Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/485 E. 2019/318 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/485 Esas
KARAR NO : 2019/318

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2017
KARAR TARİHİ : 28/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete verdiği hizmetlerden kalan 293,65 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine 15/01/2016 tarihinde takibe geçtiğini, davalının 22/01/2016 tarihli itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında haksızlığını örtmek adına 18/01/2016 tarihli — nolu 300,00 TL (KDV hariç) bedelli iade faturası keserek 21/01/2016 tarihinde teslim edilen fatura içeriğine 25/01/2016 tarihli yazı ile iade edildiğini, iade faturasından anlaşıldığı gibi takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takip konusu alacak kadar alacağının mevcut olduğunu, bu nedenle davalı tarafın takipten sonra iade faturasf düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini, alacak likit olduğundan % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hakmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin dava dosyasına herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldığı.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 15/01/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca faize ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 1 nolu celsede uyuşmazlığın davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin 2016/1479 esas sayılı icra dosyasından takibe konu alacak nedeniyle taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen araç tamirine ilişkin ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve davacının davalıdan takibe konu miktar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiş ve aynı duruşmada bir mali müşavir aracılığıyla dosya üzerinden taraflara ait 2014-15-16-17 ve 18 yıllarına ilişkin tüm ticari defterler üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, duruşmada hazır olmayan davalıya inceleme günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 21/06/2018 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun davalı tarafın ise duruşma zaptının tebliğine rağmen incelemeye ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterleri üzerinde mali yönden yapılan incelemede davacının 31/12/2017 tarihli 386 nolu yevmiye kapanış maddesinde alıcılar hesabında davalıdan 293,65 TL alacaklı olduğu, davacı vekilinin dosyaya sunduğu davalı tarafından düzenlenen 354,00 TL bedelli iade faturasının davacı tarafından kabul edilmeyerek davalıya iade edildiği, davacı tarafından dosyaya sunulan 2013 yılına ait 26 adet faturanın incelenmesinde davacının davalı tarafa davalının iade faturasına konu işçiliği 22/04/2013 tarihinde aldığı faturadaki işçilik bedeline takip tarihinden sonra iade faturasını kestiğini, dolayısı ile söz konusu faturanın davacı tarafından kabul edilmeyerek süresinde iade edildiğini, taraflar arasında 2013 ve 2014 yılında cari hesap şeklinde işleyen araç tamir ve bakımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu rapor edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davacı ile davalı arasında bir ticari ilişki bulunduğu davacının davalıya karşı faturalar düzenlediği, davalının bilirkişi incelemesine esas olmak üzere ticari defterlerini sunmadığı, takip tutarı alacağın dayanağı faturaların davacının usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerine işlenmiş olduğu, davalının faturalara süresi içinde itiraz etmediği ve icra takibi yapıldıktan sonra iade faturası düzenleyerek davacıya gönderdiği, davacının ise iade faturasını kabul etmeyerek davalıya iade ettiği anlaşılmış olup, davacının takip tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu, davalının takibe itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalının İstanbul Anadolu —–. İcra müdürlüğünün 2016/1479 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına,
Alacağın % 20 si olarak hesap edilen 58,73 Tl icra inkar tazmitanını davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 31,4 TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca 293,63 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı