Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/519 E. 2018/1158 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/519
KARAR NO : 2018/1158
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 27/11/2018
Taraflar arasında görülen iş bu davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonucunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; davalı tarafın ———– projelerine ait inşaatların 2012 yılında müvekkili tarafından yapıldığını, bu ticari ilişki neticesinde bir borç ortaya çıktığını, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve davalı şirkete toplam 669.304,98 TL tutarlı faturanın kesildiğini, bu faturaların tamamının davalı defter kayıtlarına işlendiğini, büyük bir kısmının da ödendiğini, ancak davalının 2012/2013 yıllarından kalan 6.214.98 TL tutarındaki borcunu ödemediğini, davalı tarafa bu bakiyenin ödenmesi için defalarca başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını bu nedenle de alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını , davalının İstanbul Anadolu 1. İcra müdürlüğünün ————-esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına ve % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığından alacak iddialarının ve zamanaşımı sürelerinin de hak ediş belgelerine göre tespiti gerekeceğinden öncelikle davacı tarafça dayanılan imzalı hakediş evraklarının dosyaya ibrazının gerektiğini, davacı tarafça fatura düzenlenmiş olmasının yada faturaya yasal süre içinde itiraz edilmemiş olmasının ilgili işlemin yapıldığı anlamına gelmeyeceğini, davacı tarafça ayrıca faturaya dayanak işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlanması gerektiğini, zira davacı ile davalı arasında yapılmış bir mutabakat bulunmadığını, öncelikle alacağın dayanağına ilişkin faturalara konu sözleşme ile sözleşme konusu işlerin yerine getirildiğinin ispatına ilişkin evrakların sunulması gerektiğinden ilgili evrakların sunulmasından sonra detaylı cevap ve itirazlarını sunacaklarını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, faturalardan doğan bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK nun 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu 1. İcra müdürlüğünün——— esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 17.08.2012 ve 30.12.2012 tarihli faturalardan bakiye alacağın tahsili için 6.214,98 TL fatura alacağı, 2.074,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.289,93 TL tutarında alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının süresinde itirazı nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır. (Takibe konu asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamı incelendiği üzere 8.289,93 TL iken davacı taraf kapak hesabı yapılmak suretiyle toplam 10.273,72 TL alacak yönünden itirazın iptali davası açmıştır. İtirazın iptali davalarında davaya konu alacak miktarı dosya kapak hesabı üzerinden değil, takibe konulan miktarlar yönünden yargılamaya tabidir.)
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve taraf şirketlere ait tüm ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun, denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Davalı tarafça davaya karşı sunulan cevap dilekçesinde davacı ile olan ticari ilişki inkar edilmemiş, alacağın öncelikle zamanaşımına uğradığı iddiasında bulunarak davaya dayanak yapılan fatura kapsamındaki işlerin yerine getirildiğinin ispatlanması gerektiği bildirilmiştir. BK nun 146. Maddesi uyarınca her alacak on yıllık zamanaşamına tabi olup, davaya konu edilen alacak BK nun 147.maddesindeki 5 yıllık zamanaşımına tabi alacak türlerinden olmadığından, davalı tarafın zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.Davacı tarafça davaya dayanak sözleşme ve imzalı hakediş tutanakları, taraflar arasındaki mutabakat belgesi dosyaya sunulmuş, davalı tarafa isticvap davetiyesi ile tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda ; dosya kapsamındaki tüm delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre , taraflar arasında davacının davalı firmaya ——- depo İnşaat işlerine ilişkin olarak ———–depo /mezanin kat yapılması, çelik konstrüksiyon , betonarme döşeme, döşeme arası boşlukların çelik konstrüksiyon ile kapatılması, mevcut yangın merdiveni çelik konstrüksiyon ile kapatılması, iki adet merdiven yapılması, sıcak daldırma galvaniz çelik konstrüksiyon yapılması,———. direnaj yapılmasına ilişkin olarak kırma taş, dolgu temini ve döşenmesi, direnaj borusu temini ve döşenmesi, geotekstil keçe serilmesi ve prefabrik muayene bacası temini ve montaj işleri, ——– inşaat işlerine ilişkin olarak 12. mm çaplı demirden donatı sehpası yapılması işçiliği, ———- inşaat işlerine ilişkin olarak betonarme kuranglez , çelik konstrüksiyon , kaplama yapılması ve benzeri işlerini yerine getirdiği, bu işler nedeniyle davacı tarafından davalıya yönelik toplam dört adet fatura düzenlendiği, sözleşme gereği yapılan iş tutarının 227.654,94 TL olduğu, ilave yapılan işler bedelinin 119.414,25 TL olduğu, % 18 KDV si ile birlikte genel toplamın 409.541,64 TL ye ulaştığı, ancak tarafların mutabakatı ile hakedişin (sözleşme gereği yapılan iş bedeli 227.654,94 TL , ilave yapılan iş bedeli 115.263,67 TL , % 18 KDV sinin 61.725,35 TL olarak belirlenmek suretiyle ) toplam 404.643,93 TL olarak tespit edildiği, teknik bilirkişi tarafından belirtilen işlerin bedellerine göre yapıldıkları tarihteki piyasa rayiçlerine uygun olduğunun belirlendiği, davalının yaptığı tüm ödemeler mahsup edildiğinde davacının davalıdan 6.214,98 TL alacak talep edebileceği, davacının davalıyı iş bu alacak yönünden temerrüde düşürmediği anlaşılmakla, işlemiş faiz talep edemeyeceği sonuçlarına varılarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davalının İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 6.214,98 TL asıl alacak yönünden İPTALİ İLE, takibin 6.214,98 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren talep gibi yıllık % 9 yasal faiz yürütülmek suretiyle DEVAMINA,
2-Fazla istemin reddine,
3-Alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan alacağın % 20 si oranında 1.243,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 424.89 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 134.00 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 290.89 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça peşin yatırılan 134.00 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacının peşin harç gideri dışında yaptığı 31.40 TL başvuru harcı, 4.60 TL vekaletname harcı, 1.500.00 TL bilirkişi ücreti , 230.50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 1.766.50 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.068.63 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari üret tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 2.180.00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Reddedilen miktar üzerinden aynı tarife hükümleri uyarınca davalı yararına tayin ve takdir edilen 2.180.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talep edilmesi halinde davacı yana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/11/2018