğa işaret edebilecek nitelikte olması ve müşteri kararlarını etkilemeye yönelik olması nedeni ile haksız rekabet teşkil edeceği, bu kısım yönünden davanın yerinde olduğu, buna karşın davalının manevi zararına neden olacak nitelikte olmayan pankart sebebi ile TBK 58. Maddesindeki manevi tazminat koşullarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın haksız rekabetin tespiti ve men-i yönünden kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın haksız rekabetin tespiti ve Men-i yönünden KABULÜNE, Manevi Tazminat İstemi yönünden REDDİNE,
2-Davalı tarafça, ………… davalıyız, dikkat sormadan almayınız, müracaat ……” …… ibaresinin haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE ve davalı tarafın haksız rekabetinin MEN’İNE,
3- Başlangıçta peşin olarak alınan 1.707,75 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 35,9 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 1.671,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
4- Davacının haksız rekabetin tespiti ve men-i yönünden yargılama sırasında yapmış olduğu 35,9 TL peşin harç, 91 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 126,9 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat davası yönünden ayrıca bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Haksız Rekabetin tespiti ve Men-i yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan … uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Manevi tazminat istemi yönünden davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan……. uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .